OKUDUKLARIM 2024/27 BAYKUŞ VİRANE SEVER

05 Nisan 2024

 

 
2013 yılında çıkan altıncı öykü kitabı “Baykuş Virane Sever”de Faruk Duman öykü çıtasını yükseltiyor. Özellikle “Kayıp İnci”, “Teyzem O Burhan’lı Günleri Nasıl Atlattı?”, “Emanet” ve “Zürafa” başlıklı öykülerinde anlatı dünyasının özgünlüğünü iyice ortaya koyuyor. Semih Gümüş’ün değerlendirmesiyle; “Kendine özgü yazınsal bir dünya kurar Faruk Duman; herkesten çok başka ama bir o kadar da yakın. Önce neyi anlatacağına değil nasıl anlatacağına karar verir. Anlatı dünyasına belli bir biçim içinde gerçeklik kazandırma çabası, sonunda onun, kuşağının en özgün yazarlarından biri olmasını sağlar. Bu özgünlüğü yakalayan, onun yalın ve zengin dünyasında bulur kendini…” Yazarın biçimsel arayışlardaki yetkinliğini ve yenilikçi tavrını öne çıkaran özgün bir kitap, “Baykuş Virane Sever”. “Ocak birden köpürmeye başlamış, oturup Vahşetin Çağrısı’nı okuduğum ağır kadife koltuk kıvılcım içinde kalmıştı. Etrafa yayılan küle aldırmamış, kitabı küçük çalışma masamın üstüne bırakarak kalkıp perdeyi aralamıştım. Kasaba kar altındaydı. Öyleydi ki, –halk böyle gecelerde yağ lambalarını yakmanın uğursuzluk getireceğine inanırdı– geceyi yalnızca kar aydınlatıyordu. Sanırsın ay yere inmiş. Fakat çok sürmedi; önce durup durup tozan hava birden işi inada bindirdi ve sürekli, korkunç bir rüzgâr başladı. Çam ağaçlarının dallarında birikmiş karlar topak topak savruluyordu. Yine bu karanlık ve insana benzerlikleriyle bizi ürküten ağaçların iğneleriydi. Bu iğneler sanırsın bir kar ordusu. Durup durup yaylar gerilerek. Böylece fırtına dinlemez bu yaman oklar sayesinde. Ne ki böyle bir düşmanı ele geçirmek nasıl mümkün olsun! Fırtınayı bir süre izledikten sonra, çıkıp atımın yanına gitmem gerektiğini düşündüm.”
 
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
 
8 Öyküden oluşan güzel bir kitaptı.
 
KİTAPTAN ALINTILAR;
 
Her kitap bir yolculuk biletidir; böylece sanki bir kitap değilde çekip gitmek için bir yer seçiyordum. Merak ettiğim her şeyi, görmek istediğim her yeri, tanımak istediğim herkesi burada bulabileceğimi düşünüyordum.
******
Ele geçirilmiş bir güvercin, insana, avcısına hoşgörüyle bakar. Gerçekten böyledir; hayvan o sırada uzlaşmaya açıktır ve iyimserliğini asla yitirmez.
******
Bir şeye ilgi duymak doğuştan gelmez, akıl ve mantıkla öğrenilerek eğitim sayesinde yükseltilirdi.
*******
İnsan insan olurda ne vakit çatlayıp yarılacağını bilmez mi?
******
Evlilik bereketli bir şeydir.
******
Acı yenilmedikte kalır.
******
İnsan hapsolduğu şeyi içinde taşır. Kalubeladan beri böyledir.
*******
İnsan kendine bakacak biraz. Kendine bakmadıktan sonra, doktorun elinden ne gelecekmiş? Hem o ilaçlar falan para tuzağı.
*******
Amcam yalnızca gerekli sözcükleri sarf ederdi. İnsan olana derdini anlatmak değil mi, bir sözcük yeter.
******
Her sandık devlet demektir. Sır saklar nice keder biriktirir. Yine de, her kadında ayrı, başkalarına hiç benzemeyen bir sandık bulunur.
******
Büyükler savaşı  masa başında kazanmak isterler. Ama, dağların birer masa olmadığını onlara kim anlatsın?
*******
İnsan kimin neden korktuğunu hiçbir zaman bilemez,
******
Oysa, kişi sabır erbabı olmakla altından kalkamayacağı şey yoktur.
*****
İnsan, aklıyla bulamadığı çareyi sonunda ruhuyla buluyor.
*******
 
El kuşu elden ele, gül kuşu gülden güle Baykuş virane sever, şahinler pervaz ile
Yunus Emre    

2 yorum: