Nihayet Eylül'ün gelmesi ile ortalık serinledi. Eski sıcaklıklar kalmadı, hatta geceleri artık üstümüze ince pike almaya başladık.
Ben artık evden dışarı çıkmaya başladım. Yürüyüş yapıp yine parkıma uğrayıp kahve içiyorum.
Bugün yine öyle bir gündü. Sabah kahvaltı ettik, sonrası biraz facebook ve instagram gezintileri oldu. Ortalığı topladım saat 10 gibi de evden dışarı çıktım. Yürüyerek bankaya gittim, bankadaki işimi hallettim. Markete uğradım buzdolabı poşetim bitmiş ondan aldım. Daha sonra manava geçtim limon ve incir aldım. Limon tane 2 tl olmuş üzüldüm, sabahları aç karnına limonlu su içiyorum çünkü. İnciride annem seviyor onun için aldım. A101 den de çiğ fındık içini aldım benim alışveriş bitti. ( dikkat ettiyseniz diyetteyim ve bu aldıklarım incir hariç diyet için) şekersiz günlere devam tabi ki...
Ahşap boyama sandık yapmıştım arkadaşa da one stroke çiçek çizmesi için vermiştim. Onu bitirmiş telefon açtı , bende ağbimin kzına telefon açtım ordan alsın diye. Ya kıza toka kutusu yapar ya da dikiş kutusu yapar. Fotoğrafını çekersem buraya da koyarım resmini.
Eve geldiğimde çamaşırlarımı astım ve kitabımı okumaya başladım.
Eylül ayının ilk kitabı olur kendileri, Aeden kitabından sonra kolaylıkla ilerleyen bir kitap. Konusunu da sevdim gerilim ve polisiye tarzlarını severim zaten.
Haftanın yarısından hepinize selamlar...