OKUDUKLARIM 2025/61 AZAP TOPRAKLARI

24 Aralık 2025

OKUDUKLARIM 2025/61 AZAP TOPRAKLARI

 


Batı Trakya Türkleri üzerinde zaman zaman teröre dönüşen Yunan baskısı... Roman 1969'da yazılmıştır ama onların hayatlarını ve siyasî atmosferi ne geçen yıllar ne de Avrupa Birliği değiştirebilmiştir. Anlatan da anlatılan da o azap toprakları üzerinde yaşayan insanlardır.
(Tanıtım Bülteninden)

KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEM;

Batı Trakya'da yaşayan ve Yunan baskısına maruz kalan Türkleri konu ediniyor. Türklerin gördüğü işkenceler, çektikleri eziyetler ve zulümler Emine ışınsu'nun güçlü ve yaşanan atmosferi sezdiren anlatımıyla insanın gözünde canlanıyor.

KİTAPTAN ALINTILAR;

Kurban olana, en iyisini kurban etmek gerek!
*****
Korku bataklık gibi çeker insanı, içine alır. Debelenirsin, çok debelenirsin ya, mümkünü yok çıkamazsın. Sırtından doğru buzlar iner aşağıya, avuçlarının içi terler. Ayakların yere basmıyor sanırsın. Hep böyle olur. Sonra boğulup kalırsın. İşte kim daha çok debelenirse ona yiğit derler. Yoksa ölüm herkese bir!
*****
Her kalp kendi şarkısını söyler.
*****
Bazen okumuşluk silahtan daha iyi vurur.
*****
Bazen deliler, akıllılardan daha akıllıdır.
*****
Bütün insanlar hür, haysiyet ve hakları bakımından eşit doğarlar.
*****
Korkan insanın gözü kara olur, tehlikelidir.
*****
Kuvvet birlikten gelir, birde birliğin bağlı olduğu imandan gelir.
*****
Isıracak köpek dişlerini göstermezmiş.
*****
Fesatlık yapmasını istemediğin adamı yoracaksın. Öyle bir yoracaksın ki, düşünmeye vakti olmayacak.
*****
Yapayalnız kalmanın, kinin gibi acı bir zevki vardı.
*****
Bir erkek ne kadar yiğit olsa, karısının sözünden çıkamıyor.
*****




OKUDUKLARIM 2025/60 SİHİR DİYARINDA

23 Aralık 2025

OKUDUKLARIM 2025/60 SİHİR DİYARINDA

 


Fransız Edebiyatının en büyük yazı ustalarından, düşten diyarların büyük mimarı Henri Michauxdan büyülü bir anlatı. Akıllardan uzun süre çıkmayacak Sihir Diyarında sizi sarıp sarmalayacak, bu diyarı en uç köşesine kadar keşfetmek isteyeceksiniz: Bedenleri olmayan etkiler diyarına hoşgeldiniz.

KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEM;

Fantastik türde kısa bir kitaptı. Herkese hitap etmeyebilir.

KİTAPTAN ALINTILAR;

Akmamak için kendini tutan suyu gördüm.
*****
İnsan gece oluncaya kadar yaşanmış bir gün yaşadığına inanıyor.
*****
Yaşlılığın, özgürlük zamanı olması gerekir.
*****
Bir insanın değerini öldüğünde daha iyi şekilde takdir ederler.
*****


YOUTUBE DİNLEDİKLERİM

YOUTUBE DİNLEDİKLERİM


Murathan Mungan söyleşisi


2026 yılı mottonuz nedir?


Nihan Kaya sohbeti....

Erkek sunucu şunu söylüyor;  Çevremde hiç kimse yok ki, çevresindekileri hayal kırıklığına uğratmış olmasın. 

Söyleşinin diğer bölümleri;




Din, mitler, ritüeller


Güçlü kalmak mı? duygulara alan açmak mı?



2 bölüm Ediz Hun sohbeti


Emin Çapa sohbeti

 

OKUDUKLARIM DERGİ 2025/8 HAYAL BİLGİSİ

21 Aralık 2025

OKUDUKLARIM DERGİ 2025/8 HAYAL BİLGİSİ

 


İmkanları mümkünlere, ihtimalleri sevinçlere, unuttuklarımızı önceliklerimize dönüştürelim.
*****
Sevmek şifadır.
*****
Ve ben ne zaman seni düşünsem
hayat denen bu uzun yokuşa bırakırım
dünyanın ağrısını, dizimin sancısını, yürek çarpıntısını
içimdeki kederi bırakırım 
Girsin diye ceplerinden büyük kalbine

İnci ERKAN
*****
Siz hiç ölen insanların fotoğraflarından koleksiyon yaptınız mı?
*****
Eskiden insanlar sukınır, suvunur, yaykanır, yunar, yevinür, çimer, sayınır, durulanır, suya girer, suya düşer, sabunlanır, arınır, aklanır, paklanır, banyolanır, yıkanırlardı. Şimdi duş alıyorlar.
*****
Ey kanadına yüklenen sabır! Küçücük gövdene dünyanın sesi sinmiş. Senin kalbinin ritmiyle uyanırız her sabah. Uç ama sakın unutma, en çok kaybolanlar, göğe en yakın olanlardır.
*****
Kuşların dili suskun görünür ama rüzgarla konuşurlar.
*****
Toprağa düşen her taş, bir arayışın son bulduğu, bir yolculuğun tamamlandığı andır.
*****
Konuşacak şey yoksa susacak bir şeyler mutlaka vardır.
*****
Kalbin soğuduğu yerde yapacak başka bir şey yoktu.
*****
İnsan hem kendi duygularını hem de karşısındaki çocuğun duygularını bir teraziye koyabilir mi? Acının ortasını bulamadım.
*****
Öğretmenlik "alışılarak" yapılan bir meslek değil.
*****
Kırılan yerlerden yeşermeyi ve yeşertmeyi öğrenmiştim. Çünkü kırılan yerler yeşerince çok daha güzel ve anlamlı oluyordu. Bu konuda Paulo Coelho, Veronika Ölmek İstiyor'da şöyle diyor: "Kırılgan yaşamlarımızın her anında başımıza gelebilecek beklenmedik olayları düşünecek olursak, her yeni gün bir mucizedir."
*****
Merak, insanın belki de en nefsani yanıydı.
*****
Önce iyi insan ol yeter. Gerisi bir şekilde yolunu bulur.
*****
Biz çocuklara hala ahlakın başarıdan daha önemli olduğunu anlatabiliyor muyuz?
*****
Bazen bir kitabevi, bir insanın hayatında en sıvak yuva olabilir.
*****
Yetenek, yavaş yavaş gelen bir baharın başlangıcında bir ardıç kuşunun söylediği bir şarkıdır yalnızca.
*****
Platon der ki: "Saygı olan yerde korku olan yerde her zaman saygı olmaz!" İnsan sevdiğinden korkar, bu doğrudur,
 sevmediğinden de korkar. İnsan sevdiğine tabi ki saygı duyar, sevmediğine de bazen saygı duyar. Belki de Cenap Şahabettin'in söylediği doğrudur: "İnsan sevdiğinden korkar fakat korktuğunu kolay kolay sevemez!"
*****
Mevlâna Celaleddin dedi ki: "Komşularından av kapmak aslanlara ayıptır, köpeklere değil!" Söyle bana! Sen hangisisin?
*****
İtalyanlar öyle derler: "Kurdu vaiz seçen koyunlar aptaldır!"
*****
Hayatımızı şekillendirecek nice fikirler edebiyatta saklıydı. Onları okurken kendimizden bir parça bulmalı ve bunu kullanmalıydık.
*****
Bu dünyada pek çoklara sahip olanlar da vardır, azla yetinmek zorunda olanlar da. İnsanlar paylaşmadıkça, birbirlerine düşman kesilirler. Hâlbuki birbirleriyle paylaştıklarında barış içinde yaşayabilirler. Boğaz, paylaşılan bir yiyeceği aç bir bedene ulaştırır. Paylaşılmayan bir sofrada boğaz boş kalır. Bu açgözlülüğün hem de cömertliğin bir sembolü olabilir. Açgözlülük ya da cömertlik..... Biri insanları bölerken, diğeri onları bir araya getirir.

OKUDUKLARIM 2025/59 BUZLAR ÇÖZÜLÜNCE

18 Aralık 2025

OKUDUKLARIM 2025/59 BUZLAR ÇÖZÜLÜNCE

 



“İlk romanı Sürgün Avı ile polisiye edebiyatımıza vaatkâr bir giriş yapmıştı Melih Günaydın. Yeni romanı Buzlar Çözülünce’de kaleminin daha da geliştiğini görmek sevindirici. Toplumsal hayatın yakıcı gerçeklerine dayanan suç kurgusuyla, gerilimli atmosferiyle, olayları ve karakteriyle çok doyurucu bir polisiye...”

A.Ömer Türkeş

Hiçbir şey seni gerçeğe ulaştıramaz Hansel, geride bıraktığın ekmek kırıntıları bile...

Kıdemli polis Defne, indigo oğluyla birlikte ailesinin yanına taşınmıştır. Tatsız seyreden aile hayatı, Kartepe’de kaybolan dağcı öğrencileri arayan ekiplerin bulduğu cesetle iyice karmaşık bir hal alır. Fakat donarak öldüğü düşünülen bu beden, aranan dağcılardan birine ait değildir. Kayıp gençlere medyanın ilgisi giderek artarken Defne, bu vakanın peşini bırakmamaya kararlıdır.

Kâbuslarından kurtulmak için gittiği psikoloğun yanından dönerken Ali’nin dikkatini, metro istasyonunda duvarlara asılmış resimler çeker. Bunlar daha önce çalıştığı çocuk kitabındaki çizimlere benzemektedir ve ekibindeki pedagog, ondan kimi objeleri çıkarmasını istemiştir. Çünkü kullandığı bazı görseller fallik öğeler içermektedir. Ali bir yandan çizimlerin izini sürerken öte yandan geçmiş anılarının kırıntılarını toplar. Çok geçmeden de kendisini bilmediği bir evrenin içinde bulur.

Heyecanı her satırda artan, çok katmanlı hikâyesiyle okuru şaşırtan Buzlar Çözülünce, güncel konuları cesurca yakalıyor. Roman, son bölüme kadar gerilimi ve heyecanı diri tutan üslubuyla Melih Günaydın’ın, polisiye edebiyatımızda uzun soluklu ve kalıcı bir ses olacağını müjdeliyor.

KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEM;

Türkiye’de kadın olmak, travestilere bakış, Afgan mülteciler, iğrenç bir Afgan geleneği olan Bacha Bazi, çocuk tacizleri, kontrolsüz yada bayağı kontrollü, cemaat ve tarikat yapılanmaları, siyasetin üst noktalarına kadar uzanan kanunsuz ilişkiler ağı gibi konular kendilerine doğrudan yer bulabilmişler bu kitapta.

KİTAPTAN ALINTILAR;

Rüyaların kendi gerçekliğinin inandırıcılığını kimse sorgulayamazdı. Ama yaşam her yönüyle bir muammaydı ve somut bilgiler olmadan söyleyeceği her söz, onun inandırıcılığını paramparça edebilirdi.
*****
Kaç kere okula uğradın? Masaya para bırakmakla anne olunmuyor.
*****
Doğuştan kodlanan hareketleri annesi geliştirmiş, zamanla otomatikleştirmişti. Sevmek tek başına yetmiyordu. İlgilenmek, yanı başında beklerken kılını bile kıpırdatmazken yaşamına ortaklık etmek gerekiyordu.
*****
Soğuk ile cesaret yarıştırılamaz.
*****
Yılanın ısırdığı kişi siyah ipten korkarmış.
*****
Korkularını ne kadar çok muhatap alırsan o kadar az korkardın.
*****
Gerçek kimlik, isim soy isim değildir.
*****
Kimliğin aslında yaşadığın coğrafyadır, ırkındır, konuştuğun dildir. Evindir arkadaşlarındır. Bunlar olmadan ismin bir anlamı olmaz.
*****
Korkunun zamanı yoktur, bir kere nüfuz etti mi derine, çıkışı yoktur.
*****
Sömürülen bedenin acısını ancak adaleti sağlayarak dindirebiliriz.
*****
İnternet ortamında hiçbir bilginin güvenliği yok.
*****
Bazen yalnızlık bir çok yarayı kapamaya yeter. Ya da dağlamaya
*****
Bazen ismin lanetin gibidir, anlamıyla zıtlaşan onlarca hikaye seni bulur.
*****
Unutmamak için de derine kazır mıydın anılarını? Peki ya verilen sözleri not eder miydin, zihninin derinliklerinde bir uzuv gibi beklerken yaşanmışlıklar, pembe derini kazıyıp içini mürekkeple mi doldururdun?
*****
İnternette biraz araştırdım. Uzmanlar evlerinin tepesine baca çizmeyen çocukların tacize uğramış olabileceğini söylüyorlar.
*****