Hepinize güzel bir hafta diliyorum..
Biz bildiğiniz gibiyiz, ev işleri, bahçe işleri ile uğraşıp duruyoruz. Geçtiğimiz hafta 1 gün seferi idim oruç tutamadım, annemi Yakındaki büyük şehre Üniversite hastanesine kontrole götürdüm. Sabah erken gidiyoruz zaten, sağolsun seyahat firması evden de alıyor bizi. Erken gidip erkenden adımızı yazıyoruz sıraya. Annem 1. sıra da idi, fakat kan aldıkları ve sonuçlar çıkacağı için bunun saati 12:30 u buluyor ilk sıra olarak. Kanımızı verdik kenara çekildik, annem sandviçini yedi haplarını içti, o arada bende bir türk kahvesi aldım. Bir süre sonra servise çıktık, profesörün odası orada, randevu saatini beklemeye başladık. Gencecik doktor adaylarının cıvıl cıvıllığının yanında biraz kitap okudum. Randevu saati geldi, odaya ilk biz girdik. Hoca sonuçlara göre bir analiz yaptı, annem diyetine uydu düşük değerler 2012 yılına dönmüş, grafikler ile ekranda gösterdi. En son 2 tane iğne vermişti kansızlık için ki biz bunu şehrimizde serum ilaveli yaptırdık, vücuda 3 torba kan verilmiş gibi olmuş dedi profesör. Velhasıl şu an diyalize bağlanacak bir durum yok. Altı ayda bir bulunduğun şehirde kontrollerini yaptır herhangi bir terslik olursa tekrar görüşürüz dedi.
Bu arada daha önceki yazımda şöyle bir konudan bahsetmiştim. Doktor sarı meyve yeme oranını çok bulmuştu. Bunun ne zararı var demişti bir arkadaş, o konuda soru sordum, şöyle açıkladı.
Sarı meyvelerde potasyum oranı yüksek, yiyince vücuda potasyum giriyor. Bu potasyumun vücuttan atılması lazım. Birde tansiyon ilacı kullanıyor, bu ilaçta potasyumun vucüttan atılmasına engel oluyor, vücutta tutuyor potasyumu. Bu da bu yaşta böbrek yetmezliğine yakın hastalarda istenmeyen bir durummuş.
Şöylede ilgili bir yazı buldum, bir okuyun isterseniz.
Okumalara azda olsa geceleri devam edebiliyorum, gündüz normalde ancak yemek ve diğer tesbih ve okumalarım var.
Bu çok güzel güneşleniyorda, bizimkiler feci durumdalar bahçede, en az 15 tane izbandut kedi oldu. Benimkiler çıtır kız, peşlerine düştüler, bırakın bahçeyi damda bile kovalamaca halindeler, bizimkiler asmadan yukarı kaçıyor, onlarda peşlerinden gidiyorlar..
Tez zamanda bu işi bitirirler inşallah:))
Bir tanesi komşumun odunluğuna doğurmuş, bir haftalık bir yavru filan, sevip duruyoruz habire...
Bu güzellikte yeni açtı daha. Dün Komşu Şükrü ağbi geldi, ücret karşılığında bahçeyi kazdı. O işi bitirdik şimdilik. İş şimdi fideleri ekmeye kaldı, ama bu aralar yağmur çok var..
Herkese güzel bir hafta diliyorum....
yazının başlığı müthiş edebiyat :)
YanıtlaSil:))
SilBahçe işleriyle uğraşmak ne keyifli oluyordur:) sağlıklı haftalar dilerim
YanıtlaSilBir o kadar da yorucu, size de iyi haftalar
SilSarı olayını aydınlatman harika olmuş. Bende çok şaşırmış ve merak etmiştim. Çok geçmiş olsun.
YanıtlaSilÖğrenmiş olduk böylece, tansiyon ilacı kullanan fazla tüketmeyecek kural bu.
SilSevindim anneciğinin değerlerinin düzelmesine. Geçti geçti.
YanıtlaSilSarı meyve ilginçmiş, insanın hiç aklına gelmez.
Doğa yavaş yavaş canlanıyor. Bu evee ilk baharım, ağaçları çiçekleri keşfetmek çok hoşuma gidiyor :)
Sorma bizde meyve seviyor diye meyve taşıyoruz bol bol derken bu çıktı karşımıza. Evet doğa canlanıyor bugün ilk fidelerimizi aldık çilek :)))
SilNe güzel haberler almışsınız. Geçmiş olsun. İyi günler diliyorum.
YanıtlaSilÇok sağolun
SilSarı meyveleri ben sormuştum, açıklaman için teşekkür ederim hayatım. Hiç aklıma gelmezdi böyle bir şey olacağı....
YanıtlaSilAnneciğinin iyi olmasına çok sevindim...
Baharda bahçenin işi mutlaka çok oluyordur ama bütün yaz keyfini süreceksiniz inşallah ♥
Umarım açıklama yeterlidir arkadaşım. Annem çok iyi şükür. Bahçe işi kimi zaman keyiflidir ben yabani otları çapalamayı sevmiyorum yalnızca.
SilSarı meyvelerin öyle bir zararı olduğunu bilmiyordum. Annenize geçmiş olsun.
YanıtlaSilTansiyon ilacı kullanan hastalar için çok meyve tüketmek zararlı imiş.
SilKediye bayıldımmm:))) Annenize çok geçmiş olsun:(
YanıtlaSilBahçe işi keyiflidir:)))
Çok sağolun. Bahçe keyifli olduğu kadar da yorucu oluyor
Sil