Geçmişten şimdiye uzanan hikâyelerin rüzgârına kapılmış bir
yazar... Ailesindeki kadınların izini süren bir kâşif... Dört kadının da
müşterek kaderi olan yolculuklar, bavullar, mektuplar ve acılar her şeye rağmen
umutla birbirine bağlanıyor. Nafia Hanım’la başlayan hikâye, Mediha ve Leman
ile devam ediyor ve yazar kadının ellerinde can buluyor.
Çünkü ağlanazdı Rumeli insanı. Ağıt yakmazdı. Tefekkür ve
tevekkül ederdi. Onlar milyonlarca hikâye içerisinde birer küçük damlaydı.
Onlar Ege’nin sularında kutsanmış ve denize vuran yakamozun pırıltılarında
parlamışlardı. Hikâyeleri burada bitmemiş, torunları tarafından ağızdan ağıza
anlatılmıştı. Onlar gitmeyi de, gitmemeyi de en iyi bilenlerdi. Onlar bizim
atamız, soyumuz, ceddimiz... Onlar bizim hikâyemizdi. Onlar bizdi. Biz
onlardık.
Mübadele romanı seven bir insan olarak severek okudum.
Keyifli okumalar diliyorum. Sevgiler...
YanıtlaSilSağolun.
YanıtlaSil