OKUDUKLARIM 183 / KADIN YOK SAVASIN YUZUNDE

26 Ağustos 2017


2015 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç'in ilk eseri ve kurduğu türün ilk örneği sayılan Kadın Yok Savaşın Yüzünde, II. Dünya Savaşı'nın kadınlar 'cephesinde' nasıl yaşandığını belgeleyen çok güçlü bir sözlü tarih çalışması… İsveç Akademisi, Svetlana Aleksiyeviç'e Nobel Ödülü verdiğinde yazarın "yeni bir edebi tür" yarattığını belirtmiş, eserlerini de "duyguların ve ruhun bir tarihi" sözcükleriyle betimlemişti. Aleksiyeviç uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren özgün dokümanter tarzıyla, kendilerine nadiren konuşma fırsatı verilen, yaşantıları da çoğu zaman ülkenin resmi tarihine karışarak yitip giden sokaktaki insanların hikâyelerini kayıt altına alıyor. Kadın Yok Savaşın Yüzünde'de Aleksiyeviç, tarihin gelmiş geçmiş en kanlı savaşını vererek faşizmin yenilgiye uğratılmasında büyük pay sahibi olan ve bu uğurda en az yirmi milyon insanını kaybeden SSCB'de kadınların -kadın piyadelerin, sıhhiyecilerin, keskin nişancıların, çamaşırcıların, kadın cerrahların, pilotların, keşif erlerinin, partizanların- Nazi işgalini nasıl göğüslediklerini, böylesi bir savaşta kadın olmanın zorluklarını nasıl deneyimlediklerini Sovyet ülkesinin dört bir yanından bir araya getirdiği tanıklıklarla belgeliyor ve unutuluşun girdabından kurtardığı bu hikâyeleri edebi bir toplam halinde önümüze seriyor.


Kadın gözüyle savaş... Bir gece de beyazlayan saçlar. 2. dünya savaşında Rus kadınların savaştaki görevleri, yapmış oldukları fedakarlıklar, aşkları, şarkı söylemeyi, dans etmeyi ve elbise giymeyi unutmuş kadınların kısa kısa savaş anıları...

Ladoga gölünün buzları üzerinde koşuyoruz. .
Hücuma gecmisiz.birden siddetli atese maruz kaldık. Etraf su,yaralanan anında dibi boyluyor.
Ben sürünüyor yaraları sarıyorum; birinin yanına gittim ,bacaklarından yaralanmış, bilincini yitirmek üzere, ama itiyor beni,elini çantasına sokuyor. Acil durum erzağını arıyor.
Ölmeden önce karnını doyurmanin derdinde.
"Erkekler açlığa çok zor dayanırdı.Açlık ölümden beterdi onlar icin"
 **************************************
Sofya konstantinovna dubnyakova/sıhhiyeci
Insan yüzünün yontulması uzun zaman alır.
Ruh ağır ağır şeklini kazanır onda.
"Oysa savaş kendi insan suretini hızlı bir şekilde yaratıyor. Kendi portrelerini çiziyor "
 **************************************
Annem bana bir dua yazmıştı. Madalyonumun içine koymuştum onu. İhtimal faydası oldu ki eve dönebildim. Muharebelerden önce madalyonumu öperdim....
 **************************************
_Nöbetçi olduğum gecelerden birinde ağır yaralıların koğuşuna uğramıştım. Bir yüzbaşı yatıyordu...Doktorlar gece öleceği konusunda uyarmışlardı beni. ''Sabaha çıkmaz,'' demişlerdi...''Söyle,'' dedim ona, ''senin için yapabileceğim bir şey var mı?'' Hiç unutmam....Birden gülümsedi, perişan yüzünde aydınlık bir tebessüm belirdi: ''Gömleğinin önünü açsana...'' dedi. ''Bana göğsünü göster.....Karımı görmediğim o kadar çok oldu ki...'' Ne yapacağımı şaşırdım,daha kimseyle öpüşmemiştim bile. Bir şeyler söyledim cevaben . Kaçtım yanından, bir saat sonra döndüm. Ölmüştü. Yüzünde hala o tebessüm vardı.....

4 yorum:

  1. Nobel ödüllü kitapları sırayla okuyasım var da.. Fırsat bulamıyorum. Paylaşım için teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Bu kitabı severek okuyacağım gibi duruyor :)

    YanıtlaSil