Bu haftanın konusu vakt-i dem arkadaşımızdan...
Konu;
Ey atalar, iyi etmişsiniz hoş etmişsiniz ama bu geleneği icat etmek zorundamıydınız?
Atalardan yadigar bir olay, evin içinde, pastahanelerde, cafelerde yapıldığı kadar, artık davullu zurnalı resmen düğün şeklinde yapılıyor. Zavallı kızımız uykusundan edilip, elden ele dolaşırken, büyükler eğlencenin dibine vuruyorlar.
Gerekli mi?
Konyalıların devam ettirdiği bir gelenek...
Akşam yapılan düğünden sonra, ertesi gün gelin evinde kadınlar toplanır, teflerle, tahta kaşıklarla oyun oynarlar. Arzu eden geline takı takar.
Düğün yorgunluğunun üstüne gerekli mi?
Nişanlı kıza kurban gönderme adeti
Bu zorlu dönemde gerekli mi?
Trakya düğünlerinde vardır, köyden kız alırken köyün genç erkekleri bilmem kaç şişe rakı, bilmem kaç tane kızarmış tavuk isterler. Düğün alayının önünde hem oynarlar, hem yer içerler, gıdım gıdım gelin arabasını salmazlar....
Kızın arkadaşları da, gelini odaya kilitlerler, kaynanadan istedikleri parayı almadan vermezler....
Annem ağbimin düğününde bir miktar para vermiş kızlara, kızlar olmaz açmayız demişler. Annemde ister çıksın ister çıkmasın demiş, gelin evinden çıkmış. Gelin arkadan yetiştiğinde, bu yaptığını sana sonra soracam demiş. Evliliği 8 ay sürdü....
Cenaze evinde yemek...
Trakya adetlerine göre, çorba, ana yemek, turşu ve pilav şeklinde yapılır. Hem mezarlıkta erkeklere pilav ayran dağıtılır, hemde evde cenaze sonrası bayanlara yemek verilir, lokma dökülür ve irmik helvası kavrulur. Bu gelenek ölen kişinin 40 veya 52 veya senesinde kurban kesmeye kadar vardırılmıştır.
Ayrıca ölünün arkasından okumalarda herkese hediye verilmektedir.
Oysa 1994 yılları olması lazım rahmetli amcamı memlekette gömdüler, tesadüf bizde orada idik. Oranın adeti bambaşka, tatlısına, çiğ veya pişmiş tavuğuna kadar cenaze evine yemek taşıyorlardı, burası ise tam tersi yemeği cenaze evi verir.
Yemek vermek gerekli mi?
Bu konuda hatırladığım ilginç bir anı var. İstanbulda yengem vefat etti, cenaze memlekete götürülecek. Annem oturmuş oturmuş, en sonunda bizde adettir lokma dökülür, irmik kavrulur, ölünün arkasından demiş. İrmik kavurup sonra dağıtmışlar ama şöyle bir söz oluşmuş evde;
Yengemin şekeri düştü, helva istedi demişler. Oysa annem orada sadece geleneğini göreneğini belirtmiş, sizde bu adet yokmu demek istemiş.
Böyle acayip anlaşılmalarda var.....
Güzel olan cenaze evinde dışarıdan yemek getirilmesi.Aile uğraşmaz böyle işlerle acısından Uzaktan gelenler de olur diye hem aileye hem o gelenlere ikram hoş bir şey.Yakın olan oturup yemek beklememeli ama işler hep ters oluyor. Böyle güzel örneklerin sayısı artsın diyelim.
YanıtlaSilYazdığınız şeyleri ilk kez duyuyorum, sahiden gerekli mi ? tüm bunlar.
hiç bilmiyorum daha aklıma gelipte yazmadıklarımda var:))
SilBebek kınasını hiç duymadım, ne gerek varmış gerçekten.
YanıtlaSilKonyalıyım ama gelin cumasını da hiç duymadım. Konya adetleri ile pek ilgimiz olmadığı için sanırım. :) Konya'nın şivlilik geleneğini seviyorum sadece.
çok eski bir gelenek yal-şın kaç bilmiyorum ama ben 50 küsurum ve çocukluğumun bir geleneği. Senin yazdığın şivlilik ben duymadım hemen google amcaya bir sorayım..
Silbak burda altı ay kınası saçma geldi ama diğerleri olsun yaa, paraları varsa :) yensin içilsin iyidir hehehe :)
YanıtlaSil:))) bazen çileden çıkarıyorlar ama. birde ağret çiçeği geleneği var onu yazmayı unutmuşum:))
SilDaha neler neler varmışşş:) Biz elimizdekilere dua edelim o zaman:)
YanıtlaSil:)) yazdıkça daha fazla çıkarabiliriz...
SilBizde de cenaze evine her gün birileri yemek getirir, kırk gün sürer, getirilen yemekler-tatlılar bol bol ve çeşit çeşittir. Kurulan sofralar ziyafet sofrası gibi olur, başsağlığına gelen herkes o sofraya konuk edilir. Tok gelenler isterlerse yemezler ama aç olanlar mutlaka doyurulur. Yemekler yenilince ölenin ruhuna kuran okunur. Ev sahibi ayrıca yedinci ve kırkıncı günlerde bütün yakınlarını evine çağırır, ölenin ruhuna mevlüt ve yasin okutur, sonrasında toplu yemek verir. Çeşit yine fazla olur, sofralar da tabaklar da dolar taşar. Trakya'da bunların hiç birini görmeyince çok şaşırmıştım. Cenaze evindekiler o kadar acılı üzüntülü iken en yakın akrabaları dahi bir tencere yemek ya da bir kek, börek dahi getirmiyorlar. Ben de yıllardır Trakya'da yaşayıp böyle gelenekleri sürdüremediğim için üzülüyorum aslında. Oysa tanıdığım birinin bir yakını öldüğünde bir tencere ya da bir tepsi bişeyler yapıp götürmek isterdim. Eşim beni ilk zamanlar hep durdururdu burada öyle değil diye... Artık ben de öğrendim, kabullendim zaten. :(
YanıtlaSilmaalesef uyuyoruz buralar hala yemek yaparlar cenaze evinde..
SilBu arada, konu geleneklerden açılmışken en sevmediğim gelenek kız istemeye gelen damat adayına tuzlu kahve içirilmesi. Acı biberli, baharatlı filan yapanlar da varmış. Kızım iki kez nişanlandığında ikisinde de arkadaşları damat adaylarına yapmak istedi, yaptırmadım. Kendi çocuğuma yapılmasını istemediğim şeyi başkaları için isteyemem, kim olursa olsun.
YanıtlaSilçok doğru bir karar...
SilAnnemin vefatında bir arkadaşım tencerelerle yemek getirdi, yoğurt ve ekmek de almış, hiç unutmadım bunu.
YanıtlaSilolması gereken zaten o.. Allah rahmet eylesin
SilBu gelenekler genellikle para ya da gösterişe dayalı insan uydurması. Cenaze evine komşular yemek götürür, bir tek onu uygun bulurum. Çünkü acılarından yemek yapacak halleri yoktur.
YanıtlaSilAnnenin yaptığı çok yerinde olmuş. Çok naz aşık usandırır derler:) Arkasından da gelmeseymiş keşke.
gelenekler bazen ters karşılanabiliyor.
Sil