OKUDUKLARIM 2024/41 KAPALIÇARŞI

20 Haziran 2024

OKUDUKLARIM 2024/41 KAPALIÇARŞI

 

 
1450’lerin ikinci yarısı, aylardan ağustostu. Marmara Adası’ndan yola çıkan mavnanın, Fatih Sultan Mehmed’in şehrine, İstanbul’a taşıdığı yük, mermer levhalardı. Nice badireden sonra tek bir mermer levha karaya ulaşabildi. Ama Kapalıçarşı’yı bezemek için daha çok mermere ihtiyaç vardı. Taşların sırrına eren Nazar Usta’nın iksirle çoğalttığı mermerler Trakya’dan gelen arkadaşlarıyla birleşince Kapalıçarşı’yı donatmanın önünde bir engel kalmadı. Ustanın el emeğiyle çarşıdaki dükkânlar bereketlendi ve çarşı, şehr-i İstanbul’un gözbebeği oldu. Fuat Sevimay mermerinden zanaatkârına, sultanından mimarına, esnafından müşterisine Kapalıçarşı’nın ruhunu ve o ruhu oluşturan efsunu, eğlenceli bir dille anlatıyor. Gerçekle hayalin, ciddiyetle mizahın iç içe geçtiği Kapalıçarşı, okuru çarşının sokaklarında, kuytu köşelerinde olduğu kadar yüzyıllar arasında da keyifle gezdirecek.

KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEM;
 
İlk defa okuduğum bir yazardı, kitabını severek okudum. Kapalıçarşının yapılış hikayesini bir de bu kitaptan okuyabilirsiniz bence. Marmara adasından kapalıçarşının yapımı için gelen mermerlerin insanların başına getirdikleri ilginç bir şekilde anlatılmış.
 
KİTAPTAN ALINTILAR;
 
Allah sabredenlerle beraberdir.
*****
Ekmek kapısı ki hak kapısıdır.
*****
İman söz konusuysa bazen görüntü insanı aldatır.
*****
Aşkı için kendinden geçmeyen, gerçek aşık olamaz.
*****
Hem kötünün olmadığı yerde iyinin değeri de anlaşılmaz.
*****
Gözün gördüğü güzellik, sözün yanında nedir ki! Önemli olan harflerdir ve harflerden müteşekkil sözlerin güzelliğidir.
*****
Hiçbir kalp kusursuz, mükemmel değildir.
*****
İnsanın kendini bilmesi tüm bilimlerin başlangıcıdır. Sende kendini bileceksin. Senin ruhun insan ruhudur ve iyiliğin özüdür. Gel zaman git zaman o ruh, yine insan eliyle kötülüğe bulaşır. Hem kendinden hem elden. Başkasının zulmü, senin kötülüğüne zemin hazırlamamalı. Buna hakkın yok.
*****
Acıyı akıtmanın yolu, başkasının yarasını kanatmaktan geçmez.
******
Olmuşun önüne geçilmez ve acıyla felaket, esenlikle dirliğin at başıdır. 
Her iş olacağına varır.
İyiliği rehber edin.
*****
Bilmiyorlar mı ki Allah rızkı, dilediğine verir, dilediğinden kısar. Şüphesiz bunda inanan bir kavim için nimetler vardır.
Zümer Suresi 52. ayet
*****
Kötünün olmadığı yerde iyinin değeri anlaşılmaz. Varlığın ve zenginliğin keyfini çıkarırken de, rızkın kesilmesinde de, felakette de, iyi zamanda da, kötü zamanda da bir nimet aramak gerektir.
*****
Kimse noksan değil ve kimse de tam değildir.
*****
Çobanın niyeti olsa tekeden süt çıkarır.
*****
Balık tutmak dinlendirir, derdi tasayı unutturur derler, doğrudur.
*****
Kuran Fatiha'dan, Fatiha Besmele'den, Besmele be harfinden ibarettir. Bense o be harfinin altındaki noktayım.
Hazreti Ali
*****
Kerameti cüppede, sakalda, çarşafta arama. Cavidan rehberindir. Kendi yorumunu kendin yapacaksın.
*****
Akıl akıl, gel çengele takıl
*****
Duyduğum bir umuttur. Umut da fakirin ekmeğidir.
*****
İnsan çalışmalı ki mutlu olsun.
*****
Ruh haram akçeyle değil, aşkla aydınlanır.
*****
Devlet dairesine işi düşen bilir, içeri adım atmak bile meseledir.
*****
Ağaçtan maşa, abdaldan paşa olmaz.
*****
Herkes Hak önünde eşittir, kadın erkek birdir, mülk herkesindir.
*****
Bazen yalan, doğrudan daha tatlı gelir insana ve baskın çıkar.
*****
İnsanın içinde iyilik hep var olacaktır. Kötülüğün hep var olması gibi. 
*****
İyilik ve mutluluk insanın kalbinde, senin ve karşındakinin kalbindedir.
*****
Yaratılmış olan ilk madde kötü değildir ve kötülüğün kaynağı olamaz. Kötülük bir sınırlamadan başka bir iş değildir. Ruhun görevi özgürlükle, bu sınırlamanın üstesinden gelmektir.
*****
Hukuk var, nizam var. Hakkı yenen de hakkını arayıversin.
*****
Güzel kelimedir "hukuk". İnsana güven verir. Ne var ki bir zaman gelecek hukuk, muktedirlerin ve güç sahiplerinin borusu olacak. Üçe alınıp beşe satılacak. Anlamından geriye koca bir boşluk kalacak.
*****
Kimse olma kendin ol
*****
Çarşı'da esnaf zenginliğiyle değil, kişiliğiyle değer buluyorsa, iyi günde kötü günde dayanışma varsa, sonra söz hâlâ senetten çekten daha değerliyse, hepsi Ahilik geleneğinden bugüne taşınmış.
******
O kitaptan anladığım;
1- Küçük olaylar büyük olaylara yol açar
2- Günah insana mahsus yeter ki sakınmasını bil
3- Herkesin kaderi birbirine bağlıdır. 
*****
Kitap dediğin ciddi olmalı. Hayat gibi, yönetim gibi ciddiyeti elden bırakmamalı.
*****
 
