Bu gün size iş hayatında karşılaştığım bir olayı anlatmak istiyorum kısaca. Yanımızda çalışan 2 arkadaşımız işten ayrıldı ve yerlerine 2 kişi alındı. Bir tanesi işyerine yeni giren, diğeri de bir başka bölümden bize kaydırılan bir eleman. Bunların her ikisinin de ilk günleri, dışardan işe başlayan tam bir beyefendi. Yani davranışı, konuşması birbirini tutan bir arkadaş. Diğeri bizim firmada işe başlayana kadar 7 tane iş yeri değiştirmiş bana söylediğine göre de, kendini her işte geliştirmiş. Aman dedim ne güzel insanlar başladı, birbirimizin dilinden anlayacağız. 7 defa iş değiştirip kendini devamlı geliştirmiş arkadaşın, bir gün bir davranışına rastladım, resmen ağzım açık kaldı yani. Altında görev yapan arkadaşlarını isimleriyle çağıracağı yerde, (ıslık öttürüp) HOP HOP FIYKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKKK .
Arkadaşı o an elini sıkıp tebrik etmek istedim şahsen. Kendini bir insan olarak değil de ÇOBAN olarak geliştirmiş ve alt kadrosunda görev yapan arkadaşlarını da sürüden biri olarak görüyor herhalde diye düşünüyorum. Ama hiç kimde bir insan olarak sırtına semer vurdurmaz, boynuna da yular taktırmaz diye düşünüyorum.
Arkadaşlar kendimizi işimiz konusunda geliştirdiğimiz kadar, insani olarak ta geliştirmeliyiz. Teknoloji devamlı geliştiği için işimizde değişiyor ve bizler buna ayak uydurabiliyorsak eğer, toplum içerisindeki davranışlarımızı da geliştirebiliriz. Karşımızdaki insanları sevmek zorunda değiliz, fakat bu bizim onlara davranış biçiminde değişiklik yapmamızı gerektirmez. İnsan olarak her bir davranış biçiminden deneyimler elde ederiz diye düşünüyorum.
Davranışlarımızı ve sözlerimizi tartarak bir hayat biçimi koymalıyız ortaya, empati yapıp karşınızdakinin yerine kendinizi koyun, size yapılmasını istemediğiniz davranış ve söylenmesini istemediğiniz sözleri konuşmayalım.
Sonuç olarak eğer biz evimizde bizimle yaşamaya başlayan kedi ve köpeklerimizi eğitebiliyorsak eğer, onları istediğimiz şekilde yaşamaya alıştırıyor isek, boş zamanlarımızda da kendimizi ölçüp, biçip tartalım, bol bol okuyalım okuduklarımızla kendimizi kıyaslayalım doğru davranış biçimlerini kendimize adapte edelim.
Ağaç yaşken eğilir sözü güzel bir söz ama, ben insan olarak her yaşta eğilirim diyorum.
Ne kadar güzel söylemişsiniz elve hayvanlarımızı eğiyitoruz kendimizi de eğitmeliyiz idye. Ama arkadaşım sizin o ıslık çalarak arkadaşını çağıran varlık acaba hayvanlara nasıl davranıyor.. Hayvanlardan haberi var mı. Bakalım onlara ne gözle bakıyor..
YanıtlaSilO ıslık çalarak başkasını çağıran var ya ben o tiplerden üniversite ortamında prof, doçent her türlü akademisyende bile ne çok gördüm bir bilseniz. Emekli bir akademisyen olarak insanlığımdan, bulunduğum mevkiden, titrimden utandım, utanması gereken ben değilken...
Selam ve sevgilerle...
Sevgili miyav kedicik, ben bu tür davranış biçimini ancak 1 defa normal karşılarım. Hani o an için ismini hatırlayamadı herhalde derim. Ama aynı kişilere devamlı bir davranış biçimi haline getiriyorsa bunu sorgulamak lazım diye düşünürüm.Hayvanlara davranış biçimini görmedim ama, ben bir kedinin ve köpeğin bile ismi olduğunu biliyorum bu dünyada. Köpeğimin ismi ARÇİL ise ben onu çağırırken ARÇİL GEL GÜZELİM derim, özür dilerim ama it oğlu it gel buraya demem. Onun için bence hayvanlara nasıl davranıyor birde onu görelim demişsiniz ya, hiç görmeyelim daha iyi galiba.
Silsevgiler
Bu arada gogle da Konya olarak görüyorum sizi yarı hemşeriyiz MİYAV KEDİCİK.
Silbir insan kendini öve öve anlatıyorsa zaten bir yerde bir yanlış yapıyordur benim gözümde..
YanıtlaSilben de mezun olacağım yakında, Allah düzgün insanlarla düzgün şekilde çalışmayı nasip etsin ..
Merveciğim çalışma hayatına başlayınca çevrende insan olmadığına kannaat getireceksin emin ol bundan.
Silkendini şimdiden hazırlaman lazım bunlara..
sevgiler