HER SÖZ, SAHİBİNİN KALBİ NASILSA AĞZINDAN ÖYLE ÇIKAR.

27 Mayıs 2024

 

netten alıntıdır
 
YAŞAMA NASIL BAKIYORSAN O DA SANA ÖYLE BAKIYOR: BİLGELİK VE SEVGİ İLE BAKIYORSAN HERŞEY BİLGELİK VE SEVGİYE GİDEN YOL OLUYOR!...
Jack Ensign ADDİNGTON
 
Hellinger der ki:  “Suçluluğu koy cebine ve oradan uzaklaş”...Suçluluk zinciriyle bağlı hissettiğin varlıklarla, zincirden kurtulmak için kurduğun her ilişki, zinciri daha da sağlam hale getiriyor..Yapacağın tek şey, zinciri karşıdakinden çözmek olacaktır. Kendi yoluna giderken sende kalan zincir yerlere sürtecek ve bol miktarda ses çıkaracaktır. Sakın durma...yoluna devam et...zaman içinde şıngırtılar daha az tırmalayıcı olacak ve en sonunda zinciri sana bağlayan kilidin kendiliğinden açıldığını göreceksin. Buna sabretmelisin, asla geri bakmamalısın. Asla suçluluğu seni hiç durmadan suçlayan ve değişmeye niyeti olmayan insanla birlikte çözmeye kalkamamalısın...Hellinger'in dediği gibi, “suçluluğu koy cebine ve oradan uzaklaş”...
Düşüncelerinizi değiştirirseniz kaderinizi de değiştirirsiniz!...
Yaşama nasıl bakıyorsan o da sana öyle bakıyor. Bilgelik ve Sevgi ile bakıyorsan, her şey, BİLGELİK VE SEVGİYE giden yol oluyor.
Korku ve Şüpheyle bakıyorsan korku ve şüphe dolu insanların olayların oluyor.
Bakış açını değiştir, yaşamın değişsin...
Başarılı insanla, başarısız bir insanlar arasındaki fark; başarısız insanlar probleme takılır kalırlar. Problem onların odak noktası olur. Başarılı insanlarsa, problemle karşılaştığında doğru soruları sorarak hemen çözüme odaklanırlar.
Karşılaştığınız her zorlukta bu durumu nasıl tersine çevirebilirim? Bu durumdan nasıl yararlanabilirim? Bu durumdan ne ögrenebilirim? Soruları sizi direkt çözüme odaklayacaktır.
 Eğer yaşamınızın kontrolünü elinize almak ve iç motivasyonunuzu kontrol edebilmek ve digerlerini motive etmenin stratejilerini ögrenmek isterseniz…
Kisisel Gelisim yolculugunuzda sizi güçlendiren soruların yaşamınızda bir fark yaratması için çözüm odaklı olun!
Şartlar ne olursa olsun olumlu bakmanın bir yolunu bulun!...
Sadece doğru soruyu sormanız odak noktanızı değistirecek ve çözüm kendiliğinden gelecektir.
Yapmamız gereken şey sadece soruyu sormak. Cevabını bilmek zorunda bile değilsiniz.
 
Yaşamınızda gerçek anlamda bir degisiklik yaratmak istiyorsanız, bireysel gelisiminiz için soru sormayı alıskanlık haline getirin.
Soruna değil çözüme odaklanın 
 
1- Bu Problemin harika yanı nedir?
2- Neler henüz mükemmel değil?
3- Bunu istediğim hale getirmek için neleri yapmaya istekliyim?
4- Bunu istediğim hale getirmek için neleri yapmamaya istekliyim?
5- Bunu istediğim hale getirmek için gerekenleri yaparken bu süreci nasıl zevkli kılabilirim?
 
