GÖNÜL BİÇER İNSANIN DEĞERİNİ.........

06 Ocak 2013





Yılbaşı gecesi başladığım ve bugün bitirebildiğim, 2013 yılı okunan ilk kitabım.
Yazar :FATMA ERDEK
Kitap adı: MELEKLER ZAMANI
Sayfa sayısı: 725
PAPILLION YAYINLARI
Nesil ve Barlasın aşkını konu alan, ama, aynı zamanda Yusuf ve Yesra'nın kardeş sevgisini de anlatan içten bir kitap. Bir sevginin insanı nasıl değiştirebildiğine, nelerden fedakarlık gösterdiğini anlatan, etkisinde kaldığım bir kitap oldu.
Altını çizdiğim satırları sizinle paylaşıyorum.

SAYFA 14: İnsanların girdiği ve mutlu olduğu kalıplar vardır.
SAYFA 30: Yüzey ne kadar hareketliyse, derinlikler o kadar ölüydü.
Hayat, sonlanmadan önce her şeyi öğretiyordu insana.
SAYFA 33: İlle de yaşayarak öğreneceksin neyin ne, gerçekte kim olduğunu.
SAYFA 48: Gülümseme içten olurdu, insanı mutlu ederdi.
SAYFA 51: Emirlerin bir tek sahibi vardır  ey fani.  Bilmez misin, o da  yaratandır.
SAYFA 65: O huzur, en sıkıntılı ruhların bile, göğün yıldızlı çarşaflarına uzanmasını sağlayabilirdi.
SAYFA 68: Birini sevebilmek için insanın önce kendini sevmesi gerekiyordu. Birine yürekten gülümseyebilmek için, gülmeyi biliyor olması gerekiyordu.
SAYFA 79: Hüzün geldiği zaman, gücü tükeniyor, kendini yanlışa daha yakın hissediyordu.
SAYFA 80: Herşeyin bir zamanı var diyorlardı ya. İşte "o zaman" bitirme zamanıydı. Yürek başka söylerken, gurur başka söylüyordu. Ruh özgürlük verirken, akıl esir ediyordu kendine. Kim örüyorsa ağları, ilmekler yalan yanlış geçiyordu dizgiye. Kim yazıyorsa yazıyı, harfler yalan yanlış düşüyordu satırlara.
SAYFA 81: Ağlamak da insan kadar güzeldi. Acıya akan her damla yaş, insana yaşadığını hatırlatırdı.
SAYFA 92: Kimi zaman değerler, alışkanlıklar içine karışıp gidiyor, insan sahip olduklarının ne kadar özel olduğunu unutuyordu.
SAYFA 95: Bir çare varsa mutlaka denenmeli, zorlanmalı....
SAYFA 125: Yalnızlığa bağımlı olmuştu. En çok sevdiklerine uzak olmaktı yalnızlık. Aynaya her baktığında, gördüğü o yüzden başka hiç kimseye sahip olamamaktı.
SAYFA 138: En aydınlık sabah, en karanlık geceden doğandır.
SAYFA 144: En zor olan, kendi fısıltılarını susturmaya çalışmaktır.
SAYFA 148: En doğru işaretler, en derinlerde hissedilen kıpırtılardır.
SAYFA 168: Dürüstlüğün ve ahlakın kimde olduğu, insanın derinliklerinde var olan sırlarda saklıydı. Yaptıkları işlerde ya da yaşadıkları hayatlarda değil.
SAYFA 241: Alkolün, insanı insan olmaktan uzaklaştıran, kendisiyle birlikte dünyayı da unutturan, kendine yabancılaştıran, bazen yalancı bir dost, bazen se düşman yapan, geçici bir süre için avutan, uyutan yakınlığına adımlanan nöbetti....
SAYFA 244: Bazı şeylerin geriye dönüşü yok.
SAYFA 245: Aşk çoğu zaman sadece hissetmek değil miydi? Neyin hata neyin doğru olduğunu konuşmak bir işe yaramazdı bazen. Hissetmek başlamak demekti....
SAYFA 257: Yalanı yalanla, eksiği başka bir eksikle kapatamayacağını biliyordu.
SAYFA 260: Zaman akıp giderken, sırlar, yalanlar, oyunlar ne varsa boğulacak, geriye sadece gerçekten hissedilen duygular kalacaktı.
SAYFA 300: Her insan, dünden kalan umutlarıyla, yarına bağlanırdı.
SAYFA 306: İnsana aldığı nefes kadar yakındır ölüm...
SAYFA 309: İnsan kimi zaman kendini, bütün gerçeklerden soyutlayıp, hayal dünyasına gidip yerleşmek ve orada, bunun bir hayal olduğunu bilerek ama göz ardı ederek yaşamak ister.
