BAHARDAKİ SABAHI SEV

29 Eylül 2018

BAHARDAKİ SABAHI SEV

Bahardaki sabahı sev, ama hangi bahar ilk mi son mu? 
Bence ilkbahar o kuş sesleri insanı mest eder.
Dışarı çıktığında ise esen ufak bir rüzgar, alır seni kim bilir nerelere götürür.
Bu sabah ise kasvetli bir hava vardı, sobayı kurduk bizde, kasırga geliyor ya soğuğa hazırlık yaptık.


# fallingstar  akımına karşı #kitapokumaakımı başlatıldı. 
Başlatan @okuranne 
Sizlerin de katılımızı bekleriz. Ben yukarıdaki kare ile katıldım.
Saçma sapan düşüş sahnelerinden iyidir.


İsimli 6 bölümlük diziyi nihayettinde bitirebildim.

Yağmur dinince markete gittim, alışveriş yaptım. Daha sonra parkta otururp çay içtim ve kitabımdan okudum. Şu an evdeyim ve film izliyorum. 



İZ BIRAKMA FİLMİ

Portland şehri dışında insanlardan uzak bir şekilde yaşayan baba ve kızının hikayesine odaklanan filmde, diğer insanlar tarafından bulunma riskine karşı sürekli yer değiştirmektedirler. Sürekli ormanda hayatta kalmaya çalışan baba ve kız bir şekilde yakalandıklarında şehir hayatının getirdiği ezici yaşam mücadelesine ayak uydurmaya çalışacaktır…

Hava soğumaya başladı geceleri battaniyeleri çıkarsak iyi olur, Bol filmli,kahveli, kitaplı geceler hoş geldiniz...



OKUDUM 30- SOĞUK KALP

27 Eylül 2018

OKUDUM 30- SOĞUK KALP

Yazarın okuduğum ilk kitabı idi. Yazımı, polisiye ve psikolojik içerikli kurgularıyla, gayet güzel. Olay dedektifler tarafından değil, bizzat kurban edilmeye çalışılan bayan tarafından aktarılıyor.

Dana NOLAN bir seri katilin ağır işkencelerine maruz kalmasına rağmen kurtulur. Ama eski yaşamına bir türlü dönemez. Artık insanların kendisine bakış açılarını da eskisi gibi değildir. Gençlik yıllarında kaybolan arkadaşını araştırır iken tekrar tehlikenin içine girer.

Nefes aldığımız sürece umut vardır.
*****
İnsanlar mantık çerçevesine oturtulmayacak şeyleri bile anlamlandırmak isterler.
*****
Hayat bizi kırmayı deneyebilir. Ancak bunu kabullenip kırık kalmak zorunda değiliz.
*****
Hepimiz değişiyoruz. Yanlızca nedenleri farklı hepsi bu. Bazı insanlar istedikleri için değişirler, bazıları ise mecbur kaldıkları için. Bazen bir seçimdir, bazen de değildir.
*****
Hiçbir şeyin iç yüzünü doğru düzgün bilmeden çok zeki olduğumuzu düşünmemiz ne kadar gülünç.
*****
Sanırım gerçek eninde sonunda ortaya çıkıyor, tıpkı bir kıymık gibi. Çıkarırken, battığından daha fazla canını yakıyor insanın.
*****

SONBAHAR BAHANEYDİ, YAPRAK SIKILMIŞTI AĞAÇTAN

25 Eylül 2018

SONBAHAR BAHANEYDİ, YAPRAK SIKILMIŞTI AĞAÇTAN

Eylül dedik sonbahara girdik dedik ama yazı yaşadık. Buna da pastırma yazı dedik:)) 
Bugün ise resmen kış ben geliyorum dedi.. Bir rüzgar bir yağmur atışı vardı görülmeye değerdi. Ben yine her zamanki kiyafetlerimi giydim, kot, tshirt,hırka ve spor ayakkabıları. Çarşıya bir gittim, karnım aç börekçinin dışarıdaki masalarına oturdum, az patatesli börek ve limonata söyledim. Oturduğum yerden çevreyi gözlemler iken panço giyende gördüm, şal takanda, hatta bere takanda. Durun ayol daha şimdiden böyle örtünürseniz kışa ne yapacaksınız??????????????



Herkes aynı değil tabi üşüyende var üşümeyende, bende ki tek değişiklik terlik yerine spor ayakkabı giymek oldu oda mecburen yağmur atıyordu çünkü.
Bu sene bazen pazarlara gitmekle ağbimin arkadaşlarından hediyeler aldım. Mesela Şefik ağbi kot satıyor elinde 2 model benim beden kalmış onları bana hediye etti, bir başkası eşofman altı hediye etti. Bunların paçaları uzundu, bende terziye verdim paçaları yapılsın diye bugün onları aldım. Ödemelerimi yaptım telefon, internet vs. Daha sonra arkadaşım ile buluştuk 2 lafın belini kırdık kahve içer iken. 
Eve geldim, yolda gelirken ekmeklerimizi de aldım. Baktım komşu hakime abla bizde. Kendisi belden rahatsız destekler ile yürüyor. Evi de 4. kat elektrikler kesilmiş, asansör çalışmıyor aşağıda kalmış eve girememiş, bize gelmiş. Allah ne verdi ise üzüm, peynir, ekmek hep beraber yedik, onunla da sohbetin belini kırdık.  Hakime abla gittikten sonra akşam yemeğini yaptım. Aşağıdaki filmi izledim


Olga işini seven bir avukattır, annesi rahatsızlanınca bilmediği aile sırlarına ulaşır.

Macaristan filmi...

Yarın için yapılmış bir planım yok, ama şimdi bir planım var oturup kitabımı okumak
BABAYYYYYYYYY CANLAR





36-37-38-39 HAFTALAR

36-37-38-39 HAFTALAR



36. Hafta: Hep hatırlamak istediğiniz bir şey.
Sadece günü yaşa

37. Hafta: İnsanlar sizi nasıl tarif etsin/hakkınızda neler söylesin isterdiniz?
Bunun cevabını siz vereceksiniz, ben niye kendimi övöe yoluna gideyim ki,

38. Hafta: Hayran olduğunuz/takdir ettiğiniz biri hakkında yazın.
Yok arkadaş yatın kalkın, Atatürk 'ün kurduğu Cumhuriyet' e dua edin. Tarif edilemez kelimelere dökülemez hayranlığımız.

39. Hafta: Halinizden memnun olmanız için ne lazım?
Mutlu olmam lazım. Bunun içinde tatlı yemem lazım:))

İÇİMİ AÇTIM SANA GÜNLÜK..

24 Eylül 2018

İÇİMİ AÇTIM SANA GÜNLÜK..


Bir kaç gündür havalar bir güzel anlatamam, tam temizlik havası dedim temizliğe giriştim. Allahtan mutfak çabuk bitti, yoksa çok oyalanıyordum orada.
Bir sonraki gün arkadaşla buluştuk, çay kahve içtik sohbet ettik. Eskiişyerindekilerin bir güzel kulaklarını çınlattık desem yeridir. Kısaca dedikodu yaptık.
İki üç gündür yine kitap okuyamıyorum, havalar bozuluyor, kitap elime alıyorum, havalar iyileşiyor kitabı elimden bırakıyorum.
Müge ANLI ve Esra EROL programlarıda başladı, annemin TV saatleri belli artık. Umarım sedanur olaylarına bir daha rastlamayız.
Dün komşumuzun mevlüdü vardı, annem sinir küpü olarak eve döndü. Ağbimin boşandığı eşinden olan kızı gelmiş oraya elini öpmemiş. Haklıda, eve geldi bağrındı durdu. Daha sonra kız geldi bize bir de o zaman ağız dalaşı oldu sormayın gitsin. Kızın dili fazla uzamış nerdeyse evden uğratacaktım, ağbimin hatırına sustum. bir daha böyle bir duruma izin vermeyeceğim. Ağbime anlattım durumu, ne soktun eve dedi. Hadi yeğen diyorsun darılmasın diyorsun ama bu şekilde de olmuyor. Annem yıpranıyor sonuçta sanki ayrılmalarından annem sorumlu. Tüm hata anneannesinde o zaman evlilik olmayacaktı, illa bu iş olsun diye annaanne ısrar etti.
Geçinemediler, ayrıldılar sanki annem suçlu annemin üzerine geliyorlar.
Bugün bu moral bozukluğunu atlatmak için çarşıya indim dolaştım dolaştım, bir şey almasamda mağazalara girdim çıktım. En sonunda kuaförde aldım soluğu saçlarımı boyattım. Ordan çıktım pazara gittim, balık ve meyve aldım, ağbime de turşuluk salata almasını söyledim döndüm.
Siz olsanız nasıl davranırsınız böyle bir yeğene??????????

HÜZÜN DEDİĞİN MUTLULUĞUN BİR KÖŞESİNDE SAKLI

21 Eylül 2018

HÜZÜN DEDİĞİN MUTLULUĞUN BİR KÖŞESİNDE SAKLI

Derinden derine mutsuz ve rahatsız olduğumuz anlar, hayatımızın en güzel zamanlarına gebedir. O rahatsızlık yüzünden harekete geçer, hatalı alışkanlıklarımızı terkeder, yeni yollar ve daha doğru cevaplar aramaya başlarız.

M. Scott Peck

Kahve tadında bir günümüz olsun inşallah. Eylül ayındaki pastırma sıcaklıklarını yaşıyoruz. Sonbaharın güzel günlerini kaçırmamak lazım. Ben kitabımı çantama alıp parka gidiyorum bir 2 saat takılıyorum. Okumalarım biraz hızlandı diyebilirim. Hatta film izlemeye bile başladım.


Laura (Yvonne Strahovski), uzak bir göl kenarındaki müstakil eve 2 kızı Kayla ve Maddie’yle birlikte tatile gelmiştir. Geçmiş yıllarda bazı gizemli olaylara ev sahipliği yapmış evin etrafına gece indiğinde, cani ruhlu birinin onlar için hazırladığı kabusun ortasına düşerler. Anne ve kızları, geceyi sağ salim atlatabilmek için her yoldan mücadele etmek zorundadır.



Cinayet dedektifi Ray Archer ve ortağı suç profili uzmanı Wil Ruiney, şehrin en bilinen seri katillerinden birini yakalamakla görevlendirilir. Katil, bir çocuk oyunu olan 'adam asmacayı' temel alarak insanları katletmektedir. Archer ve Ruiney, dünyanın karmaşık kapılarını aralayarak katilin izini bulmaya çalışacaklardır. Bir gazeteci ise dedektifleri takip ederek suç serisi hakkında haber yapmaya çalışır.




Heyecanını kaybetmeye başlamış evliliklerine hayat öpücüğü vermek isteyen Anne (Toni Collette) ve Bob (Harvey Keitel) çifti Amerika'dan kalkıp Paris'te lüks bir köşke taşınmıştır. Bir akşam evlerinde verecekleri davette, masada 12 değil 13 kişinin bulunacağını öğrenen Anne, bu uğursuz sayıdan kurtulmak için hiçbir davetlinin tanımadığı evin baş hizmetçisi Maria'yı (Rossy De Palma) 14. kişi olarak masaya oturtmaya karar verir. Olduğundan bambaşka bir insan gibi davranmak zorunda kalan Maria'ya konuklardan David Morgan'ın (Michael Smiley) büyük ilgi göstermesi ve kısa sürede aralarında bir aşk başlaması, Anne ve Bob'un hesaplarını alt üst edecektir.



Soğuk kalp kitabını okuyorum.

Kışlık hazırlıkları halen devam ediyor. Komşu tarhana çıkarıyor bizde yardım ediyoruz ne deniyor buna imece miydi? 
Bir diğer komşunun pazar günü mevlüdü var, o gün pilav yapılacak bu da yardımlaşarak yapılıyor. Eskisi gibi olmayan hava yüzünden dışarıda oturamıyoruz artık, içerilere sığındık. Yakın zamanda kütüphaneye uğramalıyım yeni kitaplar var mı bakmalıyım. 

Birde aşure ayı girdi aşure yapılması var sırada.

Kafa dergisinin Eylül sayısını okudum bitti.


Bu gün arkadaş ile buluştuk, birer soda ayran içip çarşıda turladık. Yeni açılan bir börekçi vardı oraya girdik, şimdi mide yanmasından kıvranıyorum şimdi:)) 

Gidip bir tane daha soda içsem iyi olacak.

OKUDUM 29- SANDIK LEKESİ

OKUDUM 29- SANDIK LEKESİ

İçinde kısa kısa öykülerin yer aldığı, okuması su gibi geçen bir kitap.

Bütün acılar kötü kokar.
*****
En sevimsiz meleğimiz şeytanın bile dokunduğunda iyileştireceği bir yara vardır. Önemli olan yara ile şeytan arasındaki kavuşmanın esası.
*****
Bitkiler tıpkı insan onuruna benzer. Yalnız bir kez yerinden sökebilirsin
*****
Unutma ki, bildiğin bir çok şey bir gün ayağına takılabilir.
*****
Göç demek, göç yolunun kendisi demekti. Hem terk etmek hem varmak hem de geri dönmek, hep aynı yolu denemekti.
*****
Bitkilerle kadınların tek ortak noktası vardır, her ikisi de hiç bir zaman bildiğin gibi değildir.
*****
Yaşam, yalnızca aklından geçenleri vaat eder.

ASLA MİMİ

20 Eylül 2018

ASLA MİMİ


http://sadevederin.blogspot.com/2018/09/asla-mimi.html

Gördüm bende katılıyorum.

ASLA AFFETMEM

Taciz edici sözler eden kişileri...

ASLA VAZGEÇMEM

Ailemden, sakin yaşamımdan...

ASLA HAZETMEM

Alay etmekten, edilmekten.....

ASLA YEMEM

Limon...

ASLA BİTMESİN

Kitaplar, sevgiler, aşklar....

ASLA GİTMEM

Bilmediğim mekanlara....

ASLA SÖZ ETMEM

Yaşanmışlıkları......

ASLA DEMEMELİ

Küçük düşürücü sözler.....

ASLA İTİRAF ETMEM

Sırları....

ASLA YAPMADIM

Yüzmek, yüksekten atlamak....




35. HAFTA

19 Eylül 2018

35. HAFTA


Kendiniz hakkında çok sık paylaşmadığınız bir bilgi?

Geçmişe dair kırgınlıklarımı paylaşmam.
Aile hayatındaki atışmalar ve problemleri paylaşmam.

TERAZİ TARTIYLA HER ŞEY VAKTİ İLE ÖLÇÜLÜR.

18 Eylül 2018

TERAZİ TARTIYLA HER ŞEY VAKTİ İLE ÖLÇÜLÜR.

Bir kaç gündür yazamadım günlüğümü. Cuma - cumartesi - Pazar
109 yıldır kurulan pavli panayırında idim. Ağbim ile birlikte satış yaptık. Yine sabırları çektim durdum. Henüz daha mallara yeni zam geldiği için, insanlar  alışamadı pahalı buluyor. Ağbim orada kaldı, ben her gün gidip geldim. Cumartesi komşumun engelli kızı Fatma'yı götürdüm. Ailesi pek dışarı çıkmasına izin vermiyor. Onun içinde bir değişiklik oldu. Halasının bir tanesi olan ağbimin torunu HİRA da orada idi.  Birazcık sevdirdi kendini, fazla değil. 
Fazla öpme amaaaaaa:)))


Okumaya çalışıyorum...
Okumaya da film izlemeye de kendimi tam veremedim bu yaz. 6 bölümlük diziyi bile bitiremedim daha.



Dün akşam panayırın sonu idi, yağmura yakalandık malın bir kısmı ıslandı, sergiyi zor topladık. Gece saat 22 gibi  döndük. Annem komşulardan yardım almış, asmadan üzümleri ve ceviz ağacından cevizleri toplatmış. Allah sağlıkla yemeyi nasip etsin. Üzümleri yine komşular ile paylaştık. Paylaşım bizim özelliğimiz. Afiyetle yesinler.


Siz hangisisiniz? Ben tevekkül edenim, dinginim yani...


Panayırda çevirme yapan bölümler şarbon hastalığına rağmen dopdolu idi. Millet önemsemiyor ne yazık ki böyle şeyleri... Aslında biraz bilinçliolsalar böyle olmayacak. Nefsine yenik düşüyorlar.



DÜRÜST MÜYÜM MİMİ

17 Eylül 2018

DÜRÜST MÜYÜM MİMİ



https://www.eceevren.com/2018/09/durust-muyuz-mim-yazs-cevaplarm.html başlatmış, DEEP'te gördüm bende katılıyorum

1- Dürüstçe fikirlerinizi söyleyecek yapıya sahip misiniz? Bu mecrada da öyle miydiniz? Kırılmasın diye geçiştirdiğiniz yorumlar oldu mu? 

Genelde kimseyi kırmamayı dikkat ederim. Blog aleminde yazılarını okuyup yorum yazdıklarımda olumsuzluk veren cümleler kurmadım şimdiye kadar. Herkes düşünce ve fikirlerinde hürdür. Blog alemi de bunun için kuruldu sanıyorum. Dobra bir insanım ama bazı konularda yorum yapmamak gibi bir özelliğimde var.

2- Blog tutmaktan sıkıldığınız oluyor mu?

Blog tutmaktan sıkıldığım olmuyor ama bazen yayın yapamazsam canım sıkılıyor. Belli konularda yazı yapan değil sade günlük hayatımı yansıtan bir bloğa sahibim.


3- Yazdıkça rahatlıyor musunuz? 

Yazmak değil ama resimlerimi, kitaplarımı yayınlamak beni rahatlatıyor.

4-Geçiştirmek için yazdığınız oldu mu? Ya da bloğumu ihmal etmeyeyim diye demek daha sıcak bir ifade olur…

Hayır olmadı

5-Yorumların niteliklerinden memnun musunuz? 

Genelde takip ettiğim bloglara yorum yapıyorum ama fazla yorum almasına sevinirim , blog keşiflerini oradan yapabiliyorum. Oralara da yorum bırakıyorum. Yoruma karşılık herkes bekler, kısa öz yorum cevapları vermeyi severim. Samimiyeti severim. 50 yorum olması önemli değil, önemli olan önemli hissedildiğini hissedebilmektir.

6-Bir bloğu nesine göre değerlendirirsiniz? Tema ve blog düzenine mi, yazdıklarına mı? Ya da hepsi mi önemlidir?

Hepsi önemli benim için.

7-Antipatik bulduğunuz bloglar var mı? Buna rağmen onlara da yorum yapar mısınız, eleştirel de olsa? Zira buna da ihtiyacımız var mı?

Hayır yok rastlarsam söylerim tabi ki eleştirimi.


8-Aramızda olmaktan mutlu musunuz?


Yorumlarınız olduğu sürece tabi ki memnunum.


9-Zaman zaman ters düştüklerimiz oldu. Bunu uzun sürdürür müsünüz? Yani büyük bir sorunmuş gibi mi algılarsınız? 

Yok sürdürmem ama karşımdaki yorum yapmayı bırakmışsa onunla uyuşamadığımızı anlarım. Hatta hiç unutmam yorumuma cevap olarak "olmuyor olmuyor, en iyisi sen beni bırak git" diye bir yorum cevabı aldığımıda unutmam. Eh bize de bırakmak düşer. İsteklere uyum sağlamak en güzelidir.

10-Blog tutmanın sizce yararları nedir?

Düşüncelerinizi açık olarak belirtmek, acaba doğrumu dediklerinizde bunlara yapılan yorumlara göre doğruluğunuzu veya eksiklerinizi farketmeye yarar.
Başkalarının anılarını okumak, gezdiği yerleri görmek, yaptıklarını gözlemlemek, okuduğu kitaplar hakkında fikir edinmek açısından yararlı buluyorum.
Hepimizin hayatında bazen ortak sorunlar oluyor. İşte bu ortak sorunlara sonuç dediğimiz davranış biçimlerini oluşuyor.

Yapmak isteyen herkesi davet ediyorum.

Dürüstlük ile ilgili güzel bir yazı



OKUDUM 28- PAPAZIN KIZI

13 Eylül 2018

OKUDUM 28- PAPAZIN KIZI


ARKA KAPAK

Knype Hill papazı olan babasının zorlamaları Dorothy'yi, itaatkar ev kızı rolünü kabul etmek zorunda bırakmıştır Kilise okulunun temsili için dikmekte olduğu kostümler, yoksullara vaaz vermenin yarattığı umutsuzluk duygusu ve 1930'lu yılların mali bunalım yaşamakta olan İngiltere'sinde ödeyemediği borçları bütün düşüncelerini işgal etmektedir. 

Ancak Dorothy'nin tekdüze hayatı aniden alt üst olur ve kendisini, Londra'da beş parasız bulur. Adını bile hatırlamamaktadır. Onun hayatını değiştiren, alt üst eden toplumsal gerçekler Dorothy'nin inançlarına meydan okumaktadır.

YORUM

Okunması oldukça zor olan kitaptı, özellikle orta sayfalarda yer alan sokak sohbet dialogları beni bir hayli zorladı. İşşizliğin, yoksulluğun, açlığın dünyasında geziyorsunuz. Özellikle özel okullarda öğrencilere para gözüyle bakılması, çok kuvvetli bir inancın yerine inançsızlığın oluşması gibi temel konulara değinilmesi yerinde bir konu olmuş. Okudukça kendinizi sorguluyorsunuz. Okumak isteyenlere keyifli okumalar.


İnançlar değişir, fikirler değişir ama ruhun derinliklerindeki bir parça hiç değişmez. Tanrı inancı yok olabilir ama inanca duyulan ihtiyaç sabit kalır.
*****
Dini bütün ile ahlaksızın her zaman doğal olarak birbirinin çekimine kapıldığı bir gerçektir.
*****
Dünyada hizmet edebileceğiniz bir amaç varsa herhangi bir şey sizi nasıl korkutabilir.
*****
Geçmiş yıllara saplanıp kalarak yaşamak pahalı bir alışkanlıktır.
*****
İnsanın her şeyi sorgulamadan kabul etmesi rüyaya has bir özelliktir.
*****
Terazi tartıyla, her şey vaktiyle ölçülür.
*****
İnanç gibi, kaybı da temelde mantığa dayanmaz; daha ziyade zihinde yaşanan bir algı değişiklidir.

OKUDUM 27- HARİTALI ADAM

12 Eylül 2018

OKUDUM 27- HARİTALI ADAM



Henüz kimsenin dikkatini çekmeyen bir bölgedeki antika harita dükkânında, kartografya'ya kafayı takmış ve çevresinden kopuk bir tezgâhtar. Çözemediği bir sorunun cevabının peşine düşmüş cesur bir kadın. Kısa süre önce satın aldığı park yerinin kendisi ve okul çağındaki kızı için yeni, saygın bir hayatın bileti olduğunu uman önemsiz bir sabıkalı. Acımasız ama savunmasız durumda bir katil ve onun huysuz suç ortağı.

Ortaya çıkan bir grup gizemli kadın, sırtlarına kabaca işlenmiş geniş harita dövmeleri… Bu kadınlardan biri harita dükkânının kapısında belirip sırtını açtığında, çevresinden kopuk bir tezgâhtar olan Zak, kendini suçluların yeraltı dünyasına gönülsüzce girerken buldu. Aslında bu dünyayı görmezden gelmeyi tercih ederdi. Onu bu işe iten meraklı yeni arkadaşı Marilyn olmuştu.



Korku gerilim tarzı diyor ama pek bir alakası yok. Belirsizlikle alınan bir kitaptı okunsa da olur okunmasa da, pek fazla birşey beklememek lazım.

Bilgi güçtür 
*****
Bazen, hiç kimse olmak avantajlıdır
*****
İçinde Ütopya olmayan bir dünya haritasına göz atmaya bile değmez, çünkü o harita insanlığın her daim uğrayacağı bir ülkeyi dışarıda bırakmıştır
*****
Herkesin bir hikâyeye ihtiyacı vardır. Doğru olması şart değil.
*****
Sadece aptallar korkmaz..
*****
Korkak aslanlar hakkında sanki normal değilmiş gibi konuşuyorlar ama öyle değil, değil mi? Tüm aslanlar korkaktır. Yani, bir sürü dolusu antilopa saldırdıklarında hep yalnız olanları, geride kalan zayıf olanları seçmezler mi? Gidip de sırf ne kadar cesur olduklarını göstermek için buldukları en büyük, en sağlam antilopla savaştıkları falan yok.

SEVDİĞİM ÇİÇEKLERLE BEZENDİ GÜNÜM

10 Eylül 2018

SEVDİĞİM ÇİÇEKLERLE BEZENDİ GÜNÜM

Bu gün çiçekler ile uğraştık sabahtan. Artık kış geleceği için çiçekleri iyi ve kötü olarak ayırıp ardiyeye almak için hazırlamak lazımdı, bir kısmını hallettik. 
Annem dün incir ağacının dallarını kestirdi, Çok boy verdi dallara çıkıp toplayamıyoruz. Bir de bitişikteki komşu dadandı akşamları karanlıkta ağaca çıkıp 3 senedir topluyor bize kalmıyor. Ben anneme yapma etme ağaç canlı varlık desem de dallarını budattı Allah'tan gövde duruyor. Bugün de sabahtan dalları parçaladı biraz. Müge Anlı başlayınca bıraktı. 


KAFA dergisinden.

Saat 11 civarı ben çarşıya geçtim. İlk önce ayakkabı tamircisine uğradım, kapalı imiş.Saat 12 den önce gelmiyormuş. Parka gittim oturdum, biraz kitap okudum. Çift kitap okuduğum için bir tanesi devamlı çantamda bulunur. Ya da hiç yoksa yenisi alınır. Biraz instagram, facebook ve twitter baktım.


Tekrar ayakkabıcıya gittim spor ayakkabımın tekini tamire bıraktım.
Oradan pazara geçtim. Ağbim ev mutfak alışverişini yapmış, oradan patlıcan ve üzümü alıp eve çıktım. Bu arada bayan arkadaş aradı biraz üzüntülü idi. Ailevi durumlardan dolayı bir şeyler yaşamış, ona üzülmüş, biraz konuştuk benim şarzım bitmek üzere idi kapatmak zorunda kaldım. Yarın kısmetse uğramayı düşünüyorum kendisine.


DEEP'in tavsiyesi üzerine yukarıdaki diziyi izlemeye başladım. 6 bölümlük bir dizi, şu an 3. bölümdeyim.

Filmleri artık kışa izleyeceğim herhalde şu ana kadar 149 film izlemişim 2018' te sene sonuna kadar 200 olur belki.


Tam mevsimine girdik değil mi? Ben daha örgü battaniyelerimi çıkarmadım ama yağmurlar başladı, bir an önce çıkarmak lazım:)))



34. HAFTA

09 Eylül 2018

34. HAFTA

Bu haftanın iniş ve çıkışları nelerdir?

Bu tamamen bir duygu olayı... Bana göre bu haftanın inişi ağbimin göz rahatsızlığının iyileşmeyeceğini öğrenmek oldu. Şimdi İstanbul'da bir doktor arayışına giriyoruz.
Bir başka iniş olayı ise  arkadaşın bana bir gün onunla kahve içmeye gitmedim diye kızması oldu.
Bir başka olay yağmurların başlamasından dolayı artık akşam üstleri dışarıda çay keyfi yapamamam.
Komşumun düğününe katılamamam ise bir başka iniş oldu.

Çıkışları ise artık kitap okumaya başlayabildim. 
Annem daha iyi hissediyor kendini.
Şehir dışına çıkabilmek güzeldi.
Gittiğim şehirlerin birinde kitap cafe de oturmak ve kitap almakta beni mutlu etti.





İLGİYE MUHTAÇLIĞI VARDIR HER DAİM KALBİN

07 Eylül 2018




Yağmur ışıklarının süzüldüğü bir gökyüzü ile merhaba hepinize.

Çarşamba günü kalktığımda telefonu elime aldığımda, en yakın dediğim bir tanıdığımızın ölüm haberini aldım. Apar topar ağbimi aradım. Kırklareli'ye pazara gitmişti. Bana hemen sen gel serginin başında dur ben cenazeye katılayım dedi. Hemen terminale gidip otobüs ile Kırklareli'ne gittim.  Ben sergide durur iken ağbim Lüleburgaz'a dönüp cenazeye katıldı. Daha sonra saat 15:00 civarı geri geldi, bende sergiyi teslim edip döndüm. Maalesef her şey ateş pahası. İnsanlar yastık kılıfı soruyor 6 lira diyorsunuz çifti mi diyor?
Maalesef çifti 6 lira olan bir şey kalmadı. Tüccardan aldığımız malı bir sonrakine aynı fiyata alamıyoruz. Tek nevresim 35 tl iken takım mı dediklerinde sinir olmak içten değil bu iş birazda sabır işi inanın. Takım fiyatları 85 tl ne yazık ki.
Dün de ağibim Namık Kemal hastanesinde göz kontrolüne gidecekti, beni yine sergide durmam için sabah Tekirdağ'a götürdü.
O hastaneye gitti ben yine sabır göstererekten sergi bekledim satış yaptım. Yan tarafımda Bülent var satış yapan yazdan kalma ihracat fazlası askılı tshirt ve şort satıyor. 2 tanesi 5 lira diye bağırıyor. Birde serginin bir tarafında poşetle satılan takımlar var tanesi 20 lira. Kadının biri poşeti açıyor, içindekini beğenmiyor hop atıyor 2 tanesi 5 liklerin içine, böyle böyle kadın 4-5 paket açmış herhalde ki Bülent sinir küpü malları ayırmaya çalışıyor,en son patladı kadını sergiden uğrattı:))



Benim sinir olduklarımı sorarsanız eğer, umarım pazara gittiğinizde beni anlarsınız. 

Mal fiyatı sorulurken ben tanesi 6 yada 10 vs diyorum. Kadın çiftimi diyor ya ben fıttırıyorum. birrrrrrr

Bir de sergide mallar dağınık yani ( bölüm bölüm) yastık, havlu, mitil, önlük, paspas, yorgan, nevresim gibi. Kadın yastığa bakıyor elindekini pat yanındaki havlu bölümüne atıyor bu beni sinir ediyor ikiiiiiiii

İkincisi de yastığı yada havluyu katlıyor bana uzatırken ikisini 10 liraya ver diyor, hani yapsa 50-100 tllik alışveriş indirim yapayım ama yastık kılıfının neyini indireyim birde taçın malı düşünün yani.
üçççççççç

Siz siz olun sergide malı alacakmış gibi katlayıp, malı katlı bir şekilde sergide bırakırsanız eğer, pazar hırsızları için kolaylık sağlıyorsunuz demektir. Dağınık malı çantaya koyması zordur ama toplu halde çantaya koyması kolaydır. Malı katlayan ve öyle bırakan ya hırsıza hazırlık yapıyordur ya da bilmeden o olayı gerçekleştirmiştir. Lütfen baktığınız malı katlı bir şekilde bırakmayın bu sadece bizim mallarımız için değil değil herkesin malı için geçerlidir. Kazak tshirt vs de olabilir
dörtttttttt

Bir de sakın askıdan mal istemeyin. Askı nedir derseniz, Yukarıdaki mandal ile tutturulmuş eşyalar askı olarak adlandırılır. Bu askı malları sabittir. Hepsi diğer mallar ile karıştırılmaz. Askı malı tozlu güneşte rengini atmış olabilir bu sadece modelleri ve çeşitleri göstermek için yapılan bir olaydır. Aynı mal renk olmasa bile sergide mevcuttur. Orda aldanmanızı istemem. Malı askıdan indirtmeyiniz lütfen. Renk alternatifleri sergide mevcuttur.
beşşşşşşşşş

Pazarlık sünnettir, ama daha sabahın ilk müşterisi isen siftah yapılmamış ise lütfen pazarlık istemeyin. Siftah bizden, bereket Allahtandır. Bana gel deki abla ben çeyiz için 10 tane yastık koruyucu mitil alacağım ben o malı sana tanesi 6 liradan hesaplar 60 lira demem de 55 derim. İşte orada sana indirimi yapmış olurum. 
Ben sabah erken gittiğim alışveriş dükkanında ne veresiye yazdırırım ne de pazarlık yaparım.  Siftah yaptın mı diye sor pazarlığını öyle yapınız.
altıııııııııııııııı

Sergilere oturmayınız çocuk oturmayınız, Sergi tezgahı devrilebilir.y
yediiiiiiii

ve son olarak aldığınız, lütfen aldığınız malı kullanmadan önce bir kere yıkayınız. 

Hadi bu kadar pazar muhabetinden sonra birer kahve içelim. Pazar konusunda sorusu olana da cevap verebilirim.





HALİL CİBRAN


ANILARDAN YAKAYI SIYIRSAM BÜTÜN HAYATI TEMİZE ÇEKERİM

04 Eylül 2018

ANILARDAN YAKAYI SIYIRSAM BÜTÜN HAYATI TEMİZE ÇEKERİM

Hoşgeldin sonbahar ....
Hoşgeldin Eylül....

Ben daha henüz tatil yapamadan sonbahar geldi de çattı. Sarı yaz bitmeden bir yerlere gitmek lazım.


Kış hazırlıklarına odun alarak başladık. Bu odunlar balta ile ( para karşılığı işçi) parçalanır kenbana da çok tatlı iki yaşlı misafir oldular. birinin kulağı duymaz, birinin gözü görmez....
Oturduk bir güzel sohbet ettik, kahve içtik...
Bu sene kışlık fazla bir şey yapmadım. Tarhana geçen yıllardan var bu kış ta idare eder, Bamya geçen yazdan bayağı koymuştum dolaba hala var, e yeşil fasulye bahçeden 7-8 poşet koydum dolaba, 10 kilo kırmızı kapya biber közledim kaldırdım, asma yaprağı bir hayli topladım haşladım hoppppp dolaba. Başka da bir şey yenmez bizde. Kalvaltılık ta yapmadım çok ekmek yeniyor. Sadece bahçedeki domateslerden acı biberli sos yaptım 15- 18 şişe. Kuskus ve erişte de geçen seneden var daha ne olsun . Balkanlılar derneğinden fasulyede aldık mı tamamdır. 


Bahçeyi bozduk bir tek biberler kaldı. Onlarda kızarsın ipe dizilecek kışa kuru fasulyeye, tarhanaya eklenecek...


Bu günler de kitap ve dergi okumalarına kendimi vermeye çalışıyorum. Yoksa sıcaklardan herkes bir yerlere kıvrılıyor. Eklediklerim KAFA dergisinden. Güzel bir hafta sizlere....


33. HAFTA

02 Eylül 2018

33. HAFTA

BUNDAN 10 SENE ÖNCE NEREDE İDİNİZ VE NE YAPIYORDUNUZ?


Çeşitli biralar üreten bir firmanın deposunda sevk işlemlerinde çalışıyordum. Aynı şehirde idim. Hala aynı şehirdeyim mesela değişmedi....
Değişen sadece emekli olmam .....

NOT: Resim temsilidir. İnternetten alıntıdır.