 
 
 


AĞAÇ EV SOHBETLERİ 252

18 Haziran 2024

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 252

 

 
Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir, diyor DEEP

Haftanın konusu: "Nerdeee o eski bayramlar diyenlerden misiniz?"
 
Artık ne gelen var ne de giden, bitti ve gitti o eski bayram insanları. Çocukluğumun bayramları çok güzeldi, evin geleni fazla idi, sohbetler yemekler yenilirdi. 
Kurban bayramının mesela yağmurlu bir sonbahar gününe rastladığını hatırlarım, koyunun saçak altında postundan ayrılması esnasında peçkanın yanında hem bu olayı izleyip hem de ip yarışı yaptığımız günler aklıma gelir. İp yarışını açıklayım size, yeni yeni elimiz tığ tutar ve ufak ufak danteller örüyoruz ilk emeklerimiz. İstanbul'dan amca kızları gelmiş ipleri ölçüp parmağımıza doluyoruz, bakalım ilk önce kim bitirecek:)))
 
Bir başka bayram bakıyorum sokak kapısındayım, kalabalık gelen bir aile var, belki 5-6 tane kız anne baba 1-2 tane de erkek çocuk var, babama bağırıyorum, baba galiba bu kalabalık bize geliyor diyorum:)) Babamın bekar odası arkadaşlarından biri çıkıyor ve benim tahminim tutuyor:)))
 
Bir başka bayram ise panayıra denk gelmiş aynı tarihteler, panayıra gidip gezmiş alışveriş yapmış dönmüşüz. Tabii ki dabruka almadan olmaz. Yine İstanbul'dan amca oğlu, eşi ve baldızları var (hiç unutmam bu baldızlar gazetede haber olmuşlardı. İstanbul'da benzincide pompacı olarak çalışan ilk bayanlar) Amca oğlu dabruka çalıyor eşi baldızları hem söylüyorlar hem oynuyorlar, eh bir de bunlara katılan yoldan geçen romanlar:)))
 
Maalesef bir süre sonra bayram kültürünün olacağını da zannetmiyorum, büyüklerimiz gitti bence bayramlar bitti. Mesela babam gitti bizde bayramlar bitti, kavurmalar yok, et yemekleri yok. Biz yapsakta babamın yaptığının lezzetini bulamıyorum, babam et kavurur ve suyunu eklemeden önce şöyle ekmeğin ufak köşesine bana bir parça et koyardı, bilirdi benim o kıvamda eti sevdiğimi, bana seslenirdi, bana da o ikramı yemek kalırdı. Maltızda (eski banyo sobasının alt odun koyulan kısmı kalır üstünden kazan sökülürdü ve o babamın deyimi ile maltız yani yemek pişirme sobası olurdu) yaptığı yemek ve pilavları halen ararız. 
 
Bayram sabahı açılan ve bayram sonuna kalmayan baklava tepsileri nasıl da biterdi.
 
Hele bir kurban bayramı babam kelleyi temizlemiş, buzdolabına kaldırmış, fakat evin içinde otururken mutfak tarafından giren hırsız dolaptan kelleyi nasıl da çalmıştı, akıl sır erdirememiştik buna. 
 
Çocukları dağıtılan kumaş mendiller, paralar, leblebi şekerleri, Konya renkli peynir şekerleri lezzetleri hala damağımdadır. O kapıyı çalan çocuklar nereye gittiler????????????????????
 
Bugün marketler açıldı şöyle bir gideyim domates varsa alayım dedim. Giyindim, foter şapkamı, güneş gözlüklerimi takındım evden çıktım. Bir mesafe sonra Şok markete gelmeden kahverengi pardesülü (bu pardesüyü genelde Bulgaristan göçmenleri giyer) bir yaşlı anne ve yanında ufak torunu geliyordu, çöplerden plastik şişe toplamışlar bir çuval. Çocuk elindeki poşeti yere attı, geldi elime sarıldı elimi öptü, bayram bitmedi nene daha değilmi dedi:))) Böyle bir şirini bayram harçlıksız göndermek olmazdı. Çünkü yıllardır elimi öpen tek çocuktu.......

BAŞKALARINI AFFETMEDİĞİNİZDE, HAYATINIZIN ÜZERİNDE HEP GÜÇ SAHİBİ OLURLAR. (REZONANS KANUNU/PIERRE FRANCKH)

16 Haziran 2024

BAŞKALARINI AFFETMEDİĞİNİZDE, HAYATINIZIN ÜZERİNDE HEP GÜÇ SAHİBİ OLURLAR. (REZONANS KANUNU/PIERRE  FRANCKH)

 

 
Böyle güzel bayram sofralarınız eksik olmasın hepinizin. 
 

 BİRER YÜKSEK AYNA OLARAK HEYOKA EMPATLARI
 
Empat başka bir kişinin duygusal halini anlayabilme yeteneğine sahip olan kişi demektir. Empatların pek çok farklı tipleri ve pek çok seviyede yetenekleri bulunur. Ancak sadece empat olmak ve Heyoka farklı kavramlardır.
 