Bireysel Gelişimimizle ilgili  herhangi bir kriz anında sorulacak sorular
 
1- Şu anda hayatımda beni mutlu eden şey ne?
2- Şu anda hayatımda bana heyecan veren şey ne?
3- Şu anda hayatımda ne ile gurur duyuyorum?
4- Şu anda hayatımda neye minnet duyuyorum?
5- Şu anda hayatımda en çok neden zevk alıyorum?
6- Şu anda hayatımda adanmış olduğum şey ne?
7- Kimleri seviyorum? Kimler beni seviyor?
8- Kendimi yenilemek için neler yapabilirim?
9- Şu anda beni en çok üzen şey ne? Neden?
10- Bu üzüntüyü aşmak için yapabileceklerim neler?
 
Kendini, hayatı ve evreni anlamak için her yerde kullanılan tek bir deyiş vardır. “Sorgulayınız!”
Doğru soruları sorun
Kararlarınızın sonuçlarından korkmayın
Sezgilerinize güvenin
Duygularınızı küçümsemeyin
Şeytanın avukatı olun
Gidenin ardından yas tutmayın
Ayrıntılara boğulmayın
Yaşam gözlüklerinizi değiştirin
Toplumsal baskılara yenilmeyin
Seçenekleri azaltın
Topu başkasına paslayın
Farkındalığın 3 Kuralı:
 
Dikkatinizi nereye kanalize ederseniz, enerjiniz de o yöne akar.
 Enerjinizi ve dikkatinizi yönlendirmek için kendinizi gözlemlemelisiniz.
Kendinizi gözlemlemeniz için sürekli egzersiz yapmanız gerekir.
 
Jack Ensign ADDİNGTON
 

Hepinize güzel , mutlu, huzurlu, sağlıklı ve başarılı bir hafta diliyorum. Ben de herhangi bir değişiklik yok, okuyorum, izliyorum, pişiriyorum, yiyorum, kendi çapımda geziyorum, uyuyorum:)) 
 
 
Bütün canlara sahip çıkalım, uyutmakta nedir????????????

 
Sıradan insan kâr ve kazanca değer verir;
yöneticiler şan ve şohrete değer verir;
akıllı insan amaç ve hedeflerine değer verir,
bilge insansa ruhu bir hazine gibi görür.
Bu nedenle saflık "dışarıdan bir şeyin karışmaması"; sadelik ise "ruhun bozulmaması" demektir.
Saflığı ve sadeliği anlayan kişiye gerçek insan denir.
 
Chuang Tzu/Uyanış


 

Yeni kitaplarım....
 
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevdiğin bitkin kalmalı sevilmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Ataol BEHRAMOĞLU
 

THEM isimli bir diziye başladım umarım severim. 

 
ÇİFT KÖR 2023
 
Çift Kör (Double Blind) , Yedi genç, yeni bir ilaç türünün denemelerine katılmak üzere geleceğe ait bir tesiste bir araya gelir. Rutin bir tıbbi araştırma olarak başlayan bu süreç, test deneklerinin 4 gün boyunca uyuyamaması ile beklenmedik bir hal alır. İlaç, beyinde büyük uykusuzluğa ve beklenmedik reaksiyonlara neden olmaktadır. Nihayet uykuya daldıklarında ise onları dehşet verici bir ölüm beklemektedir. Laboratuvarda mahsur kalan bu denekler, uykusuzlukla mücadele edip hayatta kalmak için zorlu bir savaş vermek zorundadır.
 
Filmi izledim. Farelerin yerine insanların kullanıldığı bir ilaç şirketinin laboratuar ortamı... Siz siz olun nereye ne için gittiğinizi ailenize ve dostlarınıza söyleyin.  

 
 
Tekrar görüşmek dileğiyle hoşçakalın
 


6 yorum:

  1. Ben ilk karedeki fotoğrafta kaldım...

    YanıtlaSil
  2. Ooooo dergi gibi olmuş bu yazın :) çift kör e bakayıms :)

    YanıtlaSil
  3. İki gündür yazıya gidip geliyorum ama ilk fotoğraftan çıkamıyorum ...

    YanıtlaSil