KARANLIK ÇÖKÜNCE / 2014
Hong Kong da şehir karanlığı indik den sonra kent de
yangınları kontrol altına almak için itfaiyeciler ortaya çıkar…
Karanlıkta bile umudunuzu yitirmemelisiniz. Her zaman bir umut ışığı olacaktır. Sadece inanırsak
durum ne olursa olsun korkunun üstesinden gelebiliriz.
MUTANT DÜNYASI / 2014
MUTANT DÜNYASI / 2014
Büyük bir meteor dünyaya çarpar ve insanlar zombilere
dönüşür. Bir grup hayatta kalan kızlar bu mutantlarla savaşmak zorunda
kalacaktır
İnsan her zaman güçlü olamaz.
Her zaman güçlü olmak gerekir, asla umudunu kaybetme.
SON MEKTUP / 2015
Birinci Dünya Savaşı esnasında gönüllü olarak Çanakkale’ye
giden Tayyareci Y. Başı Salih Ekrem, sert koşullar altında hayatta kalmaya
çalışan askerlere yardım etmekle meşgul olan Hemşire Nihal ile tanışır. Nihal
ile Salih zor şartlar altında yaşam mücadelesi verirken birde Fuat isminde
kimseyi olmayan bir çocuğu sahiplenirler. İngilizlerin yaptığı bir hava
saldırısında Yüzbaşı Salih sayesinde kurtulan Küçük Fuat hemşire ile Salih
arasındaki ölümsüz aşkın da tek şahidi olacaktır…
Nasıl olsa öleceğiz, bırak bize yakıştığı gibi yaşayalım!
Kollarından bacaklarından vazgeçtiler, canlarından
sevdalarından vazgeçtiler, ama Çanakkale’den vazgeçmediler!
Düşman donanması denizde! geliyorlar! kardeşlerim! Burası
sadece Çanakkale değil! Burası bugün İstanbul, Erzurum, Maraş, Van, Bosna,
Bakü! Burası bugün Mekke, Medine! Bugün Selahattin biziz! Bugün Hamza biziz!
Bugün Şeyh Şamil, Bugün Alparslan Kılıçarslan, Bugün Ulubatlı Hasan, Bugün bu
Albayrak uğruna Gazi biziz! Bugün Şehit biziz!
Vatan sevgisi, imandan gelir kardeşlerim! Cennette bizim
elimizde, cehennemde! Bir kusurumuz olduysa hakkınızı helal edin!
* Helal olsun! Helal olsun! Helal olsun!
Gidenler canını verdi, kalanlar da belki dönerler diye
ömrünü..
Nice ayrılıklar, nice hüzünlü saatler, nica hasret kalmalar
vatan sevdasının önüne geçemedi!
BİRAZ İNANÇ / 2011
Mitch Albom’un son derece güzel ve eğlenceli bir hayatı
vardır. Detroit’de hayatını sürdürür ve mutlu bir evliliğe sahiptir. Ödüllü bir
spor yazarı olmakla birlikte köşe yazıları herkes tarafından ilgi ile takip
edilmektedir. Ayrıca senaryo yazarlığı ve radyo ve televizyon yayını da
yapmaktadır. Bir gün hayatına gelen iki adamla birlikte aslında bir şeylerin
eksik olduğunu fark eder.
-Ağaçları tanrı mı yarattı?
-Neden bir sürü ağaç ?
-Neden tek bir ağaç değil? Yani o tanrı yaptığı her şey
mükemmeldir, öyleyse neden bütün dünya için tek bir mükemmel ağaç yaratmadı?
Bunun yerine bize meşeyi, çamı,karağacı, selviyi verdi. Yani belki inançta
aynıdır. Hepsinin dalları cennete uzanan çok sayıda ağaç.
-Son zamanlarda dünyaya baktın mı? Ağaçlar birbirine
saldırıyor.
- O inanç değil, nefret,
-Din adına patlak veren saldırılar…
-Ve yanlış öldürmeyeceksin, komşuna hürmet edeceksin. Ben
bunları amaçlarsam ve diğer kişi bunları amaçlarsa ne olur?
-Dünyada barış
*********
İnsanlar eşyaları çok önemsiyor? Yeni elbiseler yeni
arabalar….
Dünyayı kazanıp ruhunu kaybetmenin insana ne yararı olur
ki?,
*********
Din bu günlerde öyle tavan yaptı ki, ya herkesin hayatını
yönetmek istiyorlar ya da herkesin kendini teslim etmesini.
SANDAL AĞACI /2014
Acı evrenseldir. Ancak umut da öyle. Mumbai ve Barselona
arasında gidip gelen Hindistan'dan Akdenize uzanan acı ve umut dolu bir hikaye.
Üne ve şöhrete rağmen, Bombay’ın sevilen oyuncusu Mina,
annesinin ölümü ile zorla ayrıldığı küçük kardeşi Sita’yı unutamaz. 30
yıl sonra küçük kız kardeşi Sita’nın hayatta ve Barselona’da yaşadığını
öğrenir, kardeşini bulmak için Hindistan’dan İspanya’ya gelir. Ancak
kardeşi Sita'yı onu evlat alan üvey ailesi genç kadının bütün geçmişini
çoktan silmiştir. Adı artık Paula olan, Mina ve Hindistan geçmişi ile
ilgili hiçbir şey hatırlamayan genç kadın başarılı bir biyolog olmuştur.
Ablası ile karşılaşmanın şokundan sonra kendi köklerini ve geçmişini
bulmak için yolculuğa çıkan Paula aşkı da yine İspanya’da bir göçmen
olan Hintli genç bir adam olan Prakash’de bulacaktır. Barselona ve Bombay
arası umut ve aşkla işlenmiş bir yolculuğun hikayesi.
Güçlü ol ve yapabilirsen affet beni.
KURTLAR ARASINDA / 2015
1945 yılında, Buchenwald Toplama Kampı’na gelen esirlerden
birinin valizinde, üç yaşında yahudi bir çocuk saklıdır. Hücre arkadaşı Hans
Pippig, durumu fark eder. Eğer bunu yetkililere bildirirse, küçük çocuk infaz
edilecektir. Ancak durumu sakladığı anlaşılırsa, uzun süredir SS subayları ile
kurduğu ilişkisi bozulacak ve bu, onun hayatını tehlikeye sokacaktır. Hans,
doğru ile yanlış arasındaki seçimi yapmak zorundadır.
Bir tek Son Mektup'u izledim sinemada çok güzeldi diğerlerinide not ettim, Sevgiler...
YanıtlaSilGecen senelerde farklı yönetmenler Çanakkale filmleri çekmişlerdi onlardan biri galiba son mektup . 120 filmiyle ayni yapımcıdan çıkmış ki 120 filmini Ağlayarak seyretmiştim. Dıger filmler de cok farklı teşekkürler ve iyi seyirler
YanıtlaSil