Heyoka Empatlarla ilgili az bir bilgi vardır; bununla beraber en güçlü empat tipidir. Heyoka veya ‘Kutsal Şaklaban’ bir Kızılderili terimidir ve yetersiz bir çeviriyle aptal ya da şaklaban anlamında kullanılmıştır.
Bu çeviri terimin gerçek anlamının hakkını vermemektedir. Farklı,aykırı, normalin tersi yöndeki davranışlar bize bu kelimeyi daha iyi tanımlamaktadır.
Heyoka ruhu Büyük Ayna’dır. Bir heyokayla bir araya geldiğinizde onların içlerinde gördüğünüz şey ruhsal gelişiminiz için neyin üzerinde çalışmaya ihtiyacınız varsa size onu gösterecektir. Heyokanın aynası duygu aynasıdır, çünkü onlara duygusal olarak nasıl davranıyorsanız, size onu geri yansıtmayı rehber alırlar.
Örneğin onlardan biriyle beraber olduğunuzda onlarda kibir, kendini beğenmişlik gibi bir şey hissederek kızgınlık duyabilirsiniz ama bu durumda aslında Heyoka size alçakgönüllü olmaya ihtiyacınız olduğunuz gösteriyordur. Ya da büyük bir sevgi hissedebilirsiniz ve yine ayna size kendini sevme yolunu göstermektedir.
Bir heyokanın aşağıdaki özellikleri sizin taşıdığınız enerjiye göre şekillenir. Bu, gerçeklikle nasıl etkileşimde bulunduğunuz ya da duyguları nasıl yaşadığınız ve sentezlediğinizle ilgilidir.
Özelliklerin bazılarına disleksik olmak, ters doğmak, bazı şeyleri toplumun aksi yönde yapmak, ya da yaşlarından daha genç görünmek de dahildir. Heyoka hareket ve dönüşümdür.
Bu pek de hoşlanmayacağınız durumları ortaya çıkaracaktır. Bir heyoka aynı enerjiyi hissettiği için diğer bir heyokayı fark eder. Bu, hassasiyetlerimizin ve duygularımızın birbiriyle nasıl etkileşimde bulunduğunun derin anlayışıdır.
Kızılderili ritüellerinde Heyoka, insanların bir şeyleri farklı görebilmeleri için veya olayın enerjisini değiştirmek için, bilinen yöntemlere aykırı davranan karakterdir. Modern dünyanın Heyokaları, insanlarla çalışırken enerjiyi değiştirecek bir şey söyleyecek veya yapacaklardır ve bu da bir değişim, şifa yaratacak ve enerjiyi dengeleyecektir.
Heyoka’nın yeteneği insanları yeniden dengeye getirerek ve bir şeyin diğer, karşıt yönünü de göstererek insanların bakış açılarının daha geniş bir alanı kapsamasını sağlamaktır. Heyoka kaos ilacını beraberinde taşır ve insanların hayatlarını değiştirme gücüne sahiptir.
Bu enerji serttir, dobradır ve güçlüdür. Sevgiden kaynaklanan bir bozulmayı getirir, bu tavır içinde büyümeyi deneyimleme umudunu taşır. O, bize gölgenin görünmez olduğunu ve gerçeğin aynasına bakmanın zor olduğunu gösteren bir acı ilaçtır. İçinde bulunduğumuz ego dünyasında insanın kendi kibrini kırması zordur.
Eğer bir Heyokayla karşılaşırsanız görünmeyeni deneyimleyecek ve kendinizi “gerçekten olduğunuz gibi görecek” cesaretiniz var mı?
 
Empat Koçu: Robyn Iacuone
 
 
Cuma günü bir yağış geçirdik, bizler için iyi olsada bazı kesimlerde yumurta büyüklüğünde yağan doludan arabaların camları kırılmış, tarlalarda zaiyat oluşmuştur. 
 
 

 
Sahafa uğradığımda bu sıcakta, sahibi, hava sıcak ben size soğuk ve büyük bardakta su vereyim dedi sağolsun diyorum bende.
 

İNSAN ŞİBUMİYİ ELDE ETMEZ ONU KEŞFEDER!...

Şibumi, sıradan olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri  anlatır. O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok…
Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtama gereği duymayan bir alçak gönüllük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna “sabi” denir. Felsefedeyse kendini “wabi” olarak gösterir.  Oyunda  Go’dur. Go’nun kaybedeni ya kazananı olmaz… Tıpkı şibumi gibi…
Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse, hakimiyet peşinde olmayan otoritedir.
İnsan şibumiyi elde etmez. Ancak onu keşfeder.
Bunu yapabilen pek az sayıda üstün nitelikli insan vardır.
İnsan şibumi düzeyine gelmek için çok şey öğrenmelidir denemez. Aksine, daha çok, bilgilerden geçip basitliğe varmak olarak ele alınabilir.
Bir insanın en büyük amacı şibumi düzeyinde biri olmaksa, son derece sakin bir kişilikle, sessizlikle davranmaktır.
Şükranını ya da yüce duygularını yetersiz sözcüklerle ifade etmeye çalışmamaktır. Şibumide sözcük çok önemlidir.
Bir şey varsa o gerçektir ve sadece yaşanarak açığa çıkar.
 

Migrosa uğradı isek
 

Bundan 5 gün önce doğum günüm idi, diyetisyen ödülde verince, tek başına minik bir pasta ile kutladığım bir gün ortaya çıktı.
 

Kendime aldığım doğum günü hediyelerim. İstanbul karnaval üçlemesi oluyor bu seri. Serinin ilk kitabını 2022 yılında okumuşum:))
 
 
Alıcam alıcam derken ancak sıra geldi:)))
 

Kaldımı böyle komşu????????????


 
Baba 🌸🕊️

~Kimine göre bir kalkan,
~Kimine göre bir duvar.
~Kimine göre sevgisiyle sarıp sarmalayan, 🌸

 
Ölmüş olan babalarımızın mekanları cennet, yaşayanlarında ömrü uzun olsun.
 
 BABALAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN…🌺💙

Herşeyin ticarete döküldüğü bir zamanda en ucuza gidendir Baba.
Duygularını ifade edemez çoğu zaman. Etmeye kalksa da pek anlaşılmaz zaten.
Ömür törpüsü bir iş içersinde maaş tan iki gün sonra bir sonraki ayın hesabını yapmaya başlar.
Siz görmez sanırsınız hafiften yıpranmış ayakkabıyı.
Lekeli gömleği.
Yıllardır değiştirmediği el örgüsü süveteri. Görür görmesinede ondan önce gelenler vardır onun için.
Ufaklığın doğum günü gibi.
Liseye gidenin dershane taksidi gibi.
Sonra askerin harçlığı gibi.
Bir babanın önceliği hiç bir zaman kendisi olmaz. Olamaz.
Duvarda solgun bir resimdir o.
Varlığı kimseyi memnun etmez çoğu zaman ama yokluğu gün ortasına vuran güneş tutulmasına benzer.
 Bir anda kararır yer gök.
Yıkılır koca bir çınar.
Onlar ağlayamaz sizinle belki ama sizin bir gözyaşınıza dünyaları yıkarlar. Olur olmaz sarılmayı da bilmezler.
Çünkü yürekleri zaten sizinle dolu.
Diyeceğim o mahzun gözlü , hayatın her darbesine mertçe gülen adamlara iyi bakın. İyi bakın babalara  
Emin olun çarşıda pazarda ettiği değerin çok üzerinde o insanlar.
Bir gömlek. Bir ayakkabı yerine bir sarılma anı verin onlara.
Bir kucaklaşma.
İyi ki varsın deyin.
Yanağınıza sürmeye korktuğu avucunun nasırından öpün .
Bunun bir dahası olmayabilir çünkü...
Kutlu olsun babalar günü... 🤲🙋💪
Baba olmanın erdemini yaşayan her babaya...
Çocuğuna babalık  yapanlara kutlu olsun babalar günü...🤲🙋💪
Yılmaz Pirinççi...
 
Bayramda gönlünüzce hareket edin, ben evdeyim okumadığım gazetelerimi okuyacağım, hoşçakalın
 

 


KURBAN BAYRAMI

KURBAN BAYRAMI

 

 

Kalpten kalbe sapasağlam köprülerle, temiz dua ve dileklerle herkesin Kurban Bayramı kutlu olsun.

 

OKUDUKLARIM 2024/40 BİR GÜN KEDİLER DÜNYADAN YOK OLSAYDI

14 Haziran 2024

OKUDUKLARIM 2024/40 BİR GÜN KEDİLER DÜNYADAN YOK OLSAYDI

 

 
“Kazanmak için kaybetmek zorundasın.” Kedisi Lahana ile yalnız yaşayan ve postacı olarak çalışan anlatıcımız hastalanır ve doktora gider; günlerinin sayılı olduğunu öğrenir. Umutsuzluğa kapılmış halde evine döner. Tam yapılacaklar listesine başlayacaktır ki, Hawaii gömleği ve şortuyla Şeytan ortaya çıkıp ona özel bir teklifte bulunur: dünyadaki bir şeyi yeryüzünden silme karşılığında yaşayacak ekstradan bir gün. Böylece oldukça tuhaf bir hafta başlar… Ve de sorular… Hayatı yaşamaya değer kılan şeyin ne olduğuna nasıl karar verirsiniz? Onsuz yapamayacağınız ve değerli bulduğunuz şeyi nasıl ayırt edersiniz? Bir Gün Kediler Dünyadan Yok Olsaydı, genç bir adamın kendini keşfetme ve modern hayattaki anlam arayışının olağanüstü hikâyesi. Hiçbir zaman kendimi gerçekleştirememiş ya da hayatımı istediğim gibi yaşayamamıştım. “Kendim olmak” ne demek, onu da tam anladığımdan emin değildim. Ben de işte bütün bu hatalarla ve pişmanlıklarla, bütün gerçekleşmemiş hayallerle, tanışmadığım insanlarla, tatmadığım yemeklerle, gitmediğim yerlerle ölecektim. Ama beni asıl rahatsız eden bunlar değildi. Olduğum kişiden ve yaşadığım hayattan tatmin olmuştum. Yaşamış olmaktan bile mutluydum. Burası dışında nereye varabilirdim ki zaten?

 KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
 
Kitaptan  https://www.yasamdanyazilarblog.com/?m=1 arkadaşın instagramdan attığı özel mesaj ile haberim oldu.  Kedi olunca dikkatimi çekti, hemen sipariş verdim ama konular pek yüzeyseldi, derinliği olan açıklamalar yoktu.
Bu dünyadan ayrılacağınız bildirilse, yaşanan her bir gün için dünyadan neyin yok olmasını isterdiniz?

KİTAPTAN ALINTILAR;

İnsanlar hep bedelini ödemeden kazanç elde etmeye çalışırdı.
*****
Mutluluk bile başkalarının talihsizliği üzerine kuruluydu.
*****
İnsanlık tarihi boyunca yeniliklere can vermiş, karşılığında eskileri kaybetmiştik.
*****
İnsanlar beni umursadığı için çok mutluyum. (buna mı bağlı mutluluk?)
*****
İnsanların kendi beceremediği ya da bilerek yapmadıklarını başkalarından beklenmesine hep şaşırmışımdır.
*****
Kadınlar geçmişlerindeki erkekler konusunda her zaman merhametsiz ve duygusuz davranırdı.
*****
Bir yerlerde insanların yeni anılar oluşturmak için eskilerini unuttuğunu duymuştum.
*****
 Dünya da çok fazla zulüm var ama bir sürü güzellik de var.
*****
Duygular her zaman karşılıklı olmuyordu. 
Aşk bitmek zorundaydı. O kadardı işte. Herkes bu gerçeği bildiği halde aşık olmayı sürdürüyordu.
Galiba hayat da benzerdi. Hepimiz bir gün bitmesi gerektiğini biliyor ama sonsuza dek yaşayacakmış gibi davranmaya devam ediyorduk. Aşk gibi hayat da güzeldi çünkü bitmesi gerekiyordu.
*****
Kazanmak için kaybetmek zorundasın.
*****
Hayat yakından bakıldığında trajedi, uzaktan bakıldığında komedidir.
*****
Ölüm kadar kaçınılmaz olan bir şey daha vardır. Ve bu hayattır.
*****
Hayat ile ölümün ağırlığı aynıydı.
*****
Hayat arzudur, anlam değil. Hayat güzel, muhteşem bir şeydir, denizanası için bile.
*****
Müzik yoksa hayat yok
*****
Hayatta yaşanan her olay, bir şovda da gerçekleşebilir.
*****
Hayat kurgudan daha tuhaftı.
*****
Büyük güç büyük sorumluluk gerektirir.
*****
Yeni bir kitap aldığımda önce son sayfasını okurum. Böylece bitiremeden ölürsem, kitabın sonunnu bilmiş olurum.
*****
Hayat bir kutu çikolata gibidir. Payına ne düşeceğini asla bilemezsiniz.
Forrst GUMP
*****
Rüyalar hakkında konuşmak, sinema hakkında konuşmaya benzer çünkü sinema rüyaların lisanını konuşur.
FELLINI
*****
Gerçekten önemli olanları ancak kaybedince anlıyorsun.
*****
Kuralların anlamı özgürlüğümüzden bir parçayı feda etmekti.
*****
İnsanlar tuhaf yaratıklar.
*****
Kediler basitçe arkadaşlıklarının zevkini yaşamamıza müsade ediyorlar.
*****
Kendimizi tanımamızın sınırları vardı.
*****
İnsanlar farklıdır. Birine sevdiğini göstermenin farklı yolları vardır.
*****
Hayatta kalmak için başkalarından çalmak daha büyük ıstıraptır.
*****
Ne zaman üzgün ya da yalnız hissedersen, gülümse ve gözlerini kapat. Ne kadar uzun süre ihtiyacın varsa o kadar tekrarla.
*****
İnsan kendisini mutlu ya da mutsuz olmaya ikna edebilirdi. Nasıl hissedeceğin, hayata yaklaşımına bağlıydı.
*****
Kendi başına hayatta kalmanın o kadar da anlamı yok, önemli olan nasıl yaşadığın.
*****
İnsanlar hiç yaşamadıkları hayattan, yapmadıkları seçimlerden pişmanlık duyma eğilimindedir.
*****
Yarın öleceğini bilenler ellerinde kalan sınırlı zamanı en dolu yaşayanlardır.
*****
Nereden bakarsan bak, hayat pişmanlıklarla doluydu.
*****
Şeytan'ı hiç gördünüz mü? Ben gördüm ve şunu söylemeliyim ki kendisinin korkunç kırmızı bir suratı ya da sivri kuyruğu yok. Ve kesinlikle dirgeni de yok! Şeytan tıpkı size benziyor.
*****
İçimde yaşama arzusu kalmadığı için iyileşmiyorum herhalde. 
*****
Âşığı insanın ebedi öğretmeniydi. 
*****
Bir filmde izlediğim başrol kendini şöyle ifade etmişti: "Bu dünyada ruhlarını şeytana satmak isteyen çok insan var. Ancak sorun şu ki ruhlarını almaya gönüllü bir şeytan yok."
*****
 
KİTAPTAN FİLM
 
Sonusuz sokaklar (İtalyan Filmi)
 
 




BENCE YÜZ GÜZELLİĞİ DENİLEN ŞEY YALNIZCA GÜLÜMSEMEDİR. TOLSTOY

10 Haziran 2024

 BENCE YÜZ GÜZELLİĞİ DENİLEN ŞEY YALNIZCA GÜLÜMSEMEDİR. TOLSTOY

 

 
ÜZÜNTÜSÜZ YAŞAMA SANATI :

Epiktetos yirmi asır önce demiştir ki:
“Kader önünde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar
Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder,
Ektiğini biçer ”
“Bunu bilen adam kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz,
kimseyi itham etmez,
kimseden nefret etmez,
kimseye kin tutmaz
Bunu bilen adam karşılaştığı aksiliklere şaşmaz
Önüne çıkan maddi-manevi engellerin kendi günahlarından
başka bir şey olmadığını bilir”
Düşmanlarınızı düşünmek için ayıracağınız bir dakika bile düşmanlarınızdan daha değerlidir Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir
Aristo şöyle diyor:
“İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır Kendisine iyilik yapılırsa mahcubiyet duyar Çünkü iyilik yapmak üstünlük işareti, bir iyiliğe muhtaç duruma düşmek zaaf işaretidir”
Karşılaşacağımız nankörlükten dolayı üzülmemek için hazırlıklı olalım Karşılık beklemeden iyilik yapalım:
Mutluluk minnet beklemekte değil, minnet gösterilmesinden rahatsızlık duyulacak olgunluğa erişmektir
1) Dinleme Ama gerçekten dinleyin Kesmeden, hayal kurmadan, vereceğiniz cevabı düşünmeden Can kulağıyla dinleyin
2) Sevgi Kucaklamalar, öpücükler, sırt sıvazlamalar ve el tutmalar konusunda cömert olun Bu ufak hareketler, aileniz ve dostlarınıza olan sevginizi daha açık göstermenizi sağlayabilir
3) Kahkaha Fıkra anlatın, neşeli hikâyeleri paylaşın Bu armağanınız “seninle birlikte gülmeyi seviyorum” anlamına gelir
4) Yazılı bir not Basit bir “Yardımın için teşekkürler” notu, ya da belki bir şiir Kısa, elle yazılmış bir not bazen ömür boyu hatırlanır
5) İltifat Basit, içtenlikle söylenen bir söz (“Bu renk sana ne çok yakışmış”, “Harika bir iş çıkardın”, “Yemek nefis olmuş” gibi) karşınızdakinin içini aydınlatır
6) İyilik Her gün, rutininizi kırıp birisine hoş, nazik bir şey yapın
7) Yalnızlık Bazen tek istediğimiz yalnız kalmaktır Bu anlara duyarlı olun ve ihtiyacı olana yalnız kalma armağanını verin
😎 Neşeli bir yapı Birine tatlı bir söz söylemek gibisi yoktur Selâm vermek veya teşekkür etmek o kadar zor mu?
 

