OKUDUM 2022/88 DİYAMANDİ

29 Ekim 2022

 

 
Bir aşk erbabı Yaman Dede… Mevlânâ’nın dizeleriyle karşılaştığı gün yanmaya başlıyor: “Dinle, bu ney neler anlatıyor? Ayrılıklardan nasıl şikâyet ediyor?” Kendini yitiriyor. Bu hayata göz yumup başka bir âleme göz açıyor. Artık kendini kalbini tanımaya, anlamaya, bilmeye adıyor. Ve yalnızca O’nunla can buluyor… Sadık Yalsızuçanlar’ın ustalıklı kaleminden Diyamandi, bir arayıştan ibaret olan insanın kâinat kadar büyük bir mutluluğa ermesinin hikâyesi… “Anladım ki O’nun sadece lütfu var, biz bazısına kahır diyoruz. İçime uzun süre baktım, orada yokluk gördüm. Yokluğun baskısı arttıkça ruhum daha da şenlenecek. O’ndan gelen her şey güzel, O’ndan gelen her acı tatlı…”
 
KİTAP HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM;
 
Diyamandi, Yamandi Molla, Yamandi Efendi, Yaman Dede ve Yanan dede...
Sadık Yalsızuçanlar'ın bu kitabı tesadüfi kütüphanede karşıma çıktı. Ve okumak nasip oldu. Yazarı ilk defa okudum, beğendim
 
Yaman Dede 
Pervane gibi Yanan dede 
Mevlana'nın eşiğinde 
Mevlası'na varan dede.  
 
Allah aşkına dair yazılmış güzel bir kitap. Bir kısmını parkta okudum, çalan müziklerde kitapla karşılıklı tefavvuk oldu. Arada onları paylaşacağım, ayrıca kitapta geçen müzikleri de en sonunda paylaşacağım.
 
KİTAPLARDAN ALINTILAR;
 
