BİR ÇUVAL CEVİZ HİKAYESİ

27 Eylül 2017



Geçen hafta bahçemizdeki tek ceviz ağacını biz kilolu olup ağaca çıkamadığımız için komşuya silktirdik. Ayıklar iken eldiven giysem de ellerim kınalandı biraz mis gibi kına kokuyor ellerim. Cevizi Konya /Ilgın'dan getirmiştik. İnce kabuklu, içi dolu cevizimizin. Geçen sene fazla ceviz yoktu, annem keselim bahçeye gölge yapıyor dedi, ben bunun üzerine ağacı korkuttum. Bunu nette okumuştum ve uyguladım. Elimde balta ağacın gövdesine dayandım, ya bol ceviz yaparsın, ya da bu balta ile annem seni kesecek dedim:)) Bu sene maşallah dallar yere eğildi. Gerçi tüm meyve ağaçları bu sene bol ürün verdi, kış sert geçecek galiba...

Şimdi cevizi kurutma ve hırsızlardan kurtarma zamanı. Hırsız iki çeşit, biri karga biri de insan....
Karga ağaçtan çalıyor.....
Size yazacağım bu olayı  5-6 yıl önce yaşadım. İşyerine hafta sonu pazar günü iş için gittik. Ya sayım yapacaktık ya da hatırlamıyorum ama barkod sistemi başlangıcı için depo düzenine gitmiş olabiliriz, neyse. Odamızın bitişiği sistem makinalarının da olduğu satış ve bizim ortak kullandığımız  arşiv odası. Bu odaya satışçılar tarafından bırakılmış firmamızın bayilere hediyeleri var. Bunların arasında montlar da var. Çocuklar uzun zamandır şefin başının etini yiyorlar illa bu montlardan istiyoruz diye, satış müdüründen izin al diyorlar. Ben pek fazla karışmıyorum çünkü ağzımı açsam sana ne diyecekler adım gibi eminim. 
Sayım yaptığımız o pazar günü, iş bitiminde çocuklar yine istemeye devam ettiler ve şefte alın dedi, hepsi bir tane aldılar, bana da bir tane verdiler. Ben de ihtiyacı olan bir tanıdığımız var ona veririm diye düşündüm ve aldım. İrsaliye ile çıkış olması gerektiği halde bu olmadı herhalde pazartesi satış bölümünde halledilecek dedim.  Montu aldık ben eve geldim ceviz çuvalının da o odada olduğu montu sandalye üstüne koydum.  Ertesi gün 16:00 / 24:00 olduğum için gündüz evde idim, hatta annem bel fıtığı ameliyatından yeni kalkmıştı ayağa, ağbim de evde şekerden ayak altında yara olduğu için yatıyordu.  Ben iş için durağa servis aracına çıktım işe geldim, rahmetli babamda kahveye gitmiş. Mutfak tarafında kapımızı kilitlemeden çekmiş sadece kapamış. O kahvede iken eve biri o kapıdan giriyor ve sadece bir çuval cevizi alıp çıkıyor, başka hiçbir şey almamış. Madem hırsız girdi niye montu almadı dedik babam eve giren bir haram var ki bizim malımız gitti dedi. Ertesi gün çocukları mont konusunda sıkıştırdığımda sadece şefin haberinin olduğu satış müdürünün bilgisinin olmadığını söylediler. Yani bir hırsızlık malı idi alınmış olan montlar. Benim çok moralim bozuldu. Yalan ile iş yaptılar, beni de o yalana ortak ettiler. Bir yalan  karşılığı bir çuval cevizden olduk. 
Bu da rahmetli babamın haklı olduğu bir konuya ders idi. Dışarıda bulduğun parayı veya eşyayı kendi cebine ve evine karıştırırsan senden iki kat fazlası çıkar..... 

6 yorum:

  1. Haksız kazanç olunca fazlasıyla çıkıyor sonrasında elinizden.Babanız doğru söylemiş.Bu arada cevizi de iyiki korkutmuşsunuz.:)

    YanıtlaSil
  2. Subhanallah kesinlikle inanırım buna.
    Ne zaman bişey kaybolsa geri gelir derim ya da birinin hakkı yerine geldi derim evet doğrudur ilahi adalettir bu manen de yaşarız bunu bence.
    Rabbim babana rahmet etsin ondan razı olsun inşallah ne güzel söylemiş.

    YanıtlaSil
  3. Ahhh keşke haram mal yiyen, haksız yere kazanç sağlayan ve bunu bile bile, gözümüzün içine baka baka yapanlardan da çıksa!!!

    Bu arada ceviz ağacıyla resmen bir korku filmi çevirmişsiniz :D Bak adını bile buldum:
    "Ceviz Ağacı'nın Sessiz Çığlığı"

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet resmen korku filmi idi ama uygulanan bir olaymış, ben de geçen sene öğrendim ve uyguladım.
      Sevgiler,

      Sil