AÇLIKLA İMTİHAN

02 Şubat 2021

 

 
Geçen gün kuzenler anısını yazmıştım, bu gün de işyerinden bir anı yazayım size. 
 
Bir gün işteyim çalışıyorum, o günde İstanbul'dan  holdingten ve şu an sadece izmiri Tayfunu hatırlıyorum bir  kaç lokasyondanda arkadaşlar gelmiş olabilirler. Tam saat 18:00 olmuş giyindim, bilgisayarı kapadım çantamı alacağım çıkacağım şef aradaki camı açtı Özlem Hanım Uğur bey (müdürüm) sizinde kalmanızı istiyor hep beraber bir yerlere gideceğiz dedi. Müdür istemiş el mahkum kalacaksın eve telefon açtım beni beklemeyin dedim. Sonra araba ile yaşadığımız şehre geldik hep beraber iyi dedim şehir dışında bir yere gitmedik eve kolay kaçarım diye düşündüm. Neyse kapalı garaja arabaları bıraktık, Uğur bey yemek planlamış, yemek yiyeceğimiz yere gidiyoruz ama neresi planlandı bilmiyorum. Neyse bir ciğercimiz var oraya girdik, girdik ama ben çok acıkmışım :)))) kimseyi beklemeden ilk sandalyeye attım kendimi lappadan oturdum:)))) herkes başladı gülmeye:))) ben kiloluyum ya açlığa dayanamıyorum:)) ama maalesef durum öyle değildi:)) aç değildim, yorgun hiç değildim kendimi birden kapıdan görünmeyecek bir noktaya attım, benim düşüncem aman beni görmesinler şeklinde ama bu lappadan oturmayla aç olduğum izlenimi verdim. Benim bulunduğum şehirde çarşıda isem aç kalmam asla mümkün değil. Çünkü annemin dayısının oğulları hepsi ızgaracı, böyle tam dört tane dükkan var ve benim müdürüm yemek planını yaptığı ciğercinin bitişiğindeki dükkan bu dükkanlardan biri, ben kendimi öyle sotada bir sandalyeye attıysam bizimkilerden kimse beni görmesin diye attım:))))))))))
 
Neyse yemekten çıktık, bu seferde bizim mecburiyet caddesi adını verdiğimiz cadde de bir aşağı bir yukarı tur atıyoruz:)) sanki kordonda tur atıyoruz :))) sırtımdan attığım terin haddi hesabı yok, bu yaşa geldim ben o caddede öyle bir tur atmadım. Ağbim yasaklamıştır o caddede öyle gezmemi, aman o görmesin bu görmesin sıkıntısı bastı beni:)) ben alışverişte dahi o caddeyi pek kullanmam, kenardan köşeden alışverişimi yapar, Desiree açık olduğu zaman orada bir kahve içerdim, ya da parkta bir kahve içer eve gelirim. Onca kahve içilen mekan var, benim rahat ettiğim yerler burası idi. 
 
Mecburiyet caddesindeki geziden sonra, arabalarla tekrar bu sefer ters istikamette yola çıktık yine benim rahat ettiğim başka bir mekana gittik. Masalar birleştirildi, çaylar, kahveler sohbetler ediliyor zaman bayağı bir ilerledi, kalkılacak artık Uğur bey, şefime Erkal Özlemi eve bırakırsınız dedi. Erkal ile Ercan başladılar benim oturduğum mekan ile alay etmeye,gülmeye yok köpek varmış vs  Tayfun bana baktı ben ona baktım, usulca cep telefonunu aldım, ağbimi aradım gelip beni almasını istedim, tamam dedi. Evet ben roman mahallesine yakın oturuyorum bunu asla inkar edemem, babam bu arsayı aldığında bir kaç hane idiler, zamanla çoğaldılar. Zararları var mı evet var, ama iyiliklerinide gördük. Hammal Kerim ağbim vardı mesela 3 tekerlekli tahtadan arabası vardı, o arabayla çocukken beni çok gezdirmiştir. Babam İstanbula giderken otobüs kaza yaptı, babamı eve getirdiler yukarıda ne kadar roman varsa bizim eve akın ettiler, bir tarafta zeytin dövdüler bir taraftan kasapa gidip et deri aldılar, babamın eziklerini, çürüklerini sardılar. Romanların hepsi kötüdür diyemeyiz ki. Sanki kendileri sitelerde yetiştiler, biri köyden gelme biride babası benim sokağımda yetişmiş, hatta dedesi benim bulunduğum evi yapmış bir insan.
 
Şimdi biraz nostalji yapalım, benim dertsiz tasasız gözyaşsız yıllara dönelim.
 

 

 
 

12 yorum:

  1. Hayatta kimseyi tanımadan yargılamamak gerek.. Kimse görüngüğü gibi olmayabilir..

    YanıtlaSil
  2. her hayat yazılsa en az bir roman... :)
    bir de bu işin doğusu batısı kuzeyi güneyi yok... kadın her yerde kendini kısıtlamaya mahkum... :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle haklısın ruşyena keşke dünyaya gelirken kimlik seçebilsek.

      Sil
  3. Ön yargılar bitiriyor hocam bizi zaten...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. atomu parçayabilirsin ama önyargıyı parçalayamazsın.

      Sil
  4. İnsanlar iyi ve kötü olatak ikiye ayrılıyorlar bence ve iyi ve kötü olmalarının ırklarıyla, dinleriyle, okumuşluklarıyla, renkleriyle, cinsiyetleriyle hiçbir alâkası yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. olay hatalarımız olsa da insan olabilmekte Handan

      Sil
  5. Sanki paşa torunu derim ben böyle tiplere... Bir de biz tatarlarda bir laf vardır "Anan tat baban tat ne kerek saga balaban at. Mın eşegın corgalat." derler bu tiplere :)
    Yani anan da baban da belli, ata ne gerek var, bin eşeğine sen derler :))
    Kendine iyi bak ♥

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tatarmısın şebo:)) benim yüksekokulda ev arkadaşlarımda tatardı çok çiğböreklerini yedim onların:)) yazdığın sözü de çok beğendim.

      Sil
  6. Benzer şartlardaki insanların diğerlerini aşağılamaya çalışması, dalga geçmesi çok acınası. Ders niteliğinde bir anı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle haklısın Sevda, belki bana bu davranışı yapan kişi daha kötü bir noktadan gelmiş olabilir. Geldiğin yeri unutmayacaksın.

      Sil