YOĞUN BİR GÜNÜN ARDINDAN

01 Temmuz 2020


Dün sabah erken kalktım, sabah kahvaltı ve kahvesinden sonra  köfte yaptım, biraz da patates kızarttım üstüne de domates sosu yaptım. Buzluktan çıkardığım kuzu eti vardı onu kavurdum, pişirdim. Öğlen yemekleri hazırdı sadece iş misafirin gelmesine kaldı. O an aklıma Ertuğrul ağbimin kola sevdiği geldi, koşturarak bakkala gittim kola aldım. Ertuğrul ağbim geldiğinde saat 13:30 du eniştemde geldi. Yemek yemeye fırsat kalmadan araba ile tekrar İstanbula yola çıktık. Yol çok kalabalıktı Nişantaşına vardığımızda saat 16:00 idi yarım saatimiz vardı randevuya. Doktor mesaj atmıştı, yazıhaneye geldiğinizde maske değiştirin, eldiven takın diyordu. Onun için yanıma maske ve eldiven almıştım bolca. Yazıhaneye girdiğimizde bizi hizmetli Aynur hanım karşıladı, özlemiş bizi 4 aydır gitmedik tabi doktora:)) hemen maskelerimizi değiştirdik. Doktor dolap üzerine maske koymuş:)) boşuna taşıdım yanımda maskeleri. Sıramızı bekledik, sıramız geldiğinde içeri girdik ölçüm yapıldı, muayene edildi, harfler okutuldu, gözlerde görme ilerlemiş, doktor bu duruma çok sevindi. Göze damla yapıldı bir süre gözbebeklerinin büyümesi beklendi. Tekrar muayene odasına girdik, gözün arkasına baktı doktor, tomografi çekti. Her şey güzel dedi. 2 damlanın birini iptal etti. 3 ay sonra görüşelim dedi. Yakın gözlüğü yazdı. 3 ay sonra 6 ekime randevu aldık. O tarihte bende gözlerime baktıracağım, malum bende de şeker var. Yazıhaneden ayrılmamız saat 19:00 buldu. Yola çıktığımızda yandex navigasyon varış süresini 3 saat 40 dakika gösterince neredeyse saçımızı başımızı yolacaktık. Normalde 2 saat ama yaz sezonu olunca herkes silivri selimpaşa yazlıklara gidiyor, alternatif yol aradık ve ağbimin aklına istoçun oradan kuzey avrupa otabanına çıkmak, oradan kınalıdan D100 otobanına bağlanmak geldi. İyi ki de gelmiş yoksa halimiz haraptı, saat 21:15 te evdeydik. Hemen sofralar hazırlandı, yemekler yenildi. Çay demlendi, kahve yapıldı. Ertuğrul ağbime ramazanda belediyenin gönderdiği yardım kolisini verdik, onlar tekrar İstanbula yola çıktılar.Onlar ümraniye ye varıp biz geldik diye telefon açtıklarında ben hala mutfak toplarlıyordum. Bu gün sabah sersem gibi kalktım.


Kahvaltıdan sonra, bulaşık yıkadım kahvemi yaptım mutfak kapısının önünde kahvemi içtim. Ağbimin insülünü yaptım ayağındaki yaraya pansuman yaptım o kahveye gitti. Annem dün yorgunu yattı. Pandemi başlangıcında maskeleri teker teker almıştım ayriyeten bir kutuda almıştım. Kutuyu şimdiye kadar açmamıştım, geçen açtım maskeler telsiz çıktı. Onları Eczaneye iade etmeye gittim, bir kaç gün öncede kütüphaneye yeni kitaplar geldiğinin mesajı vardı, oraya uğradım.


Bunlar benim satın almayı düşündüğüm kitaplardı, orada bulunca okumak için aldım. Son 2 ay okuduğum kitapları da Müdür Dilek hanıma bağış olarak teslim ettim.


Oradan sahafa geçtim, bu kitabı ayırtmıştım onu aldım. Kahvecide bir mola verdim kahve içtim.


Bunlar haziran ayında okuduğum kitaplar, üvey kardeşin 700 sayfa olması ve puntosunun küçük olması beni zorladı bu ay. 5 Adette dergi okudum.


Öğleden sonra 14:00 te hastanedeyim. Ağbimin geçen haftaki tahlil sonuçlarını alacağım.




15 yorum:

  1. Kitaplarınızı kütüphane bağışlamak çok düşünceli bir davranış :)

    YanıtlaSil
  2. köfte patates domates sosu oh efsanee :) ne günmüş yaa geçmiş olsuun :)

    YanıtlaSil
  3. Sevindim abinin gözlerinin düzeliyor olmasına.

    Çabuk varmışsınız yine, akşam trafiği inanılmaz oluyor.

    O taş gibi kitapları yattığım yerden okumak çok zor oluyor, iki üç cilt, büyük harfli yapsalar keşke.

    Gidip sarımsaklı sos mu yapsam şimdi. Neyse ekmeğe gömülürüm öyle, sade köfteye talim edeyim ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. trafik berbattı şöfor çıldırır bazen o trafikte.Kitap çok kalın 700 sayfa üstüne puntosuda küçük zorlandım okurken. Afiyet olsun sanada.

      Sil
  4. her şeyin iyiye gitmesi ne güzel :)

    YanıtlaSil
  5. Çok sevindim Abinin iyiye gittiğine Rabbim herkese şifalar versin inşallah 🙏... Yorucu olmuş gerçekten 😊 sevgiler güzel ablam adaşım 🌼😊

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar.
    Kimi sevdiği için, kimi de işinin icabı, ya da bir başka nedenden dolayı büyük şehirlerde yaşamak zorunda kalıyor. İstanbul deyince benim aklım çıkıyor zaten. Şeker denen bu illet hastalığa Korona gibi bir çare bulamıyorlar. Bloğunuz nezdinde tüm diyabet hastalarına acil şifalar dilerim.

    Kitap okuma konusundaki alışkanlığınızı da tebrik etmek isterim. Bazılarımız okumayı seviyoruz, okumak istiyoruz; ancak, başına vardığımız zaman gözlerimiz çabucak yoruluyor ve okuma şevkimizi kırıyor. Ben de bu konuda muzdaribim. Diyabet değilim ama, yaşlılıktan olsa gerek okurken gözlerim çok çabuk yoruluyor.
    Selam ve saygılarımla.

    YanıtlaSil
  7. Allah zifa versin, size de güç kuvvet versin. Ben market dahil 4 aydir evden çıkamadığım icin (ispanyada hala yasak) tembellemisim yazdiklariniz bana cok hızlı geldi. Kolay gelsin

    YanıtlaSil
  8. Tüm hastalara acil şifalar inşallah. Kitap okumayı çok severim, darısı herkesin başına.

    YanıtlaSil
  9. Bağışlama işini keşke ben de yapabilsem, bazen hiç ayrılamıyorum kitaplarımdan

    YanıtlaSil