OKUDUKLARIM 37 BETEROTU

08 Temmuz 2020


Fazla erkekler, fazlasını isteyen kadınlar, komşular... Plazaların oksijen vakitleri, otobanların çiçekleri, ailelere mahsus adım sürüyüşleri... Gökyüzünden yağan kapılar, kendi bahçemizde biten beterotları... Şehre inen ve zaten şehirdeki yabaniler... Büyüyen bir çukur, nükseden bir ağrı, yükselen bir alarm. İyi, kötü, beter...

Pınar Öğünç kendi içinin mutfağına geçiyor, kıvamlı öyküler hazırlıyor… Zamanı yakalıyor, anlıyor, hünerli bir dille anlatıyor.

Beterotu, günümüz Türkiyesi’nin aslından da fazlasını sunan fotoğraf kareleri. Muazzam bir gözlem heyecanının süzgecinden geçen hikâyeler.

Hazırlıksız yakalandığımız çok şey var, sevdiğin biri bindiği trenden inmeyebiliyor, kaldırımda yürürken bir kamyon ezebiliyor, bekler misin, tepesine yıldırım düşebiliyor. Bir bomba patlıyor, öldürmeyecek kadar uzakta. Ya da evin yıkılıyor, dümdüz, belki her şeyin yanıyor. Ya da âşık olduğun insan birden hayatından gidiyor, görünmez bir organın eksilmiş, çok sevmenle kalıyorsun. Ya da bir cinayete tanık oluyorsun, önünde oluyor her şey, kan pembe değil, tam kan rengi… Ölmüyorsun ama aynı da kalamıyorsun. O sabah bunları hiç bilmeden yüzünü yıkamışsın, aynaya bakmışsın.

10 Tane öykünün yer aldığı, severek okuduğum bir kitap oldu.

Aynı bölgede iki ağrı varsa, sadece en güçlü olanı hissedermiş insan, ne tuhaf
*****
Ertesi güne inancımızda ne kadar saf, bir yandan ne hazin bir hal var
*****



6 yorum:

  1. Benim de sevebileceğim bir kitaba benziyor, Kitapyurdu'ndan bir inceleyeyim hemen, teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Yeni keşfettiğim bir kitap ama konusuna bakınca severim gibi hissettim. Bakacağım :)

    YanıtlaSil