Size Kendinizi Değerli Hissettiren İnsanlarla Arkadaşlık Edin!
“Acımayın Acınaklı Olursunuz !...”der eskiler.
İlk okurken sert gibi gelen bu sözün ardında derin bir şefkat ve insan sevgisi vardır. Bir insanın tekamülünün yavaşlamasına neden olmak, bir ruhsal yolcu için üzücü veya vicdan azabı getiren bir durumdur. En sade ve basit tanımıyla hayatında çok şikayet eden, kurban rolünü çok seven ve kendine sürekli olarak acıyan, çevresine de kendini acındırmak isteyen kişiler bir tür duygusal sömürü yaparlar bunun diğer adı; enerji vampirliğidir. Siz bu tip insanların yanında iken kendinizi çaresiz, tükenmiş, boşluğa düşmüş, hayat amacını kaybetmiş şekilde hissederseniz. Adeta herşey boş gelir. Kimin yanında boşluk hissi ile doluyorsanız hemen oradan ve o kişiden uzaklaşın…
Size kendinizi değerli hissettiren insanlarla arkadaşlık edin ki, enerjiniz çalınmasın…Bir enerji vampiri ile karşılaşmışsanız ve eğer yardım amaçlı orada iseniz, bilinçliyseniz o zaman daha az etkilenirsiniz; elinizden geleni yapar sonra dinlenirsiniz. Müzik, yürüyüş, ruhu yükseltecek değerli kitaplar okumak, yoga, meditasyon, duş almak, inancınıza göre dua etmek iyi gelebilir.. Ama bu tip insanlar sürekli şikayeti adeta meslek edinmişlerdir. O zaman da tedbirlerinizi alıp söyleyeceklerinizi söyleyip sonra da kendi hayatınıza dönmelisiniz. Kendi dengenizi bozmamak da bir duruş sergilemekte kendinize karşı bir vazifedir…
Birbirimize çok acımak bir anlamda inançsızlıktır. Herkesin kendi rehberlik sistemi vardır ve ona gereken yardım yapılır. Bir insana çok acımak duygusal zayıflıktır, sürekli kendini acındırmaya çalışmak ise özgüven eksikliğinin işaretidir. Bunun altında, tembellik vardır yani çalışarak mücadele edip gücünü kullanmak yerine, birilerine tutunup kolay yaşamı seçmek de yatabilir. Spiritüel öğreti buna enerji ve emek vampirleri diyor .
Bu gezegende şu anda herkes kendi rolünü oynuyor, herkes kendi rolünü oynarken amaç bireysel farkındalıkla kendi gücümüzü keşfetmek ve bu gücü "acımak" yerine o kişinin enerji alanında farkındalık yaratmak için kullanmak. Birine destek olmak istiyorsanız gerçekten dua ile iyi niyet göndermek önemlidir. Onun ruhu enerji bedeni sizin bu iyi niyetinizi ve dualarınızı alır, kendisinin farkında olması bile gerekmez.
Duruma göre de bir eylem de bulunmak yani somut yardım etmek önemlidir. Tabii yardım ederken "ah çok zor durumda vah zavallı " duygularıyla değil, bu karşılaşmanın bir anlamı olduğunu bilerek ve onun ruhuna ve yaşadığı deneyime saygı duyarak, onun ruhunu selamlayıp sevgiyle yapmak önemlidir. Maddi ya da somut yardımlardan önce kalıcı yani O kişinin sürekli yardım alacak pozisyondan çıkaracak bir çözüme odaklanmak en doğrusudur.
İş bulmak, iş yaparak para kazanmasını sağlayacak fikirler üretmek ya da bilincini temizleyecek nefes yoga meditasyon tai chi ibadet gibi günlük hayatta kullanabileceği metotları öğretmek ya da öğrenmesine ön ayak olmak da büyük bir yardımdır. Kabul etmek ve uygulamak yine O kişinin özgür iradesine bağlıdır. “Teklif var Israr yok” demelisiniz, yardımda da abartı incitici olur, kimsenin gururunu kırmamak gerek. Desteğiniz sizin hayatınızı engeller hale geldiyse, düşünün ve gerekiyorsa profesyonel yardım alın lütfen, özel günlerdeyiz, kimsenin kimseyi sırtında taşıyacak gücü yok. Hepimiz uyanış nedeniyle kendi dosyalarımızı teslim ediyoruz…
Ruhsal yolculuk veya ruhsal yolda ilerlemek zordur çünkü bu yol incedir, sırat köprüsü gibidir, kıldan ince kılıçtan keskin olan bu yolda adeta ince bir ipin üzerinde köprüyü geçmeye çalışan bir insan gibi dikkatli ve özenli olmamız gerekiyor… Hiç tahmin edemeyeceğimiz olaylar, bizim nerede olduğumuzun göstergesi olan bir sınav olabilir. Bu kadar basit ya da bu kadar haklı olduğum bir olayla mı sınandım, hiç de anlamadım ki, haklıydım hemde sonuna kadar deriz bazen, ama evet, bu kadar sıradan ve sizi haklıymış gibi gösteren olayla, uygulamada nerede olduğumuza bakılır ve ona göre yön tayin edilir.
Işıklı ve sevinçli yollarda hep birlikte yürümek dileğiyle…
FULYA AYKAÇ ✿¸.•°*”◠‿◠˜˜”*°•.•.¸✿
“Acımayın Acınaklı Olursunuz !...”der eskiler.
İlk okurken sert gibi gelen bu sözün ardında derin bir şefkat ve insan sevgisi vardır. Bir insanın tekamülünün yavaşlamasına neden olmak, bir ruhsal yolcu için üzücü veya vicdan azabı getiren bir durumdur. En sade ve basit tanımıyla hayatında çok şikayet eden, kurban rolünü çok seven ve kendine sürekli olarak acıyan, çevresine de kendini acındırmak isteyen kişiler bir tür duygusal sömürü yaparlar bunun diğer adı; enerji vampirliğidir. Siz bu tip insanların yanında iken kendinizi çaresiz, tükenmiş, boşluğa düşmüş, hayat amacını kaybetmiş şekilde hissederseniz. Adeta herşey boş gelir. Kimin yanında boşluk hissi ile doluyorsanız hemen oradan ve o kişiden uzaklaşın…
Size kendinizi değerli hissettiren insanlarla arkadaşlık edin ki, enerjiniz çalınmasın…Bir enerji vampiri ile karşılaşmışsanız ve eğer yardım amaçlı orada iseniz, bilinçliyseniz o zaman daha az etkilenirsiniz; elinizden geleni yapar sonra dinlenirsiniz. Müzik, yürüyüş, ruhu yükseltecek değerli kitaplar okumak, yoga, meditasyon, duş almak, inancınıza göre dua etmek iyi gelebilir.. Ama bu tip insanlar sürekli şikayeti adeta meslek edinmişlerdir. O zaman da tedbirlerinizi alıp söyleyeceklerinizi söyleyip sonra da kendi hayatınıza dönmelisiniz. Kendi dengenizi bozmamak da bir duruş sergilemekte kendinize karşı bir vazifedir…
Birbirimize çok acımak bir anlamda inançsızlıktır. Herkesin kendi rehberlik sistemi vardır ve ona gereken yardım yapılır. Bir insana çok acımak duygusal zayıflıktır, sürekli kendini acındırmaya çalışmak ise özgüven eksikliğinin işaretidir. Bunun altında, tembellik vardır yani çalışarak mücadele edip gücünü kullanmak yerine, birilerine tutunup kolay yaşamı seçmek de yatabilir. Spiritüel öğreti buna enerji ve emek vampirleri diyor .
Bu gezegende şu anda herkes kendi rolünü oynuyor, herkes kendi rolünü oynarken amaç bireysel farkındalıkla kendi gücümüzü keşfetmek ve bu gücü "acımak" yerine o kişinin enerji alanında farkındalık yaratmak için kullanmak. Birine destek olmak istiyorsanız gerçekten dua ile iyi niyet göndermek önemlidir. Onun ruhu enerji bedeni sizin bu iyi niyetinizi ve dualarınızı alır, kendisinin farkında olması bile gerekmez.
