ÇÖREKOTU

15 Nisan 2012



İnsan vücudu, doymamış yağ asitlerini üretemediği için, dışarıdan almaya mecburdur. Bir gram çörek otu yağı, bu açıdan günlük ihtiyacımızı karşılamaktadır.
FAYDALARI NELERDİR
-*Vücuda kuvvet ve zindelik verir; bal ile macun yapıp yenebilir. Kan yapıcıdır; her sabah kuru üzümle beraber yenmeli.
*Çocukların gaz ve sancılarında; bir miktar çörekotu tohumu, bir tane hindistan ceviziyle de dövülür ve tülbente konup, çocuğun ağzına tutularak emzirilir.
*Kadınların hayzını söktürür. Anne sütünü artırır; balla yenmeye devam edilmelidir. Unutkanlığa faydalıdır, balla macun yapılıp yenmeli.
*Mide ve bağırsaktaki gazları söker, hazmı kolaylaştırır, iştah açar; ekmek ve keklere katılırsa da şişlik yapmaz.
*Böbrekteki kum ve taşları döker; şerbeti içilir veya 4 bardak suya 3 çorba kaşığı çörek otu dövülerek konur, üzerine 1 çay kaşığı sözme bal konur. Kaynatılıp süzülür. Günde üç kere 1′er çay bardağı içilir.
*Felç ve kazıklı hummaya (tetanoz) faydalıdır; çörek otu yağı burundan faydalıdır.
*Öksürük, balgam, nefes darlığı ve romatizmaya faydalıdır; balla karıştırılıp yenir veya macun yapılır. Grip ve nezleye, baş ağrısına; yağı burundan damlatılır veya çörek otu bir müddet sirke içinde bekletildikten sonra alınarak toz haline getirilir, enfiye gibi burna çekilir veya tohumları kavrulur, tütsüsü burna çekilir.
*Kulak için, sonradan meydana gelen üşütme, rüzgâr alma, iltihap tıkanıklıklarında; çörek otu yağı kulağa damlatılır.
*Diş ağrısı ve diş iltihaplanmalarında kullanılır; çörek otu sirke ile kaynatılıp ağızda gargara yapılır.
*Bağırsak ve karındaki kurt, parazit ve solucanları öldürür; sirke ile kaynatılıp aç karnına içilir.
*Basura faydalıdır; sirke ile kaynatılıp basura sürülürse veya yakılır elde edilen külü içilir veya acı kavun suyu ile merhem yapılır sürülürse faydası görülür.
*Vücudun muhtelif yerlerinde sızısı olanlar; sabunlu sıcak su ile yıkanır, çörek otu kavrularak dövülür ve yıllanmış zeytin yağı içine konur. Bu yağ sızılı kimsenin tepesinden ayağına kadar sürülür, hasta giydirilir. Soğuk rüzgâr değmeden yatağa yatırılır, iyice terletilir. Hasta terledikten sonra sızılar geçer ve vücut ipek gibi olur.
*Sivilce, uyuz, egzama gibi cilt hastalıklarına faydalıdır; çörek otu sirke ile kaynatılıp sürülür.
*Saçları besler, kepeği önler; çörek otu yağı saçlara sürülür.
*Çörek otu tütsüsü haşereleri öldürür.
*Yorgunluk halini giderip zindelik verir.
ÇÖREK OTU NASIL KULLANILIR?
Kurutulan tohumları baharat olarak, suda kaynatılarak veya yağı çıkarılarak kullanılır. Güzel kokulu olduğundan baharat olarak kullanımı yaygındır. Çörek otunun tohumlarından elde edilen çörek otu yağı saç dökülmesi ve kepeğe karşı etkilidir. Sirke ile kaynatılıp gargara yapılırsa diş ağrılarını hafifletir. Suyu ile sivilcelere pansuman yapılırsa faydası görülür.
VİTAMİNLERİ
Çörek otundaki B1, B2 ve B6 vitaminleri, birçok enzimlerin üretiminde önem taşır. Zira bunlar, savunma ablukalarını yok eder ve boyun altı bezini; dolayısı ile savunma sistemini güçlendirir. Folasidi vitamini ise, kalp ve tansiyon hastalıklarının riskini azaltır. Bunun yanısıra hücre yenilenmesinde de lüzumlûdur.
Beta karotin, A, E ve C vitamini, selen gibi antioksitler vücudun savunma sistemini güçlendirir. Selen, vücudun zehirli maddeleri atmasında yardımcı olur.

OKUDUKLARIM -1- RAM OREN/ TUZAK

OKUDUKLARIM -1- RAM OREN/ TUZAK

Yabancı bir erkek Ramat Haşaron´da varlıklı, iki çocuklu bir kadının hayatına girer. Gözleri kamaşan kadın kendini gizli bir aşkın içinde bulur. Bu hayatında yaşadığı en iyi ve aynı zamanda da başına gelen en kötü şeydir: Yasak aşkı, onu ve sevdiklerini yok edilme tehdidiyle karşı karşıya bırakacak bir girdaba dönüşür.


Tuzak, entrikalar, aşk, tutku ve para -bol para- ile örülen bir gerilim hikâyesi. Basın ve yeraltı dünyası, borsa dehalarının ve hiçbir şeyi olmayanların dünyası hakkında bir hikâye.


Kitap nefes almadan okunuyor, olaylar birbirini izliyor: kaçırma ve cinayet, büyük bir aşk ve hayal kırıklığı, ümitsizliğin eşiğinde bir kadının her şeye rağmen hayatta kalma savaşı.


Her şeyden fazla, Tuzak şaşırarak ve eğlenerek okuyacağınız bir macera kitabı.

(ARKA KAPAK YAZISI)



YAZAR BİLGİSİ:

Ram Oren; Edebiyata ilgisi küçük yaşlarda, lisede kazandığı bir öykü yarışmasıyla başlayan Ram Oren 1936 İsrail doğumludur. Hukuk eğitimi alan yazar, uzun yıllar gazetecilik yaptı. Kitaplarının hemen hepsi çok satanlar listesine giren Ram Oren aynı zamanda İsrail´de önemli bir yayıncıdır. Kitapları çeşitli dillere çevrilen, televizyon ve sinema filmlerine uyarlanan yazar birçok ödülün de sahibidir.

RENKLERLE ŞİFA BULMAK

Günlük hayattı kullandığımız renkler psikolojik ve fiziksel olarak yaşantımızı fazlasıyla etkiliyor.
Renkler hormonal salgılarımız üzerinde de oldukça etkili.
Renkler ile bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
Auranız güçlenir ve genişler, olumsuzlukların sizi etkilemesini engeller.
Çakralarımız renk enerjisi ve reikiyle temizlenir, güçlenir, enerjimizi dengelerken sağlığımızı koruruz.
Ruhsal ve duygusal tedaviye yardımcı olur.
Renkler, psikolojik kökenli hastalıkları tedavi eder.
Depresyon ve strese karşı korur.  
Daha genç ve zinde kalmanızı sağlar.
Mevcut hastalıklarınızın tedavisine yardımcı olur.
Kötü alışkanlıklardan kurtulmanızı sağlar.
Kronik ağrılardan kurtulmanızı sağlar, ağrı ve acıyı dindirir.
İlaçların yan etkisini azaltır.
Vücuda zarar veren toksinlerden arındırır.
Uykusuzluk ve cinsel problemleri çözmenize yardımcı olur.

RENK ETKİLERİ ve KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ
Enerjilerin bedeninize girmesine izin vermekle sahip olduğunuz enerji akışını hızlandırmış olursunuz.
Her insanın bünyesi ve enerji akışı değişiktir.
Enerji akışı sesler, (koku çiçekler ve değerli taş, düşünceler ve tabi ki RENKLER VE REİKİ İLE sağlanır.
Her rengin kendine ait karakteristiği tedavi gücü, yansıtma ve emme özelliği vardır.
ANA RENKLER
Kırmızı yeşil mavi ışık tayfının ana rengidir.
Bu üç rengin çeşitli kombinasyonlarında diğer ikinci grup renkler meydana gelir. Birinci grup renkle ikinci grup renkler birleşince üçüncü grup renkler meydana gelir.
Örneğin kırmızı ve yeşil, sarı ışığı oluşturur. Kırmızı, yeşil, mavi eşit miktarlarda birleşirse beyaz ışık üretir. Ayrıca renkler psikolojik açıdan sıcak renkler ve soğuk renkler olarak değerlendirilir. Kırmızı sıcak renk mavi ise soğuk renk grubunda yer alır.
KIRMIZI IŞIK ENERJİSİ - 6000-6700 AU (ANGSTROM)
Kırmızı duygularımızı ve tutkularımızı harekete geçirir.
Kırmızı, canlandırıcı bir renktir. Dalga boyu yüksek, titreşimi kısadır. Özellikle kök çakraları harekete geçirir. Bu renk, üşütmelerdeki dolaşım bozukluklarında ve tükürük bezi rahatsızlıklarında tedavi amacıyla kullanılabilir.
Ayrıca intikam, kin, mantıksız bir cesaret, aşk ve seks duygularını da harekete geçirir. Kırmızı, aşırısı, duygusal düzensizliklere ve depresyonlara yol açar diğer taraftan pembe rengin varlığı fiziksel güç üzerinde zayıflatıcı etkiye sahiptir. Özetle, kırmızı, vücut sıcaklığını arttırmak ve kan dolaşımını hızlandırmak için çok uygun olan bir renktir.
SARI IŞIK ENERJİSİ- 5800-5900 AU
Sarının en etkin olduğu yer solar pleksus çakrasıdır. Bu renk kişinin zihinsel faaliyetlerini her yönüyle etkiler. Moral bozukluğunu ortadan kaldırıp kişiye yeni yaşama sevinci gücü verir. İyimserlik duygularını artırır. Sarı renk mide, bağırsak ve mesane rahatsızlığında önemli rol oynar.
Sarı vücut fonksiyonları, zihin ve zeka üzerinde çok olumlu etkisi vardır. SARI, güneş ışığının, gençliğin, memnuniyetin ve sevincin rengidir.
MAVİ IŞIK ENERJİSİ - 4700-5000 AU
Mavi, eşsiz bilincin, gerçeğin, uyumun, sakinliğin ve umudun rengidir. Mavi enerji sistemimizi serinletip dinlendirir. Mavi renk boğaz çakrası üzerinde etkilidir. Yüksek tansiyonun düşürülmesi ve çeşitli boğaz sorunları giderilmesinde etilidir.
Kırmızı renk, tutkuları karıştırırken, mavi onları yatıştırır ve susturur. Mavinin daha yumuşak tonları, sinirleri sakinleştirebilir. Mavi, sessizleştirici ve sakinleştirici bir renktir ve azılı suçluların ve zihinsel rahatsızlığı bulunan hastaların odalarında kullanılır. Negatif yüzüyle çok fazla mavi, iç karatıcı (moral bozucu) olabilir ve hüzünlü (mavi) hisleri getirebilir, aksi halde sağlıklı insanlar açığa çıkaracaktır. Maviyle beraber yeşil, sanat ve müzikte, kabiliyeti ve yaratıcılığı en yüksek seviyede harekete geçirebilir.
TURUNCU IŞIK ENERJİSİ - 5900-6000 AU
Turuncunun hara çakra merkezini üstünde etkisi büyüktür. Neşenin ve yapıcılığın rengidir. Bu rengin vücut içinde en çok etkin olduğu yer, adale sistemimizdir.
Turuncu enerjik aktiviteyi de arttırır. Ama turuncunun aşırı kullanımı, büyük nevrozları ve huzursuz davranışları doğurabilir.
Pek çok meyve ve sebze, renk olarak, turuncu veya turuncu-kırmızıdır. Böylece turuncu, beslenmeye dair bir renk haline gelir. Turuncu maddelerin çekim gücünü temsil eder.
Karakteristik olarak, sarı renk, güneş ışığının giremediği karanlık bir odayı daha parlak hale getirir. Sarı meyveler ve sebzeler, bağırsaklar için laksatif bir etki yapma ve sinirleri sakinleştirme eğilimindedirler.
Ne var ki, negatif yüzüyle sarı, çok fazla kullanıldığında, aklı ve sinirleri gereğinden fazla uyararak, yıkım noktasına kadar gidebilecek zihinsel rahatsızlığa sebep olabilir. Negatif titreşimlerinde sarı, aynı zamanda korkaklığın, ön yargının ve yıkıcı egemenliğin rengidir.
YEŞİL IŞIK ENERJİSİ - 5000-5500 AU
Herkes bilir ki yeşil, doğanın rengidir ve en çok bulunan renktir. Yeşil renk enerjimizi arttırır pozitif yüzüyle yeşil, yatıştırıcı, iyileştirirci, huzurlu ve sakindir.
Yeşilin iyileştirici gücü büyüktür. Yeşilin etkili olduğu bölge kalp cakrasıdır. Negatif yüzüyle yeşil, bencilliği, kıskançlığı ve tembelliği temsil eder. Çok koyu yeşil, iç karartıcı ve hatta güçten düşürücü olabilir. Bahar yeşili, yeni yaşamı, (yeniden canlanmayı) neşeyi ve memnuniyeti temsil eder.
INDIGO (Çivit Mavisi/Lacivert) IŞIK ENERJİSİ
Tayfta indigo, mavi ile mor arasında bulunmaktadır. Bu rengin en önemli etki alanı alın çakrasıdır. Lenf ve salgı bezleriyle birlikte bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Beynin her iki yarımküresi uyumu üzerinde olumlu etki sağlar. Bu rengin enerjisi vücudun toksinlerden arınmasını sağlar.
Lacivertin bilinçaltı duyguları ve sezgiyi güçlendiren bir etkisi vardır. Negatif yüküyle indigo durgunluğu, zihinsel yorgunluğu, başarıdan yoksunluğu temsil eder.

MOR IŞIK ENERJİSİ- 300-4600 AU
Bu rengin en önemli etki alanı taç çakradır.
En hızlı titreşime ve en kısa dalga boyuna sahiptir. Mor iyi niyeti temsil eder.
Vücudun iskelet yapısını etkiler, fiziksel ve ruhsal dünyamız arasında sağlıklı bir denge kurmamızı sağlar. Ayrıca mor insanların rüya aktivasyonunu geliştiren meditasyon rengidir.

Not:
Bazı bilgileri Aydan Öztürkatalay sitesinden  http://www.renkbilim.com

KELEBEĞİN HİKAYESİ

12 Nisan 2012

KELEBEĞİN HİKAYESİ
Bir gün, kırlarda gezintiye çıkan bir adam, kenara oturduğu otlardan birinin dalında, küçük bir kozanın varlığını fark etti. Koza ha açıldı ha açılacak gibiydi.

Adam, bunun bir kelebek kozası olduğunu tahmin ediyordu. Böyle bir fırsat bir daha ele geçmez diye düşündü; ve bir kelebeğin dünya yüzü gördüğü ilk dakikalara şahit olmak istedi.

Dakikalar dakikaları kovaladı, saatler geçmeye başladı, ama henüz kelebeğin küçük bedeni o delikten çıkmadı. Sanki, kelebeğin dışarı çıkmak için çaba harcamaktan vazgeçmiş olabileceğini düşündü.

Sanki kelebek elinden gelen her şeyi yapmış da, artık yapabileceği bir şey kalmamış gibi geldi ona. Bu yüzden, kelebeğe yardımcı olmaya karar verdi: cebindeki küçük çakıyı çıkarıp kozadaki deliği bir cerrah titizliğiyle büyütmeye başladı.

Böylece, bir-iki dakika içinde kelebek kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük, kanatları buruş buruştu. Adam kelebeği izlemeye devam etti; çünkü kanatlarının her an açılıp genişleyeceğini ve narin bedenini taşıyacak kadar güçleneceğini umuyordu.

Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek, hayatinin geri kalanını, kurumuş bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi. Ne kadar denese de, asla uçamadı.

Adamın bütün iyi niyetine ve yardımseverliğine rağmen anlayamadığı şey, kozanın kisitlayiciliginin ve buna karşılık kelebeğin daracık bir delikten dışarı çıkması için gereken çabanın, Allah’ın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatlarına göndermek ve bu sayede kozanın kisitlayiciligindan kurtulduğu anda onun uçmasını sağlamak için seçtiği bir yol olduğuydu.

Bu gerçeği öğrendiğinde, hayat boyu unutamayacağı bir şey de öğrenmişti: Bazen, hayatta tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey, çabalardır. Eğer Allah, hayatta herhangi bir çaba olmadan ilerlememize izin verseydi, o zaman, bir anlamda sakat kalırdık. Olabileceğimiz kadar güçlenemezdik o zaman. Ve asla uçamazdık..