OKUDUM -32- SİSLE GELEN YOLCU / JEAN CHRISTOPHE GRANGE

19 Mart 2013

 JEAN-CHRİSTOPHE GRANGE ilk defa okuduğum bir yazar. Elimde bir de, aynı yazarın KOLONİ kitabı var, umarım yakın zamanda ona  da sıra gelir. Psikolojik terimlerin fazlaca olduğu bir kitaptı dönem dönem google amcamdan yararlandım, kelimelerin anlamları için.
Psişik olarak geçmiş kimliklerini unutan, ve mitolojik işlenen cinayetler arasında kimliğini arayan bir gencin hikayesi anlatılıyordu. Beğenerek okudum. Altını çizdiğim kelimeler aşağıda yer alıyor ve kitapta adı geçen iki müziği de youtube de buldum, dinledim size de ekliyorum.

SAYFA 13: Müşterilerini şahsen karşılamayı tercih ediyordu.
SAYFA 17:  Evler de oturanlar kişiliklerini mobilyaları ile belli ediyordu.
SAYFA 20: Bir daha asla işe, duygularını karıştırmayacaktı.
SAYFA 29: Her şeye alışılıyordu.
SAYFA 31: Her koyun kendi bacağından asılırdı ve en iyi olan kazanırdı.
SAYFA 47: İyi olan kazanır.
SAYFA 53: Güven olmadan gevşeme olmazdı, gevşeme olmadan da  hipnoz.
SAYFA 61: Adli tabip varsayımlarda bulunamaz.
SAYFA 87: İş kalp yarası çekenler için son can simidiydi.
SAYFA 111: Vakaların çoğunda psikopat katiller yakalanırdı, çünkü bir hata yaparlar veya şans polisten yana olurdu.
SAYFA 117: Bütün sanatların kendi kuralları vardır.
SAYFA 123:  Herkes kendi yolunu izliyordu. Her şeye katlanmak gerekiyordu.
SAYFA 132: İnsan fakirse illa serseri mi olması gerekir?
SAYFA 153: Her gün yaşanan acı insanı dayanıklı hale getirmezdi. Yıpratırdı. Kırılganlaştırırdı. Zayıflatırdı.
İnsan ruhu, dayanıklılığının sınanmasıyla tabaklanan bir deri değildi. Duyarlı, nazik, içli bir zardı. Bir şok anında yaralanır, örselenir ve bunun izlerini hep taşırdı.
SAYFA 154: Kaygının, acının, tedirginliğin içeri girmesine müsaade eden şey, ruhun az yada çok gözenekli özelliğiydi.
SAYFA 161: Kimse başkalarının sıkıntısını anlamıyor.
SAYFA 165: Akıl en güçlü deliliktir.
Bir çılgınlığın gerçeğe dönüşmesi için başkalarına ve kendine karşı ikna edici olmak yeterliydi.
SAYFA 169: Bir suçlunun tek bir kurtuluşu vardı kaçmak.
SAYFA 177: İnsan vicdanı rahat olsa ortadan kaybolur muydu?
SAYFA 195:  Hayat sana iyi davranmamış anlaşılan.
SAYFA 253:  Bazen hatırlamamak iyidir.
SAYFA 286:  Ruhunun derinliklerindeki dalgalanmalar onu dünyaya karşı ilgisiz kılıyordu.
SAYFA 343: İnsan gördüğüne güvenmemeli.
SAYFA 360: Polis ve jandarma düzeni korumak için vardır.
Kurt meyvenin içinde değil. Kurt ile meyve uyum içinde.
SAYFA 384: Ama her kaçışın biz uzaklaşma olduğunu asla unutma.
SAYFA 396: İnsan gördüğüne inanmamalı.
SAYFA 398: Mutlu yaşamak için gizli yaşayalım.
SAYFA 400: İnsanlığı zehirleyen tek şey kültürdür. Orjinalliği, bireyselliği, yaratıcılığı öldürüyor.
SAYFA 408: Işık resmin varlık sebebidir.
SAYFA 409: Bir ressamın eseriyle işi asla tamamen bitmez.
SAYFA 412: Amatörlere güvenilmezdi.
SAYFA 441: Kimse yasalardan üstün değildir.
SAYFA 486: Umut insanı hayata bağlar
SAYFA 521: Eğer ceylanları arıyorsan suyun kaynağına gitmen gerekir.
SAYFA 531: Pislikten uzak durmanın çok basit bir yolu vardır. Pisliğin üzerine sıçramasına izin vermemek.
SAYFA 537: Söylenti zor çıkan bir boyadır.
SAYFA 546:  Tanıkları sorgulamadan önce, tüm önyargılardan uzak kalmayı tercih ederim.
SAYFA 550: Adaletin herkes için aynı olduğu söylenebilir.
SAYFA 572: İnsan çocukluğunda yaşadıklarının sonucudur.
SAYFA 579 : En büyük fatih savaşmadan yenmeyi becerendir.
SAYFA 580: Eğer çürümüşse meyveyi soyma.
SAYFA 599: Soruları sadece polislerin sorduğunu bilecek kadar film izlemişsinizdir. Polisler cevap vermez
SAYFA 602: Emniyetin duvarları sünger gibidir, her şeyi emer.
SAYFA 612: Ve gerçek katili bulmayı başarırsak, terazinin ibresi iyilerden yana döner.
SAYFA 616: İnsan kaderinden kaçamazdı.

Aşağıdakiler de kitapta adı geçen müzikler.................


               Bu güzel bıyıklıyı  geçen gün dayıma giderken çekmiştim.
 Bahçede uzun plastik saksıda ekili olan çuha çiçeklerimizden birisi.
Bu çiçekliğimiz sokak kapısının girişinden. Oraya da, çuha çiçekleri ekti annem.

Bu papatyayı çarşıya giderken çektim, dönüşte anneme alırım diye düşündüm.Hatta fiyat bile aldım çocuktan. İşim bitip döndüğümde maalesef satılmıştı alamadım. Onun yerine düz beyaz bir menekşe aldım.



3 yorum:

  1. Evler de oturanlar kişiliklerini mobilyaları ile belli ediyordu ..
    favori sözüm oldu :)
    ev dekorasyonu çok önemli..

    YanıtlaSil
  2. Ben bu kitabını hiç sevmedim.. Kurgu çok kötüydü. Vasat olmuş..

    YanıtlaSil