Merhabalar. Altını çizdikleriniz, sizin blog sayfanızın artık bir köşesi oldu. Hani gazetelerdeki sevdiğiniz köşe yazarlarının yazılarını nasıl takip eder ve okursunuz aynı öyle. Hatta bu paylaşımınız haftanın hep belirli bir gününe denk gelirse, belki de öyledir de ben dikkat etmemiş olabilirim. Bu tarzınız, biz takipçi ve okuyucularınızda bir alışkanlık yapar ve haftanın o belli günü geldiğin de "Yüreğimin İklimi" bakalım gene nelerin altını çizmiş diye sayfanızı takip ederiz.
Her bir altı çizilmiş alıntıların, her birinin taşıdığı anlam ve değeri karşısında insan ne yazacağını şaşırıyor. Ben bu sefer ruhla ilgili altını çizdiğiniz bir alıntının üzerinde durmak istiyorum. "Kimse kimsenin ruhunu restore etmeye kalkışmamalı" ne kadar güzel ve değerli bir söylem. Gerçekten güzel bir ruh, yaşam süreci içinde aldıkları yaralarla daha da güzelleşiyor; tıpkı meydan savaşına katılmış ve bu muharebeden sadece yaralanarak sağ çıkmış ve hayata gazi unvanı ile devam eden bir muharip gibi... Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim. Selam ve saygılarımla.
Öncelikle bu güzel yorum için teşekkür ederim. Okuduğum gazete ve dergilerdeki bu yazıları hem sizinle paylaşıyorum hem de keserek defterlerime yapıştırıyorum. 2tane defteri arkadaşıma verdim geri gelmediler, ki bu konuda çok kızgınım, emanet yerine geri iletilmeli prensibini severim. Belirli günlerde yayınlamıyorum, işim bittiyse dergi ve gazete okumasında derleyip yayınlıyorum. Ama bu düşüncenize istinazen cumartesi günleri yayınlayabilirim okudukça. Sevgiler, Saygılar
Merhabalar. Aynen sizin gibi benim de makasladığım gazete, dergi kupürleri ile ilgili bir arşivim var. Ben pek yapıştırma işini devam ettiremedim, onları paketledim. Aslında yapıştırmak iyidir, ben de yapıştırma taraftarıyım ama ben devam ettiremedim. Tıpkı almanak gibi ve iyi de oluyor.
İki defteri emaneten birine verdiğinizi ve tekrar size iade gelmediğinden bahsetmişsiniz. Ben de bu konuda aynen sizin gibi hassasım. Emanetin işi bitince alındığı yere derhal iade edilmelidir. Ben de kızarım. Benim de böyle ciltlediğim bir yıllık Doğan Kardeş dergilerim gitmişti. İçinde yayınlanan şiirim de vardı. Milli Kütüphaneye gittim kayıtlarında ve arşivlerinde dergi var, ancak çaldırdıkları için incelemek üzere bana getiremediler. Ankara'da on yılı aşkın sahafları dolaşa dolaşa aynı yılın ciltlenmiş dergilerini bulduğum da ne kadar sevindiğimi anlatamam. Hemen satın aldım ve eve getirdim. Aynı dergilerime kavuşunca bayram yapmıştım. Şimdi o ciltli ve içinde şiirimin de bulunduğu Doğan Kardeş dergisine gözüm gibi bakıyorum. Ben öldükten sonra ne yaparlarsa yapsınlar...
"Altını çizdiklerim" paylaşımınız ile ilgili benimkisi sadece bir öneriydi. Siz yine de bildiğiniz gibi paylaşmaya devam edin. Ama öneri size de mantıklı geldiyse ve tatbik etmek isterseniz o başka. Bu tamamen sizin takdirinizde olan bir yayınlama şeklidir. Selam ve saygılarımla.
Byung Chul Han’ın sözü ne kadar doğru bir tespit. Aşırı iletişim ve aşırı tüketim bünyeyi hasta etmekle birlikte değerlerimizi de hasta ediyor. Paylaştığınız alıntıyı defterime ben de yazacağım.
Gazete de okudum bende bunu. Kestim ajandama yapıştırdım. Alıntının alındığı kitabın adını da ekleyim belki edinmek istersin. https://www.kitapyurdu.com/kitap/otekini-kovmak-gunumuzde-toplum-algi-ve-iletisim/648830.html
Merhabalar.
YanıtlaSilAltını çizdikleriniz, sizin blog sayfanızın artık bir köşesi oldu. Hani gazetelerdeki sevdiğiniz köşe yazarlarının yazılarını nasıl takip eder ve okursunuz aynı öyle. Hatta bu paylaşımınız haftanın hep belirli bir gününe denk gelirse, belki de öyledir de ben dikkat etmemiş olabilirim. Bu tarzınız, biz takipçi ve okuyucularınızda bir alışkanlık yapar ve haftanın o belli günü geldiğin de "Yüreğimin İklimi" bakalım gene nelerin altını çizmiş diye sayfanızı takip ederiz.
Her bir altı çizilmiş alıntıların, her birinin taşıdığı anlam ve değeri karşısında insan ne yazacağını şaşırıyor. Ben bu sefer ruhla ilgili altını çizdiğiniz bir alıntının üzerinde durmak istiyorum. "Kimse kimsenin ruhunu restore etmeye kalkışmamalı" ne kadar güzel ve değerli bir söylem. Gerçekten güzel bir ruh, yaşam süreci içinde aldıkları yaralarla daha da güzelleşiyor; tıpkı meydan savaşına katılmış ve bu muharebeden sadece yaralanarak sağ çıkmış ve hayata gazi unvanı ile devam eden bir muharip gibi...
Kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Öncelikle bu güzel yorum için teşekkür ederim. Okuduğum gazete ve dergilerdeki bu yazıları hem sizinle paylaşıyorum hem de keserek defterlerime yapıştırıyorum. 2tane defteri arkadaşıma verdim geri gelmediler, ki bu konuda çok kızgınım, emanet yerine geri iletilmeli prensibini severim. Belirli günlerde yayınlamıyorum, işim bittiyse dergi ve gazete okumasında derleyip yayınlıyorum. Ama bu düşüncenize istinazen cumartesi günleri yayınlayabilirim okudukça.
SilSevgiler, Saygılar
Merhabalar.
SilAynen sizin gibi benim de makasladığım gazete, dergi kupürleri ile ilgili bir arşivim var. Ben pek yapıştırma işini devam ettiremedim, onları paketledim. Aslında yapıştırmak iyidir, ben de yapıştırma taraftarıyım ama ben devam ettiremedim. Tıpkı almanak gibi ve iyi de oluyor.
İki defteri emaneten birine verdiğinizi ve tekrar size iade gelmediğinden bahsetmişsiniz. Ben de bu konuda aynen sizin gibi hassasım. Emanetin işi bitince alındığı yere derhal iade edilmelidir. Ben de kızarım. Benim de böyle ciltlediğim bir yıllık Doğan Kardeş dergilerim gitmişti. İçinde yayınlanan şiirim de vardı. Milli Kütüphaneye gittim kayıtlarında ve arşivlerinde dergi var, ancak çaldırdıkları için incelemek üzere bana getiremediler. Ankara'da on yılı aşkın sahafları dolaşa dolaşa aynı yılın ciltlenmiş dergilerini bulduğum da ne kadar sevindiğimi anlatamam. Hemen satın aldım ve eve getirdim. Aynı dergilerime kavuşunca bayram yapmıştım. Şimdi o ciltli ve içinde şiirimin de bulunduğu Doğan Kardeş dergisine gözüm gibi bakıyorum. Ben öldükten sonra ne yaparlarsa yapsınlar...
"Altını çizdiklerim" paylaşımınız ile ilgili benimkisi sadece bir öneriydi. Siz yine de bildiğiniz gibi paylaşmaya devam edin. Ama öneri size de mantıklı geldiyse ve tatbik etmek isterseniz o başka. Bu tamamen sizin takdirinizde olan bir yayınlama şeklidir.
Selam ve saygılarımla.
Elimden geldiğince uymaya çalışırım cumartesi yayınlamaya
SilSaygılar,
Byung Chul Han’ın sözü ne kadar doğru bir tespit.
YanıtlaSilAşırı iletişim ve aşırı tüketim bünyeyi hasta etmekle birlikte değerlerimizi de hasta ediyor.
Paylaştığınız alıntıyı defterime ben de yazacağım.
Gazete de okudum bende bunu. Kestim ajandama yapıştırdım. Alıntının alındığı kitabın adını da ekleyim belki edinmek istersin.
Silhttps://www.kitapyurdu.com/kitap/otekini-kovmak-gunumuzde-toplum-algi-ve-iletisim/648830.html
Byung Chul Han’ın tespiti çok güzel. bizimle paylaştığınız için teşekkürler:)
YanıtlaSilBir şey değil.
Sil