ARİFEDEN GELEN BAYRAM.

31 Ağustos 2017

ARİFEDEN GELEN BAYRAM.


Yine bir kurban bayramı daha geldi,  Kurbanlıklar Allah'tan artık şehir dışında işlem görüyor.Yoksa onları şehir içinde görmek beni bir hayli üzüyordu, mahzunluklarını, gözyaşlarını göremiyorum artık. ... 
Gerçi herkes tatile gidiyor ama... Genelde  geleneksel aileler kalıyor şehirde eskisi gibi ziyaretler de yok .......

Geleneksel bayram temizliği mutlaka yapıldı... Halılar yıkansın, camlar silinsin, bahçe temizlensin, vs. annen beğenmez olmadı tekrar denersin..... 

derken arife geldi....Bu gün son neler yapılır peki, mutlaka evin yiyecek alışverişi, kasap alışverişi, tatlı alışverişi yapılır. Taze kahveler yanına lokum yada badem şekerleri alınır. Ekmek fırınları çalışmayacağı için ekmek stoklanır...


Ben extradan anneme çiçek aldım, mor orkide umarım dayanıklı olur..


Bir de kedilerime mama........

Sabah erkenden çarşıya inip bunları hallettim, tam bir kahve içmek için parka oturdum bir de telefona bakayım kızlar buluşmaya karar vermişler, eh bensiz olmaz dedim. Hemen eve geldim, aldıklarımı yerleştirdim, çiçeği suladım, kedilerin mamalarını verdim.  Annemin ihtiyacı olan başka bir şey var mı? diye sordum yokmuş.. Ağbim aradı tam buğday ekmeği almadım alayım diye sordum, Allah'tan alma dedi yoksa tekrar ekmek satış yerine gitmek zor gelecekti. Şimdi arkadaşın Bursa'dan gelmesini bekliyoruz o geldi mi buluşacağız kızlarla kısmetse. 30 senelik lise arkadaşları olarak bunu bayramlarda genelde yapmaya çalışıyoruz. Çünkü bir kısım ne yazık ki şehir dışında çalışıyor ve yaşıyor..


Bayrama giriş kısmı benden bu kadar, bundan sonrası  mezar ziyaretleri, evde oturup gelene gidene hizmet etmek olacak, gelsin kahveler, gelsin tatlılar, gelsin sohbetler....... 


Aradalar da kitap, dergi okumalar...


Hepinize sevdiklerinizle birlikte hayırlı ve mutlu bayramlar, 
Not : Fazla yediğimiz tatlıdan rahatsız isek eğer mutlaka yanında ayran tüketelim. 

KİTAP RESMİ HARİÇ DİĞERLERİ NETTEN ALINTIDIR.

KAFA DERGİSİ ALTINI ÇİZDİKLERİM..

30 Ağustos 2017

KAFA DERGİSİ ALTINI ÇİZDİKLERİM..

Günü geçmemiş taze sevgi kimseyi zehirlemez.
***
Ölüm sebebine sevgi yazıldı. Ancak sevgi henüz hayattaydı. Taze gönülleri cenazeye çevirdiği gibi, yeniden diriltebilirdi. Hem de kusursuz bir heyecanla ve neredeyse ağlatacak güzellikte.
***
İnsan zihninden en son silinecek hatıra, kokulardır.
****
Aşk bende gidememektir.
***
İçinde yalan barındıran bir sevgi er yada geç ölüme mahkumdur.
***
Hayat da böyle. Buldum dediği yerde kaybediyor, kaybettim dediğinde buluyor insan
***
Tereddüt en soylu duygudur. Ama sahte olduğunda insan ruhunu en rezil noktaya kadar çekebilir.
***
Sahi hiç kimsenin mutlu olmadığı bir zamanda doğmayı nasıl başardık biz? Bakıyorum herkes başka bir köşeye sinmiş acı çekiyor.
***
Bu hayatta en kötü şeyin yapayalnız kalmak olduğunu düşünürdüm. Hayır, değilmiş! Hayattaki en kötü şey; seni yalnız hissettiren insanların arasında kalmakmış.
***

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN

29 Ağustos 2017

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN

EY TÜRK GENÇLİĞİ!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!


Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927




SONBAHARDA IYI GIDER

28 Ağustos 2017

SONBAHARDA IYI GIDER




Her sonbahar gelişinde

Sarı sarı yapraklarla

Kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma..


Müzik dinlemek....


Serinleyen havalar ile birlikte üste alınan battaniyeler ve geç uyanmalar..........


100 küsur senedir kurulan pavli panayırına gitmek ve orada eğlenmek,


Richard GERE filmleri izlemek...


Yağan yağmuru kahve eşliğinde izlerken kış için patiklerimizi hazırlamak...


Yağmurla ıslanan toprağın kokusunu hissetmek. Her bir damlanın yeryüzüne düşüş ve tutunuşlarını izlemek..



Çok çok okumak...


Havaların erken kararması ve basık olmasından dolayı depresyona girmemek için çaba sarfetmek...


Güneşli bulduğun günleri iyi değerlendirmek...


Hoşlandığın müziğin konserlerine gitmek... 


Günbatımlarını izlemek....


Bir an önce kışın gelmesini 



Ve kışın ardından tekrar çayırlarda çigdemleri görebilmeyi umut etmek...

evet sizin sonbaharda iyi gider dedikleriniz nedir?


İZLEDİKLERİM 96

27 Ağustos 2017

İZLEDİKLERİM 96

ŞEYTANİ

4 arkadaş, Coachella'daki festivale gitmek için yola çıkmışlardır, ancak yol üstündeki Los Angeles'a uğrayıp birçok suç ve cinayetin işlendiği yerleri ziyaret etmeye karar verirler. Geceyi geçirecekleri otel de şeytani olayların yaşandığı bir yerdir. Bu sırada karşılaştıkları ve onlara katılan bir genç kız, hepsinin hayatını cehenneme çevirecektir.



SON ŞANS



Henüz 30'lu yaşlarında genç ve güzel olan bir kadın sürekli çalışmaktan evlenmeyi hep ikinci planda ve uzak bir ihtimal olarak görmüştür. Bazı sıkıntılar yüzünden doktora gider ve yakalandığı bir hastalık sonucu artık çocuk sahibi olamayacağını öğrenir. Hastalık tamamen kadının çocuk sahibi olmasını engellemeden bir an önce çocuk sahibi olması gerekmektedir. Bunun için tüm yolları deneyecek olan kadının komik hikayesi sizlerle


Hatıralar hiç vazgeçmeyenler için çok değerlidir.


SİLAHLARA VEDA


Zalim Rus ordusu köyleri yakıp, köylülere işkence etmektedir. Bu savaş ortamında köylüler yaşananlara isyan ederken soylu bir kadın ile bir savaşçı arasında aşk yaşanacaktır.



YÖRÜNGE 9

Uzay istasyonu Orbit 9, elindeki tek astronot olan 20 yaşındaki Elena’yı 19 yıl sonra Selesta’ya gönderiyor. Elena için, gemideki hayati tedariklerden biriyle ilgili olarak gemiye giden Alex hayatında gördüğü ilk insan. O, sadece global kozmik bir deneyin parçası olduğunu değil, insanlığın geleceğine etki edebilecek sıra dışı bir varlık olduğunu da bilmiyor.



SENDEN ÖNCE BEN


Hayatta bir inanın isteyebileceği herşeye sahip olan Will Traynor çok zengin yatlar katlar arabalar yarış motorları derken aksiyon ve heycan dolu herşeyi yapabilmekte iken geçirdiği bir kaza sonucunda belden aşağısı felç olduktan sonra tüm dünyaya küser tüm serveti artık hiçbir işe yaramıyordur piskolojisi okadar kötüdürki defalarca intaar etmeye kalmıştır. Karşısına bir kız çıkar ve bazı şeyler değişir.

OKUDUKLARIM 183 / KADIN YOK SAVASIN YUZUNDE

26 Ağustos 2017

OKUDUKLARIM 183 / KADIN YOK SAVASIN YUZUNDE

2015 Nobel Edebiyat Ödülü'nün sahibi Svetlana Aleksiyeviç'in ilk eseri ve kurduğu türün ilk örneği sayılan Kadın Yok Savaşın Yüzünde, II. Dünya Savaşı'nın kadınlar 'cephesinde' nasıl yaşandığını belgeleyen çok güçlü bir sözlü tarih çalışması… İsveç Akademisi, Svetlana Aleksiyeviç'e Nobel Ödülü verdiğinde yazarın "yeni bir edebi tür" yarattığını belirtmiş, eserlerini de "duyguların ve ruhun bir tarihi" sözcükleriyle betimlemişti. Aleksiyeviç uzun bireysel monologları farklı seslerin duyulduğu bir kolaja dönüştüren özgün dokümanter tarzıyla, kendilerine nadiren konuşma fırsatı verilen, yaşantıları da çoğu zaman ülkenin resmi tarihine karışarak yitip giden sokaktaki insanların hikâyelerini kayıt altına alıyor. Kadın Yok Savaşın Yüzünde'de Aleksiyeviç, tarihin gelmiş geçmiş en kanlı savaşını vererek faşizmin yenilgiye uğratılmasında büyük pay sahibi olan ve bu uğurda en az yirmi milyon insanını kaybeden SSCB'de kadınların -kadın piyadelerin, sıhhiyecilerin, keskin nişancıların, çamaşırcıların, kadın cerrahların, pilotların, keşif erlerinin, partizanların- Nazi işgalini nasıl göğüslediklerini, böylesi bir savaşta kadın olmanın zorluklarını nasıl deneyimlediklerini Sovyet ülkesinin dört bir yanından bir araya getirdiği tanıklıklarla belgeliyor ve unutuluşun girdabından kurtardığı bu hikâyeleri edebi bir toplam halinde önümüze seriyor.


Kadın gözüyle savaş... Bir gece de beyazlayan saçlar. 2. dünya savaşında Rus kadınların savaştaki görevleri, yapmış oldukları fedakarlıklar, aşkları, şarkı söylemeyi, dans etmeyi ve elbise giymeyi unutmuş kadınların kısa kısa savaş anıları...

Ladoga gölünün buzları üzerinde koşuyoruz. .
Hücuma gecmisiz.birden siddetli atese maruz kaldık. Etraf su,yaralanan anında dibi boyluyor.
Ben sürünüyor yaraları sarıyorum; birinin yanına gittim ,bacaklarından yaralanmış, bilincini yitirmek üzere, ama itiyor beni,elini çantasına sokuyor. Acil durum erzağını arıyor.
Ölmeden önce karnını doyurmanin derdinde.
"Erkekler açlığa çok zor dayanırdı.Açlık ölümden beterdi onlar icin"
 **************************************
Sofya konstantinovna dubnyakova/sıhhiyeci
Insan yüzünün yontulması uzun zaman alır.
Ruh ağır ağır şeklini kazanır onda.
"Oysa savaş kendi insan suretini hızlı bir şekilde yaratıyor. Kendi portrelerini çiziyor "
 **************************************
Annem bana bir dua yazmıştı. Madalyonumun içine koymuştum onu. İhtimal faydası oldu ki eve dönebildim. Muharebelerden önce madalyonumu öperdim....
 **************************************
_Nöbetçi olduğum gecelerden birinde ağır yaralıların koğuşuna uğramıştım. Bir yüzbaşı yatıyordu...Doktorlar gece öleceği konusunda uyarmışlardı beni. ''Sabaha çıkmaz,'' demişlerdi...''Söyle,'' dedim ona, ''senin için yapabileceğim bir şey var mı?'' Hiç unutmam....Birden gülümsedi, perişan yüzünde aydınlık bir tebessüm belirdi: ''Gömleğinin önünü açsana...'' dedi. ''Bana göğsünü göster.....Karımı görmediğim o kadar çok oldu ki...'' Ne yapacağımı şaşırdım,daha kimseyle öpüşmemiştim bile. Bir şeyler söyledim cevaben . Kaçtım yanından, bir saat sonra döndüm. Ölmüştü. Yüzünde hala o tebessüm vardı.....

BAŞKALARINDAN ONAY BEKLEMEYİN KENDİNİZE GÜVENİN

BAŞKALARINDAN ONAY BEKLEMEYİN KENDİNİZE GÜVENİN


Her insanın kendisine güven ve güvensizlik duyduğu genel bir tutumu yaşama bakışı vardır Kendine güven insanın kendisi hakkında olumlu ama gerçekçi tutumda olmasıdır İnsanlar yaşamlarının bazı alanlarında (akademik çalışma atletizm vb) kendilerine fazla güvenirken diğer bazı alanlarda (bedensel görünüm sosyal ilişkiler vb) fazla güven duymayabilirler Kendine güven kişiye “yaşamım denetimimde” duygusu verir Bu duygu yine de insanın her şeyi yapabileceği değil “beklentilerin gerçekçi” tutulduğu anlamına gelir Güvenli insanlar bazı beklentileri gerçekleşmese bile kendilerini kabul etmeyi ve olumlu düşünmeyi sürdürürler Güvensiz kişilerin kendilerine ilişkin duyguları başkalarına ve onlardan alacakları onaya bağlıdır Başarılı değil başarısız olmayı bekler ve o korkuyla risk almaktan kaçınırlar Kendilerine düşük değer biçerler kendilerine söylenen olumlu sözleri görmezden gelir ya da dikkate almazlar Oysa kendine güveni olan kişiler kendi yeteneklerine güvendiklerinden diğerlerinin onayına bağlı kalmazlar Kendilerini kabul etme eğilimindedirler bunun için istemedikleri şeyleri yapmak zorunda olduklarını düşünmez haklarına başkalarının haklarına tecavüz etmeden sahip çıkarlar



Kendine Güven Nasıl Oluşur?

Kendine güvenin gelişimini etkileyen pek çok etken olmakla birlikte özellikle çocukluk döneminin ilk yıllarında ana-baba tutumları insanın kendisi hakkındaki duygularının oluşumunda son derece önemlidir Ana-babadan biri ya da her ikisi aşırı derecede eleştirel ve yüksek beklentili ise ya da aşırı korumacı ve bağımsızlığı engelleyiciyse çocuklar kendilerinin yeteneksiz yetersiz ve değersiz olduğuna inanabilir Oysa ana-babalar çocuklarının girişimlerini destekler gelişimlerini alkışlar hata yaptıkları zamanlarda doğrusunu bulmalarına yardımcı olurken onları sevmeye ve kabul etmeye devam ederlerse çocuklar da kendilerini kabul etmeyi sevmeyi ve güvenmeyi öğrenebilirler Kendine güven eksikliği mutlaka yetenekten yoksun olunduğu anlamına gelmez Bu eksiklik diğer insanların özellikle ana-babanın çevre ve toplumun gerçek dışı beklenti ile ölçütlerine fazla yoğunlaşmanın bir sonucudur Bu noktada kendine güvensizliğin hiç bir şekilde değişmeyeceğini düşünmek de son derece yanlış olur



Kendine Güveni Olumsuz Etkileyen Varsayımlar

Dış etkilere karşı korunmak için insanlar bazı gerçekdışı düşünceler geliştirirler Bunların bazıları yapıcı bazıları ise yıkıcıdır Kendine güveni olumsuz etkileyen bir kaç düşünce şekli ve onların gerçekçi seçenekleri şu şekilde sıralanabilir:



“Herkesin sevgisini ve onayını kazanmalıyım”

Bu mükemmeliyetçi ulaşılamaz bir hedeftir ve kişinin değerini tamamen başkalarının onayına bırakır adeta başkalarına bağımlı gibi yaşamayı getirir Oysa ki kişisel değer ve ölçütler geliştirmek daha olumludur



“Tüm önemli alanlarda yetenekli yeterli ve başarılı olmalıyım”

Bu da mükemmeliyetçi ulaşılamaz bir hedeftir ve kişisel değerimizi başarıyla ölçmeye dayanır Oysa başarı doyurucu olabilse de sizi daha değerli kılmaz Değerli olma her insanın doğuştan sahip olduğu bir özelliktir



“Bugünkü bütün duygu ve davranışlarımı geçmişim belirler”

Güven duygusunun çocukluk döneminde dış etkilerden daha fazla zarar görebildiği doğrudur ancak yaşınız ilerledikçe bu etkilerin neler olduğuna ilişkin bir bilinç ve bakış açısı kazanabilir ve yaşamınız üzerinde ne gibi etkilere izin vereceğinize siz karar verebilirsiniz Geçmişteki olayların gölgesinde umutsuzca yaşamak zorunda değilsiniz



Kendine Güvene Zarar Veren Düşünce Tarzları

Aşağıda örnekleri verilen bazı düşünme biçimleri insanın kendine olan güvenini sarsar ve olumsuz etkilere karşı savunmasız hale getirir:

Ya hep ya hiççilik; Kişi her şeyi tam ve mükemmel yapmayı bekler bu nedenle ya tamamen ondan vazgeçer ya da sürekli kendisini kötü hisseder Oysa ‘bir her şeyi tam olarak yapmak’ fikrinin kendisi ne kadar doğrudur? “Çok iyi yapamadığımda tamamen başarısızım”

Genellemek; Karamsar bir bakış açısıyla her köşe başında pusuya yatmış bir felaketle karşılaşmayı bekler Bir şeyin sonucunu ve değerini tek bir davranış ya da göstergeye bağlar “Biyoloji sınavında düşük aldım asla tıbba giremeyeceğim”

Etiketlemek; Etiketlemek kişiyi tek bir davranışla ya da özellikle yargılamak anlamına gelen suçluluk duygusu getiren basit bir süreçtir “Hep kaybediyorum ama bu benim hatam”

Olumsuza seçici dikkat; İyi olan hiçbirşey kötüler kadar önemsenmezler Önemsiz bir eleştiri sıradan yapılmış bir yorum olumsuz bir ayrıntı bütün gerçeği gölgeler İltifatlar göz ardı edilir “Bir turda beş satranç oyununu kazandım ancak sonuncuyu kaybedince moralim çok bozuldu” “Bu kıyafetimi mi beğendin? Oysa beni şişman gösteriyor”
Duyguların doğruluğunu sınamadan kabullenmek; Olumsuz bir duyguya insan başkalarının etkisinde kalarak kapılabilir ve bu gerçekleri yansıtmadığı halde öyleymiş gibi algılanır “Kendimi çirkin buluyorum böyle hissettiğime göre demek ki öyleyim”

“-meli -malı” cümleleriyle düşünmek; “-meli -malı” ile biten cümleler genelde mükemmeliyetçi özelliğe işaret eder ve kişilerin kendi istek ya da arzularından çok başkalarının beklentilerini yansıtır Gerekliliklere takılır “Üniversiteye gelen herkesin bir meslek planı olmalı Benim olmadığına göre bende bir sorun var”



Kendine Güveni Geliştirmenin Yolları

İlk çocukluk döneminde kişinin kendi ana-baba tutumunu değiştirmede ve çevresini belirlemede çok az gücü vardır oysa bu sonraki yıllarda artar Kişi bilinçli bir seçim ve çabayla olumsuz deneyimlerini olumluya çevirebilir

Gençlik döneminde insanın kendisi hakkındaki düşüncelerinde arkadaşların etkisi ailenin ya da büyüklerinkinden çok daha güçlü hale gelir Üniversite yıllarında öğrenciler değerleri yeniden gözden geçirip kendi kimliklerini oluştururken arkadaş etkisine daha açık hale gelirler Bu bağlamda kendinizi olumsuz hissetmenize yol açan arkadaşların sizin için uygun olmadığına karar verebilir onlardan uzaklaşmayı seçebilir ve yeni olumlu arkadaşlıklar kurabilirsiniz

Aşağıda olumsuz düşünme tarzlarından kaçınıp kendinize olan güveninizi artırmanın belli başlı yolları sıralanmıştır:

İyi yanlarınızı görün Yapabildiklerinizi göz ardı etmeyin yapamadıklarınızda da gösterdiğiniz emek ve çabayı takdir edin İşe yapabildiklerinizle başlamak kaçınılmaz olabilen sınırlarınızı kabulde size yardımcı olacaktır

İçsel değerlendirme yapın Kendinizi değerlendirdiğiniz kendi iç değer ve ölçütleriniz olsun gelişmenizi onlarla kıyaslayın Başkalarıyla olan rekabetin sonucuna ya da toplumun genel geçer beklentilerine bağımlı kalmayın Başkalarını da dinleyin ancak onların fikirlerini doğrudan kabul etmek yerine aklı seliminizle değerlendirmeyi öğrenin Hiçbir konuda tek ve mutlak doğrular olmadığını sık sık kendinize hatırlatın Başkalarının söylediklerinden çok kendi geliştirdiğiniz olumlu sesinize kulak verin

İçsel konuşmalarınız olsun Kendi kendiyle içsel bir ses geliştirin ve onu kendinizi zararlı etkilere karşı korumada kullanın Olumsuz düşüncelere kapılırken kendinize “dur” deyin ve daha mantıklı karşıt düşünceler seçenekler geliştirin

Risk alın Yeni deneyimleri kazanıp kaybedilecek sınavlar olarak değil bir şeyler öğrenmek için birer fırsat olarak görün Böylece zorlayıcı yaşantılarda kendinizi yıpratmak yerine geliştirebilirsiniz

Kaynak: FrmSinsi

EN KORKTUĞUN FOTOĞRAFI SEÇ, SANA SENİ ANLATALIM

25 Ağustos 2017

EN KORKTUĞUN FOTOĞRAFI SEÇ, SANA SENİ ANLATALIM

Sekil 1: Kendini ifade etmekte, duygularını karşı tarafa aktarmakta zorluk yaşıyor gibisin. Birisine tam anlamıyla güvenmek senin için oldukça zor ve bu nedenle duygularını en derinlerde, kimsenin göremeyeceği yerlerde saklıyorsun. Belki bu huyundan vazgeçersen hayat senin için daha yaşanabilir, daha çekilebilir hale gelecektir. Ne dersin?


Sekil 2: Oldukça güçlü ve zeki bir insan olmana rağmen insanlardan biraz soyutlamış gibisin kendini. Hata bazı dönemlerde ailenle veya en yakın arkadaşlarınla bile görüşmüyor, konuşmuyorsun. Kendi kendine yeteceğini, kimsenin de sana ihtiyacı olmadığını düşünüyorsun fakat sen yine de insanlarla olan iletişimini biraz daha güçlendirsen fena olmaz.


Sekil 3: Sen ruhun için sonsuz huzuru aramaktasın. Yalnız kalmaktan ve hayatta amaçsız kalmaktan ölümüne korkuyorsun. Aslında mutlu bir ilişkiye ve sevdiğin kişinin sana göstereceği ilgiye ihtiyacın var. Hayattan beklentin öyle atla deve değil yani…


Sekil 4: Kalbin şefkat ve sevgi ile dolu ve bunu paylaşacağın, seninle aynı duyguları hisseden birine ihtiyacın var sadece. Şu an için hayatta endişe duyduğun tek konu maddiyat gibi gözüküyor. İstediğin her şeyi bir şekilde elde etmiş gibisin, fakat öyle de çok kolay olmamış bunlar: İnce eleyip, sık dokumanın ve çok çalışmanın meyvesini yiyorsun.


ALINTIDIR.

POST MODERNİZİMDEN SONRA POST TRUTH ÇAĞI

23 Ağustos 2017

POST MODERNİZİMDEN SONRA POST TRUTH ÇAĞI

Bakçemde ki şapşiklerden biri ile merhaba sizlere, maşallah deyin lütfen:)))))


Günlerimiz yine okumakla, kediler ile ve bahçe işleri ile geçiyor.


Kapak açıklaması ile almıştım yanılmışım. Anne kız arasında ki kopmaz bağlar yerine çokça cinsellik olan bir kitap, yarım bıraktım ikinci ele gidecek.,



Altını çizdiklerim...





Şu an bu iki kitabı birden okuyorum.




Bahçeden son  meyveleri topluyoruz artık...


SİL GİTSİN

22 Ağustos 2017

SİL GİTSİN




  • 1 - Sen aramayı - yazmayı bıraktığın an bakarsın ki o aramıyor - yazmıyor. Bütün ilişkiyi sen devam ettiriyormuşsun. Sil gitsin!
  • 2 - Bir insandan bir şey öğrenemiyorsan o insan gereksizdir. Sil gitsin!
  • 3 - Bir yere varamayan, sizi oyalayan, mesajlaşmaktan öteye geçemeyen cinsler... Sil gitsin!
  • 4 - Başkalarının sırlarını sana anlatan senin sırlarını da başkalarına anlatır. Sil gitsin!
  • 5 - Özür dilemeyi büyük kişiliklerine yediremeyenler... Sil gitsin!
  • 6 - "Yoğunum" kelimesini ağzına sakız etmiş, sürekli zamansızlıktan dem vuranı sil gitsin! Unutma, zaman hiçbir zaman bulunmaz, yaratılır.
  • 7 - Ne yaparsan yap gülmez. Bazıları mutsuzluktan beslenir. Sil gitsin!
  • 8 - Senden alır, alır, alır vermeye gelince beklentisiz sevgiden dem vurur. Sil gitsin! Değer veriyorsan değer görmelisin. Aksi aptallıktır.
  • 9 - Kendi yapamadığı için senin başarılarını küçümser. Hatta dürüstlük adı altında kıskançlığını kusar. Sıkma canını onun derdi kendi acizliğiyle. Sil gitsin!
  • 10 - Hayallerini dinlemeyen, mutluluğunu paylaşmayanlar... Sil gitsin!
  • 11 - Hayatını para,iş vb. tek bir alanda yoğunlaştırmış insanlar... Sil gitsin!
  • Ve not o silinenlere: Zaman zaman bedenen, insanlığımdan veya bazende mecburen yanınızda olsam da sakın aldanmayın, ben bu temizliği "Ruhumda ve beynimde" yaptım görüntü yanıltmasın...

TINGIR TINGIR:))

21 Ağustos 2017

TINGIR TINGIR:))

Haftaya güzel başlayabilmek için güzelce dinlendik mi? yoksa bu gün pazar benim günüm deyip günü gün mü ettik?............
Sendromsuz bir pazartesi diliyorum.


Buyrun sabah çayımız, afyonunu patlatmak isteyenlere gelsin.

Değişmeyen kurallar...........


Haftayı bu güzel çiçek gibi renkli yaşayalım...


Bitirelim...


Başlayalım...


Sevelim...


Sevilelim...

HADİ BAKALIM BAYRAM TEMİZLİĞİ YAPALIM:)))))