ÇOCUKLUK ANISI NASILSA ŞEFTALİ DE VAR PİYASADA AKLIMA DÜŞTÜ:))

 

 

 

Ya ilkokula başladım ya da o seneler 1977-78 yılları olması lazım. Rahmetli babam bahçeye bir şeftali ağacı dikmişti, Bursanın yarma şeftalisi, yazın bir dolu olurdu ağaç, neredeyse dallar yere değecek, o derece yani. Dallara hep ağaçtan destekler koyarlardı. Bir toplardık leğenlerle, konu komşu paylaşırdık, yemek isteyen yer, yemeyen reçel yapardı. O senelerde komşuluk böyle idi.Malum roman mahallesindeyiz gece asılırdılar dallara ağbimde elinde sopa o zamanlar onun lise yılları tabii:)) onları beklerdi.

 

Neyse yine böyle bir yaz günü İstanbul'dan teyzemin kızı geldi bize tatile. Komşumuz Şengül abla ile de yaşıtlar. İyi anlaşıyorlardı. O zaman yazlık sinemalar vardı, tahtadan masalar, tahtadan sandalyeler olurdu bahçelerinde, ve yazın düğünler olurdu oralarda.

Yine böyle bir gece düğüne gittik, annem gelmedi. Güler ablam, Şengül ablam, annesi rahmetli Şerife teyze ve ben. Düğünde başladı, Şengül ablanın istediği vardı Yaşar ağbi o da düğünde:)) 

( onların mektuplarını birbirlerine ben taşıdım aracıydım yani o ufak yaşlarımda:) evlenemediler ama hala bu yaşta torun sahibi de olsalar birbirlerini görseler etkileniyorlar, Şengül ablamın eli ayağı birbirine dolaşır o derece sevdiler birbirlerini. ) 

Yaşar ağbinin yanında  da başka bir erkek arkadaşı adı da Çetin. Bizim kızlar bana düğünde dağıtılan dondurma kaselerini rüşvet olarak verdiler, rahmetli Şerife teyzeye görünmeden arkalara kaçıp dans ettiler. Eh dondurmada her zaman yok bende sesimi çıkarmadım, oturdum 3 kase dondurmayı yedim:)) 

Düğün bitmesine yakın kalktık yürüyerek eve geldik ama çocuklarda peşimizdeler:)) 

Neyse ertesi gün oldu, ağbim çarşıya indi, devamlı takıldığı bir çay ocağı vardı meydanda, oraya gidiyor. Bir çay söylüyor kendisine, derken yanına arkadaşı geliyor, aynen şöyle söylüyor:

- Halis akşam düğünde bir kızla tanıştım, İstanbul'dan teyzesine tatile gelmiş, bir içim su kız, ağbi akşam takip ettim evi öğrendim kalk gidelim demiş.

Ağbim de sormuş,

- Ev nerede?

Arkadaşı cevap vermiş

- Kuştepe yolunda, yalnız bahçede bir şeftali ağacı var, ağırlıktan dalları yere değiyor demiş:))

Ağbim şokkkkkkkkkk

-Kızın ismi ne demiş?

- Güler 

demiş arkadaşıda:))))))))))

 

Eve gelen ağbim, anneme demediğini bırakmadı. Niçin bizi düğüne salmış, kendi gitmemiş, bu kızlar erkeklerle dans etmişte haberi yokmuş annemin, saydı da saydı:))) 

 

Şeftali denince ilk bu olay gelir benim aklıma.

İkinciside....

Rahmetli şefim Necmi Bey, huylanırmış şeftali denince, ben bunu bilmiyordum, küfür ediyormuş. Erkek çalışma arkadaşlarım biliyor tabii. Bir gün odanın camını açtı, 

-Özlem öğlen yemeğinde ne var?

dedi ( şirket içi mailleşme lotus programı kullanıyorduk, orada aylık yemek listesi vardı ) günün tarihine göre okudum, meyveye gelince Şeftali deyince An... dedi camı bir kapadı, dedim ne oluyor:)) içeride hem tükürüyor hem küfrediyor. Çocuklar kahkaha atıyor:)) Sonra bana dediler böyle böyle:)) hep beraber güldük:))) Ondan sonra sorduğunda yemekleri, meyveye gelince sıra,

- okuyayım mı ?

derdim. 

Kalsın derdi:)))))