İKİ SEBEP İÇİN DEĞİŞİRİZ; YA YETERİNCE ÖĞRENİRİZ VE DEĞİŞMEK İSTERİZ, YA DA YETERİNCE YARALANIR VE DEĞİŞMEK ZORUNDA KALIRIZ.

03 Aralık 2023

 

 
Çakalın biri aç kalınca kasabaya inmiş.
Sütçünün süt çanağını devirmiş, sütü de içmiş, Fırıncının tezgâhından ekmeği kapmış yemiş, nihayet bir kasabın vitrininden kocaman bir but kapıp bir güzel mideye indirmiş...
Çakalın ve etin kokusunu alan kasabanın tüm köpekleri toplanmış, çakalı yakalamak için ardı sıra koşturmuşlar.
Çakal önde, köpekler de arkada, amansız bir kovalamaca koşuşturmaca başlamış ama bir süre sonra, sütçünün köpeği yorulup takibi bırakmış.
Bir müddet daha geçince de bu sefer fırıncının köpeği, çakalı takibi bırakmak zorunda kalmış.
En son, kasabanın çıkışına yakın bir yerde kasabın köpeği de pes etmiş ve yorgunluktan dili bir karış dışarıda geriye dönmüş.
Çakalın arkasında kala kala bir tek demircinin köpeği kalmış. Çakal önde demircinin köpeği arkada ısrarlı bir kovalamaca devam ederken ve kasabadan çıkılıp kırlara varıldıktan sonra da tepelere doğru çıkılmaya başlanmışken çakal dayanamamış, durmuş ve demircinin köpeğine öfkeyle seslenmiş;
“Yahu arkadaş, sütçünün sütünü içtim tamam, fırıncının ekmeğini yedim o da tamam, hadi kasabın etini kaptım ama buna rağmen onlar bile pes etti peşimi bıraktı da, Lan ben demirciye ne yaptım ki bi türlü ayrılmıyorsun peşimden?”
İşte, Çakalın anlamadığı:
Demircinin köpeği menfaat peşinde değil, sadece adalet peşinde.
Çakalın kafasındaki sistem karşılıklı menfaate dayalı bir kapitalist sistem... Demircinin köpeğindeki ise, evrensel hukuk... “Seni cezalandırmam için bana zarar vermen şart değil. Sen, başkalarına zarar verdiğin için suçlusun”.
Diye düşünüyor demircinin köpeği...
O yüzden hikayedeki çakallar, demircinin köpeği gibi yalnızca hak peşinde koşanları asla anlayamayacak ve aptalca bulacaklardır. Ama demircinin adalet bekçileri de her zaman var olacaktır...
OLMALIDIR DA ....
 

Hepinize güzel, başarılı, şanslı, huzurlu, mutlu, keyifli bir hafta diliyorum. Ben bildiğiniz gibiyim. Geçen sene kışı halısız geçirmiştim, kenarda rulo halinde durdular. Sebebi ağbimin ayağının altında yara var, her gün serumla yıkayıp yarayı baticonluyorum ve steril gazlı bezle sarıyorum. Adım attıkça yerde ve halıda iz kalıyordu. Bu sene galoş kullanmaya karar verdik, eve girince galoş giyiyor evde öyle dolaşıyor, çözüm ancak bu kadar.
Havalar bugün de yani pazar günü de iyi idi, yarın tekrar bozuyor dereceler 5 lere kadar düşüyor. Dün sosyete pazarında idik, yarın normal pazar günü şehrin açabilirmiyiz bilmiyorum sabah ola hayrola diyorum. 
 
 
Sahaftan aldıklarım...
 

Geçen uzun zamandır uğramadığım parka uğradım, karamel resmen üstüme çullandı, acıkmış bekle dedim bakkala gittim bir aç bitir aldım, gelince hemen bitirdi. Gözlerinin üstündeki kaşlara hastayım:)))
Bugün tekrar aynı parkta idim, karnı tok olunca pek yüz vermedi:)))
 

Aralığın ilk haftası Türk kahvesi günleri imiş....
 

resim netten alıntıdır
Şehrimin eski kütüphanesinin olduğu tarihi mekan. Mimar Sinan'ın ustalık eseri sıbyan mektebi imiş önceden, ben kütüphane olarak hatırlıyorum, müze olması isteniyordu ama şu an kızılaya ait bir bina oldu bildiğim kadarı ile.
 

Parktan bir pisicik. Geçen gün bahçede bir yavru kedi sesi geliyor, sonra kesti sesi, aradım taradım buldum, ardiye kapısının oraya eski kutuya sığınmış bir yavru idi, parmağımla kafasını seveyim dedim, baktım hiç tepki yok, kafa yana düştü öldümü acaba dedim, nefes alışı var gördüğüm kadarı ile azda olsa, hemen belediye iletişim hattını aradım, almalarını ve tedavi etmelerini istedim. Sağolsun, hemen geldiler, ekipler alırken nedense canavar kesildi, bağırış çağırış sonunda götürdüler, gözlerinde de sorun vardı. 
Benim bahçe kediler iyiler, mamalarını yiyorlar gidiyorlar, pazarda olduğum günlerde uğramıyorlarmış annem söylüyor, ne zaman eve giriyorum ortaya çıkıyorlar, senin kokunu alıyorlar diyor annem.
 


Acilen böyle bir manava ihtiyacım var:))) ve bu işi 20 yıldır yapıyorlarmış İzmir'de 


Hikayeye düşen ve halen gözlerinden yaş gelinceye kadar güldüren bir video bu:))) güzel şaka
 

Meyve üzerindeki bu çıkartmalar (özellikle ithal meyve) ne anlama geliyor biliyor musunuz?
Çok önemli bilgiler umarım faydalanabilirsiniz.
4 rakam varsa ve ilk rakam 3 veya 4 ise bu meyveye böcek ilaçları sıkılmış demektir tüketim öncesi Kaiser Natron ile iyice yıkanmalıdır.
Rakam sayısı 5 ve ilk hane 9 ise bu meyve veya sebzenin organik olarak yetiştirildiği anlamına gelir (ve en iyi çeşit olarak kabul edilir).
Rakam sayısı 5 ve ilk rakamı 8 ise meyve veya sebze genetiği değiştirilmiş demektir ve en tehlikelisi budur.
Sağlığınız paha biçilemez.
  

 
🌬Nefes alın ve hayatta olduğunuzu bilin.💨
🌬Nefes alın ve her şeyin size yardım ettiğini bilirsiniz.💨
🌬Nefes alın ve dünya olduğunuzu bilin.💨
🌬Nefes alın ve çiçeğin de nefes aldığını bilirsiniz.💨
🌬Kendiniz için nefes alın, dünya için nefes alın.💨
🌬Şefkatle nefes alın ve neşeyi nefesle verin.💨
🌬Nefes alın ve soluduğunuz havayla bir olun.💨
🌬Nefes alın ve akan nehirle bir olun.💨
🌬Nefes alın ve bastığınız toprakla bir olun.💨
🌬Nefes alın ve parlayan ateşle bir olun.💨
🌬Nefes alın ve doğum ve ölüm düşüncesini kırın.💨
🌬Nefes alın ve geçiciliğin hayat olduğunu görürsünüz.💨
🌬Sevincinizin istikrarlı ve sakin olması için nefes alın.💨
🌬Üzüntünüzün akıp gitmesi için nefes alın.💨
🌬Kanınızdaki her hücreyi yenilemek için nefes alın.💨
🌬Bilincin derinliklerini yenilemek için nefes alın.💨
🌬Nefes alın ve burada ve şimdi yaşayın.💨
🌬Nefes alın ve dokunduğunuz her şey yeni ve gerçek olsun.💨 – Thich Nhat Hanh.🌬💨🧘🏼‍♀️🕉
 

 Kasım 2023 okumalarım....
 

Stefan Zweig demiş ki: "Biriyle arama mesafe koymuşsam bu kesinlikle benimle ilgili değildir. Bana ne olduğunu sorgulayan önce ne yaptığını hatırlasın." 


Sonuçta bu dünyadan geçip giderken geride sadece şu kalır:
Toprağa bir ağaç mı diktin yoksa oradan ağaç mı söktün?
Hak mı yedin hak mı dağıttın?
Gönül mü kurdun gönüller mi yıktın?
Hayat bu kadar sade ve basittir.
Buket Uzuner......

 

22 yorum:

  1. Selam ne güzel paylaşımlar. Tekrar okuyup gözden geçireceğim

    YanıtlaSil
  2. Stefan Zweig hem severek okuduğum ama hem de çok olumsuz bulduğum ve beni dibe çeken bir yazar... :) Bu sözüne de kızdım, sanki karşındakine küsmüş gibi, böyle durumlarda karşındaki hele de 21.yy'da sanırım "çoook da umrumdaydı" der geçer maalesef... Karamele ve kitaplığa bayıldım :) güzel haftalar dilerim!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceren hazır bunu yazdın sana bir soru sorayım, mesela düğünün var ben de geldim takımı taktım, bir süre sonra ben düğün yapıyorum ve sana davetiye verdim, Sen şöyle söylenen bir sözü açıklarmısın nasıl bir kişiliğe giriyor yazacağım düşünce çok merak ediyorum.
      Sen şu şekil söylüyorsun benim düğün davetim için
      - Gitmek zorunda değilim, o da bana gelmeseymiş, takı da takmasaymış deyip gitmezsen bu kişiliği nasıl değerlendirirsin, bananeci bir tip yani...
      Karamel gözümüzün nuru, bugün yine pas vermedi bana:)))
      Ben de güzel haftalar diliyorum.

      Sil
  3. Aaa meyvelerin üzerindeki rakamların manasına şok oldum resmen :( Abibe geçmiş olsun diliyorum.

    YanıtlaSil
  4. Hayırlı haftalar olsun inşallah, meyveler ile ilgili kısmı hiç bilmiyordum. Güzel oldu buna dikkat edeceğim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolun size de hayırlı haftalar, daha bilmediğimiz kimbilir neler var bu konularda...

      Sil
  5. dergi gibi olmuş herşeyden yazmışsıın :)

    YanıtlaSil
  6. Bir sofraya oturduğunuzda sunulan çeşitler arasında hangisiyle başlayacağınıza karar verememek gibi bir duygu yaşattınız sanki. Dopdolu bir paylaşım, hepsinden tatmak istediğinizde zamana da ihtiyaç var tabii. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Her bölüm bir başka güzel.
    Çakal ve köpeklerin hikâyesi çok anlamlıydı. Fikret Kızılok bir zamanların gözde sanatçısı , sesini ve duruşunu. tavrını çok severim. İzmir'deki manavı merak ettim, ne düzenli ve temiz bir sergileme. Meyve etiketlerini duymamıştım, bilgilenmek çok iyi oldu.
    Nefes egzersizleri harika bir çalışma. Ben fırsat bulamamıştım, kızım eğitimini aldı, gençler bize öğretecekler.

    Dinledikleriniz bölümünde izlemek, dinlemek istediğim çok şey var. Acar Baltaş'la başladım. Gün bana yetmedi, neyse bu gerçekten "Haftalık" bir paylaşım.
    Gönülden teşekkürler. selam-sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğeni için sağolun. Manavı çok beğendim, al pişir tarzı paketleri var:))
      Dinlemeye de güzel bir konudan başlamışsınız.
      Sevgiler size...

      Sil
  7. O market ne kadar güzel hele bir de anne çalışıyor ise harika bi şey.. Videoya ben de çok güldüm ya :)) diğer paylaşımlarınız da çok güzel emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu gün benim manavda aynı şeyi söyledi:)))
      Beğeni için sağolun....

      Sil
  8. Ne güzel bir post olmuş dolu dolu, ellerine sağlık..

    YanıtlaSil
  9. Yaşadığım şehirde de bugün hava epey soğuk ve yağmurlu. Zweig’den yer verdiğiniz alıntıyı çok beğendim. Biriyle aramıza mesafe koymuş olsak bile karşımızdaki kişinin hiçbir şey olmamış gibi davranmayıp kendine öz eleştiride bulunması da önemli. Böyle insanların sayısı da ne yazık ki az.
    Huzurlu, mutlu ve sağlıklı günler diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanmıyorum özeleştiri yapsınlar herkes kendince haklı.
      Sevgiler,

      Sil
  10. Manavı görünce dedim bu benim manava benziyor, demek başka şehirlerde de böyle temizleyip hazırlayıp satma durumu var. Ama manav aynı benim manav Göztepe’deki. Hakikaten de öyleymiş 🤣

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Facebookta düştü bu resimler, izmir diyor resimler için.

      Sil
  11. Çakal, köpek hikâyesi çok etkileyiciydi. Oldukça zengin bir blog yazısı, okumak incelemek için hayli zaman ayırdım. Bizim buraların manavları onlar. İzmir Göztepe, Güzelyalı. Kaliteli mal satarlar, çerini çöpünü güzel ayıklarlar ve isterseniz yemeğe hazır bir şekilde doğrayıp paketlerler. Vakti olmayanlar ve çalışan insanlar için güzel bir imkân. Bütün bunların yanında fiyatlar diğer manavlara göre biraz daha pahalıdır. Zaten müşteriyi ürkütmesinler diye olacak, muhitimizdeki manavlarda etikete pek rastlanmaz:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Etiketsiz manav mı? yanlış anlamadım değil mi? bizim manava gösterdim bende bir ara düşündüm ama bizim burada gitmez abla dedi.

      Sil