OKUDUM -65- KAĞITTAN KENTLER / JOHN GREEN

24 Şubat 2014


Okuyup kurgusundan bir şey anlamadığım bir kitap oldu.

Altını çizdiklerim;
SAYFA 11: Herkesin payına bir mucize düşüyor.
SAYFA 13: Zombilerin gerçek olmadığını biliyordum.
SAYFA 14: Eğer dünyada her korkunç şey olduğunda sinir geçirseydim balataları yakardım.
SAYFA 15: Birçok insan boşanıyor ama kendini öldürmüyor.
SAYFA 23: Hikayeler başkalarıyla paylaşıldığında, kaçınılmaz olarak Yani buna inanabiliyor musun? cümlesiyle bitiyordu. Genellikle inanamazdık ama daima doğrulukları kanıtlanırdı.
SAYFA 34: Haneye tecavüz suç muydu?
SAYFA 37: Alçak gönüllüler yeryüzünü miras alacak.
SAYFA 41: Hayatın her anı gelecek için yaşanıyor.
SAYFA 53:  Elçiye zeval olmaz.
İnsanlar hakkında kötü şeyler söylediğinde, gerçek olanları asla dile getirmemelisin çünkü onları tamamen geri alman mümkün olmaz.
SAYFA 65: Yakından her şey daha çirkin.
Herkes bir şeylere sahip olma çılgınlığıyla kendini kaybetmiş.
SAYFA 67: Öfkemi üstüme yağdıracağım kimse yok.
SAYFA 110: Empatik dinleme adı verilen bir psikoloji hilesiydi. Anlaşıldığını düşünsün diye kişinin hissettiği şeyi söylersiniz.
SAYFA 125: Ebedi bir yolculukta ağır ağır ilerliyorum.
SAYFA 190: Hepimiz derinler de birbirimizi sevdiğimizi açığa vurmalıyız.
SAYFA 199: Tanrım beni merhametinle yıka.
SAYFA 209: Birinin bize nasıl göründüğümüzü göstermesi öyle zor ve bizim de birine nasıl hissettiğimizi göstermemiz öyle zor ki.
SAYFA 276: Sadece insanların bazen gerçekte düşündüğün gibi olmadığını hatırla.
Birini uzaktan sevmek kolay.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder