Güçlü Bir Yaşam İçin
Doğan Cüceloğlu’ndan Tavsiyeler…
“Gençliğimde gergin, stresli, mutsuz günlerim çok oldu. Kendimi suçlu hissettiğim, değersiz gördüğüm dönemler yaşadım. Şimdi hayatım anlamlı, coşkulu ve şükür duygusuyla dopdolu... Neden? İçinde yaşadığım koşulların iyileşmesinden mi? Geliştirdiğim farkındalıkların sonucu mu?”
Doğan Cüceloğlu
Doğan Cüceloğlu, yalnızca psikoloji kariyeriyle değil, insan hayatına dokunan ve insana dair her hikâyeden şifa çıkarabilen bilgeliğiyle bu coğrafyanın en önemli ilim insanlarından biri. Seksen yılı aşkın ömrünün bir birikimi olarak, şimdi herkesin merak ettiği “hayati” sorulara en samimi cevaplarını sunuyor. Herkes gibi aslında o da hâlâ savaşıyor, keşfediyor, hayata değer katıyor.
Hayatın anlamı nedir?
İnsan kendini nasıl geliştirir?
Umutsuzluk nasıl aşılır?
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
Okuduğum güzel kitaplardan biri idi. Kıymetli tavsiyeler içeren güzel bir eser. Kitap "Hayatın Anlamı Nedir?" Sorusuyla başlıyor. Hemen ardından ekliyor Doğan Cüceloğlu: "Bana göre hayatın anlamı "keşif"tir. Hayat bir keşif yolculuğudur. Neyi keşfedeceksin? Özünü, kendini.".Okuyun, okutturun!
KİTAPTAN ALINTILAR;
Bir toplumun uygarlık seviyesini anlamak için bakacağın yer vatandaşının duygu düşünce ve davranışıdır.
*****
Sorumluluk bilinci " biz" anlayışının temelidir ve kendini " biz"in bir üyesi olarak gören kişi ne yapması gerektiğini bilir.
*****
İnsan kendi özünü ne kadar erken fark ederse, kendisiyle ne kadar erken ilişki kurarsa o kadar yaşıyor demektir.
*****
Sen, kendin için dünyadaki en önemli insansın. Öyle olmalısın! Aksi halde yaşadığın hayat senin hayatın olmaz, -mış gibi bir hayat sürersin. B u yüzden "benim hayatım" diyebilmen, "yaşadım" diyebilmen için her zaman, bu durumda olduğu gibi kimsenin bilmediği bir koşulda dahi, sen kendin için doğru olanı, adil olanı yapmalısın.
*****
Eğer denetim odaklı korku kültüründe yetişmişsen dış odaklı bir ahlak anlayışın olur.
*****
Dış tanıklığa önem veren kültür korku temelli.... Şayet kontrol eden, korkulacak kimse yoksa kişi istediğini yapabileceğini düşünür. Kimse görmüyor ki!
İç tanıklığa önem veren kültürde ise bir işi yaparken kişi önce kendi özüne, vicdanına hesap verir. Sınavda öğrencinin başına gözetmen dikmeye gerek yoktur. En önemli denetimci içindeki vicdandır.
*****
Dört tür insan vardır;
İlki " sıradan insanlar"
Dış koşullar olaylar ve nesnelere göre ya küfreder ya da şükreder.
Sonra " avcılar" gelir.
Kendi hayatının anlamının avcısıdır. En önemli becerisi pusu kurmaktır. En önemli meziyeti sabırdır. Gönlünün muradını avlamayı beklediğini bilir.
Ve "savaşçılar"
Gönlünün muradını keşfettikten sonra az sayıda avcı, savaşçı olur. Savaşçı, gözlemleyen bilinciyle aslında birden fazla niyet arasında en saf olanı bulmanın, gönlünün muradını yaşamanın peşinde koşan insandır. Niyetinin saflığını keşfettiği andan itibaren savaşçı olma yoluna birmiştir. Hayatının şimdi ve burada yaşandığını bilir, tek gerçek budur ve şimdi ve burada hayatta kalmak, var olmanın hakkını vererek3yaşamak için kararlar alır. Bilir ve inanır ki evrenin bu karmaşık yapısı içinde her şeyin bir yeri vardır ve hepsi de kendisi gibi değerli ve anlamlıdır. Bunun farkında olarak her şeye " biz " bilinci içinde saygı gösterip yolculuğuna devam eder.
Dördüncü tür insan " arif " insandır.
Bilge kişilerdir. Savaşçı gerçekten bir savaşçı olarak yaşamayı becerir ve sürdürürse zaman içinde bilge kişi olur. Bilge neyi, nasıl bildiğini doğrudan idrak eder. Kutup yıldızı gibidir, yön belirlemede referans noktasıdır.
*****
Hayatın anlamı "keşiftir". Hayat bir keşif yolculuğudur. Neyi keşfedeceksin? Özünü, kendini.
*****
Korkutmaya meraklı kişinin en büyük korkusu nedir biliyormusunuz? Kendi yetersizliği ile yüzleşmek. Bir gün gelir de ondan korkmazlarsa ne halt edeceğini bilemez çünkü.
*****
Çok gezen tavuk ayağının bokuyla gelir.
*****
Çocukluktaki utandırılma insanın bütün hücrelerine işler. İnsanın özüne kadar gider. İşte o zaman mutluluktan korkar hâle gelirsin;hayatında iyi bir şey olduğu zaman bilirsin ki bir şeyler ters gidecek. Başına bir şey geldiğinde de " çok şükür zaten mutlu değilim" deyip kendini güvende hissedersin.
*****
Acında kendinsin, hüznün de. Gelişmiş insan hüznünün, mutluluğunun, özleminin, kaygısının, çoşkusunun yani duygularının farkına varır. Mesela hüzün, kendi başına müthiş bir deryadır. Hüzünlenmeyen insan gelişmemiş bir insandır. Kendinden kopukluğunun, içindeki öze olan özlemin farkında değildir.
*****
Kişilerin niyetine değil de sadece eylemlerine bakarsak yanılırız. Ama arkasındaki niyete baktığımızda, bunun eksertiyetle " bende varım" deme çabası olduğunu görürüz insanız, fark edilmek istiyoruz.
*****
Niyet bilgiye, bilgi eyleme, eylem neticeye götürüyor.
Kızılderili bilgenin sözleri;
" Bir savaşçının gücü, niyetinin saflığındadır."
*****
Zihin dilim olayların, rakamların, malumatın anlatım dilidir. Bir de gönül dili var; o da " biz " i gerçekten hissettiğin zaman ortaya çıkan duyguların, ilişkilerin dilidir.
*****
Umutsuzluk kişinin cesaretini de şevkini de kırar.
*****
Öfke doluyuz. İlk yapılması gereken şey öfkemizi tanımak ve onun bize söylemek istediğini anladıktan sonra üzerinde düşünüp farkına varmaktır.
*****
Ne kendini ne de olayları yargıla!
Ne alkışlayıp böbürlen nede kendini kötüle!
Nehir akıyor, sen o akışın farkında olmaya devam et.
*****
Kendi olan, doğal insanla sohbet etmekten keyif alıyorum. O zaman yaşam anlamını buluyor ve kendimi yaşıyor hissediyorum.
*****
Bilgelik hiçbir kötü tarafı olmayan bir insan değil, kötü taraflarının olduğunu bilen ve bunu yönetebilen insan olmaktır.
*****
Başkasıyla sohbet edebilmek için kişinin öncelikle kendisiyle sohbet etmeyi öğrenmesi gerekir.
*****
Korku kültüründe hiç umursanmayan iç çocuk, sevgi kültüründe yaşam sevincinin, yaratıcılığın kaynağı olarak bilinir ve gelişmesine titizlikle özen gösterilir.
*****
İnsanın insan olmasını önemseyerek, onun insan olmasına hizmet etmenin bir tek yolu var; onunla sohbet içine, iletişim içine gireceksin.
*****
Kendimiz hayatımızın en güçlü ve en sürekli tanığıyız. Hangi amaçla hangi seçimleri yapıyoruz? kimse bilmese dahi içimiz bilir.
*****
Önerim, mümkünse her yemekten sonra en azından on beş yirmi dakika ailenin yemek masasında sohbet etmesidir; çünkü en verimli sohbet ortamı o zaman oluşur. Ancak bu sohbette bazı şeylerin olmamasına dikkat etmeli. Evvela yargılama olmayacak. Anlatılan bir şeye "iyi" " kötü " "saçma" denmeyecek.
*****
Acemi yönetici emirleri ve konuşmasıyla, olgun yönetici tavrı ve dinlemesiyle şirketi yönetir.
*****
Bir ergenin en nefret ettiği şey kendisine nasihat edilmesidir. Ama sohbet bambaşka. Sohbet ruhun gıdasıdır, özellikle de gençler için.
*****
Duygularımız içimizdeki rehberin elçileridir. Öfke, hüzün, telaş, mutluluk, hayal kırıklığı, özlem hepsi birer elçidir ve bize önemli mesajlar vermeye çalışmaktadırlar. Duygularınızı tanıyın ve köklerini bir an önce dikkate almaya başlayın.
*****
İnsan kendi içinde yaşayan değerlerini; konuştuğu değil, yaşayan değerlerini duygularının farkına vararak akıldan ziyade kalbiyle keşfeder. İşte en başından beri mentor dediğim kişi de aslında size bu duyguların ne demek istediğini anlamanızda yardımcı olan kişidir.
