BU DÜNYA PAYLAŞINCA GÜZEL

Mahallemizden bir komşunun kapısı...

Mahallenin yeni bebişi:)))

Annem sabah çiçeklerini sularken. Ayın 26 sında bel fıtığından ameliyat olacak, lütfen dualarınızı esirgemeyin.

Yine mahallede eski bir kuyunun tulumbası oluyor bu. Bizim kuyuda motor var, biz fişe basıyoruz su geliyor hemen buz gibi...

O motor da bize rahmetli amcamın yadigarı. Amcamın bahçeli evi vardı istanbul/ kavacıkta orda kuyusu vardı ve bizim motor o kuyuda idi. Sonra 2. boğaz köprüsü için ev istimlak edildi. Motor da bize geldi.

İnsanlarımız bu konuda artık çok duyarlı , bu görüntü çarşıdan 

Kahretsin ki çok severim:)))))))))))

Bu dolap ta benim ahşap boyacıma yaptırdığım bir arkadaşa ev hediyesi olarak gidecek. Mumlu is tekniği ve el boyaması ile yapıldı.

Aynı arkadaş el boyaması kitap ayracı yapıp satıyor. Tanesi 5 lira. Mevlanayı ben aldım.

Büyüğe küçük minder, küçüğe koskoca divan. Nasılda paylaşmışlar yataklarını:))))))))

Son hızla devam eden restorasyonumuz, bitse de ne için kullanılacak bir görsek. Önceki halleri börekçi, çorbacı vs idi.

Güzel bir gül....

Bu da dün durakta servisi beklerken romanların elinde idi. Kız sözde 300 milyona almış bana sana satalım diyor. Ne kadar doğru bilemem:)))))

BU GÜN PAZARTESİ VE KAMERAMA TAKILANLAR.

Hepinize güzel bir hafta diliyorum. Bu gün sabah kalktım ev de olan 3 lü priz bozulmuş, el mahkum en yakın migrosta var oraya gitmek için yola çıktım ve kamerama takılanlar ile burdayım. Bahçe den dışarı taşmış bir gül resmi.

Yüncüde gördüğüm basit bir motifli bolero modeli. 8 motiften oluşmuş, önde motifi kıvırıp kemik düğme kullanmış yakayı oluşturmuş.

Bugün pazartesi ve buranın pazarı. Kapalı pazar yeri yapıldı  şehrin biraz dışına kalıyor. İnsanlara gitmesi zor geliyor ya markete gidiyorlar ya da bu sokaklara köylülerin açtığı sergilerden alıyorlar. Bana da bu sergiden güzel domatesler düştü şansıma.

 Bu miniklerde terk edilmiş bir ev de yaşamaya başlamışlar.

Nar ağaçları çiçekleri artık nara dönüştü.

Komşunun üzümleri salkımda taneleri hiç doldurmamış asma, sadece kocaman 3 tane vardı.

Bu da kırmızı gül demeti.....

BU GÜN PAZAR DEMEK TEMİZLİK DEMEK:)

Bu gün pazar ve ben mutfak temizliği ile uğraştım bu saate kadar, bitmedi yarın da devam edeceğim. Malum gelen bayram önümüzdeki hafta da gececiyim bu hafta bol bol yıka, ütüle, sil var bizde. Yukarıdaki resim benim çocukluğumda sık gittiğim bir evdi. İçinde KONYA/TAŞKENT' li bir aile oturuyordu. Malum bizim babamın memleketi AKSEKİ önceden KONYA' ya bağlı imiş sonradan ANTALYA' ya bağlanmış. Onun için bize de KONYALI derler burada.

Ev bir hayli eskimiş, dikkat yaklaşmayın yıkılma tehlikesi var yazıyordu tabelada. Umarım restore ederler...

Yine yıkılmaya yüz tutmuş esli bir kerpiç ev....

Nettekiler bayağı bir şatafatlı ama DERE MAHALLESİ ' de kusur kalmamış bu olaydan, atmışlar evin önüne iki lastik ekmişler çiçeklerini belki boya da yapmışlar ama şu an görünürde yok boyası:))

Şehrimiz ERGENE NEHRİ üzerinde yer alan taşköprümüz. Gerçi nehir artık eski nehir değil. Ağbimler burada yüzüp, balık tutarlardı. Nasıl ki sanayileşme arttı, nehir öldü.. En son gazete bu konuda çıkan haber için tıklayınız.

Evden çıkmadan önce çektim annemin sardunyasını...

Bu minik köpek te mahallemize yeni geldi. Yaşlı komşumuz SELMİNAZ abla hakkın rahmetine kavuştu. Şimdi evinde hafta sonları kızları ve onların torunları var, bunu da yeni getirmişler bu eve.

Bu çiçeği çok beğeniyorum , ama bizde mevcut değil. İsmini bilen varsa yazabilir mi bana? İstanbula gidersem koçtaş, tekzen de filan bakarım diye düşünüyorum.

Bu resme de internette rastladım, kim hayır der ki bu güzelliğe...

BU GÜN KAMERAYA TAKILANLAR

Yürüyüşte çektiğim bir çiçek resmi...

Yürüyüşte rastladığım bir bıyıklı...

Mahallemizden bir komşunun yazlık oturma mekanı...

Yine bir komşunun asması ve üzümleri giriş kapısını sarmış.

Başka bir komşu da sebzeleri için damlama sistemi kurmuş.

Yolda rastladığım bir roman kardeşimiz her daim neşeliler:)))

Hasretim........

Çarşıda rastladığım bir güzel de bu....

Yeni okumaya başladığım kitabım da bu...

OKUDUM -44- BİR BESLEMENİN GÜNLÜĞÜ / KATHLEEN GRISSOM

Uzun zamandır elimde sürüklenen bu kitabı nihayet bitirebildim.

Konusu bir gemi yolculuğunda ailesini kaybeden ABINIA, zengin bir çiftlik sahibinin onu yanına besleme olarak alması ile hayatı değişir.

ABINIA farklı iki yaşamın arasında sıkışır. Bir tarafta sahte bir hayat, diğer tarafta ise içten, sevgi dolu, birbirine bağlı insanların yer aldığı bir dünya.

Altını çizdiğim satırlar az;

SAYFA 49: Bu dünya tek yuvamız değil, bu dünya işleri doğru şekilde yapmamız için bir çalışma yeri.

Tanrımıza güvenmek zorunda olduğumuz zamanlar vardır.

SAYFA 94: Herkes bir gün ölür.

SAYFA 154: Arkanı döndüğün an sırtından bıçaklarlar.

SAYFA 209: Hayvanlar bile annelerinden öyle ufakken ayrılmazlar.

SAYFA 236: Biz birbirimizi önemseyen bir aileyiz. Zor zamanlarda bizi güçlü kılan ailemizdir. Birbirimize kenetlenir, destek oluruz. İşte gerçek aile budur.

Çarşıda dolaşırken denk geldim vallahi iftar sonrası yayına veriyorum:)))

Bu gün doğduğum mahalleyi dolaştım biraz, yani buranın ilk kuruluş yeri DERE MAHALLESİ. Bu çiçek demetine de orada rastladım.

Köpeğimiz de o mahallenin köpeği...

Bıyıklı bizim mahallenin bıyıklısı...

BUGÜNKÜ YÜRÜYÜŞTE KAMERAMA TAKILANLARDAN BAZILARI

Bu bizim ev ve bahçemiz evin boyasıda yeşil, kayboldu asmaların arasında....

Yine bizim mahalleden bir mavi kapı..

Mahallede aramızda kalmış bir romanın evi , önceki boyası mordu ve daha güzeldi:)))

Mahallece yardımlaşmayı severiz, işte yeni bir kanıt başka bir komşunun duvarını kaplamış olan asma yoldan geçen herkes toplayabilir:)))

Ramazan yarısı parasını toplamaya çıkmış olan davulcumuz...

Şehrin içinde kalmış olan bir ayçiçek tarlasından bu çiçek resmi.

Tarlanın sahibi iyi bir emlak sahibi olur, bitişik villalar 350 milyara satıldı, şans işte.

Bahçe duvarının aralığında yakaladım bu bıyıklıyı....

İşten eve gelince beni karşılayan bu güzelliğin tamamı pirinç ve baharat hariç hepsi bahçeden. Anneciğimin ellerine sağlık.