İZLEDİKLERİM 2024/20

21 Aralık 2024

 

 
 
TARİKAT- BERLIN NOBODY 2024
 
Amerikalı sosyal psikolog Ben Monroe, huzurun nadiren bozulduğu küçük bir kasabada meydana gelen ürkütücü bir olayı araştırmak için yola çıkar. Bu olay, kasabanın yerel bir tarikatın etkisi altında olup olmadığını sorgulayan korkunç bir gizemi içermektedir. Monroe'nun araştırmaları derinleştikçe, tarikatın sır perdesi aralanmaya başlar ve kasabanın karanlık geçmişi giderek gün yüzüne çıkar. Bu sırada, Monroe'nun genç kızı Emma, kasabanın sokaklarında dolaşırken gizemli ve esrarengiz bir çocukla karşılaşır. Başta masum bir arkadaşlık gibi başlayan bu ilişki, zamanla karmaşık ve tehlikeli bir hal alır. Emma, bu çocuğun hayatına girmesiyle birlikte kendini tuhaf ve açıklanamaz olaylar zincirinin içinde bulur. Çocuk hakkında daha fazla şey öğrendikçe, hem kendi güvenliği hem de kasabanın geleceği için endişe duyduğu bir maceranın içine sürüklenir. Tüm bu karanlık olaylar çevresinde, film izleyiciye gerilim dolu anlar yaşatırken, sıradan bir kasaba görünümünün ardında yatan dehşeti gözler önüne sermektedir. Korku ve gizemin ustaca harmanlandığı bu film, izleyicilere insan psikolojisinin derinliklerine inen bir deneyim sunuyor.
 
Sonu bir belirsiz bitti bana göre
 
Repliklerden biri;
 
Mutluluk sadece bir kişiye bağlı değildir, toplumdan gelir toplumla varolur.
Ama bazen insan tek başına olmalıdır. 



MAKAYLANIN DÜNYASI- HARFLERİN DİLİ 
 
Bir otizmli genç kız, kısa belgesel filmde, bir harf tahtası kullanarak ilk kez sesini paylaşırken kendini ifade etmenin neşeli dünyasını keşfediyor. Bu belgesel, izleyicilere otizmli bireylerin iç dünyasına dair derinlikli bir bakış sunuyor. Genç kız, kelimeler aracılığıyla duygularını ve düşüncelerini aktarmaya başladığında, hem kendi hayatında hem de çevresindekilerin dünyasında önemli bir değişim başlıyor. Film, izleyicilere iletişimin sınırlarını aşmanın ve kendini ifade etmenin gücünü gösteriyor. Aynı zamanda otizmli bireylerin karşılaştığı zorluklara da ışık tutuyor ve bu zorlukların nasıl aşılabileceğine dair umut verici mesajlar içeriyor. Kızın harf tahtasıyla nasıl iletişim kurduğunu izlerken, izleyiciler onun dünyasına adeta bir yolculuğa çıkıyor. Film, otizmli bireylerin çevreleriyle kurdukları bağları ve bu bağların ne kadar değerli olduğunu anlatıyor. Her sahne, izleyicilere farklı bir perspektif sunarken aynı zamanda empati kurmanın önemini de vurguluyor.

30 Dakikalık kısa bir belgesel  

 
6888. TABUR 2024
 

Tyler Perry'nin yönetmenliğini üstlendiği ve gerçek bir hikayeden esinlenerek çekilen bu etkileyici dram filminde, II. Dünya Savaşı'nın zorlu ve karanlık günlerinde geçen bir hikaye anlatılıyor. Film, ABD Kadın Kolordusu'nun siyahi kadınlardan oluşan tek taburunun olağanüstü cesaretini ve azmini gözler önüne seriyor. Bu kadınlar, savaşın en zorlu dönemlerinden birinde, denizaşırı bir göreve gönderilirler. Görevleri, dönemin koşulları ve toplumsal önyargılar göz önüne alındığında neredeyse imkansız gibi görünse de, onlar karşılaştıkları her zorluğa büyük bir kararlılık ve dirayetle göğüs gererler.

Bu film, savaşın sadece cephede değil, aynı zamanda toplumsal ve kişisel cephelerde de verildiğini çarpıcı bir şekilde gösteriyor. Siyahi kadın askerlerin hem savaşın yarattığı fiziksel ve duygusal zorluklarla hem de ırksal önyargılarla mücadele edişi, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sunuyor. Film boyunca, bu cesur kadınların yaşadığı zorluklar ve elde ettikleri başarılar, izleyicilere güçlü bir ilham veriyor. Bir yandan tarihin acımasız gerçekleriyle yüzleşirken, diğer yandan da insan ruhunun ne denli güçlü olabileceğini hatırlatan bu film, sinema severler için kaçırılmaması gereken bir yapım.

 

Gerçek hayattan dram filmi tavsiye ederim.

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder