OKUDUM 201 KARANLIKTA BİR NİNNİ STRUMA

09 Aralık 2017


Unutmak ihanettir. Topluma iradesini kazandırmak da tarihte yaşanan trajedileri unutmamakla mümkündür. Hakan Akdoğan, Karanlıkta Bir Ninni - Struma ile Türkiye tarihinin unutulmaya yüz tutmuş kara yapraklarından bir demeti okurun önüne seriyor. Nazizmin zulmünden kaçarken Karadeniz’in karanlık sularına gömülen Yahudi mültecilerin yakarışları ile 12 Eylül işkence hanelerinden yükselen çığlıkların iç içe geçtiği anlatı, okurları bir kere daha insanlık onurunun, yaşamı savunmaktan geçtiğini düşünmeye sevk ediyor.

Sevdiğimiz ya da zorla sevdirildiğimiz televizyon bizi yavaş yavaş kitaplardan, doğadan, duyarlılıklarımızdan, insanlığımızdan uzaklaştırıyor. Bitiyoruz.
*****
Yaralar vardır hayatta, ruhu cüzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıktan yiyen, kemiren yaralar
*****
- Neredeyse hipnotize olmuştum.
*****

- Hitler' in yaptığı gibi. Saniyede geçen her yirmi dört karenin yirmi dördüncüsünde gamalı haç koydurtarak insanları bilinçaltından da etkilemeyi düşünmüş. Şimdi reklamlarda yirmi beş kare kullandıklarını söyledi geçen gün bir uzman. Amaç insanların daha çok dikkatini çekmekmiş. Bebeklerin reklamlara olan düşkünlüğünün nedeni de buymuş. Onlar yirmi beşinci kareyi yakalayabiliyormuş.
*****
Umut ile korkunun beraberliği çok hırpalayıcı üçüncü bir duygu yaratıyor: endişe
*****

2 yorum:

  1. Zülfü Livaneli'nin "Serenad" isimli kitabı da bu konuyu ele alıyor. Okudunuz mu bilmiyorum ama o da güzel bir kitaptı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elimde olan bir kitap kısa zamanda okuyacağım sağolun,

      Sil