OKUDUKLARIM 2025/7 LEYLEKLERİ BEKLERKEN

12 Şubat 2025

 

 
Üniversitede asistan olan Musa, kayıp hikâyeyi araştırması için Kazayargılı Köyüne gönderilir. Hikâyeyi leylekler göçerken Ak Ana anlatacaktır. Fakat Musa, otuz yıldır hiç uyumadan otobüs kullandığı söylenen Tahir’iyle, yürüyerek hac yolculuğuna çıkan Cumhur’uyla, cinlerin düğününde besmele çekip düğünü dağıttığı için asker arkadaşıyla bozuşan muhtarıyla; köylülerin Topal Kadri’ye oyun oynadıklarını fark eder. Şimdi ne yapacaktır? Oyuna dâhil mi olacak, yoksa kırk yaşındaki o çocuğu rüyasından mı uyandıracaktır? Leylekleri Beklerken, iyilikle kötülüğü merkeze alan, çocuksu masumiyeti yücelten, Yunus Emre’den Evliya Çelebi’ye gelenekten beslenen; gizemli, sürükleyici ve iyimser bir kurgu. Aynı zamanda hikâyelere ve hikâye anlatıcılarına bir saygı duruşu. “Herkes sıradandı. Her şey sahteydi. Bu dünyada hiç kimseninkine benzemeyen, dinlemeye değer tek bir hikâye vardı. Kahramanı kekliklere taş kırıyordu. Mutfaktaki delikten Tanrı Teâlâ ona yemek gönderiyordu. Topal olduğu için onu, dünyaya bir kekliğin getirdiğine inanıyordu. En önemlisi de kötülüğün tarifini çok iyi yapılabilmesine karşın kötülük nasıl yapılır; onu bilmiyordu.”
 
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
 
Kadirin hikayesi beni  bayağı etkiledi, köyün ağasının nargilesinin kırılması, ve bunun suçunun yeğeni Kadir üzerine kalması, dayısının Kadir'i birkaç kez tokatlaması ve Kadir'in köyden biraz uzaklaşması, kendine gelmesi ve ayağında hiçbir hasar olmadığı halde ayağının topal kalması konusu işlenmiş.
Uslubü ve kalemiyle okunması gereken bir kitap.
 
KİTAPTAN ALINTILAR;
 
Bazen yalnızlık da kendi başına bir anlam yaratıyordu.
*****
Sen yanlış günde geldin hemşerim. Hatta yanlış mevsimde. Kimileri böyledir. Ken di baharlarının herkesin baharı olduğunu sanırlar.
*****
Bilgi ne kötü bir tecrübe oluyor bazen. İnsan tam özgürce bir aydınlanmaya ulaşacakken birden bildikleri yapışıyor yakasına ve onu özgürce düşünmenin kollarından çekip çıkarıyor.
*****
İlmin bahanesi olmaz.
*****
Sizce üstün olan aşk mıdır, ilim midir?
*****
İnsan mantıksız bulduğu şeyler karşısında sabrederim sanır. Öte yandan kendi aklının sınırlı kaldığı yerlerde diğerinin aklını reddetmeyi tercih eder.
*****
Her zaman olduğu gibi ölüm, insanı asla unutmuyordu. Sadece insan genellikle ölümü hatırından çıkarmayı tercih ediyordu.
*****
Elbisemdeki toz toprak lekesi itibarımdır. İtibar elbiseye değil kişinin mesleğine ve yeteneğine gösterilir.
*****
Televizyonum yoktur. Bir defasında İlhami hocaya, televizyon ne işe yarar diye sormuştum. Şehirlerin bizimle asla ilgisi olmayan kavgalarını, dertlerini, dedikodusunu köyümüze getirmeye yarar demişti. Şehrin gürültüsünü izledikçe yalnız olduğumuzu sanırmışız, reklamlar bize yoksulluğumuzu öğretirmiş. Bir de insanın mutsuz olduğuna inanması ihtiyacını karşılarmış
*****
Leylekleri sevmek anneleri sevmektir.
*****
Güzel hikayeler anlattıça dünya güzelleşir.
*****
Tanrı Teâlâ iyilik yapanın  karnını muhakkak  doyuruyor.
******
Abdest teni temizler. Asıl kalbi temizlemek en büyük abdesttir.
*****
Koca bir köy Kadri'ye oyun oynuyordu; onun saflığını, masumiyetini, iyi niyetini kullanıyorlar, onunla alay ederek eğeleniyorlardı. İnsan acımasızdı.
*****
Askerde hemşeri önemlidir.
*****
Başkası ne der diye yaşayan, düşünen ve yazan birisi asla kendisi olamaz. Kusurlu da olsa kendin olmak hiç sana benzemeyen kusursuz birisi olmaktan daha iyidir.
*****
Bir peygamberin en önemli görevi insanları hakta buluşturarak onlar arasındaki ayrılıkları, gayrılıkları ortadan kaldırmaktır.
*****
İnsanın aynası bakışlarıdır.
*****
Varacağın yer, yürüdüğün değil gördüğün yerdir.
*****
Gam olduğun yere sığamamak, bir başka yere ait olmaktır.
*****
Kötüyü tanımak kolaydır. Bizim gibi düşünmeyen, inandıklarımıza inanmayan herkes kötüdür.
*****
İnsana bir yasak konulmuşsa cennet bile mahpushaneye döner demiş eskiler.
*****
Yerinin insanı olmak lazımdı. Başka yere aitsen yerine sığmanın mümkünü yoktu.
*****
Mutluluk razı olmaktır. Sahip olduklarını bilmekten çok olamayacakların için üzülmemektir.
*****
Hayal kurmayı bilmek de marifettir. Ben hayali, çaya atılan şekere benzetirim. Azı karar, çoğu zarar.
******
Mucizelere inanmak, onları beklemek değildi doğru olan; iyiliğe inanmak, iyi olabilmekti.
*****
İnsanın içinde nefis bulunur, nefis bir tür şeytandır. Nefisle imtihan edilmedikçe insan karşısında üstünlüğünüz kimr göredir, neye göredir?
*****
Yazı insanın alnına değil kalbine yazılırmış.
*****
Çayı lezzetli kılan şekeri değilmiş, Birlikte içtiğin eşin dostunmuş.
*****
Haksızlığın ve zulmün karşısında bir kez dik durabilme cesareti gösteremeyenler, ömürleri boyunca merhametlerinin kölesi olarak kalırlar.
*****
Adaletin yerini bulmadığı bir yargılamada tek suçlu yargılayandır.
*****
 
 
 
 
 

1 yorum:

  1. Bilmediğim bir yazar, dolayısı ile kitap. Şu aralar okur muyum emin değilim ama kitapçıya gittiğimde eğer varsa bir göz atacağım:)

    YanıtlaSil