Yüzüme “abla” deyip, ardımdan cinsel fanteziler kuran
erkeklerin namus kriterlerine göre namussuz olabilirim; ama saatlerce gitar
çalıp, bir çay parası bile kazanamayan bir sokak müzisyenine sokulup, “oynak
bir şeyler çalsana “ demiş ve o çalarken gönlünce dans edip, sonra para
kutusunu seyircilere uzatarak, o müzik emekçisinin birkaç gün geçinebileceği
kadar para toplamış ve müzisyene gülümseyerek “hoşça kal can” deyip basıp
gitmiş bir kadın olarak namuslu olduğumu düşünüyorum bayım!
Üzgünüm bayım; ne evlenilecek bir kadınım, ne de eğlenilecek
bir kadın! Beraber çay demleyip, beraber dertleşebiliyorsak, beraber dere tepe
gezip, beraber bir sokak kedisini sevebiliyorsak, beraberce geçirdiğimiz zaman
dilimlerine, bir başımıza, özgürce geçirebileceğimiz zaman dilimleri
ekleyebiliyorsak, ben buna bölüşmek diyorum. Ben bölüşülecek bir kadınım bayım
ve bu durumun sana uyması yetmez; senin de bölüşülecek bir adam olduğunu
duyumsamam gerekir.Bölüşebilen bir kadın olarak namuslu olduğumu düşünüyorum
bayım!
Hiçbir evin ve hiçbir erkeğin kadını değilim; namusun
bakirelikte, giyim kuşamda ve ağırbaşlılıkta aranması bana saçma sapan geliyor.
An gelir, bir kabalıkla karşılaşınca ağzımı bozabilirim; an gelir, şarkılar
söyleyerek kendimi yollara vurabilirim ve an gelir, belediye otobüsünde iki
bacağını iki yana atmış bir erkek cinsiyetinin çükünden taraf değil de,
yüzünden taraf bakıp, kendisine “namussuz” diyebilirim! Namussuzluk sömürüdür
bayım; metalaştırma, yaftalama ve hor görmektir. Ağaçlarla insanları, kuşlarla
çocukları can belliyorum ben; can sırrına eren bir kadın olarak namuslu
olduğumu düşünüyorum bayım!
Alışveriş gibi bir takıntım yok; yemek tarifleri, kozmetik
ya da çoğu kadının ilgi duyabileceği trendlerle de işim olmaz. Neşemi, kederimi
ve canımın acısını belli etmek, beni kadınların gözünde namussuz yapsa da, o
kadınların uzak durduğu hamallarla, kağıt toplayıcısı genceciklerle ve evsiz
barksız çocuklarla tost yemenin ve dertleşmenin huzurunu nasıl anlatsam
bilmiyorum size; huzurun ne olduğunun farkında bir kadın olarak namuslu
olduğumu düşünüyorum bayım!
Ben aşka inanıyorum bayım, sevişmeye değil. Aşık olmadığım
hiç kimseyle sevişmedim ve aşk da çok daha engin bir güzellik benim için.
Mesela gökyüzüyle aramda bir şey var; çiçeklerime ve betonların arasından
serpilivermiş bir tutam yeşilliğe kanım kaynayıveriyor ve anlıyorum ki aşığım.
Aşkı içselleştirmiş bir kadın olarak namuslu olduğumu düşünüyorum bayım!
Bana dayatılmış bütün rolleri reddediyorum. Annelik bir
zorunluluk değil benim için; ama annesi olmadan hiçbir çocuğun, bağrıma
basabilirim bütün çocukları. Kendimi ve açları doyuracak kadar yemek
yapabilirim; ama elimden geldiğince çekiç, tornavida ve pense de
kullanabilirim. Hiçbir erkeğe hesabı yıkmışlığım yoktur ve hiç kimseye ihtiyaç
duymadan tek başıma bir bara gidip iki bira içebilirim. Kendine yeten bir kadın
olarak namuslu olduğumu düşünüyorum bayım!
Sana alternatif namus tarifleri verdim bayım; benim namus
anlayışım da böyle işte! Toplumun diktiği duvarları aşmak gibi bir derdim yok.
Gökyüzünün, bahar bahçelerin ve evrenin sonsuzluğunun bana nasıl iyi geldiğini
bilen bir kadın olarak namuslu olduğumu düşünüyorum bayım!
Ergür Altan (erguraltan@gmail.com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder