KENDİ ŞARTLARINDA DÜŞÜNÜRSEN KİMSEYİ ANLAYAMAZSIN

20 Ekim 2024

 

 
ASLINDA KIYAMETİ YAŞIYORUZ
 
Bugün tüm insanlık, tam bir kıyamet devrine girmiş vaziyettedir. "Kıyamet" denince, zihnimiz, otomatikleşmiş olarak hemen şunu soruyor: "Dünya ne zaman batıyor? Yirmi yıl mı var, otuz yıl mı?" Oysa dünya batmayacak, insanlar, içlerinden batacaklar. İnsanın altüst olması lazım. O kadar batak içindeyiz ki, ayaklarımızın altındaki toprak o kadar yumuşamış ki, belimize kadar batağa saplanmışız farkında değiliz. Yakında göğsümüze, öbür gün burnumuza kadar dayanacak... Bazıları gırtlaklarına kadar gömülmüşler ama hala dünyanın altüst olmasına bakıyorlar. Günahlar sağlam, paralar sağlam, nefsaniyet sağlam ve "Devam!" diyorlar. Halbuki çoktan kaybetmişler. Elimizdeki kazma kürekle kendi binamızı yıkmamız gerekmektedir.
Aslında kıyameti yaşıyoruz.
Yıkmadan yenisi yapılmaz. Yok etmeden var olamazsınız. Bir şeyi ortadan kaldırmadan bir yenisini "alamazsınız.
Kıyameti yaşıyoruz ve bunu sürekli olarak, gayet iradi ve mantıklı bir şekilde, isteyerek yaşamamız gerek. Elimizdeki değer yargılarının ne kadar rölatif olduklarını, ne kadar az şey bildiğimizi, ne kadar otomatik yaşadığımızı, ne kadar büyük şartlandırmalar içerisinde kendi kendimize birtakım havalar verdiğimizi fakat aslında çok büyük eksikliklerimizin olduğunu bilmemizde yarar vardır. Kendi kendimize, "Ben beş para etmem," diyebiliyor muyuz?
 İşte ondan sonra kendi değerimizi vereceğiz. Hiç kimse, kendini bir terazinin kefesine koymak istemiyor. Sürekli olarak kafasının içinde hep istekler, hep bir şeyler elde etmek, bir şeylere kavuşmak var. İstekleriniz ne oranda, hangi noktalarda toparlanıyor? Bunun bir sınıflandırmasını yapıp düşünmekte yarar vardır.

Ergün Arıkdal/Devre Sonu adlı eserinden… 


Hepinize güzel, mutlu, sağlıklı, güneşli, huzurlu bir hafta diliyorum. Uzun zamandır netle aram pek olmadı, kış hazırlıkları, kışa girerken yapılan temizlik ve dayımın İsviçre'den izne gelmesi pek nete giremedim. İnstagramda bile aktif değildim. Dayım tek gelmişti yengem ve çocuklar yoktu, akşam yemeği telaşları, yemek sonrası çay faslı derken, onun yanında da nete girmek saygısızlık olur dedim girmedim. Dayım hayırlısı ile döndü, annem arkasından bayağı ağladı, bir daha göremem ben onu dedi. Yaşlı olunca akıllarına hemen bu geliyor.
İşler devam yine haftada 2 gün pazara çıkıyoruz. Saçlarım bu mevsimde çok dökülüyor, onun için kısacık kestirdim, düğünler son hızla devam ediyor, ailemde olacak bir düğün yokken davetiye gönderilmesine ne dersiniz????????????
Yavaş yavaş kış sebzelerine geçtik, toplu halde pırasa aldık geniş bir salça plastik kovasına toprak koyup içine yerleştirdik. 15 kiloluk şişeye (3 adet 5 kiloluk şişe yani) turşuyu kurduk, tarhanayı çıkardık, Balıklarımızı dondurucuya yerleştirdik, bir ara şu sıralar salgın halinde olan gribe ve öksürüğe yakalandık, hemen doktoruma çıktım eğer göğse inerse zatürre olma durumum var çünkü, Allahtan erken önlem aldık. Bir ara gidip zatürre aşımı da olsam iyi olacak. 

 
Yeni almadığım ama buraya eklemediğim dergilerim.
 


Bu ay için kütüphaneden aldıklarım.
 



Sahaftan aldıklarım

 
Okumak lazım, boş çuval dik durmaz.


Kütüphaneme yeni katılanlar


Eylül ayı okuduklarım....

Yitirilebilen şeye zenginlik denmez. Gerçek mülkümüz ve sahibinin gerçek ödülü erdemdir. Erdemi yitirmek olanaksızdır, yaşam bizi bırakmadıkça bizi bırakmaz o. Malı, mülkü ve dışsal zenginliği ise her zaman korkarak tut elinde;  bunlar çoğu zaman onları yitiren sahiplerini aşağılanma ve alayla baş başa bırakırlar.

Leonardo da Vinci
 
 
Yine bir posta sahaftan aldıklarım.
Güzel haftalarda buluşalım
 



12 yorum:

  1. çok doğru. herkesi kendi hayatı açısından kendi tarihi kendi süreci açısından değerlendirmeliyiz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen deep, yargılarken onun tarafından düşünüp öyle karar vermek lazım.

      Sil
  2. Yaptıklarınızı güle güle, sağlıkla tüketin, çok geçmiş olsun bi de. Grip benzeri ama grip değilim diyenler var burada da. Birden soğuk basınca alışma süreci tamamlanmadı haliyle, çabuk şifa kapıldı.

    Boş çuval dik durmaz 'ı da ilk kez duyuyorum, güzelmiş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilekleriniz için sağolun.
      Boş çuval dik durmaz cümlesini bende Halk Tv programcısı
      https://www.instagram.com/askerserhan/ den öğrenmiştim.
      Sevgiler,

      Sil
  3. Tek sebebi ekonomi. İletişimsizliğin, insanların birbirinden nefret etmesinin, hepsinin. Kıyameti biz yaşıyoruz Norveç yaşamıyor mesela. Geçim kaygısı, stresi atamamaya ve dolayısıyla mutsuz insanlara sebep oluyor. Ahlaksızlaştı toplum ve gitgide kötü duruma gidiyoruz. Geriye çevirmek de elimizde ama kimse elini taşın altına koymuyor maalesef.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahlaksızlaşma konusuna katılıyorum, Norveç mutlu ülke ama en çokta intiharın görüldüğü ülke.

      Sil
  4. Merhabalar.
    İnançlar konusundaki kıyametin senaryosu bambaşka bir şey. Bence böyle bir kıyamet vuku bulmayacak ve sizin de anlatınızda yer aldığı gibi, bugün tüm insanlık kıyamet devrine girmekle birlikte herkes de bir şekilde kıyametini yaşıyor; ama farkında değil.
    İletişim sorunlarında zarif davranan insanların zayıflığı konusundaki saptamalar da çok doğru. Kişilikli ve karakterli insanlar utangaç ve suskun olurlar. Susmak, bir insanın edep güzelliğindendir. Kibarlığı zayıflık, nezaketi salaklık ve mütevaziliği ahmaklık olarak gören insanlar, büyük bir yanılgı içindedirler.
    Sayfanızı, yine çok güzel paylaşımlara açmışsınız. Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  5. Kişilikli ve karakterli insanlar utangaç ve suskun olurlar. Susmak, bir insanın edep güzelliğindendir. Kibarlığı zayıflık, nezaketi salaklık ve mütevaziliği ahmaklık olarak gören insanlar, büyük bir yanılgı içindedirler.
    Şu yukarıda yazdıklarınız beni benden aldı şu sıra aradığım cümlelerdi. Teşekküe ederim, saygılar ve selamlar.

    YanıtlaSil
  6. Dayıcığınla Allah kavuştursun yeniden.

    YanıtlaSil
  7. Çocukluktan yetiştirilme tarzımız; bilginin üstünlüğü ve sade bir yaşamdı. Şimdi de tam tersinin "doğru olmamasına rağmen" doğruymuş gibi lanse edilip üzerimize kürekle atılması. Galiba her şeye rağmen zarif kalmak kalbimizi az da olsa ferah bir noktada tutmaya yarıyor. Her şeye rağmen diyor insan.. Her şeye rağmen kalbimiz doğrusunu biliyor. Çok güzel yazınız teşekkür ederim paylaştığınız için

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir şey değil.
      Bu yazdıklarınızın hepsi çok önemli,
      Saygılar, sevgiler,

      Sil