OKUDUKLARIM 2024/69 BİR KEZ DAHA

22 Ekim 2024

OKUDUKLARIM 2024/69 BİR KEZ DAHA

 

 
Yolculuk, yazma ya da okuma eylemi için sıkça kullanılan bir metafor. Bu "yolculuk " göl kıyısında tatlı bir gezinti olarak gerçekleşebilir, ayak izlerimizle dolu tanıdık bir kentte de, geçmişin soğuk bir dip akıntısı gibi sızdığı "şimdi" de, benlik ile dış dünyanın kaygan sınırında da. Hangi labirente dalarsak dalalım, eninde sonunda karşımıza "İnsan" çıkar. (Tanıtım Bülteninden)
 
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
 
Yazarın okuduğum 3. kitabı oldu. Kitap yazarın gazete ve dergilerde yayınlanmış yazılarının derlemesinde oluşuyor.Edebi nitelikte, ruh dünyanızı besleyecek denemeler okumak isteyenlere önerimdir.  
 
ALTINI ÇİZDİKLERİM;
 
Dünyayı olduğu gibi algılamanın, orasından burasından yontup, pisliklerinden arındırmadan yutmanın, daha uzunca bir süre içinde taşımanın bedeli ağır olmalı.
*****
Dünyayla savaşa kalkışacaksan onun tarafını tutmalısın kendini değil.
*****
Bir gün daha atlattım, aşkın küçümsemeye dönüşerek öldüğü bir gün daha atlattım.
*****
Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum.
Pavese
******
Hayat bir kitaptır. Okuyabilene.
*****
İnsan, kendisiyle baş başa kaldığında, uçurumlarıyla da baş başa kalır.
*****
İnsan bir eliyle yaparken, diğeriyle gösterir.
*****
Umarım, ilginç bir çağda yaşarsın.
Çin sözü
*****
Bugünlerde her şey gasp ediliyor, hayatlar da, gerçekler de.....
*****
Aşk çoğu kişi için ebedi bir yuvadır.
Walter Benjamin
 
Kimisi içinse ebedi bir yolculuk.
*****
İnsan yabancı bir kentte özdeşleşecek bir şeyler bulma arzusuyla yanar.
*****
İnsanın hayal kırıklığına dayanma kapasitesi öylesine büyük ki, on hayat bile onu tüketemiyor. Yine de diyoruz, sonsuz bir umutla koşuyoruz zaferin kenar mahallerine, sonsuz bir yinelemeyle
*****
Bir varlığın yaşamı bir düşüncenin devamıdır. Dönem, toprağa bir noktasında değen bir araba tekerleği gibidir. Yaşamın kendisiyle sürer gider.
*****
Yüksek ses de, kısık ses de aynı şeyin dışa vurumu olabilir.
*****
Gerçeğin çarpıtılmasının, insanları kendi deneyimlerinden, yani insanı özlerinden koparıp aldığını, kendi yazgılarının anonim izleyicilerine dönüştürdüğünü gösterebilmek.
*****
Bir önyargıyı değiştirmek, atomu parçalamaktan daha zordur.
Albert Einstein
*****
İnsan olmak düşmektir, kalkmaktır da.
*****
Yaşamımızı belirleyen dilimizi de belirler.
*****
Korkunun en doğal insan tepkisi olduğundan söz ediyordu.
*****
Kimi kentler sizi usulca çağırır, kimi baştan çıkarır, kimi eğitir, kimiyse kendine aşık eder, daha fazla vaktiniz olsa hayatınızın en büyük aşkını yaşayacağınıza inandırır.
*****
İnsanların mutlak egoizminden usandığınızda, faturayı yabancı ülkeye çıkarmak pek rahatlatıcıdır.
*****
Dünyadaki bütün noktalar birbirine eşit uzaklıktadır, bütün insanlarda
*****
Halkların değil bireylerin dost olabileceğine inanırdı.
*****
Belki de hayatının çelişkisi buydu, bitmez tükenmez diyaloğu: Sana bütünüyle yabancı bir dünyada var olma isteğiyle, çekip gitme isteği arasında çelişki.
*****
Ağaçlara da, çocuklara da kimse büyümeyi öğretmez, kendi kendilerine büyürler.
*****
Okumayı öğrendim. Kendi kendime, yardımsız, çabucak. Artık kapaklarını her açışımda, kitapları aynı bıraktığım gibi buluyordum. Bu yüzden mi acaba, yıllar boyu, bitmek tükenmek bilmeyen bir açlıkla bir kitaptan ötekine koştum durdum: Gerçek neredeydi? Ya hayat... kimlerin elinde?
*****
Ama nedir ki insan bir aynadan ve yankıdan başka?
*****
Yıllarca Kızılderililerle yaşamış bir antropolog, kabileye sormuş: "Artık dilinizi konuştuğuma inanıyorum. Sizce de yeterince öğrenmiş miyim?" Yanıt şöyle: "Bizim dilimizde KADIN'ı tanımlayabildiğin gün, kendini öğrenmiş say."
*****
Ölmeye hazır olmadan ölüyoruz, yaşamaya hazır olmadan yaşadığımız gibi.
*****
İlkbahar, yalnızca geçmişin düş kırıklıklarını çağrıştırır; insan yüzleriyse hepten yalandır. Bilirsiniz, kendini üzerinde çoktandır hiçbir bitkinin yetişmediği bir toprak gibi hissetmeyi
*****
Kılıktan kılığa giren, her yüze kolayca yapışan, herkese kendi dilini, kendi yöntemlerini bulaştıran zorbalık.Ve zorbalığın bulunduğu her yerde ayrıkotu gibi filizlenen, yalnızca kendi yaşama arzusuyla beslenen, boy atan başkaldırı, direniş, umut…
*****
 
    

KENDİ ŞARTLARINDA DÜŞÜNÜRSEN KİMSEYİ ANLAYAMAZSIN

20 Ekim 2024

KENDİ ŞARTLARINDA DÜŞÜNÜRSEN KİMSEYİ ANLAYAMAZSIN

 

 
ASLINDA KIYAMETİ YAŞIYORUZ
 
Bugün tüm insanlık, tam bir kıyamet devrine girmiş vaziyettedir. "Kıyamet" denince, zihnimiz, otomatikleşmiş olarak hemen şunu soruyor: "Dünya ne zaman batıyor? Yirmi yıl mı var, otuz yıl mı?" Oysa dünya batmayacak, insanlar, içlerinden batacaklar. İnsanın altüst olması lazım. O kadar batak içindeyiz ki, ayaklarımızın altındaki toprak o kadar yumuşamış ki, belimize kadar batağa saplanmışız farkında değiliz. Yakında göğsümüze, öbür gün burnumuza kadar dayanacak... Bazıları gırtlaklarına kadar gömülmüşler ama hala dünyanın altüst olmasına bakıyorlar. Günahlar sağlam, paralar sağlam, nefsaniyet sağlam ve "Devam!" diyorlar. Halbuki çoktan kaybetmişler. Elimizdeki kazma kürekle kendi binamızı yıkmamız gerekmektedir.
Aslında kıyameti yaşıyoruz.
Yıkmadan yenisi yapılmaz. Yok etmeden var olamazsınız. Bir şeyi ortadan kaldırmadan bir yenisini "alamazsınız.
Kıyameti yaşıyoruz ve bunu sürekli olarak, gayet iradi ve mantıklı bir şekilde, isteyerek yaşamamız gerek. Elimizdeki değer yargılarının ne kadar rölatif olduklarını, ne kadar az şey bildiğimizi, ne kadar otomatik yaşadığımızı, ne kadar büyük şartlandırmalar içerisinde kendi kendimize birtakım havalar verdiğimizi fakat aslında çok büyük eksikliklerimizin olduğunu bilmemizde yarar vardır. Kendi kendimize, "Ben beş para etmem," diyebiliyor muyuz?
 İşte ondan sonra kendi değerimizi vereceğiz. Hiç kimse, kendini bir terazinin kefesine koymak istemiyor. Sürekli olarak kafasının içinde hep istekler, hep bir şeyler elde etmek, bir şeylere kavuşmak var. İstekleriniz ne oranda, hangi noktalarda toparlanıyor? Bunun bir sınıflandırmasını yapıp düşünmekte yarar vardır.

