Kalp Bir Irmak Gibidir
Eğer bir bardak suya, bir avuç dolusu tuz atarsanız, o su içilmez olur. Ama bir avuç tuzu bir nehre atarsanız, insanlar hala o sudan içip, yemek pişirebilirler. Nehir kocamandır, kabullenme ve dönüştürme yetisi vardır. Kalbimiz küçükse, anlayışımız ve merhametimiz limitlidir, ve bu bize acı verir. Diğer insanların eksiklerini kabullenemez ve değişmelerini bekleriz. Ancak kalbimiz büyüdüğünde, aynı şeylerden daha az acı çekeriz. Anlayışımız ve şevkatimiz bollaştıkça başkalarını daha çok kucaklamaya başlarız. Onları oldukları gibi kabullendiğimizde, onlara değişmeleri için bir fırsat tanımış oluruz.
Sevgimizi Beslemek
Mutluluğu ve sevgiyi besleme sanatını hepimiz öğrenebiliriz. Her şeyin yaşamak için besine ihtiyacı vardır; sevginin bile. Sevgimizi nasıl besleyeceğimizi bilemezsek solar gider. Mutluluğumuzu besleyip kollarken sevme becerimizide besleyip kollamış oluruz. Bu yüzden sevmek, mutluluğu besleme sanatını öğrenmekten geçer.
Sevginin Özünde Anlamak Vardır
Bir insanın acısını anlamak ona verebileceğimiz en güzel hediyedir. Anlamak sevginin öteki adıdır, anlamazsanız sevemezsiniz.
Gerçek Sevgiyi Tanımak
Gerçek sevgi bize güzellik, tazelik, dayanıklılık, özgürlük ve huzur verir. Gerçek sevgi kendi içinde, yaşadığımıza dair derin sevinci barındırır. Sevgiyle birlikte bunları hissetmiyorsak bu sevgi gerçek değildir.
Sevgimizin Özünde Saygı Yatar
Asyadaki geleneklerden biri eşinize, bir konuğunuza gösterdiğiniz gibi saygı göstermeniz gerektiğini söyler. Bu, sevdiğinizle uzun zamandır birlikte olsanız da değişmez. Karşınızdaki insan her zaman tam bir saygıyı hak eder.
Sevgimizin Özünde Saygı Yatar.
Sevgi Genişleyicidir
Bir ilişkinin başında sevginiz sadece sizi ve karşınızdaki insanı kapsıyor olabilir. Ama gerçek sevgiyi uygulayıp yaşadıkça baştaki o sevgi hepimizi içine alarak büyür. Büyümeyi bıraktığındaysa ölmeye başlar. Bir ağaç gibidir sevgi; ağaçta büyümeyi bıraktığında ölmeye başlamış demektir. Sevgimizi nasıl besleyeceğimizi ve onu büyütmeye nasıl devam edeceğimizi öğrenebiliriz.
Sevgi Organiktir
Sevgi yaşayan, nefes alan bir şeydir. Şu ya da bu şekilde büyümeye zorlamanınsa bir anlamı yoktur. İşe, öncelikle kendimize karşı nazik ve hoşgörülü olarak başlarsak, gerçek sevginin o sağlam, iyileştirici gücünün içimizde bir yerlerde olduğunu görürüz.
Dikkat Dağıtıcılar
Başkalarına karşı çoğu zaman gerçekten sevip anladığımızdan değil, çektiğimiz acıları unutmak için ilgi duyarız.
Gerçek Sevginin Dört Unsuru
Gerçek sevgi dört unsurdan meydana gelir: sevgi dolu bir iyilik, şefkat, sevinç ve ılımlılık. Sanskritçe de bunlara maitri, karuna, mudita ve upeksha denir. Sevginiz bu unsurları içeriyorsa
iyileştirici ve dönüştürücü olacaktır ve içine kutsallık unsurunu da alacaktır. Gerçek Sevginin, her koşulda iyileştirip dönüştürmeye ve yaşamlarımıza derin anlamlar getirme gücü vardır.
