OKUDUM -39- AH BRE SEVDA AH BRE VATAN/DEMET ALTINYELEKLİOĞLU

24 Mayıs 2013


Bu kitap hakkında ne desem az gelir herhalde, severek, bazı yerlerde ise gözyaşları içinde okudum desem yeridir. İlk kurşunun
atılışını ve ilkokulda koro da iken okuduğum marşın sözlerini tekrar tekrar okudum.

Romanda 2 çift kahraman ve aileleri mevcut. 

İlk aşık çiftimiz İzmir' den  ENVER ve ELENİ. Bir Türk genci ile rum kızının imkansız aşkları var. Enver Türk  ailesinin bir ferdi, Eleni ise İzmir işgalinde HELEN ruhunu canlandıran Rum kızı. 
Birbirlerine asla kavuşamayan işgal gününde biten bir aşk.Sevdadan büyük sevdada varmış ki bu aşk, o gün Gazeteci Hasan Tahsin' in sıktığı ilk kurşunla bitmiştir. Vatan sevgisi aşkla baş eder mi????????

"AH VRE ENVERAKİ ELENİN SENİ ÇOK SEVİYOR."

İkinci aşık çiftimiz ise SELANİK' te yaşayan MEHMET ve FİDAN.
Onların öyküsü de, bir kuyuda son buluyor. O öyle bir kuyu ki, aldığını dahi geri vermiyor. 
POYRAZ ve GÜLLÜ' yü Rumların elinden STELYO amcaları kurtarabildi mi?
Balkanlara düşen ateş sönecek mi?

Osmanlı üzerinde oynanan oyunlar ve entrikalar eşliğinde mutlaka okumanız lazım dediğim bir roman bu.

Sayfa 289- Anafartalar da şehit düşen FERHAT'ın bir mektubunu size aktarıyorum.

"Hürmetli, kıymetli, velinimetim anacığım, babacığım. Cemil ve Enver kardeşlerim, Esma yengem, önce selam eder, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim. Beni sual edecek olursanız, iyiyim.
Bilmek istersin, diye yazıyorum bunları. Düşmanı buraya çaktık. Ne bir adım öne bırakıyoruz gelsin, ne bir adım geri bırakıyoruz kaçsın. Onlar da yaman dövüşüyor ha.... İngiliz gavuru, bunları bilmediğimiz bir diyardan getirmiş, diyorlar. Çok uzaklardan. Anzak mı ne; öyle bir şey diyorlar. .... O Anzak manzak amma; biz daha yamanız babam benim. Biz kale gibiyiz Cemilim. Enverim. Mehmetçiği bir göreceksiniz. Gavurun makinalısı altın saplı başakları biçer gibi vücutlarını tırpanlarken bile durmuyorlar. Biri düşse, öbürü atılıyor. Düşen yarasına bakmadan yerde sürünerek yürüyor düşmanın üstüne. Şehitler, sözleşmiş gibi toprağı avuçlayarak ruhunu teslim ediyor.................."




