NİSAN AYI MAVİ LALE ETKİNLİK ( OKUDUKLARIM 25 İZLEDİKLERİM 18)

30 Nisan 2021

NİSAN AYI MAVİ LALE ETKİNLİK ( OKUDUKLARIM 25 İZLEDİKLERİM 18)

 

 

Şimdi itiraf zamanı!

 

İtiraf ediyorum: Sana tuzaklar kurdum.

Adlarını Fi ve Çi koydum.

 

Can Manay'ın Duru'ya duyduğu açlıkla çıkardım seni yola,

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını Deniz'le anlatmaya çalıştım sana…

Beni takip etmen için yolumuzu onların hikâyeleriyle süsledim.

Anlamları da hemen hemen her satıra gizledim. Çünkü Pi'deydi asıl anlatmak istediklerim.

Çaresizdim. Vazgeçemezdim.

Sana bu manzarayı mutlaka göstermeliydim.

Seninle nihayet burada buluşmak için çok emek verdim.

 

Şimdi yine gel benimle, birlikte yürümeye devam edelim.

 

Savaşların savaşılarak kazanılamayacağını, asıl zaferin ancak doğrudan ayrılmayınca kazanıldığını

Özge anlatsın sana,

Yaptığımız her şeyin evrende dönüp dolaşıp bize nasıl geri geldiğini

Can'dan dinle,

Analiz edebildiğimiz kadar güçlü, sadeliğimiz kadar güzel, gerçekliğimizdeki samimiyet kadar eşsiz olduğumuzu

Bilge'de gör,

Kendi değerini başkalarının gözünden biçenlerin acısını

Duru'yla anla,

Ve Deniz'in düşüncelerinde tanış geleceğin insanıyla… Gel benimle. Yolumuz uzun değil,

Nihayet sana gidiyoruz, bana… BİZ'e.

 

Sorgulanmamış, analiz edilmemiş bir yaşam hiç yaşanmamıştır.

 

 

 

KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM

Diğer iki kitaptan daha iyi diyebilirim.  Farklı hayatların kesişen noktalarında buluyoruz kendimizi belki de. Can'ın doyumsuzluğunda, Özge'nin adaletinde, Deniz'in özgünlüğünde, Bilge'nin zekasında, Eti'nin kontrolünde, Ali'nin temizliğinde, Göksel'in gözü karalığında, Ada'nın yeteneğinde, Duru'nun ihanetinde..... Hepsi BİZ'iz hepsi HEPİMİZ.

 

KİTAPTAN ALINTILAR;

Varlığınız her daim fark yaratıyor, mutluluk ve huzur veriyor.

*****

Acıyla tanışan insan acı veren bir şeye dönüşmeyi hak görür olmuştu.

*****

Kişinin kendi hapishanesinden daha büyük tutsaklığı olamazdı.

****

Karanlıkla savaşmanın tek yolu, fark etmektir. Fark edince ışık olursun. Karanlıkta, etrafını görebilmek için nasıl bir an durup dikkatle odaklanmak gerekirse insanlığa rehber olsun diye insana adanmış bu yolu, ancak odaklanıp dikkat ettiğin yani fark ettiğin zaman özgürleşebilirsin.

*****

İlim bir noktaydı, cahiller onu çoğalttı.

*****

Hayat adım adım bir seçimdi.

****

Her insanın içinde bir sanatçı vardı. Her birimizin anlamları diğerleri içinde anlaşılır yapabileceğimiz, fark ettiklerimizi fark ettireceğimiz bir yeteneğimiz vardı. Bazen bir şarkı, bazen bir tabak yemek, bazen bir ilaç… ve daima yaşam… yaşamayı fark eden için yaşamın kendisi sanattı.

*****

Mutluluk beyni bakterilerden koruyan en temel şeydi aslında ama kopyalandıkça anlamsızlaşan, sahteleştiğinde zehirleyen ve içinden çıkılmaz bir arayışa dönüşen tek duyguydu.

*****

Hayatın kendini anlatmak için hep garip yöntemleri vardı.

*****

Huzur vermek istediğin birini huzursuz etmek çok insafsızcaydı.

*****

Eksikliklerimize odaklanıp inancımızı kaybedersek yeteneklerimiz asla var olamaz. Beslemek lazım, eksikliği ne olursa olsun, insanı beslemek lazım. Kolay değil ama başardığınızda hayatınızda keyif aldığınız her şeyden daha keyifli, daha huzurlu olacaksınız.