Herkese sağlıklı, mutlu, neşeli, huzurlu, başarılı, bol film izlemeli, bol kitap okumalı, güzel bir bayram temizliği yapmalı bir hafta diliyorum.
Ben bildiğiniz gibiyim, Ülkü ablamızı kaybettiğimizi geçen hafta yazmıştım. Bu geçtiğimiz cumartesiye kadar işe yani pazara gitmedik, hacı ağbinin acısı taze dedik, başka şoför tutup gidebilirdik, ama o da ayıp olur dedik. gitmedik, tatil yaptık. Cuma ağbim vira bismillah dedi Hacı ağbi ile görüştü, cumartesi için hacı ağbi gideriz dedi. Cumartesi pazara gittik ama mahsunduk sabahtan, hacı ağbinin gözünün ucunda bekleyen gözyaşları görünüyordu, hiç bir şey demedik, sadece o anlattı biz dinledik. Moral öğleden sonra yerine geldi, kendisi zaten muzip biri,  Ölen gidiyor, geri gelmiyorlar, ama hayat bir şekilde devam ediyor, yaşamak için acının üstesinden gelmek için çalışmak lazım, başka türlü olmaz.
 
(Spirited Away)
 
Havalar sıcak gidiyor benim soğuk su içme devrim başladı, dolapta su dayanmıyor bana da. İhşallah hastalanmam...

Şükrü ERBAŞ

 
 
94 yaşındaki Clint Eastwood 'anlatıyor'... 
“Saatte, bilezikte lüks aramayın, çatalda, yelkende lüks aramayın. “
Lüks kahkaha ve arkadaşlardır, lüks yüzünüze yağan yağmurdur, lüks sarılmalar ve öpücüklerdir.
 
Lüksü mağazalarda aramayın, hediyelerde aramayın, partilerde aramayın, etkinliklerde aramayın Lüks insanlar tarafından sevilmektir, lükse saygı duyulmaktır, lükse ebeveynlerinin hayatta olmasıdır, lüks torunlarınla oynayabilmektir, lüks paranın satın alamadığı şeydir.
 
 
 
Bir insana her şeyinizi verirseniz, onun hiçbir şeyi olursunuz.
Karşı taraf için yaptığınız fedakarlıklar zamanla göreviniz haline gelir.
İnsanı yoran eksilten, kendisine olan saygısını kaybetmesine sebep olan bir ilişkinin içinde olmak yerine, onurlu bir yalnızlığı tercih edin.
Bu davranışınız karşı tarafı artık sevmediğiniz anlamına gelmez, "kendime saygım var" vazgeçişidir bu.
Kendinizi seçin
Güzin Yeğin ❤


Kargalardan kurtarabildiklerimiz....


Kitapçımın kedisi....


Bunlarda benim bahçenin müdavimleri...🐱
 
Sizin, sizi hiç yargılamayan ve sorgulamadan sonsuz seven arkadaşınız var mı? 😊😊😊
 


Kütüphaneden aldıklarım



Bunlarda sahaf mezatından payıma düşenler


Mayıs ayında okuduklarım
 
 
ENERJİ ÇEKMEDE DÖRT FARKLI TİPLEME
 
Sindiren Tip:  Tehdit ederek enerji çeker…  Korkuyu kullanarak insanları dikkat etmeye zorlar.
İlgisiz Tip: Çekingeni  ve elde edilmesi zor olanı oynayarak enerji çeker. Sık sık “bihaberim”i oynar. Sizin duymuş olduğunuzu bilse bile gereksiz hikayeler anlatır.
Sorgulayıcı Tip: Sorgu yargıcı. Başkalarını sorgulayarak ve yargılayarak enerji çeker. Başkalarında suç bularak onların aşağı hissetmelerine neden olur.
“Zavallı Ben!” Tipi: Başkalarını suçlu hissettirerek enerji çeker. Sorunlarla ilgili edilgen bir tutum izler ve nadiren çözüm getirir.
 
Indigo and Crystal Children & Adults
 

 
Ne güzel diyor Şems-i Tebrizi; "Kalbi ile dili bir olan insandan korkma."
 

"Eskiler bıktım demez, gönlümün tahammül mülkünü yıktın derlermiş…
 
 
Hoşça kalın, dostça kalın, kendinize iyi bakın....