30. HAFTA

29 Temmuz 2018

30. HAFTA
Gidip görmek istediğiniz 10 yer


1. GALATA KULESİ


2. BİRGİ


3. MERYEM ANA EVİ


4. KARADENİZ YAYLALARI


5. İSVİÇRE ALPLERİ


6. NORVEÇ 


7. MOSTAR KÖPRÜSÜ


8. HİNDİSTAN


9. PERU MAYA TAPINAKLARI


10. KUZEY IŞIKLARI




ANILARIMA KAMYON KAMYON KUM DÖKTÜM

27 Temmuz 2018

ANILARIMA KAMYON KAMYON KUM DÖKTÜM

Ahanda durum bu:))
Artık elektrik parası ne gelir bilmem. Az önce yağmur yağdı, şimdi de ter bastı. Bir yağmur bir sıcak havalarda şaştı.
Uzun zamandır çarşıya indiğim yok, bu gün kafaya koydum ineceğim. Biraz parka gitmek değişiklik olacak benim için.
Bugün yine SSK idim, babamdan aldığım maaştan feragat ettim anneme geçmesi için dilekçe yazdım.


Bu sene üzümlerimiz çok güzel oldu. Roman mahallesine yakın oturduğumuz için bol bol kavga yapıyoruz. Arkada görünen asmayı ise annem kızdığı için kesmişti. Olduğu gibi duvara ve tele dolanmıştı asma, gelen geçen topluyordu ama toplayıp satan da varmış, annem bunu öğrendi kızdı vurdu baltayı asmaya. Ben kızdım ama nafile. Şimdi tekrar yeşerdi tekrar tele sarılıyor anneme dokunma dedim. İhşallah dokunmaz..
Akşam yanımızdaki boş araziye yapılan binadan daire alan bir bayan bahçe duvarı kenarında sohbete geldi anneme sen nerden ben nerden derken yaklaşık 10 yıl birlikte çalıştığım bir beyin annesi çıktı:))


Bakçedeki küpeli çiçeğim..


Filmini izledim beklentilerimi karşılamadı.

Lucas elmaslı ticaret yapan ABD'li bir ticaret adamıdır. Kaynağı belirsiz olan nadir mavi elmasları satmak için Rusya'ya gider. Yaptığı anlaşma çökmeye başlarken Rus bir kafe sahibi Katya ile küçük bir Sibirya kasabasında yakınlaşır. İkilinin ilişkisi kısa sürede saplantılı bir hal alır. Lucas'la Katya'nın ilişkisi derinleşirken, Lucas kendisini kurtarmayı başaramadığı elmas ticaretinin tehlikeli dünyasını da keşfedecektir. Amerikalı adam umutsuzca çıkışı olmayan bir dünyadan çıkmaya çalışırken iki bölge kesişmeye başlayacaktır...


Sibelynk tavsiyesi üzerine  The night of dizisini de izlemeye başladım.

DURMAK BİLMEYEN YAĞMURLAR YAĞIYORDU İÇİMDE

25 Temmuz 2018

DURMAK BİLMEYEN YAĞMURLAR YAĞIYORDU İÇİMDE

Yine her zamanki gibi, akşam üstleri güneş battıktan sonra çayımı  demleyip dergimi veya kitabımı okuyorum. iki gündür gök gürlüyor şimşekler çakıyor, az da olsa yağmur yağıyor ama dün o kadar çok yağdı ki, bahçede asılı olan çamaşırları toplayamadım.Yağmur bir daha yıkadı çamaşırları. Neyse bu sabah makinada kısa programda bir daha yıkadık astım.
Kendime pazartesi günü tshirt aldım. Streç pantolon üzerine giyilen bir model olduğu için boyu uzundu, onu terziye götürüp kestirdim.
Orta boy bulgur bitmişti, malatya pazarına gidip onu aldım. Evde soğan bitmiş, sabun bitmiş derken bir 100 tl suladım geldim.
Yarın da ssk'ya gideceğim babamdan aldığım maaşın anneme devri için dilekçe vereceğim.
bu süre içerisinde 3 film izledim.


Issız bir yerde kamp yapan bir grup genç,kendi okullarında bir kızla karşılaştığında yaşanan şoke edici saldırı,dehşet verici bir şiddet eylemine sebep olur.


Tüm hayatını ailesine daha iyi bir yaşam sağlamak için harcayan çaresiz bir babanın gerilim dolu macerasına tanıklık ediyoruz. Küresel felaketler Dünya'nın dengesini bozmuş ve hemen hemen her gün bir başka doğa olayı yaşanmaya başlamıştı. Tüm bunlar olurken adam daha çok para kazanmak için hamile karısını bırakarak çok uzaklara gider. İşler bir süre sonra çığırından çıkarak bir kıyamete dönüştüğünde, karısına ulaşmak için her yolu deneyecek olan bu adam azmin zaferini insanlığa göstermekte kararlıdır. Gizemli bir felaket ülkeyi savaş alanına çevirdiğinde genç bir avukat, hamile nişanlısını bulmak için müstakbel kayınpederi ile birlikte batıya doğru yola koyulur. Çaresiz bir baba, gizemli bir kıyamet olayının her şeyi kaosa sürükledikten sonra hamile karısına dönmeye çalışır. 


Gece vakti evine dönerken bir taksi şöförünün ölümüne tanık olan Hyun-Woo, işini savsaklayan polisler tarafından baş şüpheli haline getirilir. Gençliğinin 15 yılını boş yere hapiste geçirdikten sonra serbest kalır. Fakat bu sefer de ailesinden 170 bin dolar tazminat parası istenir. Bu durumun farkına varan beş parasız genç bir avukat, bu davayı kariyer basamağı olarak kullanmak ister. Avukat ve müvekkili kafa kafaya verip 15 yıl önceki cinayeti aydınlatmak için somut kanıtlar aramaya başlar.

29. HAFTA

22 Temmuz 2018

29. HAFTA





Ergen halime mektup yazdığımı düşünecek olursam;

Merhaba Özlem;

 Yıllardan bu yana bu kilo sorunu halledemedin gitti. Halbuki o kadar akapunktur tedavisi gördün yine de işe yaramadı. Tabi dışarıda gizli gizli yediklerini söylemiyorum söylesem neden kilo vermediğin ortaya çıkacak. Ah bir de şu okul kantininde çalışmasan böyle olmazdı. Öğlenleri satış yaptığın lahmancunları hep lüplettin. 
yeme Özlem yeme..
Ya eğlence hayatın hiç yok değil mi? o kızlar orası senin burası benim derken geziyorlar, sen başını kitaplardan kaldıramıyorsun. İnek oldun da ne oldu sadece çevrenin takdirini aldın, ya bu arada eğlenceye takılıp ta aşık olsaydın iyi olmaz mıydı?

Çevrendekileri dikkate alma, kendi mutluluğun onlardan daha önemli.Gençliğinin kıymetini bil, umutsuzluk yerine engelleri aşmayı dene, Şarkı söyle, dans et, kahkaha at, kendini sev bu günlerin kıymetini bil.

Ağaç dik, bu dünya da yeşillik kadar güzel bir şey yok.Yüksek binalardan uzak dur. Eline para geçtiğinde gitmek istediğin yerlere git. Yarın yaparım diye erteleme yarın diye bir şey yok çünkü.

Hayat yaşamayı bilenindir. Hayatını değiştir bir an önce...



HANGİ PERDELER HANGİ YARALARA SARILACAK?

21 Temmuz 2018

HANGİ PERDELER HANGİ YARALARA SARILACAK?

Bahçeden açmış olan glayöllerim ile herkese merhaba.
Sıcaklar ile biz insanlar rahatsız oluyoruz ki bitkiler nasıl olmasın. Elimizden geldiğince sulamaya akşam güneşi battıktan sonra başlıyoruz. 
Dün itibari ile emeklilik talebi yapmış bulunmaktayım. Allah kısmet ederse Ağustosta maaşım bağlanıyor.


Parkta çay içip kitap okuduğum günlerden biri...
Sıcakta harareti bastıran çaydan vazgeçemiyorum. 2 ajda bardak çay ve bir türk kahvesi müdavimiyim. Garsona sipariş vermem hemen oturduğum anda çayım önümdedir. Alıştılar artık:)))



Bu gün sirkeli yağlı biber turşusu yaptık. Kavanoz dolmadı yarın biber alıp ilave edeceğiz. Köyden bir amca sebzelerini taze taze satmaya getiriyor karşı evin önüne ondan alacağız. 
Turşuyu nasıl yaptınız derseniz; 1 büyük şişe üzüm sirkesi, 1 çay bardağı sıvı yağ, 2 kaşık toz şeker büyük bir tencereye alınır. Ateşe konur. Bu arada biberler yıkanır, sapları koparılır, uçlarına boylamasına az bir çentik atılır. Daha sonra kaynayan sirkeli suda renk değiştirinceye kadar ( sararıncaya kadar) ve biraz da yumuşayana kadar karıştırılır. Büyük bir tepsiye alınır , 1 demet maydanoz ve 1 baş  sarımsak doğranır, tuz ile birlikte biber harmanlanır ve şişeye doldurulur. 1 hafta sonra yemeye başlayabilirsiniz.


Çantamın motiflerini eklemeye başladım.



Frankfurt, 1946. David Bermann (Moritz Bleibtreu) ve Yahudi arkadaşları Nazi rejiminden kaçabilmiş ve Amerika’ya gitme hayalleri kurmaktadır. Ama savaş sonrası gerekli parayı nasıl kazanacakları sorundur. Harika bir iş fikri ile bu sorunu çözebilme şansları olmuştur. Ama asıl sorun Bermann’ın geçmişidir. Soykırımda hayatta kalmayı başaran David Berman ve arkadaşlarının tek bir amacı vardır; en kısa zamanda Amerika'ya gitmek. Bunun için de paraya ihtiyaçları vardır. Ama savaş sonrası gerekli parayı nasıl kazanacakları sorundur. Harika bir iş fikri ile bu sorunu çözebilme şansları olmuştur. Ama asıl sorun Bermann’ın geçmişidir. Akıllı ve çekici ama ödün vermeyen Amerikan görevli Sara Simon, Bermann’ın savaş zamanı yaptıklarını sorgulamaya devam etmektedir. Sara Simon ödün vermeden sorgulamaya devam etse de Bermann’ın gittikçe artan cazibesinden kurtulması zorlaşmaktadır..

Filmini izledim.


OKUDUM 25 DRİNA'DA SON GÜN

19 Temmuz 2018

OKUDUM 25 DRİNA'DA SON GÜN



2. Dünya savaşı sırasında Balkanlarda, Yugoslavya'da yaşanan insanlar arasındaki kanlı mücadeleyi anlatıyor.
Artık balıktan çok cesetlerin yüzdüğü Drina... 
Savaşın tüm çirkinliğini ve iki yüzlülüğünü ortaya koyuyor kitap. Birbirileri ile dostça yaşayan Sırp, Boşnak ve Türk'lerin Savaş zamanı birbirlerine düşman olmaları, soykırım denilecek kanlı insan katliamlarını anlatıyor...

Kadın dediğin resim gibi olmalı.
*****
Bir ilaç bulunda kötülük tohumlarını toptan öldürün içimizde.
*****
En sevmediği şeylerden biri de, bir insanın korkması değil korktuğunu belli etmesiydi. Cesur insan korkmayan değil, korktuğunu açığa vurmayan insandı. En büyük kahramanların da en büyük korkakların arasından çıktığı yolundaki kanısını hiçbir zaman değiştirmemişti.
*****
Yaşamak bir şeyler kaybetmek ve onların yerine yenilerini kazanmaktır.
*****
Bütün meslek sahipleri okumalı. İşin alçaltı veya yükseltici olanı da yoktur.
****
Ne kadar çirkinlik varsa onların yaratıcıları hep erkeklerdi. Kavgaların ve savaşların hepsi erkeklerindi. Barış yalnız analarındı.
*****
Halkın sevgisine hiçbir zaman güven olmaz. Bugün ayağını öper, yarın da aynı ayağına ip bağlayıp seni ağaca asar. Eğer öyle olmasaydı politikacılara dünyada iş kalmazdı. Dünyanin en nankör sevgisi kadınınkinden sonra halkınkidir.
*****
İnsan unutan hemde çok çabuk unutan bir varlıktı.
*****
- İnsanlar neden birbirlerini sevmiyorlar baba?
- yanlış eğitiliyorlar da ondan. Bir çocuk doğar doğmaz onun kafasıyla kalbini bir yığın saçmalıklar ve yalanlar ile doldurmaya başlıyoruz. Kalbini değil de yumruklarını kullanması için elimizden geleni yapıyoruz. Bunun en büyük sorumluları da sapık din adamlarıyla politikacılardır. Din ve politika birleştirici olmalı ayırıcı ve bölücü değil. Bence bütün tarih kitapları yakmalı, yeni kuşaklara

atalarının yaptığı rezillikleri okutmamalı. Yürekleri yalnız sevgiyle doldurmalı.
*****
Tarih insanoğlunun ne rezil ve ne ikiyüzlü olduğunu ortaya koyan kesin bir belgedir.
*****

BLOG KEŞİF ETKİNLİĞİ

BLOG KEŞİF ETKİNLİĞİ



Beydanın kitaplığı yeni bir keşif etkinliği başlatmış lütfen yukarıya tık tık....

ŞÜPHELER KALBİN DEĞİL BEYNİN ZAAFIDIR

18 Temmuz 2018

ŞÜPHELER KALBİN DEĞİL BEYNİN ZAAFIDIR

Bir fincan dost kahvesi buyurmaz mısınız?

Havalar bir sıcak bakmışın akşamüstü yağmur. Hele dün akşamüstü öyle kuvvetli bir rüzgar vardı ki, ceviz ağacı yıkılacak diye çok korktum. Resmen ağaç geriye yattı sonra düzeldi bir kaç defa.

Bahçenin fasulyesini çok topluyoruz bu sene, biberler zehir acı salataya iyi gidiyor, domatesler daha kızarmadı.

Çantadaki motifleri eklemeye başladım nihayet. Bu ara izleyecek film seçemiyorum tıkandım bu konuda.


Bavul dergisini aldım onca okunacak dergi varken doyumsuzluk bu olsa gerek.


Toplayamadığımız naneler çiçek açtı:))




Herkese hayırlı günler...

BİR İNSANI CİNSİYETİ DEĞİL, DÜŞÜNDÜKLERİ GÜÇLÜ KILAR

17 Temmuz 2018

BİR İNSANI CİNSİYETİ DEĞİL, DÜŞÜNDÜKLERİ GÜÇLÜ KILAR





BELKİ HİÇ BİR YERE GİTMEYECEĞİM.

15 Temmuz 2018

BELKİ HİÇ BİR YERE GİTMEYECEĞİM.
Bir haftanın daha sonuna geldik. Yaz sıcakları hala devam, akşam üstleri yağmurlar çiseliyor sadece hafiften hafiften...
Ağbimin gözüne halen damla döküyoruz. Haftaya perşembe kontrolümüz var. Annem kafasının dönmesinden muzdarip, habire tansiyor ölçüyoruz.


Hem kitap hem dergi okuyuşlarına halen devam edemiyorum sıcaklardan. 
Akşam komşunun oğlunun kına gecesi vardı oraya gittik. Trakya havaları ile çoştular kız evinde. Bu günde alay vardı gelin alındı. Davullu zurnalı alaydan sonra gelin arabadan inmedi, adettir kaynanadan takı bekler. Daha sonra anlaştılar arabadan indi. Ardından mahalleli olarak yemeğimizi yedik. Bizde adettir dana keserler düğünlerde, yemekler kazanlara yapılır, konu komşu düğün evinde yemek yeriz. Şimdi birazdan da makyaj yapıp giyineceğim, düğün için hazır olmak lazım her an gidebiliriz.


EBEDİ YOL

, Jussi Ketola adındaki adamın Yıllarca Amerika'da çalışıp ülkesine dönmesini ve sonrasında gelişen gerilim ve dram dolu hikayeye odaklanmaktadır. Jussi Ketola, ülkesine döndükten sonra bir gece evine baskın düzenlenir. Öldürülmek için kaçırıldığını anlayan adam bir şekilde kurtulmayı başarıp sovyetler birliği sınırlarına kaçar. Burada hep hikayelerden duyduğu olaylara bizzat şahit olan Jussi, sovyet polisinden yardım alır ve yeni bir kimlik ile ülkesine döner. Amerika'da yıllarca çalıştıktan sonra Finlandiya'ya dönen sendika aktivisti Jussi Ketola, öldürülmek maksadıyla gecenin bir saatinde evinden kaçırılır. Ketola, kendisini kaçıranların planlarını bozarak ellerinden kaçar ve sınırın ötesine, Sovyet tarafına geçer. Gözleriyle görüp tecrübe etmemiş birinin asla inanmayacağı şeyler yaşayan Ketola'yı Sovyetler Birliği polisinin yardımı ile yeni bir kimlik, yeni bir iş ve yeni bir eş beklemektedir.



9/11

11 Eylül trajedisini merkeze alıyor. Beş kişilik bir grup, Dünya Ticaret Merkezi'nin Kuzey Kulesi'nde bir asansörde mahsur kalmıştır. Umutlarını kaybetmeden birlikte hareket ederek, bu zorlu durumdan kurtulmaları gerekmektedir.

Filmlerini izledim.

Yepyeni hafta herkese güzellikler getirsin.







28. HAFTA

28. HAFTA
Bu sene okuduğunuz en iyi kitap


Tabi ki Ahmet Ümit kitabı

BEN HANGİ YAPRAĞIN İNCE HÜZNÜYÜM?

13 Temmuz 2018

BEN HANGİ YAPRAĞIN İNCE HÜZNÜYÜM?

Merhaba 
3 gündür yazamadım buralara. Çarşamba günü ağbimin göz ameliyatı vardı Tekirdağ da, oraya gittik. İlk göz ameliyatı çok uzun sürdü, ağbim öğleden sonraya kaldı. Ameliyatta iken hasta yakınları ile çene çaldım biraz. Ameliyattan sonra eve geri döndük.
Dünde kontrole gittik, bandaj alındı. Oranın pazarı idi, ağbim sergi açtı. Orada arkadaki binanın sahibi kapıya bir yazı asmış fotoğraf çekecektim unuttum.
Pazarcı arkadaşlar kapıya ip balamayın:))
Koca trakyalı Ğ harfini unutmuş:)))
Film yok sıcak var
dergi yok sıcak var
kitap yok sıcak var..

Sıcak olunca gölge yer arama derdi var.

Bu gün bankaya gittim, terziye uğradım. O arada annem bahçeden fasulye toplamış, gelince onu pişirdim. Beyaz çamaşır yıkamıştım, annem onları asmaya başladı bir süre sonra bıraktı gözlerim kamaştı diyeceği yerde karardı dedi:)) güneşte olunca kamaşıyor insanın gözleri. Seviyorum annemin bu hallerini. Dün de kabakların içi boşalmış kızartma olamaz tabi, ormanlı bunlar ormanlı diyor:)) yani hormonlu demek istiyor. Bu akşam bende mücver yaparım onları olur biter.

Başlık Birhan Keskin şiirinden.

Ben hangi yaprağın ince hüznüyüm?.. 
...
Kendiliğinden gelen sözcüklerin misafirliğini
ne çok severdin,
Nasılsın…
Bugünlerde ben iyi gibiyim
yorgun gri kaideler arasında
hüzünlü bir yeşilim,
Ya sen…
Sen… Nasılsın?
Göğsündeki ağrılar nasıl?
İyi misin?

Ben hangi kelimeye açsam ağzımı
Ben hangi kelimeyi nereye koysam
Bir sonbahar konaklar sesimde.

Ben hangi kelimeyle girsem akşama
Ben hangi kelimeyle nereye gitsem
Yokluğunun renginde depremler düşer boynuma.

Ben hangi yaprağın ince hüznüyüm,
Sen hangi sersem haydut?..

Birhan Keskin


EN İYİSİ KENDİN GİBİ KAL

09 Temmuz 2018

EN İYİSİ KENDİN GİBİ KAL

Yeni bir haftaya güzel bir başlangıç yapalım. Yağmur yazı bu sene. Hafiften de olsa yağıyor. Bu gün pazara gideceğim:))


Gerçi ben bunları almayacağım ama olsun, pazar bahane olsun dolaşmak şahane olsun:))
Gider iken SSK kurumuna uğrayacağım. Malum bu ayın 21inde emeklilik için başvuracağım. Gerekli bir evrak varmı diye öğreneceğim.
Sabah erkenden evin sağ tarafında kalan duvara sarılmış olan kurumuş asmanın dallarını temizledim. Sabah sporunu böylece yapmış oldum.


Limonatamı kendim yaptım:)) 4 adet limonu parçalayıp dondururcuya kaldırdım. 1 gün sonra çıkardım biraz çözülsün diye bekledim. Rondoya 2 bardak tozşeker ve limonları koydum.Bızzzzttttttt limonata esansı hazır. İçine su ilave edip karışımı süzüp dolaba şişelere kaldırdım.


Sabahları kahvaltıdan sonra ortalığı biraz toplayıp, sabah kahvemi dergi okuyarak içiyorum. Kahve fincanım da  xxl oluyor:)))


TANRI BİZİ BAĞIŞLASIN

Film. Madrid’in tam “15-M Hareketi”ne sahne olduğu dönemde, şehir aynı zamanda bir seri katilin brutal eylemlerine de sahne olur. Söz konusu seri katil, yaşlı kadınlara tecavüz etmekte ve onları döverek öldürmektedir. Adli tıpta görev yapan kadın doktorun söylediğine göre bu yaşlı kadınlar tecavüze uğramışlardır. 

Dava dedektif Luis Velarde (Antonio De La Torre) ve Javier Alfaro’ya (Roberto Álamo) verilmiştir. Katile ulaşamamanın stresiyle ezilen bu iki dedektif, bir yandan Madrid sokaklarında seri katil peşinde gezerken, bir yandan da kendi saldırgan doğalarını sergilemekten geri durmazlar. Dedektif Javier Alfaro’nun öfke kontrolü problemi vardır ve saldırgan tavırlarıyla dikkatleri çeker. Dedektif Luis Velarda ise, kadınlarla ilişki kurmakta pek başarılı biri değildir.

Filmini izledim.

El işi çantam hala eklenecek bekliyorum.


Kırık kalpler ve Drina da son gün kitaplarını değişimli olarak okuyorum