******
Mutluluğu hiç etkilemeyen 5 faktör.
- yaşla alakası yok
- cinsiyetle alakası yok
-görünüşle, yani güzel ya da çirkin olmakla mutluluğun alakası yok.
- zekâ seviyesiyle alakası yok.
- eğitim düzeyiyle alakası yok.
*****
Mutluluğun neyle alası var?
- aile ilişkilerinin sağlıklı yada sağlıksız oluşuyla ilişkisi var.
- belirli bir miktara kadar gelir seviyesi
- mesleğin ve yaptığın işin senin için anlamlı olup olmaması
- kendine yakın bulduğğun ve yanında rahat hissettiğin arkadaş dost komşu ilişkisi
- " cesur ve bağımsız biri misin?" sorusuna kendi gözünden verdiğin yanıt. Kendi gözünde var olma cesaretine ne kadar sahipsin?
- sağlık. " her şeyin başı sağlık" deriz ama mutluluk araştırmasında ancak altıncı sırada yer aldı.
- " değerlerinle vicdanın rahat mı?" Aşkınlık düzeyinde, yani inanç ve değerlerinle ahenk içinde yaşayan biri misin?
*****
Sevgi baskın ortamda gencin notuna değil, dersi anlamaya ne kadar niyetlenip gayret ettiğine, mesleğini ne kadar anlamlı bulup sevdiğine, can dostu diyebileceğimiz gerçek dostlarının olmasına ve onlarla komşuluk yapıp yapmadığına bakılır.
*****
Mevcut sistem içerisinde okul başarısı kişiye ne verir?
Bir diploma verir; kişi de bunu duvara asar ya da dosyasına koyar.
Peki meslek başarısı?
Sosyal bir kimlik kazandırır. Kişi bunun karşılığında maddi olarak rahat eder, ayakta durur, bir kişilik geliştirir, kendini ifade eder.
*****
Evlilik ve aile başarınız yoksa ne okul başarınızın ne de meslek başarınızın tadını çıkarabilirsiniz.
*****
Kişi denetim odaklı korku kültürü baskın bir ailede ve yörede yetişmişse eyleme ve ürüne bakıp hayatının anlamını, güven duygusunu sahip olduklarında, sosyal kimliğinde bulur.
Gelişim odaklı sevgi kültüründe hayatının anlamını, güven duygusunu varoluşunda, özünde, karekterinde bulur.
*****
Yaşam başarısının okul, meslek ve aile başarısının eksiklerini ve gediklerini kapayan, tamamlayan bir doğası vardır; diğer bütün başarıları kapsar ve onlara anlam verir.
*****
Kişinin öncelikleri kendi seçimlerinden oluşmuşsa karekter sahibi demektir.
****
Pareto ilkesi;
Yüz kişilik bir gruptan elde edilen verimin yüzde sekseni yirmi kişinin gayretinden kaynaklanır.
*****
Bir ebeveynin çocuğuna verebileceği en büyük hediye, ona her koşulda ayağa kalkabilecek gücü kendinde bulabilme yetisini kazandırmaktır. İşte bu yılmazlıktır. Böyle yetişen biri ne yaşarsa yaşasın " her şerde bir hayır vardır" diyebilir ve artık o seviyedeki sorunları rahatlıkla atlatır.
*****
Uygar bir toplum, çocuğun içinde yetiştiği aile ve eğitildiği okul ortamında neyin ödüllendirdiği arasında sürekli ilişki kurmaya çalışan toplumdur.
*****
Sevginin kutsal bir anlamı vardır ve kişi karşısındakini niye sevdiği konusunda niyetinin saflığını keşfetmek zorundadır. Sana istediklerini verdiği için mi seviyorsun? İstediklerin değişecektir.
*****
Devamı bir sonraki postta olacaktır.....
Kitap çok iyimiş yalnız alıntıların hepsini okudum :) Teşekkür ederim. Bana merak uyandırdı bu kitabı alınacaklar listesinde ilk sıraya aldım :D
YanıtlaSilbence de almalısın kütüphanende olmalı 2. bölüm gelecek alıntılarda...
Silcücenoğlunun hayatını anlatan kitap çıktı yaaa :)
YanıtlaSilbakmak lazım
SilOkuyamadım ben bu kitabı, sıkıldım.
YanıtlaSilben bitirdim sıra kütüphaneye teslim etmekte..
SilHımm bu yorumunuza bakarak kitap güzel duruyor. Ama insan bu tarz kitaplarla hayatında ona yakın hissettiği bir dönemde karşılaştığında dana çok bağ kurabiliyor.
YanıtlaSilKitap çok güzel tavsiye ederim
Sil