Çoğumuz çocukluğa dair tek bir anıya sarılırız bazen. Bir gün, bir kişi, bir olay… Bütün çocukluğumuzu onun çevresinde öreriz. Hani çocukken bir yerimiz yara olduğunda tentürdiyot sürerlerdi üstüne, sonra da yanmasın diye üflerlerdi. Hayatımız boyunca birileri yaralarımıza iyi gelecek bir şeyler sürsün, sonra da acımızı almak için üflesin diye bekliyoruz.
Yekta Kopan’ın yeni öykü kitabında çocuklar var. Gerçekle gerçek ötesinin sınır çizgisinde yürürken dengesini bulmaya çalışan çocuklar. Yetişkinlerin sıkıcı ve yoz dünyasına sığamayan, hayata taptaze gözlerle bakan, yaralı olmasına karşın sorgulamaktan asla geri durmayan çocuklar. Cesaretlerini ceplerinde taşıyan çocuklar.
Kimi alabildiğine gerçekçi kimi cesurca yaratıcı ve oyunbaz kimi de distopyanın sınırlarında gezinen öyküleri bir araya getiriyor. Bana Kuşlar Söyledi. Ele aldığı çetin meselelere karşın kendine özgü mizahından, derin ironisinden ve yaşam sevincinden asla ödün vermiyor Yekta Kopan. Her şeye rağmen hayatın yanında olmamız hatta elden geldiğince “dans etmemiz” gerektiğini vurguluyor.
Çocukların dünyasından bakınca hâlâ umut var.
Çocuklar varsa umut var.
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
Yazarın okuduğum 3. kitabı, kalemini seviyorum. Bir öykü kitabı, konusu da çocuklar idi. (12 öykü var)
KİTAPTAN ALINTILAR;
İnsan sevdiklerinin sesini unutmaz.
*****
Göstermek, anlatmaktan daha güçlüydü.
*****
İnsan bir sevdiğinden ayrılırken ağlar.
*****
Akıllı olmak başka, hisle yaşamak başka
*****
Herkesin ayıplayan bakışlarına inat dans etmek lazım.
*****
Hayatta herşeyin demlenmesini beklemek gerekiyor.
*****
Anlatmamak, yaşananları daha güçlü kılıyordu.
*****
Mutsuz ruhlar, ancak benzerlerinde temize çekebiliyor kendilerini.
*****
Eğer tümüyle kilitlendiğini düşünüyorsan, çocukluğuna doğru bir yolculuğa çık. Çocukluk, çitlerle çevrilmemişbir özgürlük bahçesidir. Düşünce atları özgürce koşar orada.
*****
İnsan dediğin bazı şeyleri ağzı burnu dağıldığı zaman anlıyor.
*****
İnsan dediğin, onuru kanamaya başlayınca adalet diyor demek ki.
*****
Sanat sadakat ister.
*****
Sevgiyle şekil verirsin toprağa, çömlek olur.Ama bil ki iyiliği ya da kötülüğü sırdadır. O da ustanın sırrıdır. Orada kendini koyarsın ortaya. Kendini koymadığın zaman eksik bırakırsın işini. Her ne yapacak olursan ol evlat, içinde sen yoksan eksik demektir. Her bir şey tamam olsun istiyorsan, kendini olduğun gibi koy, yalandan arındır bedenini. Sen tamsan, işinde tamdır.
*****
Hani çocukken bir yerimiz yara olduğunda tentürdiyot sürerlerdi üstüne, sonra da yanmasın diye üflerlerdi. Hayatımız boyunca birileri yaralarımıza iyi gelecek bir şeyler sürsün, sonra da acımıza almak için üflesin diye bekliyoruz.
*****
Herkesin ayıplayan bakışlarına inat dans etmek lazım. Varsın deli desinler, içinden geldiği anda böyle titreteceksin omuzlarını.
*****
KİTAPTAN MÜZİKLER;
https://www.youtube.com/watch?v=Sj_9CiNkkn4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder