İNCİ SÖZLÜKTEN BİR YAZI

04 Haziran 2015



"açılan ve yırtılan ayakkabılarımı tamir için bugün akşam saatlerinde ayakkabıcıya gittim.maksadım ayakkabıları tamire bırakıp pazara geçmekti.
gittiğim ayakkabıcı, derme çatma bir kulübede işini yapmaya çalışan ufak çapta bi tamirciydi.
bilenler bilir; antalya çallı’da ki opetin yanındaki parkta işini yapan bir ayakkabıcı bu bahsettiğim.

-‘’selamun aleykum ‘’ diyip kulübede oturan ihtiyar bir amca ve oğluyla el sıkışıp selamlaştım.
ihtiyar amcadan bahsedeyim biraz; 70 yaşını deviren, saçları beyazlamış, ellleri titreyen(parkinson nedeniyle sanırım) bastonlu bir amca kendisi.
bahsettiğim amca ben gelince ayağa kalkıp kulübeden dışarı çıktı, oğluna ayakkabılardaki sorunları anlattım. ben bunları anlatırken gözlerini üzerime dikti ve çözülmesini istediğim bir bilmece soruyormuşçasına söylediğim her sözü büyük bir ilgiyle takip etti. daha sonra nasıl tamir edeceğini kısa ve anlamı açık birkaç kelimeyle cevap verdi.
oğlundan bahsedeyim biraz, çelimsiz, kısa boylu, son derece soluk yüzlü bir adamdı, bir deri bir kemik kalmıştı ama daha gençti kendisi.
ne zamana hazır olabileceklerini sordum. acelem varsa istediğim bir çiftini hemen şimdi, acelesi yoksa tümünü yarına hazır edebileceğini söyledi.
yarın akşam bu saatlerde gelir alırım diye anlaştım adamla.

tam çıkıyordum ki, ihtiyar amca; -‘’beyefendi sizden bir şey rica edebilir miyim ?’’ diye seslendi
bende: - ‘’buyur amca’’ dedim
ihtiyar amca:- ‘’bugün hiç iş yapamadık, rica etsem ücretinin bir kısmını bırakabilir misiniz?’’ diye sordu.
o an, gerçekten kahroldum beyler. ücretinin ne kadar olduğunu sordum,4 ayakkabı için 15 lira istedi.bende pazardan alışveriş yapmak için ayırdığım 10 lirayı çıkardım, 
-‘’ücreti, ayakkabıları teslim alırken ödemeyi düşündüğüm için yanıma para almadım, 10 lirayla da pazara gidecektim amca.’’ dedim.
pazardan alacağım 3 liralık çökelekti beyler, oğluna bakarak; 7 lirasını şimdi versem, geri kalanını da yarın getirsem olur mu ? dedim
adam elini cebine soktu 1 lira çıktı beyler... babasına dönüp sende var mı diye sordu. babasıda; ''bendede yok oğlum'' dedi.. başları eğikti beyler..
adam 10 lirayı alıp, şurdan bozdurayım ben hemen gelirim dedi.
o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü , ne yapacağımı ne diyeceğimi bilemedim..
birkaç adım atmadan seslendim adama, -abi, pazar yarında var nasıl olsa, yarın giderim para sizde kalsın, yarın da geri kalanını getiririm dedim.
babası olmaz öyle şey,ayıp olur dediyse de, ben üsteledim.
hayırlı işler, kolay gelsin diyip oradan ayrıldım ve eve doğru yürümeye başladım.

dönüşte evin yolu bitmedi, gözüm yaşardı baba ve oğulun hallerine..
nasıl yardım edebileceğimi düşündüm aklıma bir şey gelmedi beyler.bende üniversite öğrenciyim neticesinde, ailemin durumuda çok iyi değil.
aklıma buraya başlık açarsam, belki birileri bu ayakkabıcı abimizi öğrenir, bir işi varsa ona yaptırır, en azından az da olsa bi katkım olur diye düşündüm.
biraz uzun oldu ama yaşadığım olayı size aktarmak istedim.
ayakkabıcı abimiz bahsettiğim gibi antalya- çallı’da ki opetin hemen yanında ki dolmuşların geçtiği havuzlu parkın yanında ufak bir kulübede.


Yazının devamı
https://eksisozluk.com/entry/51762775

1 yorum: