YALAN NÜFUS ETMİŞ İNSANLARIN DİLİNE "DOĞRUYU SÖYLEMEK GEREKİRSE ..." DİYE BİR KALIP VAR

30 Haziran 2024

 

 
TOKSİK İNSAN DAVRANIŞLARI
HÜLYA REİS
 
TOKSİK İNSAN davranışlarına verilebilecek tepkiye dair Dalai Lama "Negatif insanları bırakın.Onlar sadece başkaları hakkında şikayetleri, sorunları, felaket hikayeleri, korkuları ve yargıları paylaşmak için ortaya çıkıyorlar.
Biri pisliklerini atacak bir çöp arıyorsa emin ol o senin zihnin değil"
demekte...
İlişkilerimizi detoks yapmayı nadiren düşünürüz, ancak hayatımızdaki bazı insanlarla statükoyu sürdürmek zihinsel, duygusal ve hatta fiziksel zarara neden olabilir.
Zira İstismar sadece cinsel değildir.
Özellikle "Narsisist istismar", patolojik bir narsistin başka bir bireyi hedef alıp onu travmaya maruz bırakmasıyla gerçekleşen  bir tür psiko-duygusal istismardır.
Zehirli bir ilişkinin, ilgili kişilerin kötü olduğu anlamına gelmediğini önceden söylemek önemlidir.
İnsanların iyi, kötü, doğru ya da yanlış olması durumundan ziyade( ki bu tarz bir niteleme tamamen kişisel bir çıkarımdır) bu daha çok uyum eksikliği, etkili iletişim kurabilme ya da sosyal beceriler eksikliği olarak görülebilir.
ABD merkezli bir iletişim uzmanı ve yazar olan Lillian Glass, onları enerjinizi tüketen, öz saygınızı azaltan, sizi hasta veya yetersiz hissettiren veya sizi zayıflatan kişiler olarak tanımlıyor.
Arkasını görmekten hoşlanmadığımız, uğraşmaktan korktuğumuz ve içimizdeki en kötüyü ortaya çıkaran 🙁  insanlar bunlar...
Bu insanlar, başkalarının kendinden emin ve rahat hissetmesini zorlaştıran davranışlar ve özellikler sergiler.
Bu özellikler ve davranışlar toksik olarak tanımlanabilir ve bazıları bunları bazen sergilerken, diğerleri çok sık sergiler.
Bu bireylerin toksik kişilikleri olduğu söylenebilir.
Başkalarına saldırmak, onları incitmek ve onlara zorbalık etme ihtiyacı kendini sevme eksikliğinden kaynaklanır.
Çok net ki Sevgi dolu bir insan asla başka bir insanı incitmeye çalışmaz.
Mutlu bir insan, bir başkasını mutsuz etmek istemeyecektir.
Bunu yapacak olan sadece kendileriyle barışık olmayan ve söylediği ve yaptığı şey, kendi gerçekliklerinin, kendi hayallerinin bir yansıması olanlardır.
Yazar Christian Baloga 'nın dediği gibi ;
"Zehirli kelimelere aldırış etmeyin.
İnsanların söyledikleri genellikle kendilerinin bir yansımasıdır, sizin değil. "

____________________
Muhtemelen bu insanlardan bazılarını tanıyorsunuz veya bir süre sonra onları tanıyabilirsiniz:
Aramızdaki olası sosyopatların özelliklerini tespit etmek için akıl sağlığı uzmanı olmamıza gerek yok 😉
Muhtaç :
Bu insanlar sürekli olarak zamanımıza ve ilgimize ihtiyaç duyarlar ve yaptığımız hiçbir şey onları tatmin etmek için yeterli olmayacak.
Sorunları diğerlerinden daha büyüktür ve biraz desteğe ihtiyacımız olduğunda asla bizim için müsait olmayacaklardır.
Eleştirmen:
Onlar ya herkesi ve her şeyi eleştiriyorlar ya da sert bir şekilde yargılıyorlar. Hiçbir şey tam olarak doğru değildir ve onları neşelendirmeye veya harika bir şeye işaret etmeye gelince kazanamazsınız. Fikir ve başarılarınıza soğuk su atacaklar ve size neşe veren şeyleri her daim küçümseyeceklerdir.
Zorba:
Tıpkı okul bahçesindeki zorbalar gibi, bu insanlar da özgüvenimizden ödün vermemiz için ellerinden geleni yapıyorlar. Hassas noktalarımızın tam olarak nerede olduğunu bilirler ve onları bizi zayıflatmak için kullanırlar.
Manipülatör:
Bu kişi, bize hayır deme şansı vermeden yapmak istemediğimiz veya yapmak için zamanımız olmayan şeyleri yaptırabilir. İstedikleri zaman elde etmelerinin bir yolu vardır.
Çoğunlukla da stratejileri inceliklidir
ve ne olduğunu anlamadan önce kendimizi manevra halinde bulabiliriz.
Duygusal şantaj, Manipulator'ün en sevdiği araçtır.
Yalancı:
Yaptıkları ve söyledikleri şeylerde dürüst olmayan bu kişiler başkalarını hayal kırıklığına uğratırlar, samimiyetsizdirler ve hiçbir sorumluluk duyguları yoktur.
Pek çok bahaneleri vardır ama davranışları için gerçekten pişmanlık duyuyor gibi de görünmüyorlar.
Pasif agresif:
Onları cevap veremeyeceğiniz tüm ima ve sinsi sözlerinden tanıyabilirsiniz.
Her şeye karışan:
Bu tip sürekli olarak herkesin işindedir ve nereye giderse gitsin sorun çıkarır çünkü her şeye hakkı olduğuna inanan bu kişiler en iyisini bildiklerini düşünürler.
Yıkıcı şekillerde dedikodu yapar, araya girer ve çabaları durumu daha da kötüleştirdiğinde masumiyetlerini savunurlar.
Davranışlarını ilgi ve sevgi ile ya da başka bir uhrevi his ile giydirirler, ancak güdüleri her zaman asil değildir.
Bu kişiler kulağa aşikar gelse de, işlerinde incelikli olabilirler ve özgüvenimizi sessizce kaybettirebilirler
_______________
** Onlara izin verirsek sevincimizi, coşkumuzu ve çağrımızı çalacaklar.
Böyle insanlarla karşılaştığımızda onlara zaman veya fırsat vermemizve  dolayısı ile kendilerini bizde projekte etmelerine izin vermemizaslen bizim de bu tarz bir gölgemiz olduğu anlamına gelir.
** Fakat böyle bir projeksiyona uygun olmayan kişiler bu tarz insanları da muhatap almayacaklar  
ve kişinin davranışı da sönümleyecektir.Bu sebeple bu özellikteki bir kişi ile herhangi bir yakınlığımız yoksa etkili bir koruyucu duvar inşa etmekten başka yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur.
Ayrıca, bir ilişki şiddet içeriyorsa, mesafe vermekten başka seçeneğimiz yoktur.
Bu durumlarda, o kişiyi hayatımızdan çıkarmak tek çözümdür.
Romantik ilişkilerde bu, ayrılık anlamına gelir.
Ancak yakın olduğumuz ilişkilerde
( anne, baba, evlat veya yine eş de )
İlişkideki stresi veya zehirli anları tamamen ortadan kaldıramayız veya değiştiremeyiz.
Bunun yerine, bir duruma tepki vermek yerine ona yanıt vermeyi öğrenmeniz gerekir.
Yanıt, kontrolü elimizde tutmamıza izin veren düşünülmüş bir yaklaşımdır.
Bu, herhangi bir ilişkide ilerlemenin yoludur:
Toksik olanları daha olumlu bir şeye dönüştürmek ve bize gerektiğinde büyük değişiklikler yapma gücü verecektir.
Görüyoruz ki, kendimize karşı güven ve sevgi duyduğumuzda, insanlar bize ne kadar zorbalık yapmaya çalışırsa çalışsınlar ve bize ne kadar zarar vermeye çalışırlarsa çalışsınlar, artık onların davranışlarından etkilenmeyeceğiz, hatta cilalanacağız 😉
Aslında Chris Colfer özetlemiş ;
“İnsanlar seni defalarca incittiğinde, onları zımpara kağıdı gibi düşünün; Seni biraz tırmalayıp incitebilirler ama sonunda cilalanmış olursun ve işe yaramaz hale gelirler. "

 
Hülya Reis’ten alıntı
 

 
Hepinize güzel sağlıklı başarılı huzurlu mutlu bir hafta diliyorum. Ben bildiğiniz gibiyim, sıcaklardan farıyorum, kitaplarımı okuyorum genelde, arada alışverişteyim, film filan hakgetire bir şey izleyemiyorum bu ara. 
 
 
Durakta gölgede uyuyan bir güzel...
 


Haziran ayında okuduklarım bunlar...
 



Bu aralar pek kitap aldığım yok, sadece İclal hanımın son kitabını sipariş verdim.
 
Pek birşey de dinlemedim, Sıla hariç,

 
Sadece bu aralar youtube da sağlık için frekans müzikleri dinliyorum, 
 
 
Kendime smothie blender aldım, smothie hazırlıyorum bu aralar.... 
Badem sütü ve karışık dondurulmuş meyve, yulaf ve ceviz ile hazırlıyorum.
 

Televizyon karıncalı, insan netti
Dertlinin derdi, dertsize dertti
Evcilik oyunu,oyundan ibaretti
Eskiden hayat daha güzeldi.....

Herkesin evi, herkesin eviydi
Veresiye defteri yoksulun cebiydi
Her semtte yalnız bir kişi deliydi
Eskiden hayat daha güzeldi...

Büyüklere saygı çok büyüktü
Şimdi büyükler boynunu büktü
Elmalar elma,erikler erikti
Eskiden hayat daha güzeldi...

Köyler, şehirlerden farklıydı
Gelinler utangaç, duvaklıydı
Damlar üzümlü,sokak kavaklıydı
Eskiden hayat daha güzeldi...

Her kapıda ikram edilen su vardı
Kavunun, karpuzun kokusu vardı         
Çocuklarda bile Allah korkusu vardı
Eskiden hayat daha güzeldi....

Doyardık, ekmeğe sürülen salçayla
Kumaşcı teyzeler gezerdi bohçayla
Yastık altını değişmemiştik bankayla
Eskiden hayat daha güzeldi...

Eksik olmaz dı yatılı misafir
Hasta etmezdi ne çamur, ne kir
Zenginden daha çok gülerdi fakir
Eskiden hayat daha güzeldi....

Nineler göz nuru kazaklar örerdi
Abiler eskitir, kardeşler giyerdi
Mahalle dünya kadar bir yerdi
Eskiden hayat daha güzeldi..

Diziler bile mahalleyi anlatırdı
Dönmeyen asker mahalleyi ağlatırdı
Jeton sarı sarı,mektup satır satırdı
Eskiden hayat daha güzeldi....

Kavgalar nadir,küslükler günlüktü
Ev sobalı, merdiven altı kömürlüktü
Pantolon yamalı, nikahlar ömürlüktü
Eskiden hayat daha güzeldi...
 
Şiir: Halis Ünlü 
 

 
 

 



2 yorum:

  1. Şiire hayran oldum. Şair nasıl da güzel anlatmış dizelerde. Evet, eskiden hayat daha güzeldi. :)
    Blender'ınızı güle güle kullanın Özlem Hanım.
    Sosyopatların olmadığı bir çevre diliyorum size. Harika bir paylaşım...Teşekkür ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz için teşekkür ederim. Keşke öyle bir çevre bulabilsek ama maalesef yok.
      Sevgiler,

      Sil