Duruma göre de bir eylem de bulunmak yani somut yardım etmek önemlidir. Tabii yardım ederken "ah çok zor durumda vah zavallı " duygularıyla değil, bu karşılaşmanın bir anlamı olduğunu bilerek ve onun ruhuna ve yaşadığı deneyime saygı duyarak, onun ruhunu selamlayıp sevgiyle yapmak önemlidir. Maddi ya da somut yardımlardan önce kalıcı yani O kişinin sürekli yardım alacak pozisyondan çıkaracak bir çözüme odaklanmak en doğrusudur.
İş bulmak, iş yaparak para kazanmasını sağlayacak fikirler üretmek ya da bilincini temizleyecek nefes yoga meditasyon tai chi ibadet gibi günlük hayatta kullanabileceği metotları öğretmek ya da öğrenmesine ön ayak olmak da büyük bir yardımdır. Kabul etmek ve uygulamak yine O kişinin özgür iradesine bağlıdır. “Teklif var Israr yok” demelisiniz, yardımda da abartı incitici olur, kimsenin gururunu kırmamak gerek. Desteğiniz sizin hayatınızı engeller hale geldiyse, düşünün ve gerekiyorsa profesyonel yardım alın lütfen, özel günlerdeyiz, kimsenin kimseyi sırtında taşıyacak gücü yok. Hepimiz uyanış nedeniyle kendi dosyalarımızı teslim ediyoruz…
Ruhsal yolculuk veya ruhsal yolda ilerlemek zordur çünkü bu yol incedir, sırat köprüsü gibidir, kıldan ince kılıçtan keskin olan bu yolda adeta ince bir ipin üzerinde köprüyü geçmeye çalışan bir insan gibi dikkatli ve özenli olmamız gerekiyor… Hiç tahmin edemeyeceğimiz olaylar, bizim nerede olduğumuzun göstergesi olan bir sınav olabilir. Bu kadar basit ya da bu kadar haklı olduğum bir olayla mı sınandım, hiç de anlamadım ki, haklıydım hemde sonuna kadar deriz bazen, ama evet, bu kadar sıradan ve sizi haklıymış gibi gösteren olayla, uygulamada nerede olduğumuza bakılır ve ona göre yön tayin edilir.
Işıklı ve sevinçli yollarda hep birlikte yürümek dileğiyle…
FULYA AYKAÇ ✿¸.•°*”◠‿◠˜˜”*°•.•.¸✿
Hepinize güzel, sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı bir hafta dilerim. Ben bildiğiniz gibiyim bu hafta cumartesi pazara çıkmadık, pazaryerinde Tarım fuarı vardı, dinlendik bu hafta. Bir gün öncesi ise 2 bayan arkadaş direkt İstanbuldan Edirneye geçti, ben buradan gittim terminalde buluştuk, Karaağaç Tren istasyonu ve Selimiye camiini dolaştık, restorasyon varmış belli bir kısmı açıktı caminin. Ciğer yedik maşallah fiyatlar almış yürümüş, 3 kişi 2.945 TL hesap geldi. Ya ben tek kişi takıldığım için genelde fiyat pahalı geldi. Benim şehirde bir porsiyon 250 TL hadi evdekilere de 2 porsiyon alsam 500 TL de öyle 750 TL hesap ödemem lazımdı. Edirne de 1.045 TL ödedim, kahve ben 30 TL ye içiyorum orada 60 TL !!!!!!!!!!!!!!!!
Kahve aşağıda 60 TL eder mi sizce? hafta sonları cuma pazarı için Türkiye'ye giriş yapan 10.000 kişi (bulgar) bu fiyatları bu kadar yükseltir mi sizce?
Sakın işletme kirası demeyin kaç kişinin kahve içeceğini bilemediğiniz bir mekanda kahve satış fiyatına maliyet yüklemesi yapamazsınız bu yüklemeyi sadece Aldığınız kahve kg, su parasına, elektrik parasına yaparsınız. O da bu kadar yüksek olamaz, kahve yemenden gelirde bu fiyata gelemez....
Edirne kahvesi, yanında sunulan lokum mu yükseltti fiyatı yoksa?????
Ağaçların ululuğu beni şaşırttı.
Edirme Selimiye camii, kızlara sütundaki ters laleyi bulun demiştim ama restorasyon dolayısı ile bir kısmı açıkmış. Göremediler ters laleyi.
Geçen hafta pek film izleyemedim, çok beğenilen bu diziyi izleyim dedim 2. bölümün yarısında kapattım inanın...
BABY REINDEER 2024
Başarısız bir komedyen hassas bir kadına iyi niyet gösterisinde
bulunduğunda ikisinin de hayatını mahvedebilecek boğucu bir saplantının
fitilini ateşler. Baby Reindeer, zor durumdaki komedyen Donny Dunn’ın
(Richard Gadd) kendisini saplantı hâline getiren bir kadınla çarpık
ilişkisini ve bu ilişkinin komedyenin üzerinde bıraktığı etkiyi konu
alıyor. Donny sonunda derinlere gömülü bir travmayla yüzleşmek zorunda
kalır.
İzlemeyin, gidin onun yerine birkaç satır kitap okuyun, güzel bir film izleyin, küfür, küfür bolca küfür, sapık düşüncelerini hareket olarak ekrana yansıtmışlar...
Boşa zaman kaybı hemen youtubeden bir sohbet açtım bu daha iyi geldi bana...
Güller yavaş yavaş açıyor, asmalar henüz yeni yeşeriyor, bahçe kazıldı, biberlerin fideleri alındı, annem fasulye istedi ekilecek onlarda bekliyoruz şu an yamurdan ıslanan toprak kurusun diye...
PANDORANIN MERAKI
NERMİN YILDIRIM
https://www.youtube.com/watch?v=DOPpRYIl_vk
Fiyatların yerinde durduğu yok ancak bu biraz turistik bir fiyatlama olmuş. Esnafın işi de ayrı zor, kiralar almış başını gidiyor, aynı oranda da yerli müşteri sayısı azalıyor. Yabancılar olmasa muhtemelen çoğu batar ki euro kullanan ülke vatandaşları için bu fiyatlar bedava:) Bizim şehirde bile kapanan kapanana, kira, elektrik, müşteri sayısında azalma nedeniyle. Rabbim herkese sabır ve kolaylık versin!
YanıtlaSilBurada da kapanan çok , Allah yardımcısı olsun herkesin...
SilArtık gidemeyeceğiz lokantalara nasıl bir ödeme o öyle şaştım kaldım. 1 kişi ne yer içer o kadar pahalı. Güllerine bayıldım!
YanıtlaSilÇok ücret şehrimde aynı yiyeceğe porsiyon olarak 250 TL ödüyorum, kahveye ise 30 TL Fiyatlar fahiş. Geçen nette bir genelleme vardı 6 lı çay bardağı Avrupada 2 Euro aynı bardak Migrosta 200 TL bizde.
SilGüller asma gülü kapının üstüne dolanıyorlar genelde.
Üç dört kere gittim ama Selimiye camii hep restorasyondaydı üzülüyor insan..
YanıtlaSilResimler çok güzel fiyatlar ise korkunç olmuş yani denetim nerede?
Ben 2 defa gittim birinde 88 veya 89 yılı idi, diğeri de bir iftar yemeği için ramazanda orada idik...
Silİstanbul'da da fiyatlar almış başını gidiyor. Gelir, gidere eşitlenmediği sürece alım gücümüz hepten dibe vuracak artık.
YanıtlaSilFotoğraflarınız harika görünüyor. Ellerinize sağlık olsun. Anlatım ve paylaşım için teşekkür ediyorum size.
Kesinlikle haklısınız, gelir ve gider birbirini dengelemeli.
SilBeğeni için sağolun.
evin dışında yemek yemek artık zengin işi :)
YanıtlaSilÇok haklısın Deep...
Silson yazımda bcp mayıs temaları vaar :)
YanıtlaSilGördüm deep sağol...
Sil