OKUDUM 11 - ÇIRAK -

15 Mart 2018



Alice Allevi, genç bir adli tıp stajyeridir.

Biraz kafası karışık ve sıklıkla aklı başka yerde olsa da mesleğiyle ilgili öğrenmesi gereken çok şey vardır. Çalıştığı enstitüde durmadan aşağılanmasına, üstleri tarafından mesleğe uygun görülmemesine karşın kesin olan şey, mesleğini çok sevdiğidir.

Alice, arkadaşlarının sevgisi, aynı evi paylaştığı Japon arkadaşı Yukino'nun ona verdiği yaşam enerjisi, iş arkadaşı ve amiri olan Claudio ile cinayete kadar olan arkadaşlığı (belki de arkadaşlıktan da öte bir şey) sayesinde cesaretlenerek tüm olumsuzluklar karşısında direnmeye çalışır.

Bir adli tıp çalışanı olduğu için suç mahallinde inceleme yapmak sıradan bir iştir, cinayet günlük iş akışının bir parçasıdır.
Fakat bu sefer....

Alice, Roma'daki o lüks daireye girdiğinde, yerde yatan genç kızın cesedini ve kanlar içindeki başını görünce bu davanın diğerleri gibi olmayacağını anlar. Çünkü bu sefer kurbanı
tanımaktadır.

"Detaylar maalesef beni etkiliyor ve zaten genel olarak beni hep detaylar etkiliyor. Çıplak ve biraz da düztaban olan ayaklarıyla yerde yatıyor. Gulia'da gördüğüm şey beni gözyaşlarımı tutamayacak kadar etkiliyor. Kimbilir hangi işportadan aldığı renkli ve eskimiş bilekliği, önümde duran cesedin içinde bir zamanlar yaşam dolu genç bir kızın yaşadığını hatırlatıyor."

Pisliğin içine düştüğün zaman oradan çıkmak için zekanı kullanman gerekir.
Hayatın bazı darbelerinin ya üstesinden gelir, hayatta kalırsın ya da boyun eğer, her şeyden vazgeçersin.
Sorular sormak iyidir ama mantıklı oldukları sürece.
Ne kadar hayal kurarsan kur, önünde sonunda gerçekler hayallerini paramparça ediyor.

6 yorum:

  1. İlginçmiş merak ettim .

    YanıtlaSil
  2. hımmmmm polisiye gerilim he bu yazarı kitabı duymamıştıım :)

    YanıtlaSil
  3. GerçektEn merak ettim. Hiç duymamistim bu romanı. Okumak gerektiğini düşünüyorum. Kaleminize sağlık 😊

    YanıtlaSil