OKUDUM -47- KIZLDERİLİ VE ÇİNGENE / SUSAN MCBRİDE

17 Eylül 2013


Ağbim için VENÖZ YETMEZLİĞİ teşhisi konuldu. Büyük ihtimal EDİRNE 'de DAMAR CERRAHİSİ bölümünde tedavi olacak. Çünkü şehrimizde böyle bir bölüm yada branş doktoru yok. Dualarınız bizimle olsun şeker hastası olduğu için umarım yara kapanır.
Sabah işe giderken külkedisinin resmini çektim.



Yılın 31. biten kitabı KIZILDERİLİ VE ÇİNGENE kitabı idi.
Konu mistik güçlere sahip olduğunu sonradan farkeden bir kızılderili ve çingene'nin aşkı, onlardan sonra gelen kuşaklarında aynı mistik güçlere sahip olmalarını anlatıyor. Bu kitapta yer alan kızılderilinin yaptığı dans sonucu ortaya çıkan yağmur ve kasırga olayını tam okurken , gece bizim burada da bir fırtına, bir rüzgar, bir yağmur yağdı sormayın. Ertesi sabah bahçenin mahvolmuş hali ile 2 saat uğraştım, saksılar bir tarafta, yapraklar camlarda falan farklı bir olay yaşadım. Okunsada olur okunmasada olur tarzı bir kitap..

Altını çizdiğim satırlar,
- Fırtına bazen yağmur yağdırır, bazen de mucizeler yaratır.
- Gözlerde yaş yoksa, ruh gökkuşağına sahip olamaz.( bir kızılderili atasözü)
- İlkbaharda usul usul yürü, toprak ana hamiledir. :( bir kızılderili atasözü) 
SAYFA 8: Bir ressam olarak, insanın kör olmasından daha korkunç bir lanet düşünemiyorum.
SAYFA 12: Bazen cehalet gerçekten mutluluktur ve hayatımda daha çok mutluluğa ihtiyacım var.
SAYFA 28: Kimse gelecekte neler olacağını bilemezdi.
SAYFA 30: Benim sana önem verdiğim kadar seninde beni önemsediğini bilmek istiyorum.
SAYFA 52: Kayıp ve derin acıların kokusu var üstünde.
SAYFA 58: Cırcırböcekleri tek başlarına öterdi.
SAYFA 60: Sevdiğim insanlarla yüz yüze konuşmayı ve beni dinlemelerini tercih ederim.
SAYFA 71: Çocuk sahibi olmak için gereken niteliklere sahip olduğumdan emin değilim. Hem çok yaşlandım.
Anne olabilecek biri olma meselesine gelince, kimse doğuştan bu yeteneğe sahip değildir zaten. Bebek doğar doğmaz vahiy inmiş gibi her şeyi bir anda öğrenmiyordu insan. Başına geldikçe, zamanla anlıyordu her şeyi. Hayatın kendisi gibi. Çocuk yetiştirmek " yaşa ve öğren" felsefesine tam anlamıyla oturan bir şeydi. En önemlisi de, çocuğunu tüm kalbinle sevmekti. Bunu yaptın mı, diğer her şey hallolur, su yolunu bulurdu.
SAYFA 72: Dünyaya bir bebek getirdiğin andan itibaren her şey değişiyordu, her şey.
SAYFA 76: Kırk yıl önce evlenmemiş bir kız hamile kalırsa bozuk mal gözüyle bakılırdı. Adınız bir kere çıktı mı, bir daha size iyi gözle bakmazlardı.
SAYFA 82: Dilekler büyü değildir.
SAYFA 83: Bazen yabancılar da sevip özlediğimiz insanlarmış gibi gelir bize.
SAYFA 89: Hepimizin bir yeteneği olduğuna inanmak zorundayız. Ve bu yeteneği, ne pahasına olursa olsun açığa çıkarmalıyız. MARIE CURIE
SAYFA 104: Gücüm var diye böbürlenme. Seni tüketip bitirene kadar bırakmayacak o güç. O seni bitirmeden sen onu bitir.
SAYFA 107: Para zor kazanılıyordu.
SAYFA 112: Zamanımdan önce yaşlandım, biraz da hayatımı yaşamak istiyorum.
SAYFA 123: Dedesinin, yıldırımların toprakta mucizeler yarattığından, bitkilerin büyüyüp serpilmesini, daha güçlü olmasını sağladığından bahsettiğini hatırlamıştı.
SAYFA 132: Dikkatli olmadığın sürece, en mükemmel hediye bile bir lanete dönüşebilir.
SAYFA 153: Sahipsiz bir kediyi evine alabilirsin.
SAYFA 155: Erkeklere filinta denir, ayrıca, biz kadınlar yaşlandığımızın hatırlatılmasını hiç istemeyiz.Yanaklarımızın tombulluğu kıçımıza doğru inse de, hala çekici olduğumuzu duymak isteriz.
SAYFA 156: Bazı kadınların yalnız kalmaları çok daha iyi.
SAYFA 158: Travma geçiren insanlar çok çabuk yaşlanıyor bazen. İnsan geldiği yeri unutamaz.
SAYFA 163: Nereye gidersen git, evinin yolunu yeniden bulacaksın. Ne kadar saçma olursa olsun, masallara inanacaksın.
SAYFA 167: Belki de hiç sonu olmayan bir masalın mutlu sonla bitmesini bekliyoruz. 
Olmayan bir şeyi var edemeyiz.
Bir eserin iyi yada kötü oluşu tamamen görece bir kavramdı.
SAYFA 171: Bazen insanları huzursuz etmektense duymak istediklerini söylemek daha hayırlıdır.
SAYFA 174: Çocukluğum çok mutlu geçti. O zamanlar başkaydı. Kendini kanıtlaman ya da olmadığın biri gibi davranman gerekmezdi.
SAYFA 175: İnsan sonsuza kadar kaybolmaz. Köklerini tümden unutmana imkan yoktur.
SAYFA 176: Pek nadir yaptığı bir şeyi yapmaya karar verdi; anı yaşamaya.
SAYFA 179: Yıldırımın aynı yere ikinci kez düşmeyeceği doğru değil. Her zaman olur böyle şeyler. Kayıp bir sevda gibi, fırsatını bulduğu anda ait olduğu yere döner.
SAYFA 181: Sen hislerinden eminken karşındaki değilse,tutunacak bir dal ararsın.
SAYFA 183: Olacağın önüne geçemezsin. 
Kadere karşı gelinmez.
SAYFA 184: Yıldırım düşünce verimsiz toprak ürün vermeye başlarmış, derler.
SAYFA 187: Kendine bu kadar yüklenme. Roma bir günde mi kuruldu sanki.




