OKUDUM -52- MART MENEKŞELERİ / SARAH JIO

17 Aralık 2013



Yılın biten 36. kitabı ile karşınızdayım
SARAH JIO nun okuduğum 2. kitabı çerez gibi idi 2 günde bitti.
Yukarıdaki resim dün kitapta bahsi geçen tarçınlı yumurtalı ekmek denememdi, tat farklı idi tavsiye ederim.



Mart menekşelerinin kalp ve beden yaralarını iyileştirdiği, arkadaşlıklar arasında olan dargınlıkları düzelttiği ve hatta şans getirdikleri gibi mistik güçleri vardır.


Yazar olam EMILY eşi ile ayrıldıktan sonra yengesi BEE nin daveti üzerine BAINBRIDGE adasına gider. Orada odasında bulduğu eski bir günlüğü okumaya başlar ve bu günlüğün ailesi ile ilgili olduğunu öğrenir. JACK ile aralarında özel bir aşk başlar. Günlük yarım kalmıştır sonucun ne olduğunu araştırmak üzere girdiği yolda hiç beklemediği sonuçlara ulaşır.

KİTAPTAN ALTINI ÇİZDİĞİM SATIRLAR.

SAYFA 17: Biri uzun yıllar yalnız yaşadığında bir zaman sonra kendi tuhaflıklarıyla barışık hale gelir.
SAYFA 37: Kumda yürümenin tuhaf bir şekilde iyileştirici bir etkisi vardı. Ayağınızın altındaki o ezme hissinin beyninize verdiği sinyallerle bir süreliğine de olsa aklınızdaki düşüncelerden sıyrıla biliyordunuz.
SAYFA 46: İnsanlar göründükleri gibi değildir.
SAYFA 51: Yaz mevsimin bir tadı olsaydı, bu kesinlikle pembe çiklet tadında olurdu.
SAYFA 62: Mumlar sadece doğum günleri içindir. Ve bu da yılda sadece bir kere olur.
SAYFA 66: Denizyıldızları oldukça gizemli yaratıklar, öyle  değil mi? Vücutlarında tek bir kemik yok. Her yerleri kıkırdak ve kırılgan ama buna rağmen oldukça cesaretli ve azimliler. Parlak renkliler. Her yere kolaylıkla uyum sağlıyorlar ve kuvvetli ciğerlere sahipler. Denizyıldızının bir kolu yaralandığı zaman başka bir kolunun çıktığını biliyor muydun?
SAYFA 67: Bazı şeyleri sevdiklerimizden saklayabiliriz.
Zaman bütün yaraları iyileştirir.
SAYFA 87: Hayat birine seni seviyorum demenin kararsızlığını yaşamak için çok kısa.



SAYFA 91: Yazmak üzücü bir yoldur.
SAYFA 99: Eğer bir adam bir kadın için yemek pişiriyorsa, bu kesinlikle flört demektir.



SAYFA 104: Sonsuza kadar bir kişi sevilemez miydi?
Kimse verdiği sözü sonsuza dek tutamaz mıydı?



SAYFA 136: Eski sevgilinin arkadaşlarıyla birlikte olmamak yazılı olmayan bir kural değil miydi?
SAYFA 140: Yaşadığın yeri terk etmek, yeni bir yolculuğa başlamak gibidir.
SAYFA 152: Bazı şeyleri geçmişte bırakmak daha iyi.
SAYFA 181: Eğer bir kadın ve bir erkek kahvelerini aynı tarzda içiyorlarsa başarılı bir evlilikleri oluyordu.



SAYFA 204 : - İstersen yemek yapabilirim, ama korkarım usta bir aşçı değilim.
- Altmışıma kadar bende yemek yapamıyordum, sonradan öğrendim.
Bazı şeylerin yaş ilerledikçe daha iyi olabileceğini duymak hoşuma gitmişti.
SAYFA 278: İnsanlar göründükleri gibi değildirler.
SAYFA 292: Anılara zorla giremezsin.
SAYFA 311: Büyük aşklar zamana, kalp ağrısına ve mesafelere meydan okur. Her şey kaybedilmiş gibi görünse de gerçek aşklar yaşamaya devam eder.
SAYFA 325: Aşk, zorla tomurcuk vermesini istediğin bir sera çiçeği değildi. Aşk, yol kenarında beklenmedik şekilde açan bir çiçekti. Aşk buydu, benim zorumla elde edebileceğim bir şey değildi. Doğaldı. Durdurulamazdı.













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder