OKUDUM 2022/70 KUKLACI ÇOCUK

08 Eylül 2022

 

 
Hayatın en zor dönemlerinde bile umutları yeşerten olaylar olur. Bazen umut; prens, kız, şapşal görünümlü ve dişlerinin çoğu dökülmüş timsah kuklasıyla oyunlar sergileyen kuklacı bir çocuk olarak gelir. “Palto dikildiğinde 12 yaşındaydım. Terzimiz ve sevgili dostumuz Nathan paltoyu, 1938 Mart’ının ilk haftasında büyükbabam için dikmişti. O hafta, Varşova ve bizim için özgürlüğün son haftasıydı.” Varşova Gettosu’nda ölen büyükbabası Mika’ya, muhteşem paltosuyla birlikte paltonun sırlarını da miras bıraktı. Bir gün Mika paltonun gizli cebinde, kafası kâğıt hamurundan, gövdesi bir parça kumaştan yapılmış prens kuklasını buldu. Ve kuzeni ile birlikte, çocukları neşelendirmek için bir kukla gösterisi yaptı. Kısa zamanda tüm getto, kuklacı çocuğu konuşmaya başladı. Ta ki Mika, Alman polisi tarafından durdurulup gizli bir hayat yaşamaya zorlanana kadar… Bu bir hayatta kalma hikâyesi. Kıtalara ve nesillere yayılan, Varşova’dan Sibirya’nın esir kamplarına uzanan, savaşın kaosu içinde karşılaşmış iki hayatın destansı yolculuğu.
 
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCEM;
 
Nazi zulmünü tek taraflı değil iki taraflı ele almış yazar. Tavsiye ederim güzeldi... 

KİTAPTAN ALINTILAR;

Asla bir yabancının gülümsemesine kanma.
*****
Hiçbir üniforma; hastalık, ölüm, açık yara ve insan dışkısı kokusunu gizleyemezdi.
*****
Çok kötü bir olay yaşadığınızda, ruhunuzun bir parçasını kaybettiğinizi söylerler.
*****
İnsanın kendisini asla geçmişinden,
 anılarından ya da üstünde yürümeyi öğrendiği dünyadan koparamadığını fark ettim. Damarlarımızda akan kan gibi anılarımızda içimizde yaşıyor; hepimizin ruhuna birer hiyaroglif gibi kazınıyordu.
*****
Umut çaresizlikten daha tehlikelidir.
*****
Ne ekersen onu biçersin.
*****
Her ot sapının, eğilip ona, 'Büyü, büyü!' diye fısıldayan bir meleği vardır.
*****
Yalnız bir çocuk olabilirdi, ama kitapların dostluğuna bayılıyordu. Kokularına ve ağırlıklarına. Ve her birinin bir kez açıldığında bambaşka bir dünya yansıtması çok hoşuna gidiyordu.
*****
Artık hiçbir şey kalmadığında şiir, ekmekten daha gereklidir..
Leopold Staff
*****
 

 

15 yorum:

  1. Bu konuda en son okuduğum kitap çok zorlamıştı beni...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu arada BKK olarak Eylül ayı için seçilen kitabımız Franz Kafka'nın Şato kitabı oldu. Belki gözden kaçırmışsındır diye yorum bırakmak istedim.
      https://kaplandiary.blogspot.com/2022/08/blogger-kitap-kulubu-bkk.html

      Sil
    2. Evet gördüm notumuda aldım önümüzdeki hafta kütüphaneden alacağım kitabı, sen bana hep hatırlat bazen unutabilirim yoğunluktan,

      Sil
  2. Öncelikle merhabalar nasılsınız? :) Şu alıntılar çok güzel bayılıyorum :) Hepsine aynı yorumu da yapmak istemiyorum ama yine de söylemek istedim :) He bu arada yeni projemiz olan BLoGGeRsTR bloğunda sizden bahsetmek isterim. Burada bloglar ve blog yazarları hakkında bahsediyoruz. Ayrıca diğer yazarların sizlere kolay bir şekilde ulaşabilmesi için sosyal medya ve mail adresinizi ekliyoruz. Eğer izniniz olursa sizin bloğunuzdan da bahsetmek isterim. :)

    Son olarak bloğuma çaya gelmeyi unutmayın :) çok mu şey istedim ben yahu terlikle kovalıcaksın gibime geldi :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağolun, bloğunuza bir türlü yorum yapamıyorum google oturumum açık olduğu halde, kusura bakmayın. Bloğumdan tabiki bahsedebilirsiniz.

      Sil
    2. Hiç sorun yok :) Hemen bahsediyorum :)

      Sil
  3. Konu her zaman ilgimi çekmiştir. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  4. Çok kötü bir olay yaşadığınızda, ruhunuzun bir parçasını kaybettiğinizi söylerler. Ben de böyle düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. üzücü olaylar ile karşılaşmamak dileğiyle, sevgiler.

      Sil
  5. Bu kitapları üst üste okuyabilmek zor benim için, insanın kalbi sıkışıyor yapılan zulmü gördükçe. Hoş şimdi de ne zulümler dönüyor da haberimiz olmuyor. Artık Alman halkını eskisi gibi yargılayamıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunların üstüne KAVGAM kitabını da okumak istemedim, 1-2 ay sonra okuyacağım onu da...

      Sil