Sadece ilim değil kızım, herhangi bir kazanç elde etmek için emek lazım. İnsan için emeğinden fazlası yoktur.
******
Nurlanmanın da dereceleri var. Şehadet kelimesinin gönülden söylenmesiyle inanç gerçekleşiyor. Fakat bununla hakikate ulaşmış olmuyor.
*****
Varlık insanın aynasıdır
Neye baksan kendini görürsün
İster güzel ister çirkin gör
Gördüğün kendinsin, unutma
*****
Gözyaşlarıma ruhsat verdi. Kapıyı açmayacak olsaydı bu izin gelmezdi. Her damla ondan gelen bir müjdeciydi.
******
Aşk arttıkça acı da tatlı da cana hoş gelmeye başlar. 
******
Çileler ve belalar ağırlıkları oranında büyük armağanların müjdecisidir. Yeter ki seve seve sineye çekelim. Böyle bir durumda değerler de yerini değiştirebilir. İnsan övülmekten korkuyor. Bazen kendimi taşlayacak eller arıyordum, o elleri bulsam da minnetle öpsem diyordum.
******
Övülmekte zarar var. "meğer ben ne imişim" sanısına kapıldığımız zaman, iflas uçurumuna yuvarlanmışız demektir.
Oysa taşlanmak ne güzel. Taş yerindeyse kendimize çeki düzen verir, yanlışımızı düzeltiriz. Haksız ise, ona dayanmanın hazzını yaşarız.
******
Aşk, zayıf kişinin harcı değil. Yumuşak tabiatlı kimsenin haddi değil. Aşk er işidir.
*****
Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük. Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük.
******
Şair bir neydir, görünmeyen dudakların üflediği bir ney. Bu neyden dökülen iniltiler, sozsuzluğun ufkunda uçar. Şiir damlaları zamanla içinde hüzün ve kederden eser bırakmayacaktır.
******
Teslim olmak aşktır. İnsan bu aşkla hayale gelmeyecek derecede yükseliyor. İnsanlığın olgunluğu da, mutluluğu da burada. Burada acı ve tatlı kalmıyor; ıstırap, zevk olarak ruhunuza akıyor.....
*******
Aşıklar için bayram bitmez, gelip geçmez, gelip geçme kavramı da yok. Dünyadan da öte dünyadan da geçerek cemale ermek var.
*****
Gönül ferman dinlemiyor. Dil de öyle. Zaten gönülde olan dile aksediyor.
******
Sen öğrendiklerini yaşarsan, Büyük Allah'ım sana bilmediklerini öğretir. Zaten bilgi ne içindir? İnsanlık için bir hayır saklamıyorsa o bilgiden bize ne? Ne işe yarar? Hazret_i Canan buyurmuyor mu, " Faydasız ilimden sana sığınırım" diye.
Bu uçsuz bucaksız dünya içinde, bil ki,
Mutlu yaşamak iki türlü insana vergi;
Biri iyinin kötünün aslını bilir,
Öteki ne dünyayı bilir, ne kendini
Hayyam
******
İnsanın ruhu bir kere ilahi aşkla tutuşunca onun kullarına hizmet etmek, hatta her canlıya elden gelen yardımda bulunmak bir nevi ibadet oluyor.
******
Bir kedinin bile kalbini kırmak istemiyorum, insan kalbi nasıl kırılır.
******
Hıristiyan ve musevi dostlar, dinlerini derinlikli bir şekilde inceleyebilseler yolları mutlaka Muhammed aşkına çıkacak. Allah'ın sevgilisi'ne ulaşacaklar.
Geceleri gözüme uyku girmiyor, sabaha kadar aşkla niyaz ediyorum, gözyaşı döküyorum. Herkesin; dostlarımın, yakınlarımın, tanıdıklarımın, tanıdıklarımın yolunun Muhammedî aşka çıkması için niyaz ediyorum.
******
Sokakta bir kediye yaptığımız iyilik rahmetine vesile olabilir.
Her şey O'ndan gelmiyor mu? O halde niçin üzülelim?
Allah var gam yok.
******
Yeter ki sen aşk yolunda yürümeyi candan işte.
******
İsa, Musa, Süleyman, İbrahimiz efendilerimiz, bizim Muhammedî olma yolculuğumuzun duraklarıdır. İsa teşbih, Musa tenzihi temsil eder. 
İbrahim, âlemde Hakk'ı idrak makamıdır. 
Süleyman zat peygamberidir. Mektuplarına besmeleyle başlaması bunu gösterir. 
Besmele üçler sırrıdır. Allah, Rahman, Rahim.....
Hıristiyanlar, İsa makamını henüz tekmil etmekte olan insanlar.
Oysa varlık  Hakka'a ulaşmak için çırpınır durur. Muhammedî olmak varlığın Hakk'ı nefsinde kemaliyle idrakidir. Hak tecelli edince kul yok olur. Yok olmadan var olamazsın.
******
İnancım için kimseyi üzmedim.
******
Ama nerelerden nasıl geldik, bu hale nasıl eriştik bilmemiz gerekir ki şükredebilesiniz.
******
İnsan ne söylese onu bir gün mutlaka yaşarmış. Bu yüzden ağızdan çıkan her harfin bir manası vardır. Gönülden geçen her kelime, bir yerden geliyor, bir yere varıyor. Her zerre ayrı bir âlem imiş meğer. Her şeyin canı varmış. Can bir yere ulaşınca dil oradan söylermiş.
******
Mesele imam ya da papaz olmakta değil evladım, imam camide, papaz kilisede vaaz verirken taşlar dile gelebiliyor mu, mesele bu.
Hiçbir şey yeni de değil kızım, her şey ezelde olmuştur. Şimdi görüntü perdeye yansıyor ve biz onu yeni görüyoruz.
Olan olmuş, olacak olan da olmuş..... Biz yeni idrak ediyoruz.
****** 
İnsan kimseyi üzmemeli
******
Nasip ve kısmet varsa her şey kendiliğinden ortaya çıkıyor, yollar açılıyor. İnsan o yola çağırılıyor. Çağrılmadan gelen gerek derler ama nasip insanı çağırıyor.
*****
Gâh eserim yeller gibi. Gâh tozarım yollar gibi. Gâh akarım seller gibi. Gel gör beni.
*****
Her şeyin nasip olduğunu burada öğrendim
Kaderin, kazanın sır olduğunu burada öğrendim.
Her geleni Hızır bil demişler.
Her geleni Hızır bilmeyi burada öğrendim.
Her şeyin Hak'tan geldiğini, Hakkâ döndüğünü burada öğrendim.
Her şeyin Hakkâ dönene değin şekilden şekle, kaptan kaba girdiğini burada zevk ettim.
Kendimi, halimi, nereden gelip nereye gittiğimi, ne halden bu hale nasıl dönüştüğümü, hangi hale dönüşeceğimi burada bildim.
Her şey Hak imiş, burada gördüm.
Hak'tan başka bir şey yokmuş, canımda buldum.
******
Bilmek değil olmak gerek.
******
Kitaplardan değil, ölmeden diriden al.
******
İşitme melekemiz körleşince nasıl işitemiyorsak, dertlenme melekesi körelince de artık kendimiz için üzülmüyoruz. Sadece varlık için dertleniyoruz. Başkasına üzülmek ancak Hakk'ı sevmekle mümkün.
******
Hayat ve ölüm yok. İki dünya yok. Hiç bir şey yok. Sadece O var. Hayat rüyadan ibaret. Ölüm bir rüya. Ötesi rüya. Sadece iki dünyayı kuşatan nur var. Hayatı, ölümü, dünyayı, öte dünyayı kaplayan görkemli nur.... Başka bir şey yok. Azizim bir gün, varlıkla Hakkîn arası yoktur, buyurmuştu. Allah, göklerin ve yerin nurudur. Bütün varlığı kuşatmıştır. Boşluk yok. Ara yok. Dara yok. Sadece o var. O'nun sonsuz maskelerinden ibaretiz.
******
Sırf giritte iki yüz bin şehit yatıyor kızım. İşte o sevgililer geliyor bizlere... Onlar bu âleme devir sırrını anlamak, devri tamamlamak üzere geliyorlar. Şimdi de devir nedir diye soracaksın. Benim güzel yüzlü kızım, insanın kendinden kendine yaptığı bir sefer diyeyim o kadar. Yani bu âlemde alıp satan varlık aynıdır. Bu seyir ve sefer Hakk'ın hikmetidir. Hikmetin dili ise sükuttur kızım.....
******
Büyük sevgiler derinliklerde yaşar, kendini saklar. Sığlarda arayanlar onlardan bir eser bulamaz.
******
Sen kalbinin sesini dinle. O seni doğru yolda yürütecektir.
******
Nefsiyle savaşana gazi, nefsini Hakkâ adayana şehit denir.
Bu yüzden İmam Hüseyin Efendimiz şehittir. Canı verip cananı bulduğu için.
Hazreti hallaç bu yüzden aşk şehididir.
******
Dervişler, Kuran'ın 'En yakınınızdaki kâfirden başlamak üzere harp edin' emrini öncelikli nefisleri için anlarlar. Kâfir perdeli demektir. Hakikaten örtünmüş nefse karşı cehdedin. Bu büyük Allah'ımızın emridir. Ona uyarlar. Ama memleketi savunma söz konusu olduğunda da ön siperde dervişleri görürsün.
******
Oruç, seni marifet denizine yağmur seli gibi ulaştırır.
Nefisle savaşta çok tesirli bir yolda oruçtur. Nefis en çok açlıkla terbiye olur. Lakin zikir farzdır. Rabbimiz ne buyuruyor;
Kalpler ancak Allahî anmakla arınır.
Namazda zikirdir.
Zikir tabiri malum namaz için de kullanılır.
******
Sevginin feragatten başka ölçüsü var mı evladım?
******
Biz asi kullarını elbet bir gün affedecek.
******
 
DEVAMI BİR SONRAKİ POSTTA.
 
 
KİTAPTAN MÜZİKLER;
 


 
 
 



8 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Kitaptaki mektuplar ile birlikte okursanız daha anlamlı.

      Sil
  2. hımmm okunurmuş ivit saol :)

    YanıtlaSil
  3. Alıntılar hoşuma gitti. Ekleyelim listeye.. Teşekkür ederim paylaşım için:)

    YanıtlaSil
  4. İlk kez gördüm bu kitabı da bir fiyatına bakacağım. :)

    YanıtlaSil