SAYFA 316: İnsan, sevdiği birinin olumsuzluklarından önce olumlu yanlarına bakmaz mıydı? Küçük bir ışık yakalayıp onun aydınlığında yol almaz mıydı? o ışık sönene kadar, sonradan gelecek olan karanlığı unutmaz mıydı?
SAYFA 331: Aşk; herkesin yüreğindeki boşluğa göre şekillenen, herkesi farklı bir yerden vuran, herkesi başka bir iman ve başka bir ibadetle olduran, öylesine sınırsız ve öylesine belirsiz bir kavramdı ki. Aik bir evrendi. Sonsuzluğun içinde, milyarlarca türü barındıran, kimi ateşten, kini ışıktan, kimi dumandan, kimi yeşilden, kimi beyazdan, kimi sudan, kimi topraktan.... Milyonlarca farklı yıldız, canlı, cansız ve bilinmezden oluşan evren kadar zengin... Milyonlarca şarkıya, şiire ilham olacak kadar bereketli... Kimine umut getirecek kadar parlak. Kimini umutsuzluğa mahkum edecek kadar karanlık.  İşte bu kadar değişken, bu kadar tanımsız bir şeydi aşk....
Bir tek, tarafları net ve değişmezdi. Bir "seven" ve bir de
"sevgili"....
SAYFA 332: Aşkın değişken oyunlarından biri de buydu. Bir ucu fedakarlığa, diğer ucu bencilliğe dayanıyordu. Girişken ruh, kalbin gözlerini kapatarak kör oluyor ve kendini bütünüyle aşka veriyordu. İncinmiş ruh ise, kendini geriye çekiyordu.
SAYFA 358: Kıskanmak, sevginin dolduruşuyla ortaya çıkan bir duyguydu sonuçta? ve aşkın. Özellikle aşk kıskançlığı bir çeşit nöbetti. Delilikle eşdeğerdi. Çoğu zaman, sonuçları sebebinden ağır olurdu.
SAYFA 401: Dış görünüşümüzdeki kusursuzluk, iç dünyamıza da yansır.
SAYFA 403: İnsan, ne var olduğu gibi kalabiliyordu ömrünün seyahati sırasında, ne bam başka biri olabiliyordu.
SAYFA 405: Gençlikte insan hata yapıyor. Herkes hata yapıyor.
SAYFA 425: Özgüvenle kazanılan güzelliğin, dışarıdan fazla bir desteğe ihtiyacı kalmıyordu.
SAYFA 434: İnsan, gönlüne nikahlı olanı, düşüncelerinde bile, başkalarına veremiyordu.
SAYFA 445: Ne akıl tek başına sevebilirdi birini, ne beden, ne de ruh...
Sevilmeyecekse, sevmenin de anlamı yoktu.
SAYFA 446: Yürek sevmek için yaratılmıştı.
SAYFA 466: Değer, ölçülüp tartılacak bir şey değildir. Gönül biçer insanın değerini ve sözler de asla o ölçüyü ifade edemez.
SAYFA 500: Almadan verebilen bir kadın, verdiğinden çok daha fazlasını hak ederdi.
SAYFA 501: Sevgi, emek. Sevgi fedakarlık demekti. Aşk, gurur, insanın yolunu çizecek yegane kavramlar değildi.
SAYFA 510: Bu kıskançlık dedikleri şey, bakarken kör ederdi insanı.
SAYFA 519: Dil susarsa, yürek biriktirirdi acıyı. Öylesine büyür ve çoğalırdı ki acılar. Sonunda ya taşardı gözyaşı olup yada bir volkan gibi, kendi üzerine, eteklerine, etrafına patlardı. Hem kendini, hem ona en yakında olanları yakardı...
SAYFA 550: Sevgisiz birlikteliklerin, insanı hep aç hep doyumsuz biri haline getirdiğini bilmiyordu.
SAYFA 716: Sevmeyi bilenden, kimseye kötülük gelmez.



SEVGİ HER DAİM YANIBAŞINIZDA OLSUN
SEVGİYİ BULAMAMIŞLARDA 2013 YILINDA BU DUYGUYA KAVUŞSUNLAR..........( AMİN )

Kitabı bu gün okumayı bitirdim, 2013 yılı için çok güzel bir kitapla başlamışım sevindim. Biraz dışarı çıktım bugün kipaya gittim, sıcak bir sufle yedim ve yeni kitabıma bir kaç sayfa başladım. Baktım 2.99 tl ye menekşe satıyorlar hemen anneme bir saksı menekşe aldım. Özellikle evde olmayan bir renk seçtim.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder