1999 gölcük depremine evde iken uykuda yakalandık. Çok büyük bir ses ve sallantı ile geldi. Rahmetli babam ön kapıya gitti açtı annem mutfak kapısına gitti o açamadı kapıyı sonra bizim oradan çıktı oda. Babamın ilk tahmini yunanistanda deprem olduğu yönünde idi. Elektrikler de yoktu tv açamadık. Bir süre bahçede oturduk, apartmanda olanlar önümüzdeki boş arazide toplandılar. Biz eve yatmak için girdiğimizde hala elektrik yoktu. Sabah kalktığımızda tv yi açınca şok olduk, deprem bizim ülkemizde olmuştu ve hepimiz tv ye kilitlendik.Ağladık sızladık ama elimizden bir şey gelmedi. Ölenlere Allah rahmet eylesin) İşe gelip gitmeye devam ettik. Bir süre sonra Şirket yeni bir proje başlattı ve bulunduğum şehirde fabrikadan beni bulunduğum bölümle ilgili proje elemanı seçtiler, proje ilk bizim fabrika başlayacak başarı sağlanırsa diğer şehirlerdeki fabrikalarda başlayacaktı. Proje SAP programını şirkete entegre etmek. Bunun için takım elemanları oluşturuldu ( lojistik, merkez depo, mamul depo, satış, vs gibi) SAP program danışmanlarına alt temel programlar yazdırıldı bize test çalışmaları kaldı. İlk olarak mamul depoda başlayacak ve seçilen ben İstanbulda bulunmak durumundayım. Depremden dolayı müdürüme İstanbulda kalmam her gün gidip gelirim dedim. Ve ben hergün sabah 5 otobüsü ile İstanbul Mertere gitmeye başladım. O zaman fabrika orada çalışıyordu, kapanmamıştı. Fakat proje için ayrı bir bina tutulmuş ( biz oraya ATİM diyorduk) her sabah saat 8 de orada oluyordum. İlk gün oraya gidip sandalyeye oturduğumda kimse gelmemişti daha. Allahım ben burada ne yapacağım, bunların hepsi yüksek tahsilli endüstri mühendisleri ben iki yıllık muhasebe mezunuyum sen bana yardım et dedim. İçlerinden tek tanıdığım kişi ilk müdürüm. Zaten bu proje çalışmasına beni dahil eden o oldu. Özlem bu programı kapar, bulunduğu fabrikada da başlatır diye düşünmüş. İlk olarak elemanlar gelmeye başladı, hiç birini tanımıyorum bir tek bayan bilgisayar sistemlerinden biri var onu tanıyorum. Müdürüm geldi, biraz sohbet ettik ve beni 3 erkek 1 bayanın yer aldığı takımın ortasına bıraktı. Senin takımın bu bunlarla programları test edeceksin dedi. Başladık çalışmaya onlar benden sevkiyatın nasıl yapıldığını, stokların girişi, çıkışı, imhası nasıl olduğunu öğrendiler. Programları test etmeye başladık, güzel bir uyum sağladık özellikle bayan arkadaşla. Her gün 4.kata yemekhaneye çıkıyoruz masaya oturuyoruz sürahideki su hiçbir hareket olmadığı halde sallanıyor. Artçıları yaşıyoruz yani. haftanın 4 günü böyle sabah 5 te otobüsle istanbula gittim, akşam saat 20 otobüsü ile yaşadığım şehre döndüm. Bir gün akşam 7 civarı içim bir hoş oldu ve ben deprem oluyor dedim bana inanmadılar. Sonra herkesin telefonu çalmaya başladı eşleri arıyor, deprem oluyor ne yapalım diye:(( hafif bir depremdi ama yinede etkiledi herkesi. Ben yine gidip geliyorum, son hız çalışıyoruz belli bir tarih konuldu SAP inin başlaması için. Yine böyle bir cuma günü çalışıyoruz bu sefer de İzmit depremi oldu. Çalışan herkes aşağıya inmeye başladık. merdivenlerde neredeyse düşüyordum müdürüm tuttu beni. Alt kata indik bu seferde turnikeler açılmıyor. Yığıldık kaldık orada Allahtan güvenlikçi bir açılış şekli biliyormuş açtı da dışarı çıktık. Telefonu yanıma almışım iyiki sonra ben yukarı çıkamadım. Ağbim aradı oda çanakkalede pazar dönüşü rıhtımda yakalanmış depreme bana hemen terminale git dedi. Deprem olmadan önce dışardan yemek söylemiştik, o gelmiş. İstanbul fabrika çalışanı arkadaşım Fatih camı açmış, bana bağırıyor Özlem yemek geldi gel yukarı diye. Bende ona şöyle dedim, boşver yemeği sen benim montu çantayı al aşağı gel beni terminale bırak ölürsem evimde öleyim, hepsi kahkalarla gülüyorlar:))) Allah razı olsun beni terminale getirdi ve ben evime döndüm. İkinci büyük depremide merterde geçirdim ben.
Allah hepimizin yardımcısı olsun bu konuda, kişi kendi ölmüyor bina öldürüyor maalesef. Bu sabah ta Ayda bebek güldürdü yüzümüzü.
Bende 99 u Gebze de yaşadım. 3-4 ay çadırda yaşadık. Unutamayacağım çocuklarım anılarımdandır. Üstümüzden durmadan helikopterlerin geçişi, köpeklerin uluması, yakılan kocaman ateşler... Ama umut hep var.. Bu sabah da Ayda ile umuda uyandık...
YanıtlaSilsiz daha içindeymişiniz depremin. Gelmiş geçmiş olsun. Evet ayda hepimize umut oldu.
SilÇok geçmiş olsun, ölmekten korkmuyorum ama böyle ölemeyip, enkaz altında kalmak çok korkutuyor beni, düşünmemeye çalışıyorum yoksa uyuyamıyorum. :( ülke olarak çok şanssızız maalesef:( of çadırda yaşasam diyorum bazen...:( Ayda bebeğe çok sevindim ama annesi ölmüş:( yavrucuk anne, anne diyordu sedyede içim cız etti...
YanıtlaSilevet o anne deyişi hepimizi bitirdi zaten
SilGeçmiş olsun size de. Ayda büyük bir umuttu ama anne diye seslenişi hala kulaklarımda...
YanıtlaSilhepimize geçmiş olsun. Evet annesini yitirdi maalesef
Silhiçbirimiz unutmuyoruz gelmiş geçmiş olsun herkese.
YanıtlaSilNe kötü bir yıl demekten kendimi alamıyorum sanki 2021 daha iyi olacakmış gibi...
YanıtlaSilBitsin artık bu kötü anılar, anlar diyesim ver Özlem.
Ayşen tok twitterda takip edersen 2022 hatta 2023 e kadar düzelme yok durumlarda. Bizde bitsin diyoruz ama maalesef bitmiyor.
Silooooo aksiyon felaket gibiymiş yaaa.
YanıtlaSilo zaman için durum tam da dediğin gibiydi.
SilSon cümlende gizli deprem gerçeği. Evet, deprem öldürmez, usulüne uygun yapılmayan bina öldürür insanı. Ve biz her afette ya ölümle yüzleşeceğiz ya da şansına yaşayacağız. Ta ki adalet tecelli edene kadar...
YanıtlaSilo adaletin bir an önce tecelli etmesini dilerim. o müteahhitler allahlarından bulsunlar.
Sil