GÜN -4-

05 Ekim 2017


Günaydın mı diyeyim yoksa tünaydın mı diyeyim....... Ben bu satırları yazarken akşamüstü oldu bile ( yani perşembenin)
Bu gün bir değişiklik yapayım elime fotoğraf makinamı alayım dedim ve öyle de oldu. Sarman oğlumun bu pozunu alıp alladık süsledik size sunduk efendim. Kendisi günlük D vitaminini almakla meşguldu fazla da rahatsız etmedik.
Sabah kalka kalka 9 da kalktık biraz geç oldu ama bunun çoğu yatakta bir oraya bir buraya dönmekle geçti. Annem tabiki kahvaltısını yapmıştı, bana yine ekmek arası düştü. Allahtan ağbim KIRKLARELİ pazarından gelirken sandviç ekmek almış, bakkala gitmekten kurtuldum. Yoksa sabah sabah kahvenin önünden geçmeyi hiç sevmiyorum. Öküz trene bakar gibi bakıyor bizim insanlarımız, Höst demek istiyor insan. Ya sabır diyorsun.
Baktım annem bahçeye çıktı, kış geliyor ya şimdi hangi çiçeklerini içeri alacak yavaş yavaş onları seçiyor toprak, saksı yeniliyor. Anneme şimdilerde dışarıdaki sardunyaları ve soğanlı çiçekleri için, peynircimizden teneke alıyoruz, plastik saksılar güneşte eridiği için teneke ile değiştiriyor şimdi onları, seneye boyamak lazım tenekeleri. Kelek turşusunu kurmaya başlayacaktı. Bana cevizleri dışarı çıkar dışarda kurusunlar ben bahçede iken dedi. İki etmeyiz hemen çıkardık cevizlerin kurumayanlarını güneşe serdik.
Daha sonra ben evde işler ile uğraşırken kendisi kelek turşusunu kurmaya başladı, ama şişe ufak geldi. Ne yapalım dedi, el mecbur yeni şişe lazım dedim yoksa malzeme ziyan olacak. Özlem zaten hazır çarşıya inmeye:))) bu son güzel günleri iyi değerlendirmek lazım. Zaten inmek için 2 sebebim daha vardı. Dün aşure resmini instagrama koyunca kuaförüm hani bana, hani bana demişti ve 1 kavanoz onun için ayırmıştım. İkinci sebebim ise ağbim ptt çalışan bir bayana naf nafın kazaklarından var istermisiniz diye sormuş, bayanda bir görelim demiş. O da 4 tane kazak getirmişti oraya götürmem gerekliydi kazakları. Hemen üstümü değiştim, kazakların poşetini ve aşureyi aldım ben attaaaaaaaa :)))))))
Ptt ye gittim bayanın biraz işi var, kenarda beklemeye başladım, iş varken bunları ona göstermek olmazdı. Bu arada bir amca geldi beni sırada bekliyor zannedip buyrun hanfendi dedi. Estağfurullah siz buyrun dedim, saygısızlık etmedim. İçeride kimse kalmayınca bayanlara kazakları gösterdim. Çok zevkliyimdir o dört kazak içinde bir tanesini çok beğendim S beden olmasa ben el koyacaktım o kazağa ilk satılan o oldu. hopppppppp 35 tl cebe girdi. Diğer bayan kararsız kaldı olurmu olmazmı diye bir kazağı deneyin dedim, arka tarafa geçti denemeye. Bu arada bayan;
- Özlem abla başka güzel modeller var mı ?
- Bilmiyorum, bakmam lazım oda ancak önümüzdeki perşembe olur.
- Ben fuşya rengi seviyorum o renk birşeyler varsa bana getirirmisin?
- Tabii getiririm.
Bu arada diğer bayan da kazağı denemiş, olmuş hopppppppppp bir 35 tl daha cebe girdi.
Eh tabii Özlem'e bu paradan bir sütlü nescafe parası çıkarmı diye ağbiye telefonda sorduk:)))
Hemen yan cafe MİO ya geçip bir sütlü nescafe istedik.
Ehhh ortaya böyle bir poz çıktı. Kitap dünkü aldığım kitaplardan biri.

Sırada kuaförüm vardı, tıpış tıpış oraya doğru yola çıktık. Yolda ucuzlukçudan turşu şişesi ve musluk temizleyicisi aldım. Kuaföre geldim. Baktım daha kahvaltı yapmamışlar. İçeride de sadece merhabamız olan sevdiğim bir bayan var. ( sevmekteki kastım gülüş olayı, gülen insanı severim). Hadi gelmişken mihraba biraz bakım yaptıralım dedim. Siz kahvaltı yapın bana da pedikür suyu verin dedim. Bin bir ısrar gel özlem abla falan, zorlamayın yemeyeceğim, girmeyin kanıma, kilo vereceğim derken onlar kahvaltıya başladılar. Neyse , pedikür, fön, kaş, bıyık derken biraz mihrabı rahatlattık. Yürüyüş yapa yapa 20 dakika da eve vardım. Bu sefer de şişe büyük geldi malzeme doldurmadı. Hadi Özlem tekrar attaaaaaaaaaa ama bu sefer minibüsle 
pazara. Bu gün şehrin 2. pazarı kuruluyor. 1 kilo çakır domates, 1 karnabahar ve 1/2 kg mantar aldım. Poşetler ile elimde minibüse ilerlerken baktım ağbimin torunu,
- HİRAAAAAAAA
- Büük halaaaaaaaaa
öpücük aldık.
- Paya ver.
- Annen çalışmıyor mu?
- Çalışıyoooo
- Sana para vermiyor mu?
- Veyiyoy ama bakkala gidince bitiyooo
Hadi bakalım Özlem sen büyük halasın, kırma kızı ver para. El cebe girer bir 20 tl çıkar, ( Bu arada ağbimin ısmarladığı bir kahve parası benden 2 kahve olarak çıkmış oldu:))) )
 Parayı alan kızımız babaannesi ile birlikte doğru çocuk parkına girdi. Ben de minibüs ile eve döndüm. Annem turşuyu kurmaya başladı tekrar. Ben akşam yemeği kuru fasulye ve tavuklu mantar yaptım. Bu arada birkaç poz daha çekim aldım bahçeden.


 Turşularda bitti bizde bittik, bellerimiz ağrıyor vallahi. Akşama yattığımız yeri bilmeyiz artık.  Bu da son turşumuz kelek, karnabahar  falan karışık işte.


Hava kararmaya başladı ben den gün bu kadar. Gece rutindir artık. Yazları genel de asma altında komşular ile çaydayız ama hava artık müsade etmiyor. Bu gün film izlemedim darısı herkesin başına demeyeyim. Kitap kadar film de severim. Ağbimin işten gelmesi gece 24:00 bulacak bu akşam. Annem yattı ben de müsadenizle kitaplara kaçayım.
öpüldünüz........





2 yorum:

  1. Valla bravvo size, ölsem tekrar tekrar sokağa çıkmayan tembellerdenim ben ;-)) Elinize sağlık, çiçek resimleri harika...Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben sokağı sevenlerdenim, ev sıkıyor.
      Sevgiler,

      Sil