Ergün Arıkdal/Devre Sonu adlı eserinden… 


Hepinize güzel, mutlu, sağlıklı, güneşli, huzurlu bir hafta diliyorum. Uzun zamandır netle aram pek olmadı, kış hazırlıkları, kışa girerken yapılan temizlik ve dayımın İsviçre'den izne gelmesi pek nete giremedim. İnstagramda bile aktif değildim. Dayım tek gelmişti yengem ve çocuklar yoktu, akşam yemeği telaşları, yemek sonrası çay faslı derken, onun yanında da nete girmek saygısızlık olur dedim girmedim. Dayım hayırlısı ile döndü, annem arkasından bayağı ağladı, bir daha göremem ben onu dedi. Yaşlı olunca akıllarına hemen bu geliyor.
İşler devam yine haftada 2 gün pazara çıkıyoruz. Saçlarım bu mevsimde çok dökülüyor, onun için kısacık kestirdim, düğünler son hızla devam ediyor, ailemde olacak bir düğün yokken davetiye gönderilmesine ne dersiniz????????????
Yavaş yavaş kış sebzelerine geçtik, toplu halde pırasa aldık geniş bir salça plastik kovasına toprak koyup içine yerleştirdik. 15 kiloluk şişeye (3 adet 5 kiloluk şişe yani) turşuyu kurduk, tarhanayı çıkardık, Balıklarımızı dondurucuya yerleştirdik, bir ara şu sıralar salgın halinde olan gribe ve öksürüğe yakalandık, hemen doktoruma çıktım eğer göğse inerse zatürre olma durumum var çünkü, Allahtan erken önlem aldık. Bir ara gidip zatürre aşımı da olsam iyi olacak. 

 
Yeni almadığım ama buraya eklemediğim dergilerim.
 


Bu ay için kütüphaneden aldıklarım.
 



Sahaftan aldıklarım

 
Okumak lazım, boş çuval dik durmaz.


Kütüphaneme yeni katılanlar


Eylül ayı okuduklarım....

Yitirilebilen şeye zenginlik denmez. Gerçek mülkümüz ve sahibinin gerçek ödülü erdemdir. Erdemi yitirmek olanaksızdır, yaşam bizi bırakmadıkça bizi bırakmaz o. Malı, mülkü ve dışsal zenginliği ise her zaman korkarak tut elinde;  bunlar çoğu zaman onları yitiren sahiplerini aşağılanma ve alayla baş başa bırakırlar.

Leonardo da Vinci
 
 
Yine bir posta sahaftan aldıklarım.
Güzel haftalarda buluşalım
 



OKUDUKLARIM 2024/68 4. BÖLÜM

12 Ekim 2024

 Kızmak hakkım diye düşündüğüm sürece savaşçı olmaya hazır değilim.
Don Juan

*****

Savaşçılar kendilerini farkına varmaya hazırlar. Ve tümüyle farkına varma, kendilerini önemsemeyi tamamen bıraktıkları zaman ancak başarılabilir.

*****

Her melankoli nöbetinin altında kendini önemseme yatar. Savaşçı da hüzün duyar, ama o hüznüyle alay edebilecek ve gülüp geçecek güce erişmiştir.
Don Juan

*****

En anlamlı eylem, onun bilincinin gelişmesini sağlayan eylemdir.
*****

İnsan gerçek potansiyelini ancak savaşçı olarak sağlayabilir.

*****

İnsan ancak bir savaşçı ruhu içinde özgün bir yaşam oluşturabilir.

*****

İnsan yaşamın belirli bir alanında yaptığı işi en iyi şekkilde yapmaya çalışırken savaşçı olma yoluna girer.

*****

İnsanoğlu öyle muhteşem bir potansiyel ki, kırdaki otlar gibi özgürce büyüme imkanı bulursa, kendi özü yönünde gelişir ve özgün bir insan olur.
*****

Bitmemiş işler, bizim şimdi ve şu anı algılamamıza ve yaşamamıza sürekli engel teşkil eder.
*****

Savaşçı bitmemiş işler taşıyamaz, sürekli işlerini bitirerek yaşamına devam eder.

*****

Varoluşun temel boyutları, kişinin kendi algılaması içinde oluşur.

*****

İnsan, ancak ilişkileri içerisinde var veya yok olabilir.

*****

Var olma gereksinmesinin giderilmesi yalnız insan ilişkileri içinde gerçekleşebilir.

*****

İnsanın psikolojik sınırları, tanıdığı kişiyle olan ilişkisinin türüne göre değişir. Ama mahrem ilişki içinde olduğu insan için bile, öbür tarafa geçilemeyecek sınırlar vardır.

*****

Kişinin sınırlarını  koruması bu sınırların diğerleri tarafından tanınması önemli bir gereksinimdir.
*****

Temel varoluş boyutlarından biri de, kişinin kendisini doğal görmesidir.

*****

 İnsan sürekli farkında olabilen bir yaratıcıdır.