Sevgi Dolu İyilik
Gerçek Sevginin ilk unsuru sevgi dolu iyiliktir. Bununsa özü mutluluk sunabilmektir. Başka birinin üzerine güneş gibi doğabilirsiniz, fakat mutluluğu kendiniz bulmadan başkasına sunamazsınız. Öyleyse kendinizi kabullenerek ve kendinizi sevip iyileştirmeyi öğrenerek içinizde bir yuva inşa edin. Kendi beslenmeniz için gerekli mutluluk ve sevinç anlarını yaratacak bir farkındalık geliştirin, işte o zaman karşinizdakilere de sunacak bir şeyiniz olur.
Şefkat
Gerçek Sevginin ikinci unsuru şefkattir. Şefkat hem kendi acılarınızı hem de başkalarınınkini anlama becerisidir. Kendi acınızı anlarsanız başkalarınında acılarını anlamasına yardım edebilirsiniz. Acıyı anlamak beraberinde şevkati ve iyileştirmeyi getirir. Farkındalığınızın üzerinde durup daha derine bakmayı ögrendiğinizde kendi acılarınızı dönüştürebilir, başkalarınında acılarını dönüştürmesine yardımcı olabilirsiniz.
Sevinç
Gerçek Sevginin üçüncü unsuru sevinç sunma becerisidir. Nasıl sevinç yaratacağınızı ögrendiğinizde bu sevinç hem sizi hem de başkalarını besler. Temiz hava gibi, baharda açan çiçekler gibi ya da masmavi gökyüzü gibi sizin varlığınız da bir lütufa dönüşür.
Ilımlılık
Gerçek Sevginin dördüncü unsuru da ılımlılıktır. Buna kapsayıcılık ve fark gözetmemek te dahildir. Derin bir ilişkide sizinle karşınızdaki arasında hiç bir engel kalmamıştır. Siz osunuz, o da sizdir. Sizin acınız onun acısıdır. Kendi acınızı anlamanız sevdiğinizin de daha az acı çekmesini sağlar. Acı ve mutluluk artık bireysellikten sıyrılmıştır. Sevdiğinizin başına gelen her şey sizin de başınıza geliyordur. Sizin başınıza gelen her şey de sevdiğinizin başına geliyordur.
Saygı ve Güven
Gerçek Sevginin geleneksel dört unsurunun yanında iki unsuru vardır ki onlar da saygı ve güvendir. Aslında diğer dört unsur bunları da içerir ama ayrıca değinmekte fayda vardır. Birini sevdiğinizde ona güvenmemiz de gerekir. Güven olmadığı bir sevgi henüz gerçek bir sevgi değildir. Fakat elbette ki güveni ve saygıyı önce kendi içinizde bulmak zorundasınız. İyilik ve şevkat dolu bir doğanız olduğuna güvenin.
Siz evrenin parçasısınız; sizin hammaddeniz yıldızlardır. Sevdiğinize baktığınızda onun da yıldızlardan yapıldığını ve içinde sonsuzluğu barındırdığını görmelisiniz. Sevdiklerimize bu şekilde baktığımızda hissettiğimiz şey derin bir hürmettir. Gerçek sevgi kişinin kendine ve karşısindakine güven ve saygısı yoksa var olamaz.
Thich Nhat Hanh
(Resim netten alıntıdır)
"Sonuçta bu dünyadan geçip
giderken geride sadece şu kalır:
Toprağa bir ağaç mı diktin,
yoksa oradan ağaç mı söktün?
Hak mı yedin, hak mı dağıttın?
Gönül mü kurdun, gönüller mi yıktın?
Hayat bu kadar sade ve basittir.."
~
Buket Uzuner, Hava
Hepinize güzel haftalar, hayırlı ramazanlar. Ben de değişik birşeyler yok, haftada 2 gün pazardayım ama bir hafta ara verdik gitmedik, bir gün hava durumuna aldandık, bilgisayar kötü gösterdi maşallah günlük güneşli bir hava oldu aksine. Diğer günde ramazanın ilk günü idi ağbim iş olmaz dedi gitmedik. Bir bu cumartesi gittik, bulgarlar çoğalmaya başladı pazarda. Allahtan hem pazartesi hem cumartesi sergi komşularımız bulgaristan kökenli satış konusunda hemen yardım ediyorlar. Edirne cuma pazarı çok pahalılanmış, burası daha uygunmuş fiyat konusunda. Vijdan ablam var başka sırada açıyor, o da bulgaristan kökenli fiyat verirken yüksek söyle diyor:)) 10 levaya buraya geliyorlar hemde zamanında bizleri sınır dışı ettiler diyor:)))
giderken geride sadece şu kalır:
Toprağa bir ağaç mı diktin,
yoksa oradan ağaç mı söktün?