Altını çizdiğim satırlar aşağıdadır. Bu satırlar benim ruhuma uygun olanlar, eminim siz den birisi okusa farklı yerleri not alacaktır. Okuyan olursa paylaşsın lütfen. 
SAYFA 13: Ah bu deli İzmir, Vre denizi bile çapkındır. Kıyıda Kadın görmesin. Hemen delirir.
SAYFA 18: Fes, erkek olmanın, hem de yakışıklı, sevilen bir erkek olmanın mührüydü ona göre.
SAYFA 21: Savaş insanların ruhlarını, beyinlerini, düşüncelerini, planlarını, hayallerini, beklentilerini olduğu gibi sözcükleri de, değiştirmişti. Günlük hayatta kullanılan sözcükler bile artık ölüm ve dehşet kokuyordu.
SAYFA 27: Halklar kendi kaderlerini tayin etmeli.
SAYFA 28: Verilen sözler tutulmuyor.
SAYFA 30: Verdiğim sözlerin arkasındayım.
SAYFA 33: Allah sevenlerin yardımcısıdır.
SAYFA 37: Rüyada yasak, günah, haram olur mu?
SAYFA 50: Tanrı'nın yardımına güvenmekten başka çarem yok.
SAYFA 67: Bizde toprağın bedeli, alırken ödediğimizdir. Kanla alınan toprak altınla satılmaz.
SAYFA 77: Bir dostluk unutulmaz bir de düşmanlık.
Asıl hainlik dost zayıf düşünce ona düşman kesilmek değil midir?
SAYFA 78: Kafirle arkadaşlık eden ya imandan olur, ya canından olur.
SAYFA 84: Şehit kardeşine kaya gibi durmak yakışır.
SAYFA 87: Sevdalının yüreği dardır, kıskandı mı gözü karadır.
SAYFA 93: Düşmanlık eden düşmanlık bulur.
SAYFA 95: Sevgi, eninde sonunda kini alt ederdi.
SAYFA 107: Sevenleri kimse ayıramaz.
SAYFA 111: Erkek dediğin bir sevdasını, bir de acısını ele vermezdi.
SAYFA 116: Kardeş kaybetmek zordur.
SAYFA 118: Çocukların kulakları bu kadar büyük, dilleri bu kadar uzun olmaz.
SAYFA 126: Her şarkı söyleyen sevdalı mı olurmuş.
SAYFA 128: Aile akşam yemek masasında buluşur.
SAYFA 139: Türkler babalarından çok çekiniyordu.
SAYFA 156: Ölmüş bir ruhu taşımak zordu.
SAYFA 163: Erkek adam içer. Ama adam gibi içer. Adam gibi içemiyorsa, sağa sola bulaşıyorsa içmez. Nerede duracağını bileceksin. Adam gibi içersen vezir olursun. Yok durmasını beceremezsen rezil olursun.
SAYFA 165: Karşılıksız çekilen sevda adamı yer bitirir, verem edip yataklara düşürür.
SAYFA 170: Söz kainat kadar sonsuzdur. Söz bitti mi, her şey biter.
SAYFA 193: Hain adam da gurur ne arar?
SAYFA 211: Sesini yükseltme. Çocuklar analarıyla böyle konuşmaz.
SAYFA 233: Bugün sinen, yarın silinir.
SAYFA 243: Düşmanın dostu, benim düşmanımdır.
SAYFA 255: Biz, bir bayrağın önünde selam dururuz, bir Allahın huzurunda eğiliriz. Başımız da, ruhumuz da, fikrimiz de dağlar kadar dik.
SAYFA 256: Öyle çok konuşmak yok. Fakat ağzınızı açtınız mı, dost, düşman aslan kükredi sanacak.
SAYFA 257: Ordusuz devlet, askersiz millet olur mu?
SAYFA 264: Ana baba, evladından bıkar mı?
Ev ev üstünde olmuyor.
SAYFA 282: İnsanlar birbirine isimleriyle hitap ederler.
SAYFA 287: Bayrak dediğin rüzgarsız dalgalanmazdı ki.
SAYFA 291: Toprağın üstü de bir altı da.
Allah emanetini ne zaman alır belli olmaz.
SAYFA 295: Yavaşlık illettir.
SAYFA 319: Boşuna yalan şeytanın sözüdür dememişler.
SAYFA 324: İnsan sevdiğini üzer mi?
SAYFA 327: Yalanın ucu bir kere baş verdi mi arkası kolay geliyordu.
SAYFA 337: Diz çöken adamın gururu mu olurmuş?
SAYFA 341: Güçlü olan kalacak, zayıf olan gidecek.
SAYFA 354: Adam olanın ağzından söz bir kere çıkar.
Tutulmayan sözün bedeli candır.
Ağzımızdan söz bir kere çıkar.
SAYFA 375: Kurşun niyetten hızlıydı.
SAYFA 385: Savaşta son söz söylenmeden sulh olmaz.
SAYFA 408: Dinsizin sırtından kazanılan para haram olmaz.
SAYFA 416: Hepsi bilirdi esaretin ölümden beter olduğunu.
SAYFA 460: Sır bela demekti.
SAYFA 481: Yüksek sesle konuşmayın. Siz bu deniz ne dedikoducudur bilmezsiniz. Sesinizi alır, aklınızın almayacağı yerlere taşır.
SAYFA 484: Kardeş emaneti candan ötedir.
SAYFA 492: Her şey aslına döner.
SAYFA 497: Hayır da şer de senden.
SAYFA 513: İnsanoğlu çiğ süt emmiştir. Kimseye güvenmeyin.
SAYFA 517: Ne zaman bir bayrak sizinki, bizimki diye ayrılıvermişti?
SAYFA 563: Et nasıl tırnaktan ayrılmazsa, baba da oğuldan kopamazdı.
SAYFA 569: Yaşamak bazen ölmekten zordur.
SAYFA 573: Sevenleri ayırmak günahtır.
Olmayacak duaya amin denmez.
SAYFA 597: Bir kahramanla bir katili ayıran ince bir çizgi vardı.
SAYFA 600: Sevda insanı uçurur.
SAYFA 602: Mutluluk gibi keder de geçici idi.
SAYFA 611: Hayat keşke çocukların oynadığı kadar kolay ve mutlu olsa.
SAYFA 639: Memleket için kim ne diyorsa dinlemek lazımdır.
SAYFA 651: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
SAYFA 667: Cellatlar hiç geç kalmaz.
SAYFA 683: Adam olan sevda acısıyla ölebilirdi. Ama toprak yarasıyla yaşamak mümkünsüzdü.

Mülkiye marşı aşağıdadır. Lütfen okurken dinleyiniz.










1 yorum:

  1. Çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız.
    Demet Altınyeleklioğlu

    YanıtlaSil