*****

Savaşçı şimdi ve burada her şeyi kişisel bütünlük, sorumluluk ve bilincinin saflığı içinde tamamlayarak yaşar.

*****

Savaşçı ait olmaya önem verir, ama ait olma tarafından kullanılmaya izin vermez.

*****

Türkiye’de ünvanlar aşırı sıklıkta kullanılıyor, belki de ondan olacak. Önemli olan fikirler, düşüncelerin içeriği diye düşünüyorum.

*****

İnsan yürekten affetmeyi öğrenmeden bitmemiş işlerini bitiremez.

******

Savaşçı karar vermeden önce düşünür, inceler, gözden geçirir, acele etmez, her şeyi hesaba katar.
Don Juan

*****

Sıradan insan, ancak mecbur kaldığı zaman içinde bulunduğu durumun, kendi düşüncelerinin, duygularının farkına varır. Savaşçı her durumda, her şeyin farkında olmayı amaçlamıştır. Ortama getirdiği bilincin her zaman tüm ve kesintisiz olmasını ister.

*****

Savaşçı, kararını verirken özgür iradesi içinde verir, yani onun kararı bir seçimdir.

*****

Savaşçının yolu gönül yoludur.

*****

Savaşçı verdiği kararlardan pişmanlık duymaz.
Don Juan

*****

Sabır çok değer verilen bir özellik

*****

Savaşçı sabırla bekler, beklediğini bilir ve ne için beklediğini bilir.
*****

Savaşçı ölümünün bilincinde ama aynı zamanda bunu umursamaz bir tavır içerisindedir.
Don Juan
*****

Savaşçı, stratejik bir tavır içerisinde yaşamaya özen gösterir.
Don Juan

*****

Savaşçı hiçbir şeyin müptelası olmaz.
Don Juan

*****

Savaşçı hiçbir zaman kendini kapıp koyvermez. Bu ölümü dahi olsa, savaşçı mücadele etmeden kendini teslim etmez. Savaşçı her şeye saygı ile yaklaşır ve zorunlu olmadıkça kendisini ilgilendirmeyen işlere burnunu sokmaz. Savaşçı pek ortalıkta gözükmez, yüzünü eskitmez, ama bir işe karışması gerekiyorsa iyice düşünüp seçimini yaptıktan sonra karışır.
*****

Savaşçı her şeye saygı ile yaklaşır.

*****

Savaşçı seçimini yaparken, gönlünün sesini dinler.
Don Juan

*****

 Savaşçı iç konuşmasını istediği zaman durdurabilir.

*****

Savaşçı içinde bulunduğu duygusal durumu kendisi belirler.
Don Juan

*****

İletişim bir eylemdir ve iletişim dediğimiz zaman sadece konuşmak anlaşılmamalı. Dinlemek en önemli iletişim eylemidir.

*****

Diğer insanların yaptıkları şeyler ancak biz izin verirsek bizim ruhumuzu zedeler. Ruhunun zedelenmemesi için savaşçı her durumda uygun duygusal tavrını alır.
Don Juan

*****

Savaşçının duygusal durumu başkalarının söyledikleri, davranışları ile değil, kendi bilinçli, seçimiyle oluşur.
Don Juan

*****

Savaşçı tüm evrenle biz bilinci içinde ilişki kurar.

*****

Sıradan bir insanla savaşçı arasındaki en temel fark şudur: Savaşçı her şeyi üstesinden gelinmesi gereken fırsatı olarak görürken, sıradan insan her şeyi ya şükredilecek ya da küfredilecek bir şey olarak görür.
*****

Challenge; üstesinden gelinmesi gereken bir öğrenme fırsatı.

*****

Her olayda bir davet vardır: Gel gözlemle, algıla, anla, yorumla ve içimde gizli olan anlamı bul.
*****

Savaşçı her şeyi üstesinden gelinmesi gereken bir öğrenme fırsatı olarak görür.
Don Juan

*****

Savaşçı sağlığına gözü gibi bakar, itina eder.

*****

Yaşamın kendisi yeterlidir, yaşamın dışarıdan açıklamaya ihtiyacı olur, kendi kendini açıklayıcıdır ve tamdır.
*****

Savaşçı yaşamına katkıda bulunan her şeye ve herkese teşekkür duygusu besler.
Don Juan

*****

Şükretmesini bilmeyen gönül huzuru bulamaz.
*****

Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz

*****

Savaşçı bir çocuğun oyun oynarken ki masumiyeti, ciddiyeti ve katılımcılığı içinde hayatını yaşar.
*****

Gerçek cesaret, insanın kendisiyle yüzleşmesinde gerekiyor.

*****

Savaşçı için yaşam bir keşfetme serüvenidir.

*****

Bütün kötülüklerin anası, bütün yanlışlıkların ve geriliklerin kaynağı, gerçeğe saygısızlıktır.

*****

Gerçeğe saygı duymadan yetişmiş bir insanın, kendi gerçeğini algılaması ve kendi gerçeğine saygılı olması beklenemez. Kişisel bütünlüğün temelinde gerçeğe saygı yatar.

*****

Her melankoli nöbetinin altında kendini önemseme yatar.


OKUDUKLARIM 2024/68 3. BÖLÜM

11 Ekim 2024

 Yaşamından sorumluluk almayan insan kendisinin gerçekten özgür olup olmadığının farkında olamaz; çünkü bu konuda bir bilinç geliştirmemiştir.

*****

Sorumluluk almayan insanın neyi, ne kadar, ne zaman, nasıl yapacağına dair sınırları belirgin değildir.

*****

Sorumluluğun gerçek temeli kişinin ortama getirdiği bilinç düzeyinde yatar.

*****

Kendi sınırlarının dışında olan bir sorumluluğu aldığında, kişi, kendine karşı sorumsuzca davranmış olur.

*****

Niyetiniz, yaşamınızın pusulası olmalı! Tüm enerjiniz ve zamanınız stratejik olarak bu niyetin bilincinde planlanmalı.

*****

Savaşçı, niyetinin saflığı içinde neyi değiştirmek istediğini tanımlar ve gücü çerçevesi içinde kendini ve zamanını verir.

*****

Ben sorumlu bir insanım diyen kişi, önce içinde yaşadığı gerçekleri algılamaktan sorumlu olduğunu bilir.

*****

Yaşamımın tüm anları tek ve kendine özgüdür.

*****

Sıradan insanları savaşçı olmaya götüren ilk adımlardan bitişi ölüm bilincidir.

*****

Eğer ölümün her an ve her yerden gelebileceğini kabul edersem, bencilliğimden gelen ‘şimdi ve burada’ya ilişkin tembelliğim kaybolur.
Martin Heidegger
Alman filozof

*****

Sıradan insan sonsuz yaşamı zemin kabul ederek günlük yaşamını anlamdırırken, savaşçı, her an ölüm bilincini zemin kabul ederek günlük yaşamını anlamlandırıyor.
*****

Ölüm düşüncesi insanoğlunun ruhuna çeki düzen veren tek şeydir.
Don Juan

*****

Savaşçı kafası karıştığı zaman ölümünü düşünür.
*****

Savaşçı stratejik bir yaşam içinde verdiği kararlar ve eylemleriyle başbaşadır.

*****

Kültürün niyetliliği o kültür içinde yer alan her canlıyı biçimler.
Husserl

*****

Bir savaşçı, her bir eylemi dikkatle inceler, çünkü o eylem onun bu dünyadaki son eylemi olabilir.
Don Juan

*****

Ölüm bizim dostumuzdur; onu evine misafir etmek istemeyen zaten evde değildir.
Francis Bacon
İngiliz düşünür.

*****

Ürkek olabilirsin. Ama ölümlü bir dünyada yaşıyorsan çekingenliğe, ürkekliğe hiç yer yok. Ürkek ve çekingen olmak, insan olarak yapmamız gereken şeyleri yapmamızı engeller.

*****

Ayrılık, aslında ölümü acı kılan.

*****

Yaşayacaksan, yaşamaya karar vermişsen, yaşamın gereklerini de kabul etmek zorundasın.
*****

Filozofların ilk farkına vardıkları şey, bilgeliğin kendiliğinden oluşan bir şey olmadığı idi; insanın bilgelik yolunda bilinçli emek vermesi, gayret sarf etmesi gerektiğini anlamışlardı.

*****

Her şeyin gerçekleştirmek istediği bir varoluş amacı vardır ve değişim bu amacın gerçekleşmesi için doğal olarak ortaya çıkar.

*****

Değişim, varoluşun içinde potansiyel olarak vardır.
*****

Tüm dünya birbiriyle ilişkisi olan parçalardan oluşur ve her bir parçanın kendine özgü amacı hedefi vardır.

