Mondros Mütarekesi imzalanmış, 13 Kasım 1918’de İtilaf Devletleri’nin donanması Haydarpaşa açıklarına demir atmış
ve memleket için kâbus başlamıştır.
Şehirde, ümidini kaybetmiş insanların yanı sıra, ülke adına bir şeyler yapmak için çırpınan vatanseverler dolaşmaktadır.
“Bu ülke için ben ne yapabilirim?” düşüncesi ile gelgitler arasında sıkışan Paşazade Ragıp, aşkın hiçbir sınır tanımayacağını ispat edercesine, komşu konakta yaşayan düşman bir ailenin dul kızı olan Nevnihal’e sırılsıklam âşık olmuştur.
Güzelliği ve asilliği ile gönlünde taht kuran Nevnihal’le evlenme hayalleri kurarken, Ragıp’ın karşısına Leylâ diye bir kız çıkar. Leylâ, Ragıp için ‘düz yerde sivri belâ’dır. Ragıp’ın babası da ailenin başında ayrı bir derttir.
Ve memleketin kurtulması için Ragıp da Anadolu’ya, cepheye yollanır. İstanbul’a döndüğünde ise tanınmaz hâldedir ve beklenmedik şeylerle karşılaşır...
Var olma savaşı .
YanıtlaSilBu savaşta yaşanan bir aşk...
Silbunu okumadım ama osman aysu bi dolu okudum. yerli ve hafif polisiye seviyooom :)
YanıtlaSilOsman AYSU'yu bende seviyorum. Ölüm meleği sırada bekliyor...
SilBir yanda vatan bir yanda sevda. Güzel bir kitap gibi.
YanıtlaSilkesinlikle aşk seviyorsan kitaplarda güzel diyebilirim.
SilSonunu merak ettim.
YanıtlaSilanlatamam:)))
Silbayılırım böyle kitaplara savaş yıllarında geçen hayatlar ...teşekkürler ...sevgilerimle...
YanıtlaSilBir şey değil sevgiler,
Sil