*****

Korkuyla yaşayamıyordu ki insan, adım adım her nefeste ölüyordu, sevgiydi ölümsüz yapan bir varlığı, sevince, yok olmak değil dönüşmek oluyordu ölüm.

*****

Eksiklik başka biriyle tamamlanamazdı! Aşk sadece motivasyondu, insanı kendi versiyonunun en iyi haliyle var olabilmesi adına tetikleyen bir motivasyon.

*****

Bir düşünceyi iki zıt ucuyla düşünebiliyorsan ve tüm zıtlıklarını hesaplayabiliyorsan ancak o zaman gerçekten anlayabilirsin. Fikrin bir ucunda durmak sadece dengeyi bozar, o fikri öldürür.

*****

En yanlışı anlamadan en doğruya ulaşamazsın.

*****

Hiçbir zaman düşüncede hazıra konma. Başkasının oluşturduğu düşünceyi onaylamak için değil, kendimizinkini oluşturmak için buradayız. Anlatılanla değil yaşadıklarınla, araştırdıklarınla anla hayatı. Diğerlerinin felsefesine değil yaşamın bilimine odaklan ve kendi felsefesini çıkar. Evreni, varoluşu izle. İzledikçe nasıl da her şeyin birbirine sımsıkı bağlı olduğunu, makrodan mikroya yada mikrodan makroya herşeyin aynı etkiye tabii olduğunu anlayacaksın. Anlamak için emek ver.

*****

İnsanın, özellikle sahip olmaya alışmış insanın canı sahip olamayınca acıyordu. Sahip olmak bir bağımlılıktı. Sahibi olduğumuz şeylerin üstünden tamamlıyorduk kendimizi.

*****

İnsan kayboldukça yüzleşirdi kendisiyle aslında.

*****

Sahtelik ancak gerçeğin iradesiyle yıkılır. Yıkılması zor gibi görünse de aslında sadece saniyeler sürecek kadar kolaydır yanlışı yıkmak, zor olan, o iradeyi ne olursa olsun göstereceğinin kararını vermektir. Sen her şeyi göze alıp ayağa kaltığında zaten hayat senden her şeyini almaz, sana daha fazlasını verir.

*****

Zenginlik bir başarı değildir. Statü sahibi olmanın kestirmesidir. Ve hiçbir kestirme kişiyi kendine götürmez, tam tersi uzaklaştırır.

******

İnsan inanınca insan.

*****

Hayat çabada olanlara cevap verirdi.

*****

Mutluluk paylaşılınca nasıl  çoğalıyorsa acı da paylaşınca azalıyordu. Paylaşmak, paylaşabilmek insanoğlunun tek temel huzuruydu.

*****

Aklın aynasıydı gözler.

*****

Hayat güçlüyü kayırmıyor, her varlığa güçlü olabilmek, kendi versiyonunun en güçlüsü olabilmek için fırsat veriyor, yaşadığımız her kötü olay aslında bir egzersiz, yaşadığımız her kötü travma aslında zihnimize kazınan bir yol haritası, yaşadığımız her darbe aslında gelişmesi gereken yanımızın aşısı! Evren güçlüyü kayırmıyor, güçlü olabilecekken kendi gücünü bulmayıp saklanmaya çalışanları kaçanları eliyor! Yaradan’ın adaletini fark edemeyecek kadar zavallısın.

*****

İhtiyaç hedef olursa başarı gelir, yoksa başarı denilen saçmalık sadece hayaldir! İhtitaçla motive edilen bir şey asla sönmez, bıkmaz, vazgeçmez.

*****

Bazen söylemek istediklerin yapmak istediklerini engelleyebilir.

*****

İnsanın en büyük savaşı kendisiyle olandır.

*****

Kendiyle savaşmayan insan anlamlanamaz.

*****

Kişi kendi ağırlığını, asla başkasına bırakmadığı için kişiydi, bırakırsa kişiliksizdi.

*****

Ruhu olan bir şeye parayla sahip olunamazdı.

*****

Hisler, anlamlar satılamazdı.

*****

Kaybedilmiş bir güven yakılmış bir ağaç gibidir. Ne meyve ne de gölge verir. Bitmiştir. Yoktur!

*****

Amaçsızlık hayatı çürütürdü.