*****

Akıl, mantık, dünya hakkında düşünme yeteneği, insanlarda vardır, çünkü onun varoluşunun bir amacı vardır. İnsanlar yaşarken, insan olarak var olmanın amacını akıllarından çıkarmamalıdırlar.

*****

Tao’ culara göre var olan her şey, kendi zıddı olma yolunda bir değişim içindedir.
*****

Her şey kendi zıddından bir parçayı özünde taşır.

*****

Dışımızda gördüğümüz ve gerçeklik dediğimiz şu karmaşık dünyai kendisini bu süreç içinde anlamaya çalışır.

*****

Eğer bir düşünce, büyük resmin bir parçası olarak kendini göremiyorsa, o zaman bütünden kopar, işte o zaman o düşünce, o fikir yabancılaşmıştır.

*****

Gerçek evrensel bilince erişmeden önce, sahip olduğumuz tek şey, istektir.
Hegel
Alman Filozof

*****

Yaşamda hiçbir şey bir başka şeyi tek yönde etkilemez, karşılıklı bir etkileşim vardır.

*****

Bir tek insan öyle bir düşünce ve eylem düzeyine girebilir ki, kendinden sonra gelen çağı tamamıyla farklı bir yöne yönlendirebilir.

*****

Bilinçte meydana gelen değişimler diğer tüm değişimlerin esasını oluşturur.
*****

Farkındalık oluşturmadan farkında olunacak bir gerçek olamaz.

*****

İnsanın gerçeğini onun algıladığı dünya oluşturur. İnsanın algılamasını etkileyen en önemli faktörlerden biri, o insanın dünyaya bakarken hangi niyetle baktığıdır.

*****

İnsan farkında olduğu şeyi, yapmak istediği şeyi, özgür olmadığı için veya korktuğu için yapamayabilir.

*****

Başkalarının nasıl var olduğuna bakarak, kendi varoluşunu başkalarınınkiyle kıyaslayarak yaşayan kişi yabancılaşma duygusu içine girer.

*****

Zaman içinde yer alan her şey değişir. Var olmak demek değişmek demektir

*****

Değişimi bilinçli olarak yapmayı göze almak için gayret ve cesaret ister.

*****

Ölüm bilinci sonsuza dek var olamayacağımızı bilmemizi, şimdi ve şu anda yaşıyor olmamızın sorumluluğunu almamızı sağlar.

*****

Hayatını anlamlı bulan veya bulmayan kişinin kendisidir. Anlamsız bulduğu zaman arayışa geçen de kendisidir.

*****

Savaşçı kendi değişiminin peşindedir. Başkalarını değiştirmek onun amacı içine giremez.

*****

Kendimizi hangi sınırlar içinde tanımlayacağımız nelere dost, nelere düşman gözüyle bakacağımızı belirler.

*****

Ait olma yaşamın vazgeçilmez, zorunlu bir parçasıdır.

*****

Dönüşüm benin ötesine geçmekle başlar.

*****

 Kendini önemsemek insanı ağırlaştırır, hantal ve mağrur yapar. Bilge kişi olmak için insanın hafif ve akıcı olması gerekir.

*****

Eğer öğrenmek istiyorsan, kendini önemsemekten vazgeçmelisin.
Don Juan

*****

Bu dünyada en önemli şeyin sen olduğunu düşündüğün sürece, çevrende seni kuşatmış olan dünyanın farkına vararak onları anlaman mümkün değil.
Don Juan

*****

İnsanın davranışlarını kötü, çirkin, yıkıcı diye tanımlayarak pişmanlık duyması o insanın gereksiz yere kendisini önemsemesinden kaynaklanır.

*****

Sürekli pişmanlık ve suçluluk duyan insan kendini ciddiye alıyor, kendini önemsiyor demektir.

*****

Kendini övmenin de temelinde kendini önemseme vardır. 

DEVAMI YAKINDA


OKUDUKLARIM 2024/68 2. BÖLÜM

10 Ekim 2024

Ben güçlü bir insanım, benim gücüm var diyen insan, 

yaşamının direksiyonunu elinde tutan insandır. Düşünürüm, 

 isterim, yaparım duygusu içinde yaşar.

*****

Hayatlarını tribünlerden seyreden insanların kendilerini

 güçlü hissetmeleri çok zordur. 

******

Balığın okyanusta yaşadığı gibi biz insanlar da kültür 

okyanusu içinde yaşarız. Bu kültür okyanusunda birçok

 inançlar, varsayımlar, felsefi mesajlar bize zaman içinde biz

 farkına varmadan verilir, öğretilir.

******

Savaşçı, ben varımı bilinçli olarak söyleyebilen kişidir. Gücü

 buradan gelir.

*****

Bir insan niyetinin bilincinde, neyi niçin istediğinin anlamını

 kavramış olarak, istediği şeyi, istediği için yapabilecek gücü 

görebiliyorsa, bu insan kendini güçlü hissedecektir. 

*****

Akıllı baba çocuğunu uyurken öper.

*****

Dünyadaki birçok kültür korkuyu doğal bir güç kaynağı 

olarak görür. Bu kültürlerin üyeleri için korku yaşamın 

doğal bir parçasıdır. Hatta korkuya övgüler vardır.

*****

Bütün hikmetlerin kaynağı Allah korkusudur.

******

İnsanlar korku nedeniyle değil, kendileri istedikleri için, 

değerli bildikleri bir şeyi korumak, yüceltmek için de

 davranışta bulunurlar.

*****

Değerlerden kaynaklanan güç insanı ezmeyen insan 

onurunu küçültmeyen aksine insan onurunu yücelten bir 

güçtür 

*****

Savaşçının yaşamındaki güç kaynağı korkudan gelmez.

******

Gelişim kendine dönük olduğu zaman kendini geliştirme 

olarak gerçekleşir.

*****

Korkudan gelen disiplin, korku kaynağı yok olduğu zaman

 kaybolur. Ama, kişinin kendi içinden gelen disiplin hiç 

kaybolmaz, kişi kendini o geleceğe adadığı sürece devam

 eder.

*****

Angeles Arrien adında bir düşünür mitolojilerde güç kavramı

 üzerinde bir araştırma yapmış ve üç tip güçten söz 

edildiğini gözlemiş:


Kişiliğin gücü


İletişimin gücü


Kendini adadığın gelecekten kaynaklanan güç.

*****

İnsanın ancak kişisel bütünlüğü kadar gücü var.

*****

Kişisel bütünlüğü yüksek olan insanın bakışı, oturuşu, duruşu

 kendine özgü bir gücü ifade eder.

*****

İletişim gücü kişinin kime, neyi, ne zaman, nasıl söyleyeceğini

 bilmesinden kaynaklanır.

******

Kim olduğun o kadar bağırıyor ki, ne dediğini duyamıyorum.

*****

En önemli mesaj insanın kendisidir.

*****

En güçlü kişiler sosyal düzeni belirleyen kişilerdir.


Sofist

*****

Adalet dediğimiz, güçlü olanın menfaatinden başka bir şey

 değildir. Yeni güçlü olan, adaletin ne olduğunu belirler, 

demektir.

*****

Kimin söylediğini bilmiyorum, ama hak güçlünündür veya

 güçlü olan haklıdır diye bir söz vardır.

*****

Bilinçlenmiş bireylerin sayısı çoğaldıkça, toplum daha bilinçli

 algılayıp, düşünüp, daha bilinçli davranmaya başlar.

*****

Makyavelcilik; Siyasada, devlet yönetiminde amaca ulaşmak

 için, töreye, ahlaka aykırı da olsa, her türlü aracı, yolu 

kullanma temeline dayanan siyasal öğreti. 

*****

Uzun vadeli ilişkilerde makyavelcilik hiçbir zaman, ama, hiçbir

 zaman, olumlu bir sonuç doğuramaz.

*****

İnsanların birbirine güvenmediği yerde, olumlu sonuç 

alınamaz.

*****

Çoğunluğun doğru demesi, benim bunu yanlış görmemi 

etkilemez.

*****

Yanlış, gelişmek isteyen bir insanı tamin eden bir cevap

 olamaz. Algılama kişiye özgü ve dinamiktir de onun için.

*****

Kimseyi akıl hastanesine koymazsan, aklın, mantığın ve

 özgürlüğün bir anlamı olmayacaktı; çünkü bu kavramlar, 

yokluklarıyla karşılaştırılarak anlam kazanırlar. İnsanlar 

kendilerini zıtlarıyla karşılaştırarak tanımlarlar; tabii 

kendilerini karşılaştırdıkları ‘öteki’ kişi kendilerinden daha

 aşağı, daha anormal, daha tuhaf olan insanlardır. Bu sürece

 ‘ötekileştirme, öteki yapma’ denir. Ötekileştirme sürecini

 kullanan insan, diğer insanı aşağılayarak, kendinin normal 

olduğunu tanımlar.

