“Hapsoldukları yerde gözlerini kapıya dikmiş son bir umutla birilerinin gelmesini bekliyorlardı. Istırap yüklü ruhlarının tek kurtuluşu buydu. Hayatlarının o en uzun gecesinde hikâyelerini anlatmayı seçtiler. Çünkü insan ölünce bedeni çürür, geriye yalnız hikâyesi kalır ve bütün hikâyeler gece anlatılır.”
İstanbul’un Vefa semtinde ayakta kalan son ahşap konaklardan biri; Canfeda Konağı, namı diğer Uğursuz Konak. Konağa hapsolmuş genç bir kadın; Halide. Yıllardır konaktan uzakta hayatlar süren kardeşleri; Cihangir, Zeliha ve Nihal. Annelerinin ölümünün ardından, konağın satışı için son kez bir araya gelen kardeşlerin talihsiz alınyazılarının gizemini çözecek sadece bir geceleri var. Geçmişle yüzleşirken, konağın senelerdir kilitli tutulan odasının kapısı aralanınca, ailenin günahları ve suçlarıyla konağın sakladığı sırlar ortaya dökülür.
Yüz yılı aşan bir uzaklıkta, Osmanlı zindanlarında, ölümünü bekleyen, saf bir aşkın peşindeki genç adam; Derviş Ali. Tek umudu devrik Sultan Abdülhamid’in Baş Ressamı Zonaro’nun yardımıdır.
Halide ve Derviş’in yazgılarını buluşturan, arafta kalmış, yaralı ruhları birleştiren çarpıcı bir son.
Gece Açan Çiçekler, Tarık Tufan’ın zengin dili, benzersiz üslubu ve hafızalardan silinmeyecek kurgusuyla, Osmanlı’dan günümüze akan dokunaklı bir aile hikâyesi. Yaralı aşklara yakılmış, yüreklere dokunan, büyüleyici bir ağıt.
“Aşk hayattan da ölümden de büyüktür.”
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
Muhteşem bir geçmiş ve şimdiki zaman hikayesi. Canfeda konağı yaşayanlarının hayatları mutlaka okunmalı. Güzel bir yolculuğa davet ediyorum sizi, Handan'ın, Haliden'in, Nihal'in, Cihangir'in, Zeliha ve Derviş Ali'nin hikayesi sizi büyüleyecek. Romanın iki anlatıcısı var geçmişi Derviş Ali anlatıyor, Şimdiki zamanı ise Halide.....
Müzik eşliğinde alıntıları okuyabilirsin.
KİTAPTAN ALINTILAR;
İnsan ölünce bedeni çürür, geriye yalnız hikayesi kalır ve bütün hikayeler gece anlatılır.
*****
Kader bazen insana bir kitapla, bir sahafın ani suskunluğuyla konuşur; ama o sesi duymak yıllarınızı alır.
*****
Bu dünyanın tek hakikati insanın yalnızlığıdır, ötesini anlamaya çalışanların kalbinde sadece yorgunluk kalır
*****
Ayrılığın yası, ölümün yasından uzundur.
*****
Bazı şarkıların notaları, insanın çektiği acılardır.
*****
Hayal bir denize bakmaksa rüya o denizin içine girmektir; serin suyu teninde hissetmek, dudaklarındaki tuz diline değdiğinde mayhoş bir tat bırakmasıdır. Rüya hayat kadar gerçek olduğundan rüyalarını yitirmek ruhunun bir parçasının öldüğüne işarettir.
*****
Keşke insan, ruhunu istila eden kelimeleri kusarak dışarı atabilseydi.
*****
Ne tuhaf, insanlar ölüyor, bedenleri toprak altında çürüyor ama seni yaralayan zehirli sesleri ölümsüzlüğe erişip hayatın boyunca kalbinde ve kulağında kalıyor.
*****
Beklemek korkuyu büyütüyordu.
*****
Bir musibetin en küçük ihtimali bile beyinlerini kemirir durur, sürekli huzursuz eder. Zaman bir ilmek gibi boğazlarını sıkar, bu yüzden her acıyı göze alır ve ne olacaksa hemen olsun bitsin isterler. Ben hayatımda o ihtimalin yarattığı huzursuzluğa bir kez teslim olmuş, bu dünyaya tahammülüm tükenince hiçliği tercih etmiştim.
*****
Yalnızlık her gün yeni çehrelerle, yeni sızılarla kendini çoğaltıyor.
*****
Kıyametin en büyük ve en güçlü alameti sağır edici sessizliktir. Her şeyin susması, yok oluşun başlangıcıdır.
*****
Aşk hayatla ölüm arkasında akan taşkın bir nehirdir. O nehirde sürüklenirken nereye düşeceğini bilemez insan.
*****
Ancak benliğinden vazgeçersen hakikat seni bulur.
*****
İnsanın bu dünyadaki rızkı ölünce kesilir derler, lakin ölüm edebi bir rızkın kapısıdır, hatta bazen rızkın kendisidir. Varsın bu süslü, yalan dünya onu isteyene kalsın.
*****
İnsan, iradesini aşan her hikayenin başında ve sonunda aynı soruyu sorar:
Neden ben?