Hak mı yedin, hak mı dağıttın?
Gönül mü kurdun, gönüller mi yıktın?
Hayat bu kadar sade ve basittir.."
~
Buket Uzuner, Hava
Hepinize güzel haftalar, hayırlı ramazanlar. Ben de değişik birşeyler yok, haftada 2 gün pazardayım ama bir hafta ara verdik gitmedik, bir gün hava durumuna aldandık, bilgisayar kötü gösterdi maşallah günlük güneşli bir hava oldu aksine. Diğer günde ramazanın ilk günü idi ağbim iş olmaz dedi gitmedik. Bir bu cumartesi gittik, bulgarlar çoğalmaya başladı pazarda. Allahtan hem pazartesi hem cumartesi sergi komşularımız bulgaristan kökenli satış konusunda hemen yardım ediyorlar. Edirne cuma pazarı çok pahalılanmış, burası daha uygunmuş fiyat konusunda. Vijdan ablam var başka sırada açıyor, o da bulgaristan kökenli fiyat verirken yüksek söyle diyor:)) 10 levaya buraya geliyorlar hemde zamanında bizleri sınır dışı ettiler diyor:)))
Cumartesi sergiyi topladık, hacı ağbi ile yükledik, arabaya binince dedim hacı ağbi şehrin üst kısmında yer alan mezarlık yolundaki ekmek fırınına gideceğiz, tamam dedi. Kavşakta sola döneceğiz yaya da geçmeye çalışıyor,
-Şişt gelme oğlum gelme diyor:)) sanki yaya duyacak.
Ben bastım kahkahayı korna yapsana diyeceğim, konuşamıyorum o derece kahkaha attım :)))
Buranın pidesi bizim mahallenin ordaki fırına göre daha güzel oluyor. Artık pazara gittiğimiz günlerde güzel pide alacağız, hem hacı ağbiye hem bize...
Yalnız trafikte çok yanlış bir uygulama var, araçlar akış halinde iken yaya geçidinde yaya varsa durup geçiş hakkı vermek gibi. Başımıza geldi geçide gelinceye kadar yaya aheste aheste yürürken karşıya geçemedi, frenli duruş yaptık neredeyse arkadaki bize vuracaktı. Geçenlerde böyle bir kazada duran araca arkadan gelen hızını kesemeyen motorsiklet öndeki araca çarpıyor, gencecik çocuk vefat ediyor. Bence yaya geçitleri yerine üst geçit olmalı transit yollarda.
Atiila Atasoy'u Handan hatırlattı bana babasının bir bestesi ile tüm gün onun şarkılarını dinledim diye bilirim.
Kütüphaneye yeni kitaplar gelmiş, zaten KOHA sistemine girilenleri takip ediyordum, oradan 150 kitap okumak üzere excel dosyasına notumu aldım. Baktım instagramdan müdüremiz de bana mesaj atmış kitap resimlerini atlamamam için. (resimlerden birini örnek koyuyorum, alınan tüm kitaplar bu şekilde resimlenip kullanıcıya kütüphane adresinden bilgi veriliyor.)
Elimdeki kitaplar bitmişti ayın 1 inde (nisan) iade etmem gerekirken hemen kitaplar ile soluğu kütüphanede aldım, yeni kitaplara kavuştum böylece.
Geçen gün evden çıktım fırına gittim, kapıdan girmeden önce ufaklığa babası bak diyor gökyüzünü gösteriyor, bunlar leylek diyor:)) bildirenden Allah razı olsun bende gökyüzüne baktım, eve gelince sitrin taşını kestim cüzdana koydum, ipi de cüce çiçek açmış erik ağacına astım. Martçenika dileğim yerine ulaşsın lütfen.
"Babam okulda hademeydi.
Annem çamaşıra giderdi, onun bunun çamaşırına..
Önüne dağ gibi çamaşır yığarlardı, karşılığı bir lira..
Deterjan yok o zamanlar, küllü su vardı, küllü su elini parçalardı, akşam bir lirayla mutlu mutlu gelirdi. O yoksulluk içinde annemin üç çeşit yemeği vardı, etli bulgur, otlu bulgur, sütlü bulgur..
Etli bulgur dediğim, et yok, annem ekmeğin kabuğunu kuyruk yağında kızartırdı, bulgur içine dizerdi,
Alllahhh, oldu sana etli bulgur, çatır çutur yerdik.
Seyhan'ın kıyısından ebegümeci toplardım, otlu bulgur olurdu.
Sütlü bulgur ise, aslında ayranlı bulgur, paramız bir kase yoğurda yeterdi,
bir kase yoğurda bolca suyu karıştır, o ayranı yedi insanın yiyeceği bulgura karıştır, güya sütlü bulgur..
Ama dedim ya,
sevgi öylesine çoktu ki evde,
sevgi karnımızı doyuruyordu..
Annem çamaşıra giderdi, onun bunun çamaşırına..
Önüne dağ gibi çamaşır yığarlardı, karşılığı bir lira..
Deterjan yok o zamanlar, küllü su vardı, küllü su elini parçalardı, akşam bir lirayla mutlu mutlu gelirdi. O yoksulluk içinde annemin üç çeşit yemeği vardı, etli bulgur, otlu bulgur, sütlü bulgur..
Etli bulgur dediğim, et yok, annem ekmeğin kabuğunu kuyruk yağında kızartırdı, bulgur içine dizerdi,
Alllahhh, oldu sana etli bulgur, çatır çutur yerdik.
Seyhan'ın kıyısından ebegümeci toplardım, otlu bulgur olurdu.
Sütlü bulgur ise, aslında ayranlı bulgur, paramız bir kase yoğurda yeterdi,
bir kase yoğurda bolca suyu karıştır, o ayranı yedi insanın yiyeceği bulgura karıştır, güya sütlü bulgur..
Ama dedim ya,
sevgi öylesine çoktu ki evde,
sevgi karnımızı doyuruyordu..
Muzaffer İzgü
"Topraktan yaratıldığınız için alçakgönüllü,
yıldızlardan yaratıldığınız için asil olun."
-Sırp Atasözü-
-Sırp Atasözü-
2023 yılı hayali gitar çalan kanguru olarak yılın resmi seçilmiş.
TARİH OBASI
https://www.youtube.com/watch?v=OSy3-D8Bt-s
https://www.youtube.com/watch?v=5N11KVlAe5g
https://www.youtube.com/watch?v=y6PwKpdCThg
https://www.youtube.com/watch?v=hUbU0bj1K1M
Haftamı tarih obası ile kapattım diyebilirim.
Sağlıkla kalın dostça kalın huzurlu kalın
Size de hayırlı ramazanlar emeğinize sağlık ne kadar güzel bir paylaşım :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim, beğeni için de sağolun.
SilHer zamanki gibi dopdolu bir sayfa.(Aslında bir değil, sanki yüzlerce sayfa.) Çok beğenerek izlediğim sayfaları hemen eşime de okuyorum. (Gözde sarı nokta kanaması maalesef görmeyi engelledi.) Onun da tebriklerini iletiyorum.
YanıtlaSilBöylesine yoğun çalışmalarla kendinizi aşırı yormayın lütfen.
Selam sevgilerimizle.
Sağolun, eşinize de size de selamlarımı iletirim. Benim ağbimin gözleri de görmüyor, ona göz annemle ikimiz oluyoruz. Sar nokta hastalığını da İstanbula ağbim için doktora gidip gelirken öğrendim. Allah tüm hastalara şifa versin.
SilSaygılar sizlere...
Eşekler yiyordur o çiçeği kesin :D
YanıtlaSilHavaların ne olduğu hiç belli değil günün içinde bile değişip duruyor ama bahar hissettiriyor kendisini yavaştan. Gerçi nisan sonuna kadar böyle yağmurlu karışık devam eder .
:)))
SilEvet yarından itibaren yağmur var gösteriyor...
sevgi açıklamaları ve enerji verenler güzeldiii :)
YanıtlaSilBeğendiğin için sağol arkadaşım.
SilÇok güzel şeylerden bahsetmişsiniz yazıda, tatlı tatlı :)
YanıtlaSilBeğeni için sağolun...
Sil