*****

Korku temelli bir kültürde, değerler temeli üzerine kurulmuş

 bir yönetim yaratamazsınız.

*****

Kültürün temelini değiştirmeden, bu kültür içinde yaratılacak

 gelecek, değerler üzerine kurulu bir gelecek olamaz.

*****

Savaşçı gücünü kendini adadığı gelecekten alır.

*****

Niyetinin saflığı içinde verilmiş kararlar, savaşçının en

 önemli güç kaynağıdır.

*****


Zihin salgı bezlerinin çalışmasını etkileyerek, değişik türden

 hastalıkların ortaya çıkmasını, veya tedavi edilmesini 

etkiliyormuş.

*****


İnsan bir şeyi yapmaya karar verdi mi, sonuna kadar 

gitmeli; ama yaptığı şeyden sorumluluk almalı.


 Don Juan

*****

Ölümün avcılık yaptığı bir dünyada, kuşku ve pişmanlık için

 zaman yok. Ancak kararlar için zaman var


Don Juan

*****

Bir insanın kararlarının sorumluluğunu kabul etmesi demek,

 o kararlar uğruna ölmeye hazır olması demektir.


Don Juan

*****

Hiçbir şey, diğerinden veya başka bir şeyden daha önemli 

veya önemsiz olamaz.


Don Juan

*****

Ölümün avcı olduğu bir dünyada küçük veya büyük kararlar 

yoktur. Ölümün kaçınılmazlığı ile yüz yüze olduğumuzun 

bilinci içinde verdiğimiz kararlarımız vardır; hepsi bu kadar.

*****

Sorumluluk kişinin üzerine aldığı her şeyden hesap vermeye 

hazır olması demektir. Bu bir iş, karar, olay, veya bir eylem 

olabilir

******

Sorumluluk  olmadan kişisel bütünlük olmaz.

*****

Kişi farkında olmadığı bir şeyden sorumlu tutulamaz.

*****

İnsanın sorumlu olması için, önce neden sorumlu olduğu ile

 ilgili bir farkındalığı, bir bilinci olması gerek.

*****

Sorumluluk almış insan hesap verir; kendi bilincinin, kendi 

gücünün, kendi eyleminin sınırları içinde olaya sahip çıkar.

*****

Bir kimseyi bir şeyi yapmak veya yapmamakla sorumlu 

tutmadan önce iki koşulun var olduğunu saymak gerekli: Bir

 farkında oluş, bilgi, beceri ve iki, seçme özgürlüğü.

*****

Sorumluluk almamış kişi, söz konusu olan her ne ise, ona 

sahip çıkmaz. Konuyu kendi bilincinin, kendi gücünün, kendi

 eyleminin sınırları dışında tutar.

*****

Özgürlük ancak sorumluluk temeli üzerinde yaşayabilir.

 Sorumluluk olmadan özgürlük yaşayamaz.

*****

Özgürlüğünüz arttıkça, sorumluluğunuz da artıyor.

*****

Sorumluluk bilinci, kişinin olgunlaşma sürecinde nerede 

olduğunun en iyi göstergeci.

*****

Sorumluğun gelişmesi için insanın sorumluluk alabileceği bir

 ortamda yetişmesi gerekir.Kişinin yetiştiği ortamda kendine

 seçim yapma ve yaptığı seçimin sonuçlarından sorumlu

 olma fırsatı verilmemişse, sorumluluk duygusu gelişemez.

 Bu nedenle çocuklara kendi düşüncelerini söyleme ve

 uygulama olanağı verilmeyen ailelerde çocuklar

 olgunlaşamaz.

*****

Beni diğerlerinden ayıran özellik, benim diğerlerinin

 sormadığı soruları sormam ve sormaya devam etmemdir.


Vernon


Nobel ödüllü Amerikalı fizyolog

******

Seçimin olduğu yerde özgürlük var, olmadığı yerde özgürlük

 yok.

*****

Şikayet edebilirsin. Ama, şikayet ettiğin zaman, sorumluluk 

konusunda sorunun var demektir; ayrıca, kişisel 

bütünlüğünde de aksamalar içinde olduğunu bil.

*****

Bu benim hayatım diyebileceğim bir gelecek yaratmak için

 kişisel bütünlük içinde olmam gerektiğine inanırım

*****

Kişisel bütünlüğü, kişinin özünün, sözünün ve eyleminin 

tutarlık içinde olması olarak tanımlıyoruz.

 

DEVAMI GELECEK