*****
Her hikaye bir parça acizlik ve bir parça mucize barındırır. Hikayeleri değerli kılan da bu ikisinin aynı anda yaşamasıdır.
*****
Bana kalırsa uğursuzluk diye bir şey yok; uğursuzluk insanların kötülüklerini sakladıkları koca bir maske, yalanlarla büyüttüğümüz sahte bir avuntu, suçu üzerine atmak için tutunduğumuz günah keçisi.
*****
Her ailenin sırlarla ve günahlarla dolu kilitli bir odası vardır.
*****
Hayattan bekledikleri son şefkat geldiğinde, huzurlu bir vedaya izin vermesiydi.
*****
Son gülen iyi gülermiş
*****
İlim insana ya acizliğini hatırlatır yahut kibir katar.
*****
Her günahın, her suçun bir bedeli var. Bazısı burada bazısı öte alemde.
*****
Aşığa ayrılıktan öte azap yoktur.
*****
Eksilmiş yemek takımları bir evin kabuk bağlamış yaraları üstü tozlanmış hatıralarıdır.
*****
Hayatın en karanlık savruluşları, meçhule uzayan yolculukları kendilerini kısa cümlelerde gizlerler. Sıradan ve sanki hiçbir şey olmamış gibi geçiştirilmiş kısa cümleler.
*****
Kurban olmayı seçmek bir kader mi?
*****
Zamanın -ve ölümün- bana öğrettiklerinden biri de bir yerden sonra suçluyla suçsuzu ayırt etmenin asla mümkün olmadığıdır.
*****
Unutulmak herkes için sanıldığı kadar korkunç değildir; yazgısı hüzünlü kelimelerle dolu biri, söz hakkı olsaydı muhakkak unutulmayı seçerdi. Her anlatıldığında yarası yeniden kanayan insanın acısını, ancak unutulmak dindirir. Unutulmak ve bir daha hiç hatırlanmamak.
*****
Akşam heybesinde gizlediği karanlığı, gündüzün pürüzsüz aydınlığı üzerine hoyratça boca ettiğinde, insanın payına en çok hasret düşer.
*****
İnsan, nihayetinde ölümün yok edemediği hatıralardan ibaret kalıyor.
*****
İnsan yüreğiyle ve gözleriyle şahit olduğu her şeyin yaratıcısı olma kudretine sahiptir. Tanrı hayal edebildiğimiz her şeyi vücuda getirme kudretini bize başetti.
*****
İnsanın kendisini aciz bırakan derin hakikatleri uzaktan bir nazarla keşfetmesi mümkün değildir.
*****
Aşk yüze dokunduğunda kırmızıyla pembe arası bir iz bırakır. O renk dünyanın en güzel rengidir.
*****
İnsan birini sevmeye başladığında, onu hatıralarının bir parçası yapabilmek hevesiyle, hayatının geçtiği mekanlara çağırmak için dayanılmaz bir arzu duyar. Sevdiği kişi, onun her anını hayal edebilsin, gözünde canlandırabilsin ister.
*****
Ölüm korkusu insanı bilinmez hallere sokar.
*****
İnsanın hafızası zalimdir. İntikam peşinde koşarcasına en çok ölürken eziyet eder.
*****
Bazen hayatta en yakın olduğumuz ,yerle ölüme en yakın birbirine karışır; en mutlu en kederli anların böylesine yakınlığı insanın trajik şaşkınlığı ve güvensizliğidir.
*****
İnsan ne kadar aciz olduğunu en iyi başkalarının gözünden okuyabiliyor.
*****
Gönlümdeki aşk bahçesinde açan bahar çiçekleriyle bu dünyaya veda ediyorum.
*****
Oraya beni çağıran aşktı; her sese kulaklarını kapayabilir insan, velakin aşkın buyruğu hepsinin üzerindedir.
*****
Hayatın en yorucu anları başkalarının anları başkalarının zihninden geçen karmaşık, kötücül, tahripkar düşüncelere anlam vermeye uğraşmaktır.
*****
Sevdiğinin gözyaşlarıyla ıslanan bir omuz, ömür boyunca kurumazmış.
*****
Geçmişin bütün günahlarını ölülere yüklemek, dünyada kalanların yaptığı haksızlıklardan biridir.
*****
Hepimiz çürüyoruz, lakin herkes suçu diğerinin üzerine atıp vicdanını rahatlatmanın peşinde, ekşi çürük kokusunu üstüne alınan yok. İnsanın bozulması hiç bir şeye benzemiyor.
*****
İnsan anasının karnından derviş doğmaz ya! Hepimizin geçmişinde bir karanlık oda var.
*****
İnsan babasından ayrılmaya hiçbir vakit hazır olmaz.
*****
En az hayat kadar ölümün de kıymetini bilmek gerekir.
*****
Hayatı konuşmak insana dayanma kuvveti veriyor.
*****
KİTAPTAN MÜZİKLER;
https://www.youtube.com/watch?v=vCHREyE5GzQ&list=RDvCHREyE5GzQ&start_radio=1
DEVAMI YARIN