*****

Ne için yaratıldığımızı anlamak, kim olduğumuzu anlamaktan geçiyordu. Ancak kendini tanıyan biri varoluşun nedenlerini anlayabilecek seviyeye gelebiliyordu.

*****

Hayat yasaklarla değil ancak anlayışlarla kontrol altına alınabilirdi.

*****

İnsanlara bir şey anlatmak istiyorsanız suratlarına  bağırarak değil onları dahil ederek anlatmanız şarttı.

*****

Kapat gözlerini ve dinle onu…. Bırak  duyguya  dönüşsün, duyguya dönüşen bir şeyi asla unutamazsın ve istediğin zaman notalarsın.

******

Kendini küçülmüş hisseden her kadın öfkelenirdi.

*****

Akıllı kadınlar saygı duydukları kadınların erkeğine bulaşmazlardı.

*****

Psikolojiyle atıştırmanın bağlantısı o kadar güçlü ki, bağırsaklarımız ikinci beynimiz olduğu için, onları mutlu ettiğimizde mutlu oluyoruz.

*****

İyiliğin geri ödemesi olmaz, çoğalması olur.

*****

İyi ya da kötü dengede olma şansı verilen insanların iyiliğe yatkın olduklarını görüyoruz burada. İnsanın içindeki karanlık dengesizlikle birleşince insanlık için daha da tehlikeli oluyor.

*****

Ne kadar üzgün ya da karmaşık olursak olalım, yerken keyif ve sağlık veren bir şeyin etkisi küçümsenemezdi.

*****

Konuşmak yerine harekete geçince, problemleri çözmek için çabalarken yorulunca, sorunları da küçülüyor insanın.

*****

İnsanın karekteri kaderidir.

*****

İnanç bir ihtiyaçtır, su içmek gibi. Ama insanlar bedenlerinin suya ihtiyacı olduğunu gözetmeksizin sadece bir şeyler içmek adına önlerine konan çay, gazoz artık ne varsa onu içerek susuzluklarını giderebiliyorlar, bu ne gibi biliyor musunuz? İnanca ihtiyacı olan bir ruhun, imanını beslemek için önüne konan ne varsa sorgulamadan kabul etmesi gibi. Yani maalesef inananlar da her zaman imanlarını besleyecek şeyleri seçmeyebiliyorlar. Suya ihtiyaç duyan bir ruh da, sorgulamazsa düşünmeden, anlamadan sadece biat ederse sonunda hasta olur, çünkü insan biat etmek için değil, anlamak için yaratılmıştır, sorgulamamak yaradılışımıza aykırıdır.

*****

Sevginin emeği olur, şekli olmaz! Kimin Allah’a daha yakın olduğu asla bilinemez, etrafınızdakileri şekillerine göre yargılarsanız, yaftalarsanız sadece şeytanla işbirliği yaparsınız. Ve bir gün mutlaka siz de yaftalanıp yargılanırsınız çünkü hayatta yaptığımız her hareket mutlaka bize geri döner. Birbirinizi, dinlerinizden, mezheplerinizden dolayı yargılayıp aşağılarsınız, Allah’ın yarattığını aşağılamış olursunuz aynı şeytanın yaptığı gibi. Çeşitlilik arkadaşlar… çeşitliliğimiz kutsaldır. Çünkü tekamülümüzün temelidir. Farklı farklı olmamız çok önemli ve değerlidir.

*****

Aklın fikirle doğduğu bir noktada yücelir insan.

*****

İyiyi dışlamak, akıllıyı ezmek, fark edeni aşağılamak, umursayanı aptal sanmak evrimsizliğin ilk tepkileriydi.

*****

Rahatsız olmanızda bile bir bildiği var hayatın.

*****

Aklını kullanmayanın fikrinden daha zehirli bir şey var mı?

*****

Dersini hayattan almış birinden korku beklemek mümkün değildi.

*****

Öğrenilmiş bir çaresizlik varlığı hayattan koparırdı.

*****

İnsan hayata en büyük zararı, başkasına söylediği yalana inanmaya başlayınca verir.

*****

Adalet dünyayı alt üst edebilecek kadar güçlü, asla var olmayacak kadar da güçsüz bir duygudur. Gelmesiyse bir mucize kadar nadirdir.

*****

Kendimizle yüzleşmemiz için vardı aşk, değersizleşen anlamların yeniden hayat bulması için vardı, insan gelişsin kendiyle savaşabilsin diye yaratılmış en büyük ilaçtı aşk! İnsanın umursamazlığının ve merhametsizliğinin tek ilacıydı.

*****

Yanlış, yanlışı tanıyan birinden çıktığında ikiye katlanır, ağırlaşır! Yanlışla doğruyu ayıramayacak bilinç düzeyinde birinin yaptığıyla, o ayırımı yapabilen birinin yaptığı yanlış arasında dağlar kadar fark vardır.

*****

Herkes dersini alıp gelişsin, sürekli birileri çıkıp da diğerlerinin dersini üstüne alırsa o zaman hayat  neyi, nasıl öğretir her birimize.
******
 

Yok sayılan her varlık intikam alır. Nefretle dolar kalbi. Hiç yok sayıldın mı? Önyargıyla aşağılandın mı?

*****

Kimsenin kimseye kötülük yapmaya hakkı yok! Kötülüğe izin vermek varoluşa, Yaradana, hayata, evrene, iyi olan her şeye ihanettir.

Denge yaradani dengesizlikse şeytan.

*****

Cennet ancak emek verenlerin girmeye hak kazanacağı yerdir.

*****

Değer ve önemi karıştırmamak lazım.

*****

Yaşamın kendisinden daha değerli hiçbir şey yok.

*****

Fark ettim ki insana en büyük katkı ya yüreğini besleyenlerden ya da yüreğini dağlayanlardan geliyor.

*****

Etkinin tepkisidir hayat…. Verdiğim her etkiye dikkat ediyorum çünkü tepkisinin dönüp dolaşıp beni bulacağını biliyorum.

*****

Vazgeçmediği sürece insanın daima bir şansı vardır.

*****

 

Neye inanırsanız inanın, tüm inançlar, tüm felsefeler, ideolojiler, düşünceler, fikirler kişiye olabileceği en iyi versiyonu bulabilmesinde yardım etsin diye dünyaya yerleştirilmiş araçlardır. Siz olabileceğiniz en iyi halinize dönüşmeyi bir kenara bırakıp hanginizin aracı daha iyi diye kavgaya girişirseniz bırakın potansiyelinizi doldurmayı, kişi bile olamazsınız. Pişmanlığınız hayatınız olur ve potansiyelinizin aynasında görünmez olursunuz. Artık kavga etmeyi bırakın, en iyi araç, elindeki her ne olursa olsun daima elindekini ustaca kullanmaya çabalayanlarındır.

 

KİTAPTAKİ MÜZİKLER

https://www.youtube.com/watch?v=frUdgI_TE0A

https://www.youtube.com/watch?v=0hOAlvH5AyM

https://www.youtube.com/watch?v=ULArt5xS7kI

https://www.youtube.com/watch?v=qg4SgNYeCgU

https://www.youtube.com/watch?v=izQsgE0L450

https://www.youtube.com/watch?v=WzrxTuf_M8E

https://www.youtube.com/watch?v=bDQ9a768buM

https://www.youtube.com/watch?v=2S3WtJYgy1Q

https://www.youtube.com/watch?v=EsSoQqrwWzI

https://www.youtube.com/watch?v=VEAuMiKqP-4

https://www.youtube.com/watch?v=mpOtk4qWHSk

https://www.youtube.com/watch?v=t5bQhSPTntQ

https://www.youtube.com/watch?v=0bjB-IWEYI0

 

 

 

TAVSİYE KİTAPLAR

Şeker Portakalı

Holografik evren- Michael Talbot

Mirdad’ın kitabı Mikail Naimy

Aslında o kadar da akıllı değilsiniz David McRaney

 

 
HATIRA 2019 

Sinema bölümü öğrencisi olan Julie (Honor Swinton Byrne), sessiz sakin bir kızdır. Bir gün karizmatik ama bir o kadar da güvenilmez bir adam olan Anthony (Tom Burke) ile fırtınalı bir flört evresinde savrulurken kendini de bir sanatçı olarak bulur. Ona karşı aşırı koruyucu davranan annesine meydan okumaya ve arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirmeye başlar. Ancak arkadaşlarına olan bu ilgisi giderek yoğun ve kaygı dolu bir ilişkiye dönüşecek kadar derinleşecek, hayallerini dahi mahvedecek seviyeye gelecektir.

Pek fazla iyi diyemem eh işte....