SAYFA 190: Geçmişimiz geleceğimizi belirleyecek diye bir kural yok.
Aklımız hep mi geç gelir başımıza?
SAYFA 192: Hepimizin elinde şu andan başka bir şey yok.
SAYFA 204: Normalde suç mahallinde parmak izi almamızın sebebi, aslında suçlu olmayanları elemektir.
SAYFA 211: Ağaç meyvesinden, adam yaptığından belli olur. İyilikler hiç unutulmaz, nezaket eken dostluk, şefkat eken aşk biçer. ( ST. BASIL)
SAYFA 221: Hayatın kahkahalar ve aşkla geçsin. Elinde olandan daha fazlasını isteme, yaşadığın anın tadını çıkar
SAYFA 224: İnsan üzülünce bulutlar kararıyor. Ben mutlu olacak bir şey bulunca güneş hep yeniden doğacak.
SAYFA 228: Komşunun elindekine göz dikme.  
İncil der ki yalan söylemeyin.
SAYFA 233: Sen herkesten farklısın ve bundan daha da güzeli farklı olmanı umursamıyorsun.
SAYFA 234: Aile demek sonsuza kadar ayrılmamak demekti. Kan sudan daha yoğundur.
SAYFA 237: Bazılarının ilişkilere " denizde çok balık var" düşüncesiyle yaklaştığını ama hata yaptıklarını düşünüyordu. Annesi en büyük aşkların yavaş yavaş geliştiğini, zaman geçtikçe güçlendiğini anlatmıştı. Aniden ortaya çıkıveren aşk, saman alevi gibi olur, göz açıp kapayıncaya kadar geçerdi.






SAYFA 243: Yürüdüğümüz yollar hep dümdüz değildir. Bazen yol ayrımına geliriz, seçim yapmak zorunda kalırız.
SAYFA 244: Romantizmin sağlam bir dostluğu kolayca mahvedebileceğini biliyorum.
SAYFA 246: İnsan gençken sadece duygularına ve arzularına önem verir. Sürekli iniş çıkışlar yaşar. Gerçek aşk zaman ister. Aşkın nasıl bir şey olduğunu bilmeden ömrünü geçiren insanlar var. Herkes havai fişekler gibi bir aşk yaşamak ister. Ama derin bağlılığın getirdiği o sükunetin kıymetini pek az kişi anla.
SAYFA 247: Hazır olduğunda gerçek aşkın gelip seni bulacağına emin ol.
Her şey oluruna varır. Zamana bırak. Zamanla her şey hallolur.
SAYFA 249: İnanç, görünmeyen,yenilmek bilmeyen bir mıknatısa benzer. Hevesle istediği şeyleri kendine çeker, sakince, sabırla bekler. ( RALPH. V. TRINE)
SAYFA 245: Ya sevmişsindir ya da sevmemişsindir.
SAYFA 273: Yaptığımız bazı tercihler hayatımız boyunca aklımızdan çıkmaz. (RICHARD BACH)


SAYFA 297: Gerçek nadiren saftır ve hiçbir zaman basit değildir.
SAYFA 304: Her şeyin bir nedeni var.

Şimdi arkadaşımdan emanet aldığım ANNE KALBİ isimli kitabı okuyorum.
HEPİNİZE SAĞLIKLI BOL KAHKAHALI GÜNLER VE GECELER DİLİYORUM.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder