OKUDUKLARIM 47-48-49-50-51-52-53-54-55

21 Ağustos 2021

 

 
 
İki kuruşluk ölümlü dünyada bu hırsın, bu doymazlığın sonu nereye kadardı.
 

Mari Milli Mücadele ve Aşk
Gerçek olaydan aile mirası ve vasiyeti diyebileceğimiz Millî Mücadele dönemi yılları ve yaşanan saf temiz manevi derinliği olan aşkı konu alıyor. 
 

Adamsberg gençlik yıllarına kadar uzanan bir seri cinayetleri çözmeye çalışıyor. daha doğrusu katili belli ama ispatlayamamış ve adam yıllar önce ölmüş. ama aynı tarzda yeni bir cinayet daha işleniyor. bu esnada komiser ve ekibi eğitim için kanada'ya gidiyorlar. bu da nerden çıktı diye düşünürken komiserimiz kanada'da bir cinayet şüphelisi durumuna düşüyor. yazar bu romanın kurgusuna hayli emek vermiş. soluk soluğa merakla okudum ve çok beğendim. 
 

 
insan içinden gelen şarkıyı susturmamalı
 
İnsanın içinden gelen şarkı nasıl söylenirse söylensin güzeldir. Dinleyen olsa da güzeldir, olmasa da güzeldir.
 
Bu küçük öykülerde yaşamı kendine göre düzenlediğini sanan o büyük insan tipleri yok. Sanki bir kamera dolaşıyor aramızda, oradan buradan görünümler çiziyor. Dünyanın derin gizlerine varmayı düşünmeden kendi tek kişilik yaşamını sürdürmeye çalışan sıradan insanlar... Ne var ki herbirinde insan olmanın derin anlamları yansıyor. Küçük sevinçler, küçük kurnazlıklar, küçük heyecanlar... Sıradan kişiler olmanın güzelliği içinde dünyayı biraz da bir gülünçlü serüvenler ortamına döndürenler... Bir bakıma bu ülkenin bir bakıma tüm dünyanın insanları...  
 

Sanırım içinde bulunduğum durum yüzünden hayatın ironilerini sıradan ınsanlardan daha çok fark ediyordum. Onları biriktiriyordum: Aşkın hiç beklemediğin zamanlarda çıkması, seni incitmek istemediğini söyleyen birinin sonunda seni mutlaka incitecek olması. 
 
Beklemediğim bir şekilde içinde fantastik öğelerinde bulunduğu bir kitaptı. Kitap dört kuşak Lavender kadınlarının yaşadıkları acıları anlatıyor ve kitabın ismiyle çok uyumlu olduğunu düşündüğüm bir içeriğe sahip. Bu kadınların kendince yaşadığı acıları yazar kara mizah kullanarak kaleme almış ve bazen acı bulsanızda yaşanılan olaylara gülmeden edemiyorsunuz. 
 
 
Sana aldığım ince topukluları giy bana gelirken, Hediye ettiğim nar çiçeği rengi ojeyi sür ayak tırnaklarına. Saçların topku olsun, ben açarım. Boynun leylak koksun, koklarım genzim yanana kadar. Akrep dövmen açıkta kalsın omuzundaki, sormam hangi sevgilin sevsin diye yaptırdın. Yanlış anlaşılmaya alışkınım ama yanlış anlama beni
(EN SAĞLAM DİRENİŞ KALBİ TEMİZ TUTMAK)
 
 Hayvanat bahçesinde tanıdım en vahşi canlısını doğanın durdum karşısında bir an boş bir kafesin içine konulan boy aynasının
( ÇORAP KAÇIĞI) 
 
3 tane şiir kitabı okudum..
 

Lübnan… Ortadoğu’nun incisi… Halkların renk cümbüşü… bütün renkleri siyaha boyamaya yeltenen bombalar, mermiler… Savaşın kasvetli karanlığına direnen çocuklar, en çok kadınlar… Acının bütün kefareti veresiye hesaplarına yazılmış kadınlar… ve barış… ve özgürlük… Güldem Şahan, elinizdeki romanında, önümüzde duran ama bir o kadar da uzağımızda kalan bir dünyanın içine çağırıyor bizi. Okurunu Beyrut’un sokaklarından alıp Roma’ya doğru rengârenk çiçeklerle dolu bahçelerin ve sokaklarda vızıldayan mermilerin içinden geçirerek bir dolantıya çıkarıyor. Bunu yaparken, edebiyatından aldığı güçle, davranışlarımıza ve algılarımıza yerleşmiş olan cinsiyetçi ve ayrımcı yaklaşımlarla derinlikli bir hesaplaşmanın içine bırakıyor bizi. Özgür varoluşunu gerçekleştirmeye koşan bir kadının, Zahra’nın peşinden yürümeye çağırıyor.
 
Güzel bir hayat hikayesi idi tavsiye ederim...
 

Aralarında okuduğum en güzel kitaplardan biri diyebilirim. Altını çizdiğim çok satır vardı..
 
”Kalbiniz gerçekten kalbi olana denk gelsin.”
 
Yanlış insanlar doğru sevgiyle değişmezmiş.
 
İnsan hep bekler. Mutsuzken mutlu olmayı, mutluyken de “Ne zaman mutsuz olurum?” diye yüreğinde bir serçe ile bekler.   
 
Kendinizi sevin, değer verin, kendiniz için bir şeyler yapın. Dua edin Kitap okuyun Yeni filmler, yerler keşfedin Gülümseyin Karşılık beklemeden iyilikler yapın Kimsenin sizi yargılamasına asla izin vermeyin! Her şey dilediğiniz gibi olsun...
 
İçleri çöplük olmuş insanların kalbinde çiçek açmaz.  
 
"Hayatın en güzel yanı ne biliyor musunuz? İlahi adalet üzerine kurulu her şey. Yapılan hiçbir şey gizli kalmaz. İyilikler karşılık bulduğu gibi, yapılan tüm kötülükler bir gün bir bir ayaklara dolanır. İntikam almayın asla, o hakkı Allah'a bırakın. Allah'a bırakmanın rahatlığı çok başka. Güveniyorsun ve biliyorsun ki her şey güzel olacak. "

Yaralar, dualar ile iyileşir. İnsan merhem olsaydı, yara açmazdı.

 
Hastanede bulunduğum süre içinde okuduğum hepsini toplu bir post olarak geçiyorum.
 
Kaktüslerde Çiçek Açar
Biblos'ta Bir Sedir Ağacı
Lavanta kadınların Tuhaf Ve Güzel Acıları
kitaplarını yanımda götürmüştüm, diğerleri hastane kütüphanesinden, bu 3 kitabı da hastane kütüphanesine bıraktım.  

2 yorum:

  1. insan içinden gelen şarkıyı susturmamalı

    İnsanın içinden gelen şarkı nasıl söylenirse söylensin güzeldir. Dinleyen olsa da güzeldir, olmasa da güzeldir." Bunu çok sevdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet çok güzel altını çizdiğim çok satır oldu ama hastane kitapları olduğu için notr alamadım.

      Sil