Nobel Ödüllü yazar Kavabata Yasunari`den yüreklere dokunan bir roman. Sanki bu dünyaya ait olmayan, masalsı ve estetik bir dille yazılmış bir başyapıt. Kyoto`da kimono tasarımcılığı yapan Takiçiro, karısı Şige ve evlatlık kızları Şieko`nun sevgi ve hüzünle örülü yaşamları. Kyoto`nun geleneksel dekorunda, geçmişindeki gerçeklerle yüzleşen ve aslında kim olduğunu keşfetmeye çalışan Şieko`nun şiirsel öyküsü.
"Kavabata`nın cümleleri, okurun ta içine işleyen nahif yağmur damlaları gibi..."
New York Post
Ödüller : 1968 Nobel Edebiyat Ödülü
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
Kyoto'nun tarihi dokusunda, bir kimono ustasının evlatlığı olan Chieko'nun hayatı, kiraz çiçeklerinin açıp solması gibi hüzünlü bir güzellikle bezenir. Geleneklere bağlı bir yaşam süren Chieko, değişim rüzgarlarıyla karşılaşır ve kendi kimliğini arar. Roman, Chieko'nun iç dünyasının derinliklerine inerek, aşk, yalnızlık ve varoluş gibi evrensel temalara dokunur.
KİTAPTAN ALINTILAR;
İnsanlar, elbette kadınlar da mümkün olduğunca söylediklerinin arkasında durmalı.
*****
İnsanoğlu yaşamı boyunca bir ya da iki kez korkunç şeyler yapar.
*****
Bu dünyada ne zaman nereye mücevher düşeceği belli olmaz.
*****
İnsan ne kadar dürüst olursa olsun, bir çok şeyi düşünmek zorunda kalır.
*****
İnsan talihini önceden kestiremez.
*****
Şekli olmayan bir hayal korkutucudur.
*****
Güzel bir hayalden insan asla bıkmaz.
*****
İnsanın içinden geçeni söylediği de olur, içinden geçmeyeni de.
*****
İnsanın kaderinin nasıl olacağı hiç belli olmuyor.
*****
Mutluluk kısa sürer, yalnızlıksa diz boyu.
*****
Bir hayali ne tekmeleyebilir, ne ayağının altına alabilir, ne de kovabilirsin,Ancak kendin yıkılır kalırsın
*****
Bütün vücudu ve ruhuyla kendini işine vermeyen ustalığa erişemez!
*****
İnsan bir hayali ne kovabilir ne de uzaklaştırabilir. O ancak kendiliğinden kaybolabilir.
*****
“İnsan dediğin sahiden de yüreğiyle yaşar.”
*****
Servilerin hepsi eğilip bükülmeden dimdik yükseliyor. İnsanların karakteri de keşke öyle olsa diyorum kendi kendime.
*****
Çiçeklerin ömrü kısadır, fakat apaçık bir yaşamaları olur. Gelecek yıl da tomurcuklar verecek ve açacaklardır. Tıpkı tabiatın yaşaması gibi.