HAYIRLI PAZARLAR

02 Aralık 2012




Hepinize hayırlı pazarlar. Ben bugünkü yazıma dün yapmış olduğum yolculuk tan bir kare ile başlıyorum. Yoğun bir yağmur yağışı ile İSTANBUL'a yolculuk yaptım. Kitabım gerçekten bana YOL HALİ olarak kahve ile eşlik etti. Bir taraftan da dualarım İSTANBUL' da yağmur olmaması idi. Çünkü elimde çanta varken şemsiye taşımayı sevmiyorum. Allah dualarımı kabul etti ve ben Bakırköy metrosundan indiğimde damla dahi yoktu. Hemen hastaneye geçtim Teyzemi öptüm kokladım, eniştemle, annemle ve kuzenlerle sohbet ederek biraz vakit  geçirdim.



Bu çiçek evimden bir kare resim olarak sizinle. YOL HALİ  kitabından beğendim kısa kısa yazıları size aktarmak istiyorum izninizle...

Yâ Nakkaş!
Biraz gez, dünyanın hiç kimsenin olmadığını anlarsın. Nereye kök salsan bir başkalık bir yabancılık taşıdığını. Nereye adım atsan sona kaldığını. O zaman anlarsın Âdem’den bu yana bu yer’li olmadığını. O ilk adımın hatırası yerli yerinde bu kadar taze dururken neyi neresinden kurcalasan arkasından bir iğretilik bir sonradanlık çıkacağını. Mülkün Gerçek Sahibi bu kadar zahirken, toprak üzerinde kimsenin kimseye öncelik hakkı bulunmadığını, sadece bazılarının biraz erken geldiğini bazılarınınsa biraz geç kaldığını.
“İncire, zeytine, Sina Dağı’na ve o emin beldeye and olsun ki” acısı uyurken yüzünden okunanlarla birlikte çıktım bu yolculuğa. Evimin bacasının alev aldığı, çeşmelerininse Kerbela kestiği bir düşten sonra düştüm bu yola.

Pasaportumda boş yer kalmadı ey şehir. Mevlana’nın bir Şems kaybettiği Şam sokaklarından geçtim. Ölümünde bile mağrur Selahaddin’in, kılıcının gölgesinde uyuyan Halid Bin Velid’in, Muhyiddin İbn Arabi’nin, sırrını tutamayan sır katibinin ihanetine uğramış Son Padişah’ın türbelerinden gerçek çıktığım yolculuğun sonunda sana geldim.

Cehennemle cennet burada yer değiştirirken. Elini sok koynuna, ihtimal beyaz çıkar. Burası Lüt Gölü karşısı Mesra. İkisi. Nasıl da kıyı kıyıya.
Bu kitap bir yolculuk öyküsü… Bekiroğlu, İran, suriye, Mısır güzergahı üzerinde okuyucusuyla birlikte seyahat ediyor, anlatıyor, hissettiriyor.



Bu da dönüş yolculuğu hava karanlık olduğu için resim pek iyi çıkmadı. Yol halinde giderken ruhumuzu kitapla, gelirken de müzikle besledik. Ben yalnızlığı sevdiğimden mi bilmiyorum ama kitapları ve müziği çok seviyorum.
Aşağıdaki yazı YASEMİN SUNGUR' un ( kendisi bir eğitmen ve danışmandır) instagramından, beğendim ve sizinle paylaşmak istedim. Ayrıca kendisi MARTI DERGİSİ köşe yazarlarından mutlaka takip edin dergiyi , her ay pdf dosya şeklinde dergiyi kaydederseniz ay içinde zevkle okuyorsunuz.


2 yorum:

  1. Pazar geldi geçti bile; o nedenle güzel bir hafta olsun...
    Umarım teyzeniz daha iyidir.
    Sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. mesaj için sağolun nurdan hanım,can çıkmadığı sürece allahtan ümidimiz kesilmez